Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Özgür Özel: “Ya hukuk zeminine döneceksiniz ya mücadelenin en kralını göreceksiniz”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Bu kadar kötülüğü yapıyor, sonra da başını yastığa koyuyor, kendi uyuyor. Bize, ‘Siz de uyuyun çocuklar’ diyor. Bu millet uyumaz. Bu millet uyandı. Bu millet ayağa kalktı. Bir daha geri oturmayacak. Bir daha asla oturmayacak. Sizi iktidardan götürene kadar mücadele edeceğiz. Ya hukuk zeminine döneceksiniz ya mücadelenin en kralını göreceksiniz” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep

(TBMM) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek “Bu kadar kötülüğü yapıyor, sonra da başını yastığa koyuyor, kendi uyuyor. Bize, ‘Siz de uyuyun çocuklar’ diyor. Bu millet uyumaz. Bu millet uyandı. Bu millet ayağa kalktı. Bir daha geri oturmayacak. Bir daha asla oturmayacak. Sizi iktidardan götürene kadar mücadele edeceğiz. Ya hukuk zeminine döneceksiniz ya mücadelenin en kralını göreceksiniz” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dün kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamaları hatılatan Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Daha nazik bir üsluptu. Biz de daha nazik konuştuk. Duymamamız gerekeni duyduğumuz zaman, duyması gerekenleri söyledik. Ama bizim Türkiye’yi yurt dışına şikayet ettiğimizi tekrar söyledi ve dedi ki ‘CHP’ye ilk genel başkan olduğunda demişti umutlanmıştık, ‘Yurt dışında Türkiye’nin partisiyiz’ diye.’ Sen onu bir Haydar Aliyev’e sor bakalım. AKPM’de, Azerbaycan mevzusunda Türkiye, CHP, Azerbaycan’ın konsey denetimi dışına çıkmasının doğru olmadığını ve nasıl yeniden kapsanması gerektiğini nasıl anlatmış? Sen onu Kıbrıs meselesini, Güney Kıbrıs’tan bir parti, ‘Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) işgalcidir’ dediğinde CHP buna nasıl pozisyon almış? Sorduysan anlatmıştır Sayın Şansölye, Hükümet Sözcüsü Almanya’da kamuoyuna açıkladı; ‘Eurofighter’ları Türkiye’ye niye verdiniz?’ Dedi ki ‘Ekrem İmamoğlu’nun da açıklaması oldu. Özgür Özel’in de bu konuda üstün gayretleri oldu, çabaları oldu.’ Alman Savunma Bakanı ile konuşmuşum. 19 Mart darbesinden sonra, o zamanki Şansölye Olaf Scholz, Türkiye’yi veto etti Eurofighter’lar için. Sonra değişti, Sayın Merz geldi. Kardeş partimizin Başkanı Lars Klingbeil, hükümette hem maliye bakanı hem şansölye yardımcısı oldu. Sosyal demokrat savunma bakanı oldu. Savunma Bakanı ile bu konuyu konuşmuşuz, Lars Klingbeil’e söylemişiz. Almanya’nın vetosu kalkmış. Vetonun kalkmasına da ‘İmamoğlu ile Özgür Özel’in açıklamaları sonucunda, isteği sonucunda yapmış’ diyor.

“Yurt dışına çıkıp da ‘Erdoğan enflasyonu düşüremedi’ demiyorum”

Bana diyor ki ‘Yurt dışında Türkiye’nin menfaatlerini savunacağım’ demişti.’ Şimdi çıkmış, ‘Gelip geçici gündelik tartışmaları yurt dışında konuşuyor’ diyor. Burada hem bir itiraf hem bir ikrar var. Ben yurt dışına çıkıp da -örneğin bu da gelip geçmiyor, çok yakıyor ama- ‘Erdoğan enflasyonu düşüremedi’ demiyorum. Yurt dışına çıkıp da ‘Erdoğan Anıtkabir’e yine getirmiş bir çuval faydasızı, kendine tezahürat yaptırıyor. Anıtkabir gibi matem yerinde’ demiyorum. ‘Erdoğan’ın oğlunun yönettiği vakıflarda şunlar var, bunlar var’, bunları konuşmuyorum. Ben gidiyorum yurt dışına, diyorum ki ’15 buçuk milyon insanın oy verdiği Cumhurbaşkanı adayımızın diplomasını iptal ettiler hasetliklerinden, kendilerinde yok, biz aday olamayalım diye aldılar, içeri koydular bu iftiralarla’ diye bunu anlatıyorum. Sen başörtüsü meselesinde gidip anlatacaksın. O gündelik, gelip geçici mesele değil. Sen parti kapatma davanı bütün dünyaya gidip anlatacaksın. Gündelik, gelip geçici mesele değil. Sen gideceksin 15 Temmuz darbesini, hepimizden yardım isteyip ‘Dünyaya anlatalım’ diyeceksin. Sonra mağduru olduğun, muhatabı olduğun darbe sana yapılınca dünyayı anlatacaksın; sen bize darbe yapmaya kalkınca dünyaya anlatınca, ‘Bunlar geçici gündelik tartışmalar’ olacak.

“Çocuğunu, 86 yaşında annesine bırakmış kadınlar yatıyor Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerinde”

230 gündür insanlar eşlerinden, evlatlarından, analarından, babalarından, çocuklarından ayrı kardeşim. 230 gündür zulüm görüyorlar. Ahmet Özer 365 gündür. Namuslu, şerefli insanlara ‘hırsız’ dediniz yetmedi, ‘yolsuz’ dediniz yetmedi, ‘terörist’ dediniz yetmedi; ‘ajan’ diyorsunuz, ‘vatan’ haini diyorsunuz. Sonra da dönüp ‘günlük, gelip geçici tartışmalar…’ Yüreğimizi yakıyor bu tartışmalar bizim. Perişan ediyor aileleri. 12 yaşında çocuğu, 86 yaşında annesine bırakmış kadınlar yatıyor Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerinde, 28 kişilik koğuşta 40’ıncı olarak yatıyor yerlerde. Bunlar yaşanacak.

“9 sene sonra, konjonktür icabı insafa geleceksin”

Sonra sen 9 yıldır Selahattin Demirtaş yatarken keyif yerinde, bir elin yağda bir elin balda duracaksın. 9 sene sonra, konjonktür icabı insafa geleceksin. Ama bu sefer içeri koyduğun bir başkasının ömrünü çürüteceksin, haysiyetiyle oynayacaksın, özgürlüğünü kısıtlayacaksın.

Bu yüzden buradan açıkça söylüyorum: Bu yargılamalar derhal tutuksuz yargılamaya dönmeden, bir yandan siz çıkıp bir şey söylüyorsunuz Kürt meselesiyle ilgili, adam çıkmış Ak Toroslar Çetesi beyaz Toros paylaşıyor, devlete meydan okuyor, Meclis’e meydan okuyor. O çetenin elinde insanların hayatları kararıyor. Mehmet Murat Çalık’tan bir kötü haber gelecek diye anasının gözünün içine bakıyor bütün Maçka. 14 tane hap yutuyor Muhittin Böcek, Antalya Cezaevi’nde ayakta kalmak için.

Sen bunların hepsine muhatap oldun; birgün kapına polis gelmedi, birgün gözaltına alınmadın, birgün tutuklu yargınlanmadın. Ceza aldın, rica minnet cezaevine çağrıldın. Yanında yatacağa kadar karar verildi. Cezaevinde şiir kaseti, albümü çıkarttın. 30 bin ziyaretçiyle övündün. Şimdi çıkmış, bu kadar kötülüğü yapıyor, sonra da başını yastığa koyuyor, kendi uyuyor, bize ‘Siz de uyuyun çocuklar’ diyor. Bu millet uyumaz. Bu millet uyandı. Bu millet ayağa kalktı. Bir daha geri oturmayacak. Bir daha asla oturmayacak. Sizi iktidardan götürene kadar mücadele edeceğiz. Ya hukuk zeminine döneceksiniz ya mücadelenin en kralını göreceksiniz.”

(SÜRECEK)