(TBMM) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin bininci gününün dolduğuna işaret ederek, “Hala yapılacak çok iş var. Biz davaları da takip etmeye, adaletsiz kararların yeniden yargılanması için gelecekte üzerimize düşen sorumluluğu almaya ve depremzedelerin hiçbir sorununu ortada bırakmamaya gayret edeceğiz” dedi. Özel, bir süredir depremlerle sarsılan Balıkesir’in Sındırgı ilçesinin afet bölgesi ilan edilmesi çağrısında bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Özel, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’na dikkat çekmek için turuncu kurdele takarak kürsüye çıktı. Özel, “Bu konuda LÖSEV ücretsiz bir şekilde lösemili çocukların tedavisine destek vermek için gayret gösteren çok önemli işler yapıyor. Hem LÖSEV’e sahip çıkmaya hem de lösemili çocuklarla dayanışma göstererek onların hayata tutunmalarına destek olmaya davet ediyoruz” dedi.
Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“29 Ekim Cumhuriyetimizin kuruluşunu 81 ilimizde örgütlerimiz olan yerlerde belediyelerimiz ve vatandaşlarımız büyük bir coşkuyla kutladılar. 102. yılda Cumhuriyet coşkusunu en üst noktada yaşayan ve yaşatan herkese yürekten teşekkür ediyorum. 29 Ekim günü sabah Anıtkabir’deki törenlerin ardından Tuzla’ya geçtim. Burada 14 yıl önce sözü verilen ve bir türlü bitirilemeyen yaşam merkezini genç belediye başkanımız ve ekibi söz verdikleri gibi 1,5 yılda açtılar. 0-3 yaş arasındaki bebeklere ve küçük çocuklara hizmet edecek bir Bebek Akademi’yi de dahil her yaştan çocuklar için eğitimleri, kadınlar için meslek edindirme kurslarını da barındıran ve tam bir Cumhuriyet’e yakışan eseri Tuzla’ya kazandırdılar. Sonrasında Şişli’ye geçtik. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun sadece arazisi 6,5 milyar değerinde olan bir yere ‘Buraya bir kız yurdu yakışır’ demesiyle Ata’mızın annesinin ismini taşıyan kız öğrenci yurdunu açtık, ardından da Kadıköy’de 30 yıldır yapılan o muhteşem cumhuriyet kutlamasına katıldık.
Hem yurtları kazandıranlara hem bu vizyonu ortaya koyanlara, kreş açanlara, kent lokantaları açanlara, CHP’nin belediyecilik anlayışıyla ‘bu zorlukta ve baskı altında hizmetleri yapanlar yarın Türkiye’de bize neler yapmaz’ dedirterek CHP’nin iktidarına en önemli yolun taşlarını döşeyenlere teşekkür ediyoruz.
“Bir yıl bittiğinde 650 bin konut yerine 18 bin konut teslim edildi”
Çağlayan’da yeni bir kumpasa karşı hep birlikte kenetlendik, mitinglerimizi yaptık. İsviçre’de yoldaşlarımızla bir araya geldik ve zorlu bir haftayı karmaşık duygular içinde ama korkuya teslim olmadan, zalimi memnun etmeden hep birlikte geçirdik.
Pazar günü 6 Şubat depreminin binici günüydü. Bin gündür adalet bekleyen aileler, geçim ve barınma mücadelesi veren yurttaşlar var. Deprem bölgesine yapılan her hizmet kıymetli. İlk dakikalarda bölgeye hareket etmiş ve 35 gün orada kalmış birisi olarak orada hangi parti olursa olsun, belediyelerin bir çorba dağıtanını da çok kıymetli görmüşüzdür. Bu ülkenin tüm kurumları bir şeyler yapabilmek için seferber oldular. Bunları değersizleştirmek kimsenin hakkı da haddi de değil. Ama bir yandan da deprem olduğu günün üç gün sonrasında ‘bu felaket asrın felaketidir bunun altından kalkmak için devleti bilenlerin yönetmesi lazım, biz buradaki evleri bir yıl içinde yapacağız’ diye bir devlet sözü verildi. İnsanlar aslında bütün imkansızlıklar ortadayken bu söze inanmak istediler. Belki seçim tercihlerini değiştirdiler ve o söylenen bir yıl geldi. Bir yıl bittiğinde 650 bin konut yerine 18 bin konut teslim edildi. Sözlerin 2,7’si tutuldu. Şimdi bininci gündeyiz ve şu anda 300 bine yakın konutu teslim etmekle övünüyorlar. Verdikleri sözün yüzde 46’sıdır.
“Depremzedeler bin gündür adalet arıyor”
Siz söz tutmuyorsunuz. Hatay’da bugün söylenenlerin yüzde 34’ü teslim edilebildi. Bugün yüzbinlerce depremzede hala konteynerda ya da gurbette yaşamak zorunda kalıyor. Teslim edilen konutlarda altyapı sorunları, şikayetler bitmiyor. Okullar, sağlık merkezleri hala konteynerlarda hizmet veriyor. Ülkede ekonomik kriz var, deprem bölgesinde çok daha ağır hissediliyor. Esnaf daha dükkanını açmadan eski borçlarıyla ilgili vergi dairesine çağırılacak. Rezerv alan mağduriyetleri devam ediyor. Depremzedeler bin gündür adalet arıyor. Yıllardır sonuçlanmayan davalar, yurtdışına kaçanlara kırmızı bülten çıkartmanın maliyetleri. Diğer taraftan kamu görevlilerine verilmeyen yargılama izinleri, yakınlarını kaybeden herkesin bir kez daha yüreklerini yakmaya devam ediyor. Her belediye başkanımız elini deprem bölgesinden hiç çekmediler. Hala yapılacak çok iş var. Biz davaları da takip etmeye, adaletsiz kararların yeniden yargılanması için gelecekte üzerimize düşen sorumluluğu almaya ve depremzedelerin hiçbir sorununu ortada bırakmamaya gayret edeceğiz.
“Sındırgı’ya devletin şefkatli elinin ulaşması gerekiyor”
Sındırgı ilk günden bugüne kadar 12 bin depremle sınandı. Başkanımız bir talepe Ankara’da. Biz bu talebin sonuna kadar arkasındayız. Sındırgı’nın afet bölgesi ilan edilmesi isteniyor. Zararların karşılanması, yapı denetimlerinin acilen yapılması için. Sındırgı’ya devletin şefkatli elinin ulaşması için biz de bu talebe sahip çıkıyoruz.”
(SÜRECEK)

