(ANTALYA) – CHP Antalya Milletvekili Aykut Kaya, Gazipaşa ilçesinde düzenlenen eylemde, “Antalya’mızdaki, ülkemizdeki Türk çiftçisine sahip çıkmak milli bir beka meselesidir. Buradan iktidara çağrıda bulunuyorum: Ukrayna krizini bir an önce çözün. Çiftçimizin ürettiği ürüne pazar bulun” diye konuştu. CHP Gazipaşa İlçe Başkanı Fahri Oğuz ise “Madem ki işlevsiz bir tarım planlamamız var, en azından Ukrayna’nın bize uyguladığı gümrük vergisini geçtiğimiz yıllardaki seviyesine getirelim” dedi.
CHP Antalya Milletvekili Kaya, Gazipaşa ilçesinde bugün dikenli salatalık üreticilerinin eylemine destek verdi. Gazipaşa Toptancı Hali’nde gerçekleşen eyleme CHP Gazipaşa İlçe Başkanı Oğuz da katıldı.
İktidara çiftiye sahip çıkılması gerektiği çağrısında bulunan Kaya, şöyle konuştu:
“Ukrayna’nın gümrük vergisini yüzde 10’dan yüzde 35’e çıkarmasının bedelini çiftçilerimiz ödüyor”
“Bugün Gazipaşa ilçemizde dikenli salatalık üreticilerimizin sesi olmak için toplandık. Dikenli salatalık, yurt dışına ihraç edilen bir ürünümüz. Ağırlıklı olarak Ukrayna ve Doğu blok ülkelerine satılan bir ürün. Ukrayna’nın domates ve salatalıkta bize uyguladığı gümrük vergisini yüzde 10’dan yüzde 35’e çıkarmasının bedelini bugün ne yazık ki çiftçilerimiz ödüyor. Geçen sene 30 lira olan dikenli salatalık bugün 10 liraya seralardan toplanıyor. Bunun kilo başı maliyeti 25 TL. Bir kilosunun maliyeti 15 TL. Maliyetinin yüzde 50 altına şu anda satılıyor. Bütün ürünler domatesten salatalığa, kapaktan bibere patlıcana kadar her ürün geçen senenin yarı fiyatına, üçte birine şu anda zor satılıyor. Maliyetlere bakıyoruz gübreden mazota, fideden işçiliğe hepsi yüzde 40 ile 80 oranında artmış durumda. Ama fiyatlar geçen senenin yarısına üçte birine düşmüş durumda. Biz uyarmıştık. Ukrayna krizini bir an önce çözün dedik.
“Çiftçimizi enflasyon hesabına ezdirmeyiz”
Çiftçimiz en zor olanı gerçekleştiriyor, başarıyor. Çiftçimiz üretiyor. Çiftçimizin görevi üretmek sizin görevinizde, iktidara sesleniyorum; sizin görevinizde çiftçimizin ürününe pazar bulmaktır. Çiftçimizi enflasyon hesabına ezdirmeyiz. Bakın Zelenski iki gün önce Türkiye’ye geldi. Bu olayı çözebilirsiniz. Şu anda insanlar bin bir emekle bu ürünü üretiyor. Bakın elimde gördüğünüz bir kilo dikenli salatalık bugün bir çay parası etmiyor, bir ekmek parası etmiyor. İnsanlar umudunu buna bağlamış, ailesini bununla geçiriyor. Yani bizim Antalya’mızdaki, ülkemizdeki Türk çiftçisine sahip çıkmak milli bir beka meselemizdir. Buradan iktidara çağırıda bulunuyorum: Ukrayna krizini bir an önce çözün. Çiftçimizin ürettiği ürüne pazar bulun.
“Çiftçiye sahip çıkmak bizim milli meselemiz”
Bir diğer önemli konu da tarım sektöründe bir nakit akışı krizi var. Bugün çiftçisinden ihracatçısına, zirai ilaç bayisinden komisyoncusuna kadar herkes büyük bir nakit sıkışıklığı yaşıyor. Eğer acilen devlet bankaları devreye girip bu finansman sorunu çözmezse tarım sektöründe ciddi iflaslar kapıda buradan uyarıyorum. Bugün çiftçimiz su problemiyle uğraşıyor, yüksek maliyetlerine uğraşıyor. Çiftçimiz hala ayakta kalıp üretimi gerçekleştiriyor. Size düşen sadece bu ürettikleri ürüne pazar bulma. Daha çiftçimiz ne yapsın? Ve şimdi enflasyon içinde çiftçimizin emeğini heba etmeyin. Çiftçimize sahip çıkın. Biz buradayız, çiftçimizin yanındayız, yanında olmaya devam edeceğiz. Çünkü onlara sahip çıkmak bizim milli meselemizdir.
