Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DEM Parti’li Koçyiğit’ten İYİ Partili Aslan’a: “Sürece sürekli çamur atmaya çalışan bir partinin milletvekilinin bunu yapmış olmasının tesadüf olduğunu düşünmüyoruz”

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, dün İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Aslan’ın sosyal medya hesabından partileriyle ilgili paylaşımlar yapmasını eleştirerek, “Biz aslında bu süreç başladığında bütün bu manipülasyonların, çözüm karşıtı güçlerin bunlara zemin olacağını, bütün bu provokasyonları ve algı operasyonlarını yapacaklarını çok iyi biliyorduk. Ama bunu bir milletvekilinin üstelik de komisyona girmeyi kabul etmemiş, komisyon dışında kaldıktan sonra da sırf süreç dışında kaldı diye sürece sürekli çamur atmaya çalışan bir partinin milletvekilinin yapmış olmasının da tesadüf olduğunu düşünmüyoruz” dedi. Kılıç Koçyiğit, dün TBMM Çankaya Kapısı’nda “Beyaz Toros” yakılmasına ilişkin “Zamana yayılan her şeyin provokasyona açık olduğunun, çürüdüğünün, sabotaja açık hale geldiğinin altını çizmemiz gerekiyor. Bu ülkede çözüm isteyenler kadar olmasa da çözüm istemeyen kesimlerin olduğu gerçeğini de iyi biliyoruz. Tabii ki en büyük sorumluluk hükümete, İçişleri Bakanlı

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, dün İYİ Parti Ankara

(TBMM) – DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, dün İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Aslan’ın sosyal medya hesabından partileriyle ilgili paylaşımlar yapmasını eleştirerek, “Biz aslında bu süreç başladığında bütün bu manipülasyonların, çözüm karşıtı güçlerin bunlara zemin olacağını, bütün bu provokasyonları ve algı operasyonlarını yapacaklarını çok iyi biliyorduk. Ama bunu bir milletvekilinin üstelik de komisyona girmeyi kabul etmemiş, komisyon dışında kaldıktan sonra da sırf süreç dışında kaldı diye sürece sürekli çamur atmaya çalışan bir partinin milletvekilinin yapmış olmasının da tesadüf olduğunu düşünmüyoruz” dedi. Kılıç Koçyiğit, dün TBMM Çankaya Kapısı’nda “Beyaz Toros” yakılmasına ilişkin “Zamana yayılan her şeyin provokasyona açık olduğunun, çürüdüğünün, sabotaja açık hale geldiğinin altını çizmemiz gerekiyor. Bu ülkede çözüm isteyenler kadar olmasa da çözüm istemeyen kesimlerin olduğu gerçeğini de iyi biliyoruz. Tabii ki en büyük sorumluluk hükümete, İçişleri Bakanlığı’na ve güvenlik bürokrasisine düşüyor” ifadelerini kullandı.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda dün mağdur kesimlerin dinlenmesiyle komisyon toplantısının başladığını ve bugün de devam edeceğini hatırlatan Kılıç Koçyiğit, “O anlamıyla toplumun farklı kesimlerinden kurumların, heyetlerin, mağdur kesimlerin dinlenmiş olmasını önemli bulduğumuzu ifade etmek isterim. Özellikle çatışmalı süreçlerde mağduriyet yaşamış, ailelerini, çevrelerini yitirmiş insanların, yakınlarını kaybetmiş insanların bu sürece katkı koyması, çözüm aklını devreye sokması, çözümden yana tutum alması, taraf olması ve gerçek anlamda buna dair söz söylemiş olmalarının kıymetli olduğunun altını çizmek isteriz” şeklinde konuştu.

“Barış Anneleri evlatlarını yitirdikleri halde yıllardır beyaz tülbentleriyle barış mücadelesinde ısrarcı oldu”

Kılıç Koçyiğit, bugünkü toplantıda Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği, Tahir Elçi Vakfı gibi kişi ve kurumların dinleneceğine işaret ederek, “Gerçekten Barış Anneleri evlatlarını yitirdikleri halde yıllardır beyaz tülbentleriyle barış mücadelesinde ısrarcı olmuştur. Bir an olsun barış mücadelesinden geri adım atmamıştır. Çatışmalı sürecin son bulması için her türlü fedakarlığı, her türlü çağrıyı yapmış ve bu konuda en büyük acıyı çekmiş olmalarına rağmen en büyük direnci, en büyük barış mücadelesini yürütmüş kesimlerden birini oluşturuyor. Onların barış mücadelesi komisyonun çalışmalarına ışık tutup katkı sunacak” diye konuştu.

