(TBMM) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, doğurganlık hızının düşüşüne dikkati çekerek, “Biz kadına birey olarak değer veriyoruz. Kadının sadece aileye sıkıştırılmasına itiraz ediyoruz ancak aile kurumunu, ailenin güçlenmesini her isteyenin istediği gibi aile kurabilmesini destekliyoruz. Gençler ne zaman istiyorlarsa devletin de desteğiyle evlenecekler, aile kuracaklar, çocuk sahibi olacaklar. Ben karışmayacağım, kim ne kadar isterse gönlünce çocuk sahibi olacak, devlet de sizinle birlikte o çocuğun arkasında kapı gibi duracak” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki dönemde sadece sorunları değil, çözümleri duyacağınız çok bambaşka bir sürecin içine giriyoruz. Ama 2018’den bu yana kronik hale gelen bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Sayın Erdoğan’ın ‘şanla şerefle bitirdik’ dediği 23 yıla ilişkin geçen madalyalarını takmıştık. Yoksullukta Avrupa birinciliği madalyası, işsizlikte Avrupa birinciliği madalyası, gelir adaletsizliğinde Avrupa birinciliği madalyası, yüksek faizde Avrupa birinciliği, dünya ikinciliği madalyası, enflasyonda Avrupa birinciliği madalyası. Şimdi altıncı madalyayı kazandılar. Onu da beşi bir yerdenin yanına takmak lazım; Gıda Enflasyonunda Avrupa’da birinci, dünyada beşinci. Dünyada 200’ün üzerinde ülke var, kiminin adını bilmiyorsun, bunların 4’ü hariç gıda enflasyon bizden düşük. Bizi gıda enflasyonunda geçen dört ülke; İran, Güney Sudan, Nikaragua ve Haiti.
“Defolu gıda dönemi başladı”
Dönem defolu gıda dönemi. Çıkma sebze, meyve 20-30 lira. Normal yufka 120-140 lira, yırtık yufka 60 lira. Tavuk eti 200-250 lira, tavuk boyun 75 lira. Tavuk kesilir taşlık ve boynu atılır. Atılan taşlığı çorba yapsın diye garibana satıyorlar. Normal ekmek 15 lira, bayat ekmek 8 lira. Normal yumurta 8 lira, kırık yumurta 4 lira. İşte AK Parti’nin kara düzeni budur. Bir tarafta bir eli yağda bir eli balda oturanlar, en pahalı restoranlarda en pahalı hesapları ödeyip keyif çatanlar; bir tarafta çorbalık kemik alanlar, tavuk taşlıktan tavuk suyuna çorba yapmaya çalışanlar. AK Parti’nin kara düzeni eninde sonunda sona erer, CHP gelir, AK Parti’nin kara düzeni değişir.
“Politika faizi geldiği gün 8,5’du bugün 39,5”
Her seçimin bir maliyeti var. Son genel seçimin faturasına baktığımızda enflasyon Erdoğan seçildiğinden beri 29 ayda yüzde 163 arttı. Diyordu ya ‘verin yetkiyi, görün etkiyi’. Politika faizi geldiği gün 8,5, bugün 39,5 artış yüzde 365. Açlık sınırı yetkiyi son aldığında 10 bin 362 lira, bugün 28 bin 412 lira, artış yüzde 174. Asgari ücrete yapılan zamma baktığımızda açlık sınırı yüzde 174 artmış, failzer yüzde 365 artmış, ödenemeyen kredi kartına yüzde 95 faiz gelmiş ama geldikleri günden bu yana asgari ücrete yüzde 93 zam yapmış. Eldeki maaşın alım gücünün yarısını çalmışlar. Emekli maaşına yapılan zam yüzde 125 ama açlık sınırı yüzde 174 artmış. Gerçekleşen enflasyona göre zam vereceğine beklentiye göre veriyor. Sadece TÜİK’in hesapladığı enflasyonu verseydi bugün emekli aylığı 20 bin lira, asgari ücret 30 bin lira olacaktı. Tayyip Erdoğan 23 yıl önce geldiğinde en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu, şimdi bir buçuk.
“Her 2 yeni seçmenden 1’i CHP’ye oy veriyor”
Adalet kriziyle milletin huzurunu bozan, ekonomik krizle milletin ekmeğini küçülten iktidarın bu çoklu kriz ortamında bir de inkar politikalarının hala devam ettiği bir süreçteyiz. Geçen gün gençlere konuşuyor ama şunun farkında, gençlerde her 2 yeni seçmenden 1’i CHP’ye oy veriyor. AK Parti’nin oyu o seçmen grubunda yüzde 16-18. Geçen gün şöyle bir cümle kurdu; ’25 yıl geriye gidelim bakalım bizim dönemimize kadar Türkiye’de toplu iğne üretiliyor muydu bir düşünün’. Tayyip Bey böyle büyük laflar edince millet doğru sanıyor. Hemen gidip kontrol ettim. Bu lafı 1952 yılında Adnan Menderes söylemiş. 1951’de İstanbul’da toplu iğne fabrikası açılmış. CHP’liler de rahmetli Menderes’e cevap vermişler; ‘o fabrikanın temeli bizim dönemimizde atıldı’. ‘Cumhuriyet artık uçak fabrikası yapan, silah üreten, şeker fabrikalarını açmış, Sümerbak’ları yapmış CHP’den iktidarı devr aldınız, toplu iğneyi üretecek alete memleketi biz getirdik’ demişler. Sayın Erdoğan’ın doğmasına daha 4 yıl var. Bunun üzerinden 74 sene sonra ‘toplu iğneyi biz ürettik’ diyor.
“Dileyen dilediği kadar çocuk sahibi olacak”
Sayın Erdoğan’la fikir olarak aynı tespitte buluştuğum ama sorumluluk olarak ayrıştığım bir nokta var; doğurganlık hızının yarattığı tehlike. Şu anda doğum artıl hızı 1.7 maalesef bu da AK Parti’nin kara düzeninin sonucu. Millet yoksululluktan, geecek kaygısından dolayı öyle bir frene bastı ki 22 bin lira asgari ücret verip ‘niye çocuk sahibi olmuyorsun’ diyorsun. Nasıl olsun? O yoksulluğun içine bir çocuk doğurmaya ya da ikinciyi düşünmeye cesaret edeniyor. Sayın Erdoğan’a soruyorum; iktidara geldiğinizde Türkiye’deki hane halkı büyüklüğü 4’tü, şimdi 3 çıkıyor. Yani siz Türkiye’yi iki çocuklu alıp tek çocuklu hale getirdiniz. Kabahat vatandaşta mı; yoksulluğu, güvencesizliği dayatan bu iktidarın kara düzeninde mi? Millet kırık yumurta, yırtık yufka alıyor sonra da neden yeterince çocuk yapmıyorsun? Güya Aile Yılı’ndayız. Aile kurumunu zayıflatan bu kara düzenin kendisidir. Emekli Yılı’nda emeklilerin canını okudu, bu sene Aile Yılı’ndayız, doğum artış hızı 1,7’ye düşmüş. Hane halkı büyüklüğü 3 kişiye düşmüş ve aile kurumunu zayıflatan şeyin kendisi AK Parti’nin dayattığı açlık, yoksulluk, güvencesizlik ve gelecek kaygısıdır.
Biz kadına birey olarak değer veriyoruz. Kadının sadece aileye sıkıştırılmasına itiraz ediyoruz ancak aile kurumunu, ailenin güçlenmesini her isteyenin istediği gibi aile kurabilmesini destekliyoruz. Gençler ne zaman istiyorlarsa devletin de desteğiyle evlenecekler, aile kuracaklar, çocuk sahibi olacaklar. Ben karışmayacağım, kim ne kadar isterse gönlünce çocuk sahibi olacak, devlet de sizinle birlikte o çocuğun arkasında kapı gibi duracak.”
(SÜRECEK)

