Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’nin Sarıyer mitingine, tutuklu Ekrem İmamoğlu’ndan mektup: “Milletin onlara vermediği iktidarı, yargı aracılığıyla gasp ediyorlar”

CHP’nin İstanbul’un Sarıyer İlçesi’nde düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingine mektup gönderen CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, “Milletin onlara vermediği iktidarı, yargı aracılığıyla gasp ediyorlar. Önümüzdeki seçimi, milletin sandıktan çıkacak iradesiyle değil, mahkemeden çıkaracakları güdümlü kararlarla kazanmaya uğraşıyorlar. Buna izin veremeyiz. Cumhuriyetimizin, demokrasimizin hiçe sayılmasına, milli iradenin gasp edilmesine izin veremeyiz. Karşı karşıya kaldığımız bu saldırıyı püskürtmeye, iktidarı hukukun, demokrasinin sınırları içinde tutmaya mecburuz. Bu; bir kişinin, bir partinin meselesi değildir. Bu, bir memleket meselesidir. Mesele; 86 milyonun, adalet, hürriyet ve haysiyet meselesidir. Mesele, ülkenin geleceği meselesidir. Mesele; milletçe refaha, huzura, bolluk ve berekete ulaşabilme meselesidir” ifadelerini kullandı.

CHP'nin İstanbul'un Sarıyer İlçesi'nde düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingine

 

(İSTANBUL) – CHP’nin İstanbul’un Sarıyer İlçesi’nde düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingine mektup gönderen CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, “Milletin onlara vermediği iktidarı, yargı aracılığıyla gasp ediyorlar. Önümüzdeki seçimi, milletin sandıktan çıkacak iradesiyle değil, mahkemeden çıkaracakları güdümlü kararlarla kazanmaya uğraşıyorlar. Buna izin veremeyiz. Cumhuriyetimizin, demokrasimizin hiçe sayılmasına, milli iradenin gasp edilmesine izin veremeyiz. Karşı karşıya kaldığımız bu saldırıyı püskürtmeye, iktidarı hukukun, demokrasinin sınırları içinde tutmaya mecburuz. Bu; bir kişinin, bir partinin meselesi değildir. Bu, bir memleket meselesidir. Mesele; 86 milyonun, adalet, hürriyet ve haysiyet meselesidir. Mesele, ülkenin geleceği meselesidir. Mesele; milletçe refaha, huzura, bolluk ve berekete ulaşabilme meselesidir” ifadelerini kullandı.

CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle her hafta Türkiye’nin ve Dünya’nın çeşitli yerlerinde düzenlediği “Millet iradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 62’incisi İstabul’un, Sarıyer İlçesi’nde yapıldı.

İmamoğlu mitinge mektup gönderdi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in, meydanda toplanan kalabalığa hitaben okuduğu İmamoğlu’nun mektubunda şu ifadeler yer aldı:

“İstanbul’un her bir köşesi gibi, Sarıyer de bizim göz bebeğimizdir, kıymetlimizdir. 2019’dan bu yana, Sarıyer’in tarihine, doğal güzelliklerine, insanına yakışır çalışmalarla sizlere layık olmaya çalışıyoruz. Sarıyer Belediye Başkanımız Mustafa Oktay Aksu’ya da Sarıyer ilçemizde hayata geçirdiği hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Kent Lokantası, kreşler, kütüphaneler açtık. Meydan ve cadde düzenlemeleri, geniş kapsamlı altyapı yatırımları yaptık. Rumeli Hisarı ve pek çok tarihi eseri restore ettik. 2 yaşam vadisini, Büyükdere Atatürk Fidanlığı’nı, Hacıosman Atatürk Kent Ormanını Sarıyer’e ve şehrimize kazandırdık. Rumeli Hisarüstü-Aşiyan Füniküler Hattı’nı hizmete açtık. Bütün bunlar çok ahlaklı, çok disiplinli bir bütçe yönetimi sayesinde gerçekleşti. Milletin parasını doğrudan millete verme anlayışı sayesinde gerçekleşti. Böylece, İstanbul tarihinin her alanda en çok yatırım yapan, vatandaşına en çok sosyal destek ve yardım sunan yönetimi olduk.