“Bütün bu tarihi eşiklerin aşılmasında Sayın Öcalan’ın çok önemli bir rolü olduğunu gördük”

Türkiye kamuoyundaki bazı tartışmaları dikkatle takip ettiklerini ve anlamakta zorlandıklarını söyleyen Kılıç Koçyiğit, şunları kaydetti:

“Sanki bütün bu gerçekler yokmuş gibi bir tablo çizilmeye çalışılıyor. Sanki Sayın Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı yokmuş, bu çağrı sanki örgütle karşılık bulmamış, bu çağrının karşısında 5-7 Mayıs tarihlerinde örgüt karar almamış, 11 Temmuz’da silahları imha töreni yapılmamış gibi bir atmosfer yaratılmaya ve bütün bu hakikatin üstü örtülerek bazı tartışmalar yürütülmeye çalışılıyor. Oysa ki bütün bunlar 100 yıllık Kürt sorunu, 45 yıl çatışmayla geçmiş Kürt sorunu açısından çok büyük tarihi eşiklerdi. Bütün bu tarihi eşiklerin aşılmasında Sayın Öcalan’ın çok önemli bir rolü olduğunu, sözünün bağlayıcılığını ve örgütün onun sözüne karşılık gerçekleştirdiği bütün bu kararları da Türkiye halkları olarak gördük. O nedenle bütün bu politik atmosferi, bütün bu yeni sürecin içerisinde tartışmaları yürütmemiz ve buna göre pozisyon almamız gerektiğinin bir kez daha altını çizmek istiyoruz.

“Komisyonda Kürt tarafı açısından Sayın Öcalan’ın görüş ve düşüncelerine başvurulması ve diyalog kurulmalı”

Evet, siyaset sorumluluk almalı ve siyaset sürecin hukuki gereklerini yerine getirecek adımları hızlı bir şekilde atmalıdır. Burada toplumsal kesimlerin ve bütün süreç içerisindeki mağdur kesimlerin dinlendiği gibi toplumun önemli sivil toplumdan demokratik kitle örgütlerinden, farklı siyasi yapılardan insanların, akademisyenlerin görüş ve düşüncelerine başvurulduğu gibi bu süreci yürüten, öncüsü olan ve bağlayıcı kararlar alan Kürt tarafı açısından Sayın Öcalan’ın görüş ve düşüncelerine başvurulması ve diyalog kurulmasının da öneminin altını çizmek istiyoruz. Bütün taraflarla diyalog kurmak komisyonun çalışmalarını kolaylaştıracak, komisyonun çalışmalarını daha sağlıklı bir halde yürütmesini sağlayacak ve bu sürecin aslında en kalıcı şekilde ilerlemesinin, yol haritasının ilerlemesinin de yolunu açacaktır. Bu dinlemeler bittikten sonra gerçekten komisyona dair beklentimizin, özellikle de silah bırakan PKK’lilerin hukuki statüsünün belirlenmesi, onların siyasal ve sosyal katılımına dair yasal düzenlemeleri de bir an önce komisyonumuzun tartışması, gündemine alması ve bunları 1 Ekim itibarıyla da Meclis gündemine gelmesi için bir tartışmayı, bir çalışmayı yürütmesi gerektiğine inanıyoruz.”

“CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar yargı eliyle siyasal muhalefeti ve toplumsal muhalefeti hizaya çekme operasyonudur”

Kılıç Koçyiğit, Kürt sorununun demokratik yollardan çözülmesi konuşulurken siyasal iktidarın pratiklerinde ise tam aksi bir tablo olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve 16 kişi tutuklandı. Bu ilk değildi. Neredeyse her gün dalga dalga operasyonlar yapılıyor. Bunlar yargı eliyle siyasal muhalefeti ve toplumsal muhalefeti hizaya çekme operasyonudur. Siyasal iktidarın açık ve net bir şekilde kendine muhalif, rakip olanları yargı eliyle yok etme operasyonudur. Bütün bu operasyonlar demokrasiye, sandığa, seçmenin iradesine, darbedir. Bütün bunları çok iyi yaşamış, çok iyi bilen, 2016’dan beri yüzlerce belediyesine kayyım atanmış, yüzlerce belediye başkanı, eş başkanı ve belediye meclis üyesi tutuklanmış ve halihazırda da cezaevinde olan bir partinin mensubu olarak bütün bunları çok iyi biliyoruz, çok yakından tanıyoruz.”

