(TBMM) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta kabine toplantısındaki “Dünyanın içinden geçtiği fırtınalı dönem Türkiye liyakatli kadroların riyasetindedir. Emin ve ehil ellerde güvendedir” sözlerine atıfta bulunarak “Erdoğan’ın liyakatli kadrosu emin ve ehil elleri Iğdır Valisi Ercan Turan’ın ta kendisidir. Senin liyakatin bu. Büyükelçilik görevinde Bakara suresi ile makara geçen Egemen oturuyor. Sahte diplomalı, torbacı, narkotiğe Başkomiser olmuş. Bir taraftan da liyakatten bahsediyorsun. KPSS’de derece yapıp da AK Parti’den referansı olmadığı için mülakatla elenen ve intihar eden gençler bir kenarda dururken, ‘bu ülke liyakatli kadroların emin ve ehil ellerinde’ diyorsan bu cümleyi kurmak için değil, duymak için bir seçim bekleyeceksin” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Özel şunları söyledi:
“Bugün KESK Eş Genel Başkanları kıymetli heyetleriyle aramızdalar. 15 Temmuz’un ardından KHK ile 125 bin 612 kamu görevlisi ihraç edilmişti. İçlerinde hayatını kaybedenler oldu, intihar edenler oldu. KESK’e bağlı 4 bin 259 kişinin de ihraç edildiği ancak yarısının işe iade edildiği bir süreçteyiz. Zaten o süreç herkes için çok hukuksuz geçti. İnsanlar ilk önce atıldılar. OHAL’de olduğu için mahkeme yolu kapalıydı, gidemediler. O sırada bir inceleme komisyonu kuruldu. Çok geriden, çok yavaş çalıştı. Çaresiz beklediler. O komisyonda hakkını çok az kişi geri alabildi. OHAL kalkınca mahkeme yolu açıldı. Onu çok beklediler. Kimine ‘yargılamaya gerek olmadan, kovuşturmaya gerek yoktur’ dendi. Kimi yargılandı, beraat etti. Bunların da önemli bir kısmını göreve iade etmediler hukuksuz bir şekilde ve ayrıca da yargılananlar da diyor ki: ‘Adil yargılanamadık. Hakim korkuyordu. Suçsuz olduğumu biliyordu ama sana ceza vermezsem beni FETÖ’cü yaparlar diyordu. O şartlarda yargılamalar adil olmadı’ diyorlar.
“Devlete kurşun atan, bu Meclis’i bombalayan, sızdıkları devleti ele geçirmeye çalışanların ceza almasında mahsur görmem”
Ben şahsen devlete kurşun atan, bu Meclis’i bombalayan, bu düzen yerine bir kişiyi bu devletin başına Humeyni gibi getirmeye çalışan, kendilerince demokratik düzeni ortadan kaldırıp sızdıkları devleti ele geçirmeye çalışanların ceza almasında hiçbir mahsur görmem. Ama adil yargılama herkesin hakkı iken yargılanıp da beraat etmişler varken, hiç yargılanmaması gerekenler varken, göreve iade edilmeyenleri… Niye ilan ettin OHAL’i? Terör örgütü ile mücadele edeceğim. O gün, ‘OHAL istemiyoruz, Meclis’teyiz. Ne getireceksen getir’ dedik. Hayır, OHAL ilan etti. Hangi terör örgütü? FETÖ. KESK ile FETÖ’nün ne alakası var?
Aldığı yetkiyi bile tamamen amacı dışında kullanan bir anlayışa karşı KESK’in emekçileri sırf kendileri için de değil, 1,5 milyonu bulan aileleriyle birlikte tüm KHK mağdurları için 13 Ekim’de Diyarbakır’dan Ankara’ya kadar yürüdüler. 16 Ekim günü yurt dışındaydık ama Genel Başkan Yardımcımız Gamze Taşcıer, milletvekili arkadaşlarımız yanlarındaydı karşıladılar. Haksız, hukuksuz ihraç edilen kamu emekçilerinin hem haklı mücadeleleri, hukuk arayışları, haklarını geri almaları, görevlerine iadeleri, geçmiş mağduriyetlerinin giderilmesi için verilen mücadelede KESK’in ve KHK mağdurlarının sonuna kadar yanındayız, dayanışma duygularımızla grubumuzda değerli başkanları selamlıyorum.