“İstanbullular ödül verdi, iktidar cezalandırmaya kalktı”

Bu anlayışımızı, bu başarılarımızı İstanbullular ödüllendirdikçe, iktidar bizi cezalandırmaya kalktı. 2019 seçimlerini iptal etmekten başlayarak neler yapmadılar ki… Açılan soruşturma ve davalar, engelleme amaçlı hukuk dışı girişimler, biz iş yapamayalım diye uyguladıkları baskılar, zorbalıklar saymakla bitmez. Bizi sandıkta asla yenemeyeceklerini, koltuklarını kaybedeceklerini anladıkça, iyice hukuk tanımaz oldular, iyice saldırganlaştılar. Benim ve arkadaşlarımın tutuklanmamıza gerekçe gösterilen soruşturma, resmen tam bir yıl önce, Ekim 2024’te başlatılmış. Ellerinde bütün yetkiler, bütün imkanlar var. Ortada bir suç olsa, bu bir yılda çoktan her kanıtı bulur, her belgeye ulaşırlardı. Ama ortada suç olmayınca, kanıt da olmuyor. Bunun üzerine, baskıyla, şantajla iftira üretmeye başladılar. Hayali senaryolar yazarak, milleti bir kurguya inandırmaya çalışıyorlar. O yüzden bir yıldır ortaya bir iddianame koyamadılar.

“Milletin onlara vermediği iktidarı, yargı aracılığıyla gasp ediyorlar”

Biz aylardır, ‘iddianameyi derhal hazırlayın’ diyoruz… ‘Hukukun gereğini yapın ve bizleri tutuksuz yargılayın’ diyoruz… ‘Yargılama canlı yayınlansın, milletimiz gerçekleri gözleriyle görsün, kulaklarıyla işitsin’ diyoruz. Sadece ve sadece adalet talep ediyoruz. Ama onlar, bir adalet arayışında değiller. Tek dertleri; algı operasyonlarıyla, sözde yargı kararlarıyla siyasi rakiplerinden kurtulmak. Milletin onlara vermediği iktidarı, yargı aracılığıyla gasp ediyorlar. Önümüzdeki seçimi, milletin sandıktan çıkacak iradesiyle değil, mahkemeden çıkaracakları güdümlü kararlarla kazanmaya uğraşıyorlar. Buna izin veremeyiz. Cumhuriyetimizin, demokrasimizin hiçe sayılmasına, milli iradenin gasp edilmesine izin veremeyiz. Karşı karşıya kaldığımız bu saldırıyı püskürtmeye, iktidarı hukukun, demokrasinin sınırları içinde tutmaya mecburuz. Bu; bir kişinin, bir partinin meselesi değildir. Bu, bir memleket meselesidir. Mesele; 86 milyonun, adalet, hürriyet ve haysiyet meselesidir. Mesele, ülkenin geleceği meselesidir. Mesele; milletçe refaha, huzura, bolluk ve berekete ulaşabilme meselesidir.

“Millet, bütün iktidarlardan büyüktür, güçlüdür”

Sevgili hemşerilerim; şunu bilin ki içimde hiçbir pişmanlık, hiçbir umutsuzluk yok. 16 milyon İstanbullunun Belediye Başkanı olarak yaptıklarımdan gurur duyuyorum. Devletin birçok kurumu tarafından, 6 yılda, 1300 defa incelendim ve hepsinden aklandım. 48 idari, 51 şahsi soruşturmadan alnımın akıyla çıktım. Bu siyasi davada, kendisini aklamak zorunda olan ben değilim. Yargıyı talimatla çalışır hale getirenler, gizli tanıkların arkasına saklanarak beni saf dışı etmeye çalışanlar kendilerini aklamak zorunda. 30 küsur yıllık diplomamı baskıyla iptal ettirenler, yaptıklarının kirli bir operasyon olmadığını kanıtlamak ve kendilerini aklamak zorunda. Ama aklanamayacaklar. Darbeciler, vesayetçiler, milli irade gaspçıları alınlarına sürülen kara lekeden kurtulamayacaklar. Milletimiz, onları affetmeyecek ve hak ettikleri cezayı sandıkta kesecek. Millet, bütün iktidarlardan büyüktür, güçlüdür. Hiç kuşkunuz olmasın. Milletimiz ülkenin kaderine el koyacak, her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak. Hepinizi çok seviyorum. Kalın sağlıcakla.”