“Deyin ki ‘Seçimleri kaldırdık, artık otoriter bir rejim var. Biz kimi atarsak o belediye başkanı olur, o belediyeyi yönetir’ “

Yargı kumpaslarıyla siyasi operasyonların nasıl çekildiğinin ve siyasetin nasıl dizayn edilmeye çalışıldığının birebir yaşanıldığını belirten Kılıç Koçyiğit, “Bize yapıldığında da başka bir siyasal partiye yapıldığında da ilkesel tutumumuz aynıdır. Asla ve asla doğru bulmuyoruz. Bir yerel yöneticinin kim olacağına seçmen karar verir. Eğer seçmenin kararına ve sandıktan çıkan iradeye saygı duymuyorsanız ilan edin. Deyin ki ‘seçimleri kaldırdık. Artık otoriter bir rejim var. Biz kimi atarsak o belediye başkanı olur, o belediye yönetir’, herkes bunu bilsin” dedi.

Memurlara teklif edilen zammı da eleştiren Kılıç Koçyiğit, “Memurların, işçilerin, emeklilerin insanca yaşamaya yetecek bir gelire kavuşması asla bir lütuf değildir. Bu ülkenin bütün zenginliğini var eden, hatta dünyanın bütün zenginliğini var edenler işçi sınıfıdır, emekçilerdir” dedi.

“Sürece sürekli çamur atmaya çalışan bir partinin milletvekilinin bunu yapmış olmasının da tesadüf olduğunu düşünmüyoruz”

Kılıç Koçyiğit, dün İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Aslan’ın sosyal medya hesabında DEM Parti’ye ilişkin paylaşımlar yapmasını eleştirdi ve “Biz aslında bu süreç başladığında bütün bu manipülasyonların, çözüm karşıtı güçlerin bunlara zemin olacağını, bütün bu provokasyonları ve algı operasyonlarını yapacaklarını çok iyi biliyorduk. Ama bunu bir milletvekilinin üstelik de komisyona girmeyi kabul etmemiş, komisyon dışında kaldıktan sonra da sırf süreç dışında kaldı diye sürece sürekli çamur atmaya çalışan bir partinin milletvekilinin yapmış olmasının da tesadüf olduğunu düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.

“1 Eylül ortasına kadar bu dinlemelerin devam edeceğine dair bir genel yaklaşım var”

Kılıç Koçyiğit, basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Komisyonun çalışma takvimi ve Meclis’in açılacağı 1 Ekim öncesinde yasal düzenlemelerle ilgili bir altyapı çalışmasının olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Kılıç Koçyiğit, “Kesin bir takvim yok ama dün Meclis Başkanı’yla da görüştük. 1 Eylül ortasına kadar bu dinlemelerin devam edeceğine dair bir genel yaklaşım var. Gelecek hafta açısından muhtemelen ekonomi kurumlarının, sendikaların ve baroların dinlenmesi, hukuk örgütlerinin dinlenmesine dair bir takvim var. Daha sonra bu alanda çalışmış, çatışma çözümü çalışmış akademisyenlerin, kişilerin, şahsiyetlerin gelmesine dönük genel bir yaklaşım var. Ama halihazırda biz de bütün bu kurumları henüz ortaklaştırmadık. Birlikte bir tartışma yürütmedik. En azından dün Eylül ortasına kadar bu dinlemelerin devam edeceğine dair bir öngörü var. Tabii değişiklik olabilir” dedi.

“Süreç uzatılırsa provokasyona açık hale gelir”

“Dün Meclis Çankaya kapısında Beyaz Toros yakıldığını gördük. Yakan kişinin tişörtünün üstünde Muhsin Yazıcıoğlu’nun görseli vardı ama sonra İçişleri Bakanlığı, ‘Bu, ÖTV ile ilgili bir protestoydu. Süreçle ilgili ya da siyasetle ilgili bir durum yok’ açıklamasını yaptı. Buna ilişkili bir değerlendirmenizi alabilir miyiz?” sorusuna Kılıç Koçyiğit şu yanıtı verdi:

“Bu konuda dün Meclis Başkanı da bir açıklama yaptı. Şu anda resmi olarak İçişleri Bakanı’nın yaptığı açıklama var. Farklı bir bilgiye biz de sahip değiliz açıkçası ama şunu bilmemiz gerekiyor. Bu sürecin sağlıklı yürümesi gerekiyor. Bu sürecin sağlıklı yürümesi için de gerçek anlamda çok uzun bir sürece yaymamak gerekiyor. Zamana yayılan her şeyin provokasyona açık olduğunu, çürüdüğünü, sabotaja açık hale geldiğinin altını çizmemiz gerekiyor. Bu ülkede çözüm isteyenler kadar olmasa da çözüm istemeyen kesimlerin olduğu gerçeğini de iyi biliyoruz. Herkesin bu konuda uyanık olması, sorumluluk alması, duyarlı davranması gerekiyor. Ama tabii ki en büyük sorumluluk hükümete, İçişleri Bakanlığı’na ve güvenlik bürokrasisine düşüyor. Bu konuda önleyici tedbir alma sorumluluğu da kendilerindedir açıkçası.”