Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’li Gürer: “Pestisit analiz sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalıdır”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Pestisit analiz sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bakanlık, pestisit analiz verilerinin kişisel verileri korunması kanunlu kapsamında kişisel veri olduğunu bu nedenle paylaşılmayacağını ifade etmektedir. Öyle olunca taklit ve tahşiş hileli gıdalar hemen hemen her hafta açıklanıyor. Aynı kapsamda olmaları gerekirken pestisitle ilgili açıklamanın yapılmaması düşündürücüdür” dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Pestisit analiz sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bakanlık, pestisit

(TBMM) – CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Pestisit analiz sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bakanlık, pestisit analiz verilerinin kişisel verileri korunması kanunlu kapsamında kişisel veri olduğunu bu nedenle paylaşılmayacağını ifade etmektedir. Öyle olunca taklit ve tahşiş hileli gıdalar hemen hemen her hafta açıklanıyor. Aynı kapsamda olmaları gerekirken pestisitle ilgili açıklamanın yapılmaması düşündürücüdür” dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, pestisit kullanımı ve denetimiyle ilgili TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Gürer, şunları kaydetti:

Pestisitle ilgili Türkiye belli bir kesimin bilinçlenmesi dışında hala sorunu tam anlamıyla çözümcü noktada düzenlemeler sağlamadı. Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit ve tahşiş ürünleri açıklamasına rağmen pestisitle ilgili sorun olan ürünleri açıklamakta nedense isteksiz hatta bununla ilgili de mevzuatı gerekçe göstererek, bu konunun gündemde tutulmasını da istemiyor gibi. Greenpeace’in bu konuda yürüttüğü ‘zehir etme’ kampanyasıyla pestisit denetim sonuçlarının kamuoyuna paylaşılması yöndeki talepler bugüne kadar karşılanmadı. Zincir marketlerde satılan ürünlerde uluslararası akredite bir laboratuvarda yaptırılan analiz sonuçlarında pestisitlerden ne kadar var diye 155 örnekte inceleme laboratuvar üzerinden sağlanmış ve bunların önemli bölümünün sorunlu olduğu ortaya çıkmıştı.

Hatta bu ürünlerin yüzde 50’sinin de ruhsatsız pestisit kullandığı tespit edilmişti. Ürünlerin yüzde 61’inde fazla pestisit kalıntısı bulunurken örneklerin yüzde 31.6’sında kanserojen hormonal sistem bozucu veya nörolojik gelişimi etkileyici pestisit saptanmış, örneklerin yüzde 43’ünün insan sağlığı açısından risk taşıdığı belirtilmişti. Gıda güvenliğinin sağlanmasına adına ‘zehir etme’ diyerek, pestisit analizlerinin kamuoyuna duyurulması ihtiyaçtır.
Analiz edilen her üç gıda ürünlerinin mevzuata uygunsuzluğu tespit edilmesi bu bağlamda neler yapılması gerektiğinin de somut göstergesidir. 2022-2024 yıllar arasında gerçekleştiği belirtilen 246 bin 946 pestisit denetiminin ayrıntılı sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalıydı. 12 Mart 2025 tarihinde bakanlığa bu konuda yapılan başvurular ve bizim de verdiğimiz yazılı soru önergelerini aldığımız yanıtlarda 223 aktif maddenin yasaklandığı sürdürülebilir tarım uygulamaları kapsamında çeşitli faaliyetlerin yürütüldüğü ifade edilmektedir. Pestisit kalıntısı eğilim planını uygulandığı ve denetimlerin yapıldığı da bakanlık tarafından ifade edilmektedir. Ancak bu ifadelere rağmen pestisitle ilgili yapılan incelemelerde afrotoksinle ilgili yapılan incelemelerde bunların satışa sunulan ürünlerde rastlanıldığı görülmektedir.
“Pestisitle ilgili açıklamanın yapılmaması düşündürücüdür”
Pestisit analiz sonuçları kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bakanlık, pestisit analiz verilerinin kişisel verileri korunması kanunlu kapsamında kişisel veri olduğunu bu nedenle paylaşılmayacağını ifade etmektedir. Öyle olunca taklit ve tahşiş hileli gıdalar hemen hemen her hafta açıklanıyor. Aynı kapsamda olmaları gerekirken, onlar açıklanırken, pestisitle ilgili açıklamanın yapılmaması düşündürücüdür.
Sonuç itibarıyla insan sağlığıyla ilgili doğrudan ilgili ve zararlı olan pestisit kanıtlarının bulunduğu ürünleri satanların bilinmesi yurttaşın da buna göre kendi adına da önlemler alması ihtiyaçtır. Ham verilerin uzmanlar tarafından saptandığı süreçteki ortaya çıkan sonuçların yayınlanmasının yurt dışı ve yurt içinde farklı olumsuzluklar yaratacağı ifade edilmektedir.
“Pahalı ürünlerin bir kısmında pestisit çıkıyor”
Tarım sorunludur, üreten ürettiğinden para kazanamıyor, tüketen pahalı ürün alıyor. Pahalı ürünlerin bir kısmında pestisit çıkıyor. Pestisitin çıkmasının birden fazla nedeni var. Bu tarım zehirleriyle ilgili farklı ülkelerde yasak olmasına rağmen ülkemizde kaçak yollardan ya da daha öncesinde olup da üretimde kullanılan örneklerin olduğu uygulamalara rastlanmaktadır. Bu denetimle, eğitimle, bilgilendirimiyle ortaya odan kaldırılabilir. Her üretilen üründe sorun yok ki. Bu yüzde 10 civarında bir ürüne tekabül etse bile önemlidir. Onun için bu konuyu ciddiye almak gerekir. Çocuklarımızın insanlarımızın geleceği açısından bu tür sorunlu gıda ürünlerinin pazarda olmaması sağlanmalıdır. Bununla ilgili önlem alınırsa sonuç itibarıyla üretim aşamasında kontroller de geliştirilirse sorunların ortadan kalkması sağlanabilir.
Greenpeace araştırma birimiyle İsveçe Merkezi Sivil Toplum Kuruluşu 22 Eylül 2025′te yayınlanan çalışmasında Avrupa Birliği’nde birçok tarım ilacının başka ülkelere ihraç edildiği yönünde de verilere rastlanmıştır. Yani gelişmiş ülkeler kendi halkını koruyor, kendi ülkesinde bunu tükettirmiyor. Az gelişmiş ülkelere ise bu tarım ilaçlarının zehirli tarım ilaçlarının gönderilmesinde bir engel görmüyor. Böylece kendilerinin firmaları kazanmaya devam ederken dünyanın farklı ülkelerinde insanların zehirlenmesini de adeta seyrediyorlar.
“Su pahalı, mazot pahalı, girdilerde artı sürüyor”
AB topraklarında kullanımı yasak olan 75 adet yüksek riskli kimyasalın bu şekilde ihraç edildiği de biliniyor. Avrupa’da kullanılması yasak ama Türkiye dahil farklı ülkelerde bu ürünün kullanıldığı araştırmalarla da saptanmış bulunuyor. 155 gıda örneğinde alınan zincir marketlerde yüzde 33’ü yasal sınırların üstünde 50 üründe ruhsatsız pestisit yüzde 61’inde ise fazla pestisit kalıntısının bulunması bu bağlamda yapılması gerekenlerin olduğunu gösteriyor.
Zaten üretici pahalı üretiyor, gübreyi pahalı alıyor. Bir de sahte gübreyle uğraşıyor. İlacı pahalı alıyor, bir de pestisitli yüksek zararlı ilaçlardan sorunu çözmeye çalışıyor. Su pahalı, mazot pahalı, girdilerde artı sürüyor. Ama aldığı bu zehirin de ürüne faydası olacağı yerde insana da erişimi, sorunlu hale dönüşmesini önlemek de iktidarın sorumluluğu. Analiz edilen örneklerin 3’te 1’inden fazlası hormonal sistemi bozan, nörolojik gelişimi etkileyen kanserojen ya da üreme sağlayan zarar veren pestisitlerin olması da ayrıca kaygı verici. Pestisit analiz sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması böylece ortaya çıkan olumsuzluklara vatandaş duyarlılığının artırmasına beraber getirir.
“Sorunun kaynağı, bu konudaki yetersiz denetimler”
Sürekli olarak söylüyoruz. Tarımda üretim öncesini, üretim sürecini, üretim sonrasını daha sonra işlenmiş dondurulmuş katma değerli ürüne döndürülmesini sağlayacak mekanizmada kontrollü öğretici ve bilimsel desteklerle çiftçiyi gelişecek noktaya taşımak bu anlamda yapılması gerekenleri de gerçekleştirmek gerekiyor. Sorunun kaynağı, bu konudaki yetersiz denetimler, kamuoyu ile paylaşılmayan bilgiler şeffaf biçimde sürecin yönetilmemesi. Bunların da yönetilmesi vatandaş adına önemli. Tarladaki ürünü 4-5 kat fiyatla rafta tüketen vatandaşın sağlıklı gıda alma hakkı var. Zaten ekonomik sorunlar nedeniyle kıt kanaat geçiniyorlar. Aldıkları 1-2 kilo ürün içinde ürün içeriğiyle ilgili gerekli denetimler yapmak mevcut iktidarın görev olduğunu belirtiyorum.”

Gürer, pestisit analiz sonuçlarının neden kamuoyuyla paylaşılmadığını, denetimlerdeki sorunların neden sürdüğünü ve yasaklı pestisitlerin nasıl piyasada bulunduğunu öğrenmek amacıyla konuyu soru önergesiyle yeniden Bakanlığa ilettiğini belirtti.