Haber: Seyfi ÇELİKKAYA
(YOZGAT) – CHP’nin yaz dönemi saha çalışması kapsamında Yozgat’a gelen Ankara Milletvekili Semra Dinçer ve Adnan Beker ile İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç, gazetecilerle bir araya geldi. Dinçer, “Bu ülkede ekonomik sorunlar var, tarımda sorun var, sağlıkta sorun var, eğitimde sorun var. Ama bu ülkenin en büyük sorunu demokrasi ve adalet sorunudur” dedi.
CHP’nin yaz dönemi saha çalışmaları kapsamında Yozgat’a gelen CHP Ankara Milletvekili ve PM Üyesi Semra Dinçer, CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç, CHP Ankara Milletvekili Adnan Beker’i CHP Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar ve partililer karşıladı. CHP Yozgat İl örgütü binasında yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya gelen milletvekillerini tanıtan İl Başkanı Abdullah Yaşar, “Yozgat’ımız hepinizin malumu özellikle AK Parti iktidarına 23 yıldır en çok oy veren illerin başında gelmektedir. Ama maalesef Yozgat hizmet noktasında verdiği desteğin karşılığını hiçbir zaman alamamıştır. Yozgat’ın AK Parti iktidarına, AK Parti iktidarı olduğunda 2002 yılında 650 bin nüfusu 6 milletvekilimiz vardı. Geldiğimiz noktada nüfus 403 bine milletvekili sayımız 3’e düştü” dedi.
“Yozgat’ı unutulmuş olmaktan çıkartacağız”
Semra Dinçer, Yozgat’ı köy görüntüsünden kurtarıp hak ettiği yere taşıyacaklarını belirterek, şunları söyledi:
“Biz Yozgat’ı 19 Nisan’dan sonra başka bir gözle görüyoruz. Çünkü biraz evvel il başkanımızın saydığı yüzde 65- 70’lere yakın yıllar oy alan iktidarın bile toplayamadığı bir mitingle artık Yozgatlının ‘tamam’ dediğini gördük. O yüzden de biz Yozgat’ı köy olmaktan, Yozgat’ı unutulmuş olmaktan çıkartacağız ve Yozgat’ı da bizim bütün illerimiz gibi bir değerimiz olduğunu ve hak ettiği değerin verilmesi adına elimizden ne geliyorsa çalışmalarımızı yapıp, raporlarımızı hazırlayıp, hazırlayacağımız hükümet programında da neler gerekiyorsa bunları belirteceğiz. Bir kadın olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ankara Milletvekili olmama rağmen Meclis’te de Yozgat’ın sorunlarını dile getiren, sonra da ‘Yozgat’ın bacısı’ diye ilan edilen bir Ankara milletvekili olarak bugün ve yarın Yozgat’ın bütün ilçelerini dolaşacağız. Her yerde dertleri, sorunları dinleyeceğiz. Bu ülkede türlü türlü sorunlar var. Bu ülkede ekonomik sorunlar var, tarımda sorun var, sağlıkta sorun var, eğitimde sorun var. Ama bu ülkenin en büyük sorunu demokrasi ve adalet sorunudur. Biz Yozgatlılara hem bu ülkenin gerçek sorunlarını anlatacağız. Hem de Yozgatlılardan gerçek sorunlarının ne olduğunu dinleyip, bunları nasıl çözebileceğimizi ve çözüm noktasında neler yapabileceğimizi ortaklaşa karar vereceğiz. Bugün ve yarın biz dinlemeye geldik. Sorunlı dinleyeceğiz, dertleri dinleyeceğiz. Vatandaşlarımızdan nasıl bir halkın programına hazırlayabiliriz bunun için çaba sarf edeceğiz.”
“Kırsal nüfusun canlandırılmış olması, güçlü olması çok önemsendi”
Yüksel Mansur Kılıç da konuşmasında, şu ifadelere yer verdi:
“Bir köy gerçeğimiz var, kenti büyütme gerçeğimiz var ve kente hizmete ihtiyacımız var. Bizim yani Yozgat’ın da Sivas’ın da Erzincan’ın da gittiği kentlerden alacağı var çünkü Sivas’tan Yozgat’tan Erzincan’dan Türkiye’nin en büyük kentlerine göç etmiş bu köylü topluluk, temizliğini yapmış, yani temizlik işçisi Sivaslı olmuş, kanalını yapan Erzincanlı olmuş, kapısını bekleyen Yozgatlı olmuş. Büyük kentlerde ve ülke yönetiminde de etkili olmanın kanallarına açmış. Bunları şunun için anlatıyorum; hem ağlarız hem gideriz diye bir sözümüz var ya, ağlamak kısmını eskide bırakmamız lazım. Yozgat ve bundan sonra Türkiye için de sosyoekonomik gerçeği içinde nereye oturacak, ne öne çıkacak, ne projelenecek bunu Yozgat’ta seslendirebilirsiniz ama Ankara’da gerçekleştirebilirsiniz. Biz de Yozgat’la birlikte Sivas hangi konumu alabiliriz, hangi yanlarıyla gelişebilir ve ülke ekonomisinden istediği payı alabilir ve bu ekonomik payla birlikte aynı zamanda bu bir mali güce dönüşür ona bakmamız lazım. Çünkü öbür taraftan da anlatılanlara bakıldığında borç çok, tamam borç yiğidin kamçısı ama buraların gelişip, güçlenmesi lazım.
Bir başka yanına baktığımızda işte pandemi ve sonrasında yaşanan en önemli sorunlardan birinin kırsal nüfusun canlandırılmış olması, güçlü olması çok önemsendi. Gıdaya erişim çok önemsendi. Kırsal alanı terk etmenin ne kadar büyük bir risk olduğunu gördük, toplumsal bir sorunda, bu ekonomik krizde ya da bir tabiat krizinde. Dolayısıyla Yozgat, Sivas, Erzincan aynı zamanda şöyle birleştirdiğinizde üçünün de çok büyük bir aks olduğunu, doğuyla batıyı şimdiki lojistik girişimlerle birlikte kuzeyle güney arasında aksımız çok güçlü olamıyordu ama artık yeni teknolojilerle yeni ulaşım teknolojileriyle bu işlenmesi lazım. Dünya jeopolitiğine uygun bir biçimde Karadeniz yüksek riski içerisinde, Akdeniz yüksek risk içerisinde, bu risklerin azaltılması için de ayrıca bu akslara ihtiyaç var.”
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı aylık milletvekiliyim ve ‘iyi ki de geçmişim’ diyorum”
Adnan Beker, CHP’nin altı aylık milletvekili olduğunu hatırlarak, şöyle konuştu:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı aylık milletvekiliyim ve ‘iyi ki de geçmişim’ diyorum. Onun için de bir mücadele veriyorum. İnşallah iktidar olacağız, çünkü Cumhuriyet Halk Partisinin iktidar olması lazım. Şimdi ne diyorlar? Genelde bu işte Ak Partili veya MHP’li veya ortada kalan siyasetçilerde veya vatandaş Cumhuriyet Halk Partisi yönetemez diyorlar. Ben arabaya bir şoför alacağım, Yüksel vekilim diyor ki; bu adam bu arabayı süremez. Kardeş bir sürsün. Şimdi arabayı süren AK Parti iktidar, camı kırılıyor Cumhuriyet Halk Partisi sebep. Lastiği patlıyor Cumhuriyet Halk Partisi sebep. Araba devriliyor Cumhuriyet Halk Partisi’ne. Ya diyoruz ki bir de biz kullanalım sen kullanma. Ya bir sürelim kardeşim, sürelim bakalım. Süremezsek işimize son verir millet. Ama ben şunu görüyorum ve şuna inanıyorum, Sivas’taydık. Sivas’ta şunu gördüm; Millet Cumhuriyet Halk Partisi’nin önüne geçmiş. Bu iktidarın bitmesini istiyor, bu iktidarın gitmesini istiyor. Çünkü artık insanlar perişan, emekli perişan, asgari ücretli perişan. Şu an memura verilen zam ortada. Mecliste diyorlar ki; geçiniyorlar, 16 bin, 17 bin lira ev kirası. Maliye bakanının dediği gibi yüzde 15’ini evi yok, yüzde 85’inin evi var. Yozgat ev kirasına kadar bilmiyorum. Yine 15 bin liradan aşağı değildir. Bizim Pursaklar’da 26 bin lira, Çubuk’ta 26 bin lira. 2 emekli karı koca 30 bin lira emekli maaşı alıyor 26 bin lirasını kiraya veriyor. Siz geçinin, hadi milletvekilleri geçinsin, biz o parayla geçinelim.”
“80 yaşına kadar çalışanımız var. İnşaat bekçiliği yapıyor”
İnsanların emekli olduktan sonra çalışmaya devam ettiğini bildiren Peker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Emekli olduktan sonra insanlar çalışıyor. Tekrar torununu, çoluğunu çocuğunu okutmak için mücadele ediyor. Çiftçilik yapıyor, amelelik yapıyor, hamallık yapıyor. Ya adam emekli olmuş, dünyanın hiçbir ülkesinde emekli olduktan sonra çalışanı duydunuz mu? Bizim emeklimiz perişan. İnsan emekli olduğu zaman ne yapar; torununu sever, köyüne gelir tatilini yapar ama şu anki iktidarın döneminde emekli 75 yaşına kadar çalışıyor. Bakın 80 yaşına kadar çalışanımız var. İnşaat bekçiliği yapıyor. Yazık günah insanlar içleri acıyor, içimiz parça. Üniversite mezunu çok, bizim zamanımızda. Belki Yozgat’ta 100 tane üniversite okuyan varsa şimdi 10 bin tane var, 50 bin tane var. Her ailede, sizin ailelerin içinde üniversite mezunu gençlerimiz var, çocuklarımız var. Şimdi o kadar çok üniversite açmışlar, iki yüzden fazla herkes üniversite mezunu. Herkes işsiz. Sanat bitmiş, öyle bir duruma getirmişiz ki; Afganlı çoban olmasa tarım yok.”