Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gökçe Gökçen: “Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanlarımıza yapılan operasyonlardan da alnımız ak bir şekilde çıkacağız”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP kurultaylarının iptali istemiyle açılan davanın reddedilmesine ilişkin “Bu davanın bu şekilde sonuçlanmasını bekliyorduk ve şunun da bilinmesini isteriz, bundan herkes emin olmalıdır ki yol arkadaşlarımıza karşı başta Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlarımız, siyasetçiler, bürokratlar bütün yol arkadaşlarımıza karşı yapılan operasyonların içi aynı bu davanın içi ne kadar boşsa en az o kadar içi boş, gerekçesiz davalar. Bunlardan da biz alnımız ak bir şekilde çıkacağız” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP kurultaylarının iptali istemiyle

Haber: İleyda ÖZMEN

(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP kurultaylarının iptali istemiyle açılan davanın reddedilmesine ilişkin “Bu davanın bu şekilde sonuçlanmasını bekliyorduk ve şunun da bilinmesini isteriz, bundan herkes emin olmalıdır ki yol arkadaşlarımıza karşı başta Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlarımız, siyasetçiler, bürokratlar bütün yol arkadaşlarımıza karşı yapılan operasyonların içi aynı bu davanın içi ne kadar boşsa en az o kadar içi boş, gerekçesiz davalar. Bunlardan da biz alnımız ak bir şekilde çıkacağız” dedi.

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38’inci Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21’inci Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davayı reddetti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, ANKA Haber Ajansı’na mahkeme kararını şöyle değerlendirdi:

“Genel Başkanımız bu davanın sonuç odaklı değil, süreç odaklı olduğunu ifade etmişti. Bu süreçte iktidarın amacı CHP’yi ikiye bölünmüş gibi tartıştırmak ve CHP’nin Türkiye’nin gerçek sorunları için, toplumun gerçek sorunlarına çözüm üretebilmek için çalışmasının önüne geçmek, meşgul etmekti. Ancak bu süreçte iktidarın çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. CHP’de daha önce kongrelerde, kurultaylarda farklı adaylara oy vermiş olan delegelerimiz yargı tacizine karşı partisine sahip çıktı. Partisinin seçilmiş yöneticilerine ve genel başkanına sahip çıktı. Bu yüzden bu davanın bu şekilde sonuçlanmasını bekliyorduk ve şunun da bilinmesini isteriz, bundan herkes emin olmalıdır ki yol arkadaşlarımıza karşı başta Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu, belediye başkanlarımız, siyasetçiler, bürokratlar bütün yol arkadaşlarımıza karşı yapılan operasyonların içi aynı bu davanın içine kadar boşsa en az o kadar içi boş, gerekçesiz davalar. Bunlardan da biz alnımız ak bir şekilde çıkacağız.”

“İstanbul kongresi davasından da yine benzer şekilde sonuç bekliyoruz”

Gökçen, “Bu dava İstanbul İl Kongresi davasını nasıl etkiler” sorusuna da şu yanıtı verdi:

“İstanbul İl Kongresi’yle ilgili aslında iki temel dava var şu anda. Bunlardan birincisi Ankara’da 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin zaten sonuçlandırıp bitirmiş olduğu dava ve orada açıkça dedikodulardan, tanık ifadelerinden delil olmayacağı, bu şekilde kongrenin iptal edilemeyeceği, bu şekilde kayyum atanamayacağı açıkça belirtildi. O dava bitti, kapandı. Bir diğer mesele de soruşturma ve ceza davası. O ceza davasında da davanın açılma sebebiyle başta yazan suçla davanın içeriğinde iddianamenin içeriğinde anlatılan suç arasında uyumsuzluk var. Farklı maddeler. Yani iddia ettikleri şey bile zaten parti kongresini iptal etmeye de o insanları, iftiraya uğrayan o insanları cezalandırmaya elverişli de değil. Dolayısıyla baştan çürük olan bir davadan söz ediyoruz. O davadan da biliyoruz ki birçok kişi yargılanıyor. Bizim kongremize dair hiçbir çamur atma çabası başarılıyla sonuçlanamaz. İstanbul kongresi davasından da yine benzer şekilde sonuç bekliyoruz.

“Siyaset yapma hakkımızı ve seçim kazanma hakkımızı savunacağız”

Gökçen, casusluk soruşturmasına ilişkin de şunları söyledi:

“Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu 15,5 milyon yurttaşımızın oyuyla cumhurbaşkanı adayı olarak belirlenmişti. Bu 15,5 milyon yurttaşımızın iradesine büyük bir hakaret ediliyor aslında burada. Çünkü Ekrem İmamoğlu hakkında bir iddianame hala hazırlanabilmiş değil. 19 Mart’ta gözaltına alma, 23 Mart’ta tutuklama hamlesinden sonra bu kadar ay geçmesine rağmen bir ay sonra birbirlerinin toplumun yüzüne bakamayacak demişlerdi ama biz bu kadar zaman geçmesine rağmen alnımız ak bir şekilde birbirimizle kucaklaşıyoruz ve meydanlarda toplumla kucaklaşıyoruz. Ekrem İmamoğlu hakkında başka bir suç bulunamadığı için yeni suçlar uydurma amacıyla ceza kanunu karıştırılmış. Ceza kanununda ağır bir suç olarak ne bulabiliriz diye uğraşılmış ve casusluk suçlaması iftirası uydurulmuş. Bugün bu operasyonun yapılması hem Tele1’de Merdan Yanardağ’ın aynı suçlamayla gözaltına alınması açıkça Türkiye’de serbestçe konuşmanın, bağımsız basının ve seçime hazırlanmanın bir suç olarak gösterildiğini ifade etmekte. Dolayısıyla seçime hazırlanmak suç değildir. Cumhurbaşkanı adayı olmak suç değildir. Seçimi kazanacak olmak belli ki suç haline getirilmiştir. Biz bütün bunlara rağmen hem bağımsız basını, basın özgürlüğünü hem de siyaset yapma hakkımızı ve seçim kazanma hakkımızı savunacağız. Bunu kendimiz için değil Türkiye’de 86 milyonun özgürlüğü ve mutluluğu için yapacağız.”

“Karşımızdaki bu davada benzer bir operasyonun parçası ve başarısız olmaya mahkum bir dava”

Gökçen, Ankara 26’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek kurultay soruşturması kapsamında 12 kişi hakkında açılan ceza davasının 4 Kasım’daki ilk duruşmasına ilişkin de “Hem partimizin hem partimizin siyasi ve hukuki mücadelesi hem de toplumun bu davalara inanıp inanmadığı bu süreçleri etkiliyor. Çünkü iktidar belli gerekçeler uydurmaya çalışsa bile altını dolduramadığında toplumu ikna edemiyor ve toplumu ikna edemedikçe meşruiyeti yurt dışında aramaya başlıyor. Ve bir yandan da yargı kollarını devreye sokuyor. Karşımızdaki bu davada benzer bir operasyonun parçası ve başarısız olmaya mahkum bir dava. Ancak hep beraber takip etmeye devam edeceğiz. Biz hukuki ve siyasi mücadelemizi sürdüreceğiz” değerlendirmesini yaptı.