Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Depremde yıkılan Alya Uçar Apartmanı davası… Mağdurlardan “Bina yapım aşamasında çöktü, sekiz ay mühürlü kaldı” iddiası

Hatay’da 6 Şubat depremlerinde 14 kişinin hayatını kaybettiği Alya Uçar Apartmanı’na ilişkin ikinci duruşma yapıldı. Müteahhit Hikmet Günsay, savunmasında “Yan bina yıkılarak benim binam da yıkıldı. Kusurum yok” dedi. Binada oğlunu kaybeden Alev Demirok ise binanın yapım aşamasında çöktüğünü ve sekiz ay mühürlü kaldığını ileri sürerek, konunun araştırılmasını talep etti. Mahkeme, sanıkların tutuklanma taleplerini reddederken, binanın mühürlenme iddiası ile ilgili olarak Antakya Belediyesi’ne yazı yazılmasına karar verdi.

Hatay'da 6 Şubat depremlerinde 14 kişinin hayatını kaybettiği Alya Uçar

Haber: Burcu Özkaya GÜNAYDIN

(HATAY) – Hatay’da 6 Şubat depremlerinde 14 kişinin hayatını kaybettiği Alya Uçar Apartmanı’na ilişkin ikinci duruşma yapıldı. Müteahhit Hikmet Günsay, savunmasında “Yan bina yıkılarak benim binam da yıkıldı. Kusurum yok” dedi. Binada oğlunu kaybeden Alev Demirok ise binanın yapım aşamasında çöktüğünü ve sekiz ay mühürlü kaldığını ileri sürerek, konunun araştırılmasını talep etti. Mahkeme, sanıkların tutuklanma taleplerini reddederken, binanın mühürlenme iddiası ile ilgili olarak Antakya Belediyesi’ne yazı yazılmasına karar verdi.

6 Şubat depremlerinde, Hatay’ın Antakya ilçesinde yıkılan Alya Uçar Apartmanı’nda, 2’si bebek, 1’i çocuk olmak üzere 14 kişi hayatını kaybetti.

Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhit Hikmet Günsay, şantiye şefi Adem Sabırlı, denetçi Ali Şahin, statik proje müellifi Ayhan Girişken, proje denetçisi Antuvan Ayrancıoğlu ve zemin etüt raporunu hazırlayan Salih Zorsu hakkında, “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Dosyada tutuklu sanık bulunmuyor.

Duruşmaya, başka bir deprem dosyası kapsamında tutuklu bulunan müteahhit Hikmet Günsay, cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklardan Salih Zorsu duruşma salonunda hazır bulundu. Diğer tutuksuz sanıklar ise duruşmaya katılmazken, depremde yakınlarını kaybedenler ile taraf avukatları da salonda yer aldı.

“Alya Uçar Apartmanı’nı yan bina yıktı”

Müteahhit Hikmet Günsay, binada herhangi bir kusur bulunmadığını ve her şeyi usulüne göre yaptığını iddia etti. Günsay, yan binanın yıkılarak Alya Uçar Apartmanı’nı da yıktığını ileri sürerek, bu konunun araştırılmasını talep etti. Hakkında “kaçtı” şeklinde iddialar bulunduğunu belirten Günsay, “Ben kaçmadım, ben de depremzedeyim. Tedavi gördüm, ardından teslim oldum” ifadelerini kullandı.

Sanık Hikmet Günsay’ın avukatı, mevcut deprem yönetmeliğinin böylesine büyük bir depremi öngöremediğini belirterek, müvekkili Günsay’ın “yan binanın Alya Uçar Apartmanı’nı yıktığı” yönündeki beyanının araştırılması gerektiğini söyledi.

“Suçlamaları kabul etmiyorum”

Sanık Salih Zorsu, davada zemindeki sondaj sayısının az olması nedeniyle yargılandığını belirterek, “Jeofizik mühendisiyim. Zemin etüt raporunu hazırlayan kişi Ahmet Güney’dir. Bilirkişi raporunda adım yer almıyor; yalnızca son sayfasında ismim geçtiği için yargılanıyorum. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.

“Beşinci katta oturuyordum ama zemin kattan çıktım”

Binadan yaralı olarak çıkarılan ve Ankara’da üç ameliyat geçirerek tedavi olan Melike Durmuş, yedi katlı binanın beşinci katında oturduğunu söyledi. Deprem sırasında binanın aniden yıkıldığını belirten Durmuş, “Ne yataktan inme ne de kaçma ihtimalim vardı. Beşinci katta oturuyorum ama zemin kattan çıktım” dedi. Durmuş, mahkeme heyetine binanın yıkılmış haline ait fotoğrafı ve kendisinin kurtarıldığı yeri gösterdi. Heyet, fotoğrafın dosyaya eklenmesine karar verdi.

“Bina yapım aşamasında çöktü, sekiz ay mühürlü kaldı”

Binada 11 yaşındaki oğlu Ali Armanç’ı kaybeden Alev Demirok, beyanında, aldıkları bir duyuma göre binanın yapım aşamasında çöktüğünü ve sekiz ay boyunca mühürlü kaldığını belirterek, bu konunun araştırılmasını talep etti. Hikmet Günsay’ın, binanın yan binanın yıkılması nedeniyle çöktüğü yönündeki iddiasının doğru olmadığını ifade eden Demirok, “Birinci katın kolonu kırıldı, iki daire birleşme noktasından ayrıldı. On yıl beklediğim oğlum bu blokların altında kaldı. Hikmet Günsay aylarca kaçtı. Çok acı çekiyorum, sanıkların hepsinin ceza almasını istiyorum” dedi.

“Taksir yok, insanların yaşam hakkı ellerinden alındı”

Müşteki Alev Demirok’un avukatı, yargının deprem dosyalarına daha ciddi yaklaşması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“İlkokul mezunu biri bina yapmış, bilirkişi raporunda hatalar açıkça anlatılmış. Dosyadaki delil durumuna göre sanıkların tutuklanmasını istiyoruz. Bu olayda taksir söz konusu olamaz. Yan bina yıkmış olamaz. İnsanların yaşam hakkı elinden alındı. Tutuklama talep ediyoruz.”

Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanma taleplerini reddetti; sanıkların yurt dışı çıkış yasağının devamına, binanın mühürlenme iddiasıyla ilgili olarak ise Antakya Belediyesi’ne yazı yazılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 29 Ocak 2026 tarihine ertelendi.