(MANİSA) – CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper, “Artık bu ülkede hiçbir şey hukuki değil, siyasi. Bütün düğmelere bastılar, ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Hukuk ve yargı sopasıyla bizi korkutmaya, geri adım attırmaya çalışıyorlar. Ama Genel Başkanımızın her zaman söylediği gibi bir adım geri atmayacağız, bir santim eğilmeyeceğiz. Doğru bildiğimizi söylemekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Özalper, kentteki basın mensuplarıyla bir araya gelerek sorularını yanıtladı.
İl Başkanı Özalper, Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde “rant” iddialarına ilişkin soru üzerine, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in vefatından önce bazı bürokratlarla ilgili birtakım sıkıntılar olduğunun kulaklarına geldiğini ifade etti. Özalper, şunları söyledi:
“Ranttan çok, biraz daha ‘kafa kol ilişkileri’ diyelim; farklı ilişkilerin olduğu, farklı beklentiler içinde olan bazı bürokratların isimleri geldi. Arife günü Ferdi Başkan, milletvekillerimizle birlikte bununla ilgili birtakım kararlar almıştık açıkçası. Aslında bazı ayrılan bürokratların gidişi Ferdi Başkan’ın kararıydı. Bayram dönüşünde aslında biz bürokratlarla yolumuzu ayıracaktık. Asıl konunun başlangıcı bu noktadaydı. Sonrasında, Ferdi Başkan’ın cenazesinin olduğu gün biz canımızla uğraşırken bazı bürokrat arkadaşlar hiç olmaması gereken şeylere imzalar atarak o boşluğu fırsat bildiler. Olmaması gereken anlaşmalara imza attılar. Zaten sonrasında Besim Başkan’la bunları tekrar tekrar konuştuk. Ferdi Başkan’ın görüş ve düşüncelerini, bazı bürokratlarla ilgili bahsettiğimiz durumların neler olduğunu anlattık. En sonunda Besim Başkan da o bürokratlarla yollarını ayırdı.”
Söz konusu olaya ilişkin hukuki sürecin de başlayacağını belirten Özalper, gerekli açıklamanın Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu tarafından yapılmasının daha doğru olacağını söyledi.
Özalper, “Ben CHP İl Başkanıyım. Sadece bazı şeyleri bir şekilde kontrol altında tutmaya çalışıyorum. Çünkü burası iktidarın ateşinin de yakıldığı Manisa. O yüzden bunlara dair açıklamayı Besim Başkan’ın yapması çok daha doğru olur. Ferdi Başkan, attığı her imzada ‘Selendi’nin, Demirci’nin dağ köyündeki çıplak ayaklı çocuğu düşünün’ derdi. Bütün bürokratlara da en çok söylediği şey buydu; ‘Yetim hakkı, aman ha’ derdi.
Gerçekten bu konuda çok hassastı. Onun bu hassasiyetine rağmen, insanoğlu işte, arada böyleleri çıkıyor. Zaten biz o sinyali aldığımızda, Ferdi Başkan da hissettiği noktada bunu kesmek üzereydi. Nasip olmadı. Biz bu konuda inanılmaz hassasız. Burası Manisa, burası CHP’nin Büyükşehir Belediyesi. Biz ülkeyi fabrika ayarlarına döndürmekten bahsediyoruz; haktan, hukuktan, adaletten bahsediyoruz. Yetim hakkından, emekliden, emekçiden, işçiden bahsederken böyle bir şeye asla göz yummayız. Yapan kim olursa olsun, gözünün yaşına bakmayız” diye konuştu.
“Bütün düğmelere bastılar, ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorlar”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, Ümraniye mitingi sonrası soruşturma başlatılması ve bugün sabah saatlerinde gazetecilerin ifadeye götürülmesine ilişkin ise Özalper, şunları kaydetti:
“Artık bu ülkede hiçbir şey hukuki değil, siyasi. Bütün düğmelere bastılar, ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Hukuk ve yargı sopasıyla bizi korkutmaya, geri adım attırmaya çalışıyorlar. Ama Genel Başkanımızın her zaman söylediği gibi bir adım geri atmayacağız, bir santim eğilmeyeceğiz. Doğru bildiğimizi söylemekten asla vazgeçmeyeceğiz. Çünkü hep söylüyoruz, ‘Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz’ derken bu bir slogan değil artık, ülkenin gerçeği. Ya hep birlikte çıkacağız ya da hiçbirimiz çıkamayacağız. Ülkemizi fabrika ayarlarına geri döndürebilmek için de hep beraber mücadele edeceğiz. Gazeteciler gözaltına alınıyor, soruşturmalar açılıyor. Ağzını açan herkesi alıyorlar, götürüyorlar. Hepimizi alacaklar ama ülkeyi artık açık hapishaneye çevirmek zorunda kalacaklar. Çünkü hiç kimse susmuyor. Hiç kimse de susmayacak. Hep birlikte bu mücadeleye devam edeceğiz.”
“Şehit annelerine sormak gerekiyor”
Özalper, Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin tepkiler aldıklarını bildirerek, “Bir kere muhatap İmralı olmamalı. Yıllarca ‘bebek katili’ dedik, ‘askerlerimizin katili’ dedik. Benden daha çok şehit annelerine sormak gerekiyor bunu. Onlar haklarını helal ediyorlarsa ben onların arkasına sonuna kadar dururum. Bu soru çocuklarını kaybetmiş annelere babalara sorulması gereken bir soru. Haklarını helal ediyor mu acaba o aileler? Gerçekten nereden nereye geldik” dedi.
“Gereksiz evrak diye çöpe atılmış”
Manisa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde “Nutuk” kitaplarının çöpe atılmasına soruşturma başlatıldığını aktaran Özalper, şunları söyledi:
“Akıl alır gibi değil. Nutuklar Şehzadeler Belediyesi tarafından bastırılmış ve okullara dağıtılmak üzere verilmiş. Bazı kendini bilmez hocalar bu Nutukları depolara kaldırmış ve ‘gereksiz evrak’ diye çöpe atıyorlar. Akıl alır gibi değil. Bu ülkenin iki büyük problemi var: Bir, Kur’an-ı Kerim’i gerçekten okumamak; iki, Nutuk’u gerçekten okumamak. Bilseydik hak, hukuk, adaletten bahsederken birbirimize davranışlarımızda da çok farklı davranışlar içersinde olurduk. Bu konunun takipçisiyiz. Bildiğimiz kadarıyla Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından soruşturma açılmış, ifadeler alınıyor. Bazı müdür yardımcılarının adı geçiyor, onların talimatıyla yapıldığı söyleniyor.”
“Rektör devlet adamı olmalıdır; hükümetin adamı değil”
Özalper, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katıldığı Celal Bayar Üniversitesi’nin akademik yıl açılışı törenine Cumhur İttifakı temsilcileri dışındaki siyasi parti temsilcilerinin davet edilmemesine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
“Celal Bayar Üniversitesi Manisa’nın. Biz Manisa’yız. Biz diyoruz ki camiye siyaset girmesin, okullara siyaset girmesin. Girecekse de bu şekilde bir siyaset girmesin. Akademik yılı açıyorsun ama öğrenciler yok içeride. Türkçe bilen öğrencileri bile almıyorlar. Neden? Çünkü yaptıkları belli, yapacakları da belli. Bir dahaki dönemde kendi yerlerini sağlamlaştırmak adına orada sadece Cumhur İttifakı’nın temsilcilerini çağırıyorlar. Bizim Genel Başkanımızla birlikte dört Manisa milletvekilimiz var. Hiçbirine davet gitmiyor. CHP İl Başkanı’na davet gelmiyor. İYİ Parti’ye, DEVA’ya gelmiyor. Bizler TBMM’de temsil edilen partileriz. Milletin seçtiği milletvekillerine davet gitmiyor. Ben geçtim kendimden, milletvekillerimize bile gitmiyor. Ben bir de Celal Bayar Üniversitesi öğrencisiyim, dördüncü sınıf öğrencisiyim. Öğrenci kimliğimle de o açılışa gidebilirdim ama muhtemelen içeri alınmazdım. Bu doğru bir yol değil. Bürokratik ciddiyetle çözülmesi gerekiyor. Hükümetler gelir geçer ama aslolan devlettir. Kalıcı olan devlettir. Rektör, devlet adamı olmalıdır; hükümetin adamı değil. Çünkü orası bilim yuvası.”
“Pazarda alışveriş yapan amcaya, teyzeye bir soralım”
Bu ülke insanının yerel seçimlerde AK Parti’ye “sarı kart” gösterdiğini, “Kendinize gelin” dediğini ifade eden Özalper, şunları kaydetti:
“Emekli, emekçi sarı kartı çıkardı, gösterdi. Emekçinin durumunda, asgari ücrette bir değişiklik fark ettiniz mi? Etmediniz. Pazara çıkıyorlar mı? Ben hiç pazara çıktıklarını görmedim. Mesela ben kendi alışverişimi kendim yapıyorum. Çok da seviyorum. Her cumartesi pazardayım. Hatta bir gün birlikte pazara gidelim, hep birlikte pazarda dolaşalım. CHP’nin il başkanı olarak zaten benim vereceğim cevap ortada. Ben zaten siyasiyim. Ancak benim vermemden daha kıymetli olan bir şey var. Pazarda alışveriş yapan amcaya, teyzeye bir soralım. Pazarcıya bir soralım, üreticiye bir soralım. Diyelim ki siz ‘AK Parti’nin uyanışına inanıyor musunuz?’ ya da işte ‘bunlar toparlanırlar mı sizce?’ diye bir onlara soralım. Ben soruyorum çünkü her hafta. Benim aldığım cevap net ortada.”

