Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Özgür Özel: “Bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu devlet ‘Sesimi duyan var mı’ dedirtmeyecek”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat depremlerine ilişkin olarak, “Deprem bölgesindeki sorunları biliyoruz. Milletvekillerimizle birlikte sürekli bölgeyi takip ediyoruz. Meclis’te dile getiriyoruz. Ve buradan bir kez daha söz veriyoruz: 10 Kasım’ın ertesi gününde bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu devlet ‘Sesimi duyan var mı’ dedirtmeyecek elbet. Söz veriyoruz” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat depremlerine ilişkin olarak,

(TBMM) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat depremlerine ilişkin olarak, “Deprem bölgesindeki sorunları biliyoruz. Milletvekillerimizle birlikte sürekli bölgeyi takip ediyoruz. Meclis’te dile getiriyoruz. Ve buradan bir kez daha söz veriyoruz: 10 Kasım’ın ertesi gününde bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu devlet ‘Sesimi duyan var mı’ dedirtmeyecek elbet. Söz veriyoruz” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, