Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Deprem mağdurundan 11. Yargı Paketi’ne ilişkin açıklama: “27’nci maddeyi duyduğumdan beri yeniden enkaz altında kalmış gibi hissediyorum”

TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen ve gelecek günlerde Genel Kurul’a gelmesi beklenen 11. Yargı Paketi’nin “ceza infaz düzenlemesi”ne ilişkin olan ve ağır suçların faillerine tahliye yolunu açan 27. maddesine eleştiriler sürüyor. 6 Şubat depremlerinde Hatay’da yıkılan Rönesans Rezidans’ın enkazında 2 gün kalan Cemile İncili, “düzenlemeyi duyduğundan beri ikinci kez enkaz altında kalmış gibi hissettiğini” söyledi.

TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilen ve gelecek günlerde Genel Kurul'a

Burcu Özkaya GÜNAYDIN

(HATAY) – TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen ve gelecek günlerde Genel Kurul’a gelmesi beklenen 11. Yargı Paketi’nin “ceza infaz düzenlemesi”ne ilişkin olan ve ağır suçların faillerine tahliye yolunu açan 27. maddesine eleştiriler sürüyor. 6 Şubat depremlerinde Hatay’da yıkılan Rönesans Rezidans’ın enkazında 2 gün kalan Cemile İncili, “düzenlemeyi duyduğundan beri ikinci kez enkaz altında kalmış gibi hissettiğini” söyledi.

11. Yargı Paketi’ndeki düzenleme 31 Temmuz 2023 tarihinden önce işlenen suçlarda hükümlülerin açık cezaevine geçişini ve denetimli serbestlikten yararlanma sürelerini 3’er yıl öne çekiyor. Bu tarih sınırı, 6 Şubat depremlerini ve öncesindeki iş cinayetlerini de kapsamına alıyor.

6 Şubat depremlerinde Hatay’ın Antakya ilçesi Ekinci Mahallesi’nde bulunan Rönesans Rezidans’ın yıkılması sonucu 269 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi de yaralandı. Birçok kişinin cenazesine ise halen ulaşılamadı.

Cemile İncili de depreme Rönesans Rezidans’ta ablası Mevlüde Yıldız İncili ve yeğeni Mehmet Şükrü İncili ile yakalandı. İki gün enkaz altında kalan, aylarca tedavi gören İncili’nin kardeşi ve yeğeninin cansız bedenleri ise hala kayıp.

“Ceza infaz düzenlemesi” adı altında sunulan ancak pratikte ağır suçların faillerine tahliye yolunu açan düzenlemeye tepki gösteren Cemile İncili, bu yasayı duyduğundan beri ikinci kez enkaz altında kalmış gibi hissettiğini söyledi.

Bir yanda adalet mücadelesi bir yanda kayıplarını aradı

İncili, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, zor bir süreçten geçtiğini belirtti. Depremden 2,5 ay sonra iyileşmesiyle birlikte kayıplarını aradığını anlatan İncili, kayıplarını bulmak için aramadığı yer, başvurmadığı yetkili kalmadığını ifade etti.

İncili, “Gitmediğim yetkili kalmadı. Sonra mahkeme süreci başladı, müteahhit yakalandı. Hayatın zorlukları, hepsi üst üste geldi. Bir yanda sevdiklerimi, canlarımı arayıp bulmaya çalıştım, bir cenazeleri olsun istedim. Bunun mücadelesini sürdürüyorum. Diğer yanda mahkemelere gidiyorum. Mahkemede suçluluklarını ispat etmeye çalışıyoruz, mağdurken bunları yapmak çok zoruma gidiyor” diye konuştu.

“Suçluların gözümüzün içine baka baka serbest kalmalarını kabul edemiyorum”

İki aya kadar depremin üçüncü yılı olacağını, mahkeme sürecinin devam ettiğini; suçluların “olası kast”tan değil, “kasıtlı adam öldürmekten” yargılanmasını istediğini aktaran İncili, şunları söyledi:

“Bir yandan ceza için uğraşıyoruz bir yandan da çektiğimiz acılar için uğraşıyoruz. Yeni çıkan yasanın 27’nci maddesini duyduğum günden beri ben tekrar enkazın içinde kalmış gibi hissediyorum. Hem sevdiklerimi bulamıyorum hem mahkeme süreci, yaşadığımız zorluklar, acılar çok büyük. Bu madde yürürlüğe girerse gözümüzün içine baka baka serbest kalmalarını kabul edemiyorum. Bu bana çok acı veriyor, kendimi yeniden enkaz altında kalmış gibi hissediyorum. Devletimizin 53 bin vefat edene böyle bir haksızlığı yapmamasını istiyorum. Bu yasanın bir an önce geri çekilmesini, deprem kayıpları, deprem mağdurları adına istiyorum. 27 madde mutlaka çekilmelidir.”

“Bazı şeylere rüşvetle göz yumulmasaydı canlarım sağ olurdu”

Müteahhitler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sorumluları ile binaya imar izni verenlerin ceza almasını başkalarının canlarının yanmaması için istediğini ifade eden Cemile İncili, şunları kaydetti:

“Devlet bunları affederse müteahhitler ceza almayacaklarını bildikleri için yine aynı şeyi yapacaklardır. Ben çok üzülüyorum; bir yetkili, hiçbir devlet sorumlusu enkazın içinde kalmadı. Ben canlarımın sesini duya duya iki gün enkazda kaldım. Vücudumdaki ağrıdan ziyade canlarımı görememek, onlara bir şey yapamamanın acısını kimse anlayamaz. Bizim mücadelemiz kayıp aileler adına, bizden sonra kimsenin canı yanmasın diye. Kimse sevdiklerini kaybetmesin, deprem yıkmadı müteahhitler öldürdü canlarımızı. Onlar sağlam yapsaydı, denetimler yerinde yapılsaydı rüşvetle bazı şeylere göz yumulmasaydı bugün canlarım sağ olurdu.”

Ablası ve yeğeninden tek hatıra bir adet fotoğraf

Ablasından ve yeğeninden hatıra elinde hiçbir şey kalmayan Cemile İncili, sosyal medyadan bulduğu resimleri birleştirip, bir fotoğraf elde etti. İncili, fotoğrafın hikayesini şu sözlerle anlattı:

“Bu resim ablamla anıları olan bir resim. Ablamla bir düğüne gitmiştik, oradan resmini aldım, canım yeğenim de İstanbul sokaklarında otururken çekilmişti. İkisi birbirine bakıyormuş gibi olsun istedim. Çünkü hiçbir hatıraları kalmadı bana. Bu resimleri birleştirerek sanki o son gündeki gibi birbirinin elini tutup melek oldukları gibi olsun istedim. Sadece hatıra olarak bu kaldı elimde, başka hiçbir şey yok. Ne canlarımı bulabildim ne adalet sonuçlandı.”