CHP Gazipaşa İlçe Başkanı Oğuz ise şunları söyledi:
“Sattığının hakkını alamayan sizler için buradayız”
“Bugün burada, öncelikle komşum sonra dostum olan AKP İlçe Başkanı, bir tarım emekçisi ve üretici olan Ramis Yiğit’in de yaşadığı sorunlar için buradayım. Buradayız çünkü emeğinin, ürettiğinin hakkını alamayan, aldığının sattığının hakkını alamayan sizler için buradayız. Bizler buradayız; bizler ürettiğinden zarar eden, sattığından zarar edenleriz. Neden ürettiğimizden zarar ediyoruz, neden sattığımızdan zarar ediyoruz hepimiz çok iyi biliyoruz. Çünkü ülkemizde bir üretim planlaması yapılmıyor, Gazipaşa‘da kaç milyon tohum hangi sebzeyi üretmek için sezon başında ekileceği bir devlet politikası değil bunun cezasını çekiyoruz. Ve en acısı ne biliyor musunuz? En acısı yıllardır savaşta olan ve hala bir savaş ekonomisini yöneten bir ülke; yani Ukrayna Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlere ekstra vergi getirdi.
“Kilo başında 22,50 TL ekstra vergi alıyor”
Çok iyi biliyorsunuz ki Türkiye, Amerika’dan ithal ettiği ceviz ve bademin gümrük vergisini sıfırlıyor. Benim Yeşilyurt’umda, yaylalarımda, Akoluk Sünne’de ürettiğim ceviz ve bademe karşılık Amerikan cevizi benim ülkeme gümrük vergisi sıfırlanmış şekilde giriyor. Ama dikenli salatalıkta Ukrayna bana karşı kiloda 16,50 Türk lirası, hatta bugünün güncellenmiş lojistik maliyetlerinden kaynaklı 22 TL kilo başında, bakın üzerine basa basa söylüyorum kilo başında 22,50 TL ekstra vergi alıyor. Kimse kusura bakmasın bu vergi olmasaydı, dikenli salatalık 10 lira değil 32,50 lira olacaktı. Bizler de burada değil seralarımızda ürettiklerimizi topluyor olacaktık. Evet para kazanmayacaktık belki ama 32,50 liraya, ama en azından zarar etmeyecektik. Bu vergiyi çiftçiden alıyor, tüccardan alıyor, komisyoncudan alıyor, ihracatçıdan alıyor, en önemlisi ise hepimizden alıyor.
“Zelenski’ye bu gümrük vergisini sordunuz mu”
Bugün burada tarım sektörünün paydaşlarının birbirlerine olan sorunlarından dolayı değil tüm paydaşları etkileyen büyük bir sorunu ülkemizin, devletimizin gündemine getirmek için buradayız. Hesap çok basit madem ki işlevsiz bir tarım planlamamız var, en azından Ukrayna’nın bize uyguladığı gümrük vergisini geçtiğimiz yıllardaki seviyesine getirelim. En azından geçtiğimiz yıllardaki gümrük vergisi seviyesine geldiğinde benim çiftçim, benim tüccarım, komisyoncum, ihracatçım para kazanmayacak ama en azından zarar etmeyecek. Sorunun çözümü olan, savaşta olmasına rağmen bize gümrük vergisi uygulayan ülkenin başkanı Zelenski ayağımıza kadar geldi. Soruyorum yetkililere Zelenski’ye bu gümrük vergisini sordunuz mu? Zelenski’den biz onun zor zamanında yanındayken o bize bu gümrük vergisini ne amaçla ne emelle uyguladığını sordunuz mu? Bu yüksek verginin kaldırması talep ettiniz mi? Bizim derdimiz siyaset değil bizim derdimiz okuyan çocuğumuza harçlık, traktörümüze kamyonetimize mazot, evimize ekmek götürebilme mücadelesidir.
“Gazipaşa’da tarım biterse her şey biter”
Bu mücadele sadece tarım sektörünün paydaşlarının isyanı değildir, şu anda yaşadığımız sorun Gazipaşa’daki tüm sektörleri etkiliyor, çünkü Gazipaşa’da tarım biterse esnaf biter, her şey biter. Mağdur olan sadece üreten, satan, ihraç eden değil bir de taşıyanlarımız var. Onların da derdini çok iyi biliyorum, onların da her daim artan maliyetlerini biliyoruz. Daha dün mazota gelen 2 lira zammın yaşattığı sıkıntıların da farkındayız. Bu maliyet artışının en büyük cezasını hem üretici hem de son tüketici en ağır şekilde yaşıyor. Son uyarımızı yapıyoruz: Pazartesiden itibaren gerekli adımların ivedilikle atılmasını, gümrük vergisi konusundaki problemlerin çözülmesini, önümüzdeki sezonda planlanmış bir tarım yapılmasını Gazipaşa olarak yetkililerden talep ediyoruz. Çünkü Gazipaşa’da tarım biterse esnaf biter. Gazipaşa’da tarım biterse taşıyıcılık biter Gazipaşa’da tarım biterse her şey biter. Gazipaşa biterse Antalya biter, Antalya biterse Türkiye biter. Türkiye’yi bitirmeyin, cennet vatanımızı bitirmeyin.”