Özel’den Iğdır Valisi’ne tepki
Şimdi biz ülkedeki adaletsizlikleri çok anlatıyoruz. Tayyip Bey de bazen çektirdiği fotoğrafları ‘Türkiye’nin fotoğrafı’ diye gösteriyor. Şimdi ben Türkiye’nin fotoğrafını göstereceğim. Adalet ve Kalkınma Partisi Türkiye’si… Tayyip Bey’in geçmiş pratiklerinden hareketle onun Iğdır’daki temsilcisi Iğdır Valisi Ercan Turan. Törene katılıyor, gaziler de var. Tören başlayınca şiddetli bir yağmur başlıyor. Geliyorlar arkadan Sayın Vali’ye, Vali yardımcılarına şemsiye tutuyorlar. Bunu İhlas Haber Ajansı’nın Iğdır muhabiri Selahattin Yum haberleştirmiş. Bakın Sözcü muhabiri, Cumhuriyet muhabiri değil. ANKA Haber Ajansı değil. İhlas Haber Ajansı… Görmüş hepimizin göz bebeği, bütün dünyada el üstünde tutulan, Türkiye’de apayrı bir anlamı olan gazi… Senin benim yerime ölüme gitmiş adam. Kolunu bırakmış, bacağını bırakmış, gözünü bırakmış gelmiş.
Canını kurtarmış ama her gece o ateş sesleri altında bomba sesi altında uyanıyor. Ya gazi Kıbrıs gazisi… Şimdi bu Kıbrıs gazilerini dizmiş oraya yağmurun altında. Kendisinde şemsiye var. Iğdırlı Selahattin Yum kardeşim bunu haber yapmış. Selahattin Yum demiş ki ‘Vali’ye şemsiye var, gaziye yok’. Haberin adı, ‘Valiye şemsiye var, gazilere yok.’ Valinin talimatıyla gözaltına almışlar Selahattin Yum’u. Selahattin Yum’u bu haberi yaptığı için Erdoğan’ın geçen sene çıkardığı yasa var ya gerçek dışı bilgiyi alenen yayma suçu gerekçesinden alınmış, içeri atılmış. Fıkra burada bitmiyor arkadaşlar. Acı fıkra burada bitmiyor. İhlas Haber Ajansı’nın Iğdır’daki Selahattin’den sonraki ikinci muhabiri haber yapmış ve demiş ki: ‘Valiye şemsiye var, gaziye yok’ haberini yapan muhabir arkadaşımız Selahattin Yum gözaltında. Haberi yapan Ercan Tunç. Ercan Tunç’u da gözaltına almışlar. Bu görüntüden utanmayan, bu haberden utanan utanmaza söylüyorum. Allah seni bildiği gibi yapsın.
“Erdoğan’ın liyakatli kadrosu emin ve ehil elleri Iğdır Valisi Ercan Turan’ın ta kendisidir”
Sayın Erdoğan, geçen hafta kabine toplantısı sonrasında çıktı konuştu. Şu veciz cümleyi kurdu. Ben bu cümlenin Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı tarafından kurulmasını çok isterim de kurulan yer kuran kişi ve dönem çok tezat. ‘Dünyanın içinden geçtiği fırtınalı dönem Türkiye liyakatli kadroların riyasetindedir. Emin ve ehil ellerde güvendedir’ dedi. Cümleye bak… İşte Erdoğan’ın liyakatli kadrosu emin ve ehil elleri Iğdır Valisi Ercan Turan’ın ta kendisidir. Senin liyakatlin bu. Büyükelçilik görevinde Bakara suresi ile makara geçen Egemen oturuyor. Sahte diplomalı, torbacı, narkotiğe Başkomiser olmuş. Diplomasızlar çetesi ortaya çıkınca Ulaştırma Bakan Yardımcısı 10 diplomadan altısını silmiş, dördü kalmış.
VakıfBank yönetim kurulunda sahte diplomalı bir güreşçi oturuyor. Atatürk Kültür Yüksek Kurumu’nun başkanlığında Farsça uzmanı var. TÜBİTAK’ta müdür yardımcılığına hayvanat bahçesi müdürünü atandın. Bir taraftan liyakatten bahsediyorsun. KPSS’de derece yapıp da AK Parti’den referansı olmadığı için mülakatla elenen gençler, intihar eden gençler bir kenarda dururken, ‘bu ülke liyakatli kadroların emin ve ehil ellerinde’ diyorsan bu cümleyi kurmak için değil, duymak için bir seçim bekleyeceksin. Bu seçimden sonra bu cümle söylenecek, hakikat yerini bulacak.”
(SÜRECEK)