(ANKARA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD merkezli Newsweek haber dergisinde yayımlanan makalesinde, “dünya ülkelerine Filistin’i tanıma” çağrısında bulunarak, “Türkiye, Gazze’de ateşkes sağlama, insani yardımın kesintisiz ulaştırılmasını kolaylaştırma ve iki devletli çözümün canlandırılması yönünde aktif çaba gösteriyor. Gazze’ye gönderilen yardımlar, bu çabaların bir parçası” diye yazdı.
BM 80’inci Genel Kurulu’nda gerçekleştireceği hitabı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaleme aldığı “Türkiye’nin adalet ve refah için diplomatik vizyonu” başlıklı bir makalesi bugün Newsweek haber dergisinde yayımlandı.
Erdoğan, makalesinde, dünyanın uzun süredir belirsizlikler ve zorluklarla karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, “Çatışmalar, hukuksuzluk, terör saldırıları, pandemiler, iklim felaketleri, derinleşen adaletsizlik ve eşitsizlik mevcut uluslararası düzen üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor” ifadelerini kullandı. Erdoğan, tüm bunlara karşılık Türkiye’nin, “adalet, barış ve dayanışma ilkeleri etrafında şekillenen dış politika yaklaşımından taviz vermeden; kendi güvenliğini ve insanlığın ortak geleceğini koruyarak kapsamlı, karmaşık ve derin acılar barındıran krizleri yönetebilen bir vizyonla hareket ettiğini” belirtti.
“BM Güvenlik Konseyi, karar alma süreçlerinde sadece beş ülkenin çıkarlarına hapsolmuş durumda”
Erdoğan, makalesinde şunları kaydetti:
“ ‘Dünya beşten büyüktür’ ilkesine dayalı uzun süredir dile getirdiğimiz çağrı, mevcut küresel düzenin basit bir eleştirisinin ötesine geçiyor; insanlığın ortak geleceğine dair bir vizyonu temsil ediyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasında barış ve güvenliği sağlamak için kurulan Birleşmiş Milletler, ne yazık ki günümüzün krizleri ve çatışmaları karşısında artık asli işlevini yerine getiremiyor. BM’nin temel organı olan Güvenlik Konseyi, adalet ve eşitlik iddiaları üzerine kurulmuş olmasına rağmen, bölgesel ve küresel krizlere ilişkin karar alma süreçlerinde sadece beş ülkenin irade ve çıkarlarına hapsolmuş durumda. Zamanımızın çıkmazlarının başlıca kaynakları arasında yer alan bu adaletsiz yapı, acilen reforme edilmelidir ki BM, kuruluş ilkelerine uygun şekilde etkili çok taraflılığın işleyen bir merkezi haline gelsin ve küresel sorunlara adil çözümler üretebilelim.
“Türkiye, çatışmaları adil diplomatik çözümlere kavuşturma sorumluluğunu üstlenmekten çekinmemiştir”
BM’nin etkinliğinin azalmasıyla oluşan boşluk ve çok katmanlı jeopolitik zorluklara rağmen, Türkiye dış politikasının merkezine diyalog ve arabuluculuk diplomasisini yerleştiriyor. Yakın zamanda hayata geçirdiğimiz Karadeniz Tahıl Girişimi, bu yaklaşımın en somut örneği olarak öne çıkmakta ve hem bölgesel hem de küresel güvenlik ve istikrara somut katkılar sunmaktadır. Kafkaslar’dan Afrika’ya, Orta Doğu’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir bölgede Türkiye, çatışmaları adil diplomatik çözümlere kavuşturma ve sürdürülebilir, adil bir barışı tesis etme sorumluluğunu üstlenmekten çekinmemiştir.”
“Türkiye, dünyada önde gelen insani yardım sağlayıcılarından biri”
Erdoğan, “Türkiye’nin küresel diplomasi vizyonunun yalnızca kriz çözümüyle sınırlı kalmayıp, insani konuların ele alınmasında da kendini gösterdiğini” vurguladı. “Türkiye’nin, dünyada önde gelen insani yardım sağlayıcılarından biri olarak köklü tarih ve değerlerinden kaynaklanan sorumlulukları bulunduğunu” belirten Erdoğan,” ülkenin küresel dayanışmayı güçlendirme rolünü kararlılıkla sürdürdüğünü” ifade etti.
Erdoğan’dan uluslararası topluma çağrı
Erdoğan, “İsrail’in Gazze’deki operasyonlarını insanlığın vicdanı açısından ciddi bir sınav” olarak nitelendirerek, “çocuklar ve kadınların yaşamını yitirdiğine, milyonlarca kişinin temel ihtiyaçlardan yoksun kaldığına” işaret etti. “Türkiye’nin ateşkes sağlama, insani yardımın kesintisiz ulaştırılmasını kolaylaştırma ve iki devletli çözümün canlandırılması yönünde aktif çaba gösterdiğini” aktaran Erdoğan, “Gazze’ye gönderilen yardımların bu çabaların bir parçası olduğunu” belirtti. Erdoğan, “uluslararası toplumun, yaşanan vahşet karşısında daha kararlı ve samimi bir tutum sergilemesi gerektiğini” vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orta Doğu’da kalıcı barışın, ancak 1967 sınırlarına dayalı, egemen ve başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletiyle mümkün olduğunu” kaydetti. Erdoğan, “dünya ülkelerine Filistin’i tanıma” çağrısında bulunarak, b”u adımı atan ülkeleri tebrik etti ve kararlılıklarını somut adımlara dönüştürmelerini beklediklerini” belirtti.
Erdoğan’dan Suriye vurgusu
Erdoğan, “bölgesel istikrar açısından Suriye’nin de önemine işaret ederek, çatışmaların yol açtığı yıkımın telafi edilmesi ve Suriyelilerin menfaatlerinin öncelikli tutulması gerektiğini” kaydetti. “Türkiye’nin, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine saygı ilkesini sürdürdüğünü” belirten Erdoğan, “ayrılıkçı girişimlere ve terör örgütlerine alan açan her türlü girişime karşı olduklarını” ifade etti.
Erdoğan,” geçmişte edinilen acı deneyimlerden hareketle, Türkiye’nin insanlığın adil ve onurlu bir geleceğe yürüyüşüne liderlik etmeye devam edeceğini” vurguladı.