Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’nin 39. Olağan Balıkesir İl Kongresi… Erden Köybaşı: CHP, mahkeme kararlarıyla yönetilemez

CHP Balıkesir İl Başkanlığı’nın 39. Olağan Kongresi’nde yeniden aday olan İl Başkanı Erden Köybaşı, “Genel Başkanımız Özgür Özel’in önderliğinde, onun bitmeyen enerjisiyle, disiplinli, kararlı ve halkla iç içe bir örgütlenme anlayışıyla yolumuza devam ediyoruz. Biz yenilenip güçlenip iktidara yürüyoruz” dedi.

CHP Balıkesir İl Başkanlığı’nın 39. Olağan Kongresi’nde yeniden aday olan

(İZMİR) – CHP Balıkesir İl Başkanlığı’nın 39. Olağan Kongresi’nde yeniden aday olan İl Başkanı Erden Köybaşı, “Genel Başkanımız Özgür Özel’in önderliğinde, onun bitmeyen enerjisiyle, disiplinli, kararlı ve halkla iç içe bir örgütlenme anlayışıyla yolumuza devam ediyoruz. Biz yenilenip güçlenip iktidara yürüyoruz” dedi.

CHP Balıkesir İl Başkanlığı’nın 39. Olağan Kongresi devam ediyor. Yeniden aday olan İl Başkanı Erden Köybaşı, kongrede yaptığı konuşmada faaliyet raporuna değinerek, “İki yılı tamamladığımız görev süremiz içinde oldukça tempolu ve yoğun çalışmalar yaptık. Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarının en etkin biçimde sahada siyaset yapmasını sağlamak ve partimizi iktidara götürecek mücadelede doğru bir strateji kurgulayıp hayata geçirmek üzere var gücümüzle çalıştık. 20 ilçe başkanımızla birlikte oldukça uyumlu ve verimli bir çalışma dönemini geride bıraktık. Görev süremiz içinde ‘Önce Örgüt’ diyerek ilçe başkanlarımızın ve ilçe örgütlerimizin ön planda olduğu bir yönetim anlayışını benimsedik. Tüm çalışmalarımızın öznesine kendimizi değil, partimizi koyarak çalıştık” ifadelerini kullandı.

İlçe örgütleriyle omuz omuza çalıştıklaırını ifade eden Köybaşı, “Bu çalışma yönteminde başarılı olunmuş, 20 ilçe başkanımızın verdiği güçle genel başkanımız Özgür Özel’in arkasında 81 il başkanı olarak dimdik durulmuş ve güç verilmiştir. Siyasi literatürümüze 81 il başkanının duruşu ve birlikteliği olarak geçmiştir. Bu güçlü temsilde her zaman omuz omuza olduğumuz ilçe başkanlarımıza ve örgütümüze yürekten teşekkür ediyorum’ dedi.

“CHP mahkeme kararlarıyla yönetilemez; CHP, üyenin ve delegenin özgür iradesiyle seçtikleriyle yönetilir”

Köybaşı, iktidarı eleştirdiği konuşmasında şunları kaydetti:

“Sevgili dostlar, siyasi ömrünü tüketmiş, milletin gözünden ve gönlünden düşmüş Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti, çeşitli yöntemlerle ülkemizin geleceğine ve milletimizin iradesine ipotek koymak istemektedir. Yapılan siyasi yargı operasyonlarını, atılan iftiraları, kurulan kumpasları, yapılan tehdit ve şantajları milletimizle omuz omuza boşa çıkarıyor ve bunların karşısında dimdik ayakta duruyoruz. Yerel seçimlerde ağır bir yenilgi alan, yurttaşın gözünden ve gönlünden düştüğünü gören AKP ve Genel Başkanı, uyguladığı düşman hukuku ile gazetecileri, sanatçıları, gencecik öğrencileri, milletin iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarını ve 15,5 milyon oyla Cumhurbaşkanı adayımız olan Ekrem İmamoğlu’nu tutsak etmiştir. Bununla da yetinmemiş, İstanbul İl Kongremizi iptal ederek seçilmiş il başkanımız yerine bir aparatı kayyum olarak atamıştır. Mahkeme aracılığıyla atanan bu aparat hâlâ direnmekte ve orayı işgal etmektedir. Bugün İstanbul’da il kongremiz yapılıyor; Özgür Çelik başkanı bir kez daha başkan seçecek delegeler. Buradan İstanbul’a selam olsun. AKP, yargı kolları aracılığıyla partimize kayyum atamaya çalışmaktadır. 22. Olağanüstü Kurultayımızla bu girişimler boşa çıkarılmış, Genel Başkan olarak Sayın Özgür Özel yeniden seçilmiştir. Şunu kimse unutmasın: CHP mahkeme kararlarıyla yönetilemez; CHP, üyenin ve delegenin özgür iradesiyle seçtikleriyle yönetilir. İrademizi siyasallaşmış mahkeme kararlarınızla değiştiremezsiniz”

“Geride bir kişiyi bırakmayacağız. Sonuna kadar mücadelemiz devam edecek”

CHP halktır, teslim alınamaz. Ancak CHP üyesi kimliği taşıyan bazı aparatlarda bu süreçte kravatını takıp, ceketini giyip kapının kenarında ‘bize de bir şey düşer mi’ diye bekleyenler var. Merak etmeyin tarih sizi mutlaka uygun bir isimle anacaktır. Bu aparatlar buradan nemalanmaya çalışırken yiğit yol arkadaşlarımız hâlâ hapiste direnmeye devam ediyorlar. Kuvâyimilliyeci olmak; zordur Atatürkçü olmak. Mücadele ister, dik duruş ister, direnmek ister, bazen de kendinden vazgeçmeyi ister. Adnan Yücel’in dediği gibi, ‘Saraylar, saltanatlar çöker; kan susar, zulüm biter bir gün. Menekşeler açılır üstümüzde, leylaklar güler bir gün. Bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için direnenler.’ Yarınlar için direnen yürekli dostlara selam olsun! Bu salondan Mahir’lere, Deniz’lere, Gezi’de yitirdiklerimize selam olsun. Onurlu sanatçılara, kalemini satmayan gazetecilere selam olsun. Can Atalay’dan Zeydan Başkan’a, Muhittin Başkan’a, 15 belediye başkanımıza; iftiracı olmayı reddedip onuruyla ülkenin değişik zindanlarında tutulan yol arkadaşlarımıza ve 15,5 milyon yurttaşın oyuyla Cumhurbaşkanı adayımız olan Ekrem İmamoğlu’na, Silivri’ye selam olsun. Ve bizlere Cumhuriyeti ve partimizi emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bin selam olsun! Buradan söz veriyoruz: Geride bir kişiyi bırakmayacağız. Sonuna kadar mücadelemiz devam edecek.

“İktidarın, zulmedenin, zalimin üzerine yürüyoruz”

Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz. Dostlar, ne yaparlarsa yapsınlar mücadelemizden bir adım geri atmayacağız. Sokağa çıkamayan, pazara inemeyen, tarlaya giremeyen, köhnemiş bir iktidarın son çırpınışlarına teslim olmayacağız. Bu mücadele; iyi ile kötü, demokrasi ile diktatörlük arasındaki kesintisiz mücadeledir. Bu mücadeleden bir adım bile geri atmadan sürdüreceğiz. Artık ‘direne direne kazanacağız’ sözünü bir kenara bıraktık. Direndik, durdurduk; artık üzerine üzerine yürüyoruz. İktidarın, zulmedenin, zalimin üzerine yürüyoruz. Bizler, egemenliği saraylardan alıp millete veren, ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek yola çıkan bir liderin, Mustafa Kemal’in yolundan yürüyoruz. Bizim de parolamız tek ve aynıdır. Bizler, AKP’nin yarattığı bu bozuk düzeni; ayakkabısı su alan babalarla, ucuz gıda için akşam pazarlarına giden annelerle, fabrikada öğlen yemeğinden çıkan elmayı cebine koyup çocuğuna götüren emekçilerle, hayattan dışlanan ve ölüme terk edilen emeklilerle, mahsulü tarlada kalan çiftçilerle, varından umudunu kesip yurt dışına gitmeye çalışan gençlerle, ‘Yaşam haktır, yaşamak istiyoruz’ diyen kadınlarla değiştireceğiz. Siftahsız kepenk kapatan esnaflarla, Genel Başkanımız Özgür Özel’in önderliğinde, onun bitmeyen enerjisiyle, disiplinli, kararlı ve halkla iç içe bir örgütlenme anlayışıyla yolumuza devam ediyoruz. Biz yenilenip güçlenip iktidara yürüyoruz.”