Haber: Mehmet Duran Özkan – Kamera: Erdal Akbuğa
(KAHRAMANMARAŞ) – CHP saha çalışmaları kapsamında Kahramanmaraş’ta konuşan CHP Ali Öztunç, 6 Şubat depremlerinin vurduğu illerdeki sorunların hala devam ettiğini belirterek, “Depremin etkisi, ekonomik kriz bu şehirleri gerçekten çok zorlamaktadır. Üç yıl oldu. Hâlâ bu konutlar nerede? ‘Bir yıl içerisinde konutları teslim edeceğiz’ demişlerdi” dedi.
CHP milletvekilleri, CHP’nin yurt genelinde süren saha çalışması kapsamında CHP milletvekilleri bir dizi ziyaret gerçekleştirmek üzere Kahramanmaraş’a geldi. CHP Hatay Milletvekilleri Nermin Yıldırım Kara, Servet Mullaoğlu ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’tan oluşan heyet, CHP Kahramanmaraş İl Binasında basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan CHP Kahramanmaraş İl Başkanı Ünal Ateş, Genel Başkan Özgür Özel’in görevlendirmesiyle saha çalışması kapsamında il genelinde sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların sorun ve önerilerini dinleyeceklerini belirtti.
6 Şubat depremlerinden sonra Hatay ve Kahramanmaraş’ın aynı acıyı yaşayan, aynı sıkıntıları çeken iki kadim şehir olduğunu ifade eden Ateş, “Depremin üzerinden tam 30 ay geçti arkadaşlar. Depremden sonra, depremi yaşayan şehirlerin en büyük sıkıntılarından birisinin barınma problemi olarak karşımıza çıktığını hep beraber gördük. Bunun yanında Kahramanmaraş’ta son günlerde zirve yapan içme suyu sıkıntısı yine deprem bölgesinde Kahramanmaraş’ın yaşadığı en büyük sorunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Ve deprem bölgesinin ortak sıkıntılarından sağlık, üretim, sosyal yaşam. Bütün bu sorunlar 30 ay boyunca hâlâ tam anlamıyla çözülemediği için, bugün deprem bölgesinde başta Kahramanmaraş ve diğer depremi yaşayan şehirler olmak üzere bu sıkıntıların hepsini iliklerimize kadar hissediyoruz” diye konuştu.
Bu sıkıntıların yanı sıra 19 Mart darbesiyle büyük bir hukuksuzluk ve adaletsizliğin daha karşılarına çıktığını belirten Ateş, “Hukuksuzluk ve adaletsizliğe karşı Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin, genel başkanının ve her bir neferinin sürdürdüğü mücadele devam ediyor. Bu anlamda bu hukuksuzluk ve adaletsizlik giderilene kadar bu mücadelemiz devam edecek” dedi.
“Dinlemeye yönelik bir çalışma yapıyoruz”
Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç da 81 ilde, 110 milletvekili ile sahada olduklarını belirterek, yurttaşları, sivil toplum örgütlerini, iş insanlarını, ticaret odası, borsa, esnaf ve sanatkârları dinlediklerini söyledi.
Öztunç, “Daha çok dinlemeye yönelik bir çalışma yapıyoruz. Ve onların sorunlarını tespit ederek bunları Sayın Genel Başkanımıza sunacağımız raporlara ileteceğiz. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı aday ofisimiz açıldı. Sayın Cumhurbaşkanı adayımız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik olan çalışma ofisimiz Ankara’da açıldı. Ona yönelik de bilgilendirmeleri gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
“Yargı iki tuzak arasında”
Ali Öztunç, yargının iki tuzak arasında olduğunu, adaletsizliklerin had safhada bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Neredeyse ağzını açan gözaltından dönüyor, tutuklanıyor, cezaevine gönderiliyor. Çok basit bir soru: Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olmasaydı, bugün cezaevinde olur muydu? Olmazdı. Bu soruyu yüz kişiye sorun, doksan dokuzu ‘Olmazdı’ der, bir kişi ‘Olurdu’ der Tayyip Erdoğan’lara göre. Büyük bir kesim, Ekrem İmamoğlu’nun cezaevinde olmasının asıl sebebinin Cumhurbaşkanı adayı olması olduğunu çok iyi biliyor. Çünkü korktular. Tayyip Erdoğan korktu. Bir bahane buldu, aklınca bahaneler uydurdu ve Ekrem Başkanı yalanlarla, iftiralarla, arkadaşlarıyla birlikte zindanlara mahkûm etti. Buna karşı durduk. Teslim olunmadı. Türkiye’nin dört bir yanında, dünya genelinde gittiğimiz her yerde bu adaletsizliği anlattık, anlatıyoruz da. Nerede yanlış yapılıyorsa gidiyoruz, onu yurttaşlarımıza ifade ediyoruz. Bu bir şikâyet değil. Şikâyet de olabilir. Siyaset şikâyet eder. Kimi şikâyet eder? Hükümeti şikâyet eder. Hükümet kimden şikâyet eder? Muhalefetten şikâyet eder. Biz derdimizi anlatıyoruz, yurttaşa gerçekliği gösteriyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında mitingler yapılıyor. Dün akşam İstanbul’da yine miting vardı. Önümüzdeki günlerde Sinop’ta olacak. Kahramanmaraş’ta da olacak. Gittiğimiz mitinglerde yurttaşlarımıza bu gerçekliği anlatıyoruz.
Zeydan Karalar, Adana’nın belediye başkanı. Her seçimde oyunu kat kat arttırarak gelmiş. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilçe başkanlığı, gençlik kolları başkanlığı, il başkanlığı… pek çok görevde bulunmuş. Efendim, 2014 yılında birisi demiş ki: ‘2014 yılında Zeydan Karalar’ı falancadan falancaya aldığını duymuştuk’. Duymuştuk olur mu arkadaşlar? O zaman ben de Tayyip Erdoğan’ın Trabzon’dan milyar milyar dolar aldığını duydum. Duymuştuk! Böyle midir? Böyle bir yargı var mı? Böyle bir adalet var mı? Alıyorlar Zeydan Karalar’ı, Adana’nın belediye başkanını cezaevine gönderiyorlar. Bu haksızlıklara, bu tutuklamalara karşı direnişimizi sürdüreceğiz.
Büyük bir ekonomik kriz var değerli arkadaşlar. Millet inim inim ağlıyor. Birileri saltanat sürüyor, manda yoğurduyla keyif yapıyor, saraylarda hayatlarını sürdürüyor. Bu arada, geçmişteki fındık borsaları gibi yeni borsalar oluşturuyor. Tıpkı deprem borsası gibi. Birileri saltanat sürerken, yurttaşların büyük bir kesimi perişanlık içinde büyük bir ekonomik kriz yaşıyor. Artık Hatay’la, Maraş’la ilgili… Deprem vurdu, büyük bir deprem yaşadık arkadaşlar. Depremin etkisi, ekonomik kriz bu şehirleri gerçekten çok zorlamaktadır. Üç yıl oldu. Hâlâ bu konutlar nerede? ‘Bir yıl içerisinde konutları teslim edeceğiz’ demişlerdi. Son milletvekili seçiminde AK Partili Vahit Kirişci, ‘Merak etmeyin, üç ay içerisinde konutlarda oturacaksınız’ diyordu. Ne oldu? Üç yıl oldu, hâlâ konutlar yok. ‘Efendim, 151 bin anahtar verdik.’ Hadi gelin, buyrun gidelim. Konut var mı? Yapılmadı. Konut var, kanalizasyon bağlamışlar,su yok. Elektrik bağlamışlar, eksikler çok. ‘Gelip oturun’ diyorlar. Gelip kendileri otursunlar, görelim bakalım. AK Parti milletvekilleri, gelin şu konutlarda oturun da görelim. Gerçi çoğunun Maraş’ta evi bile yok. Turist milletvekilleri. Ömer Oruç Debgici birkaç gün önce fuarda bir yayında demiş ki: ‘Biz iş yaparız, muhalefet vekilleri konuşur.’ Sen konuşmayı bile beceremiyorsun ya. Şu Maraşlı’nın hangi sorununu dile getirdin ey Debgici? Ey AK Parti milletvekilleri, neredesiniz? Nurdağı’nı Maraş’ın ilçesi zanneden AK Parti milletvekili var. Böyle temsilcilik olmaz.”
“Türkiye’nin en büyük su havzalarında biri olan Kahramanmaraş’ta su neden yok?”
Kahramanmaraş’ın büyük su havzalarından biri olmasına rağmen su sıkıntısı yaşadığını ifade eden Öztunç, şunları söyledi:
“Niye su yok Maraş’ta? Ben bunu dile getiriyorum. Çıkıyorlar, hiçbir AK Parti milletvekili yanıtlamıyor. Maraş’ın suyu Antep’e gitmedi mi? Hele de Düzbağ’ın suyu Antep’e gitmedi mi? Antep’te park bahçeler sulanıyor, Maraş’ta tarımda çiftçi susuz kalıyor, evlerde vatandaş susuz kalıyor. Dulkadiroğlu’nun mahallelerine gidin, görün. Bende onlarca video var. Tankerlerle su dağıtıyorlar. Koca koca belediye, büyükşehir tankerle su dağıtıyor. Ya ayıp! Bu çağda Maraş’a bu rezaleti yaşattılar. Bu ayıp da bunlara yeter.”
Öztunç: “Bu kardeşiniz 2029’da Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı olacak!”
Ali Öztunç, basın mensuplarının CHP’den istifa edeceği iddialarına yönelik sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin evladıyım. Böyle bir şey olur mu? Ne münasebet! Bu namussuzluktur ya. Çekip gidiyor, belediye başkanı oluyor… Tehdit, şantaj… Artık ne yapıyorlarsa, ellerinde ne varsa. Hadi kapıyı atıp, AK Parti’ye! Böyle bir dünya yok arkadaşlar. Bir milletvekilinin muhalefet partisinden, bir başkanın muhalefet partisinden geçmesi doğaldır, normaldir. Çünkü muhalefet hükümete karşıdır. Yapabilir mi? Evet, yapabilir. Bir de bizim giden arkadaşlarımız da var. Ama bir milletvekili seçilecek, muhalefetten aday edilecek, sonra gidecek… O zaman bunun bireysel çıkarı vardır. Net söylüyorum: Benimle ilgili iddia iftiradır, ayıptır.
İki buçuk yıl daha bu şehirdeyiz. Ben bu şehirde milletvekili olarak görevime devam edeceğim. Sonra Sayın Genel Başkanımızın verdiği söz doğrultusunda erken seçim olacak. Aday olur muyum, olmaz mıyım bilmiyorum. Şartlar ne getirir, iki, iki buçuk yıl var daha. Ya hayatta mı kalacağız, belli mi? Yarın kim çıkacak, o da belli mi arkadaşlar? Ondan sonra bakarız. Ama en büyük hedefimi sorarsanız size şunu söyleyebilirim: 2029’da mı gelecek seçim? Evet. Bu kardeşiniz 2029’da Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı olacak!”
“CHP halkın tek umudu”
CHP Hatay Milletvekilleri Nermin Yıldırım Kara, mitinglere yurttaşların ilgisinin sorulması üzerine, CHP’nin halkın umudu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bu ne kadar haklı olduğunu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarını ne kadar istediğini toplumsal olarak yurttaşlarımızın verdiği reaksiyon gösteriyor. Çünkü artık Cumhuriyet Halk Partisi halkın umudu. AK Parti veya Cumhur İttifakı ile alakalı herhangi bir umut ve hayal bu ülkede kalmadı. Eğer binlerce, yüz binlerce insan 50. mitingde hiç üşenmeden, gocunmadan kalkıp o mitinglerde alanları dolduruyorsa, iktidarın da buna bakıp şapkayı önüne koyması lazım. O mitinglere AK Partililer de gidiyor, MHP’liler de gidiyor, İYİ Partililer de gidiyor. Yani toplumun tüm kesimleri katılıyor. Genel Başkanımız dün ifade etti: ‘Sonuç alana kadar bu mitingler devam edecek’ dedi. Ben şunu söylemek istiyorum, bunu her yerde de söylüyoruz: Kolay bir şey değil. Haftada iki miting yapmak; teşkilatlarımız, örgütlerimiz, milletvekillerimiz, il-ilçe başkanlarımız ve belediye başkanlarımız için büyük bir mesai. Dolayısıyla bunu çok olumlu buluyoruz. Halk da bu reaksiyonu görüyor, biz de aynı sinerjiyi alıyoruz. Bu işler sandık gelene kadar devam edecek.”
“Halkın iradesine çok saygı gösteren bir partiyiz”
Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu da partisinden seçilen 56 belediyenin AK Parti’ye geçmesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, şunları söyledi:
“Biz demokrasiyi savunan bir partiyiz. Halkın iradesine çok saygı gösteren, bunun tecelli etmesi için mücadele eden bir partiyiz. Demek ki sizin de sorduğunuz soruda bu kadar mitinglerin yapılmasının nedeni sadece partimizle ilgili yükselen bir haksızlık değil; aslında adalet kavramının, milli iradenin önemli olmasından kaynaklanan bir sorundan dolayı halkın devletine, demokrasisine sahip çıkmasıdır. Dolayısıyla milletin iradesini yok sayan bütün bu belediye başkanlarının davranışlarını doğru bulmuyoruz. En azından onları seçen halkın iradesine saygı göstermeleri gerekiyor. Bu tercihlerde bulunan bütün belediye başkanlarının da oturup kendilerini sorgulamaları gerekiyor. Bir daha da zaten siyaset sahnesinde olacaklarını düşünmüyoruz. Elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye’nin bir an önce seçime ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Zaten adayımız yanımızda, sandığımız önümüzde olsun istiyoruz. Bütün mücadelemiz de bu. Gerçekten buna ihtiyaç var. Çünkü her şey tıkandı. Devlet çok ağırlaştı, devlet mekanizması işlemez hale geldi. Yani adalette, dış politikada, eğitimde, ekonomide… Bunu ancak halkın kendisi çözer. O da sandıkla olur. Onun için elimizden geleni yapıyoruz ve bir an önce erken seçim istiyoruz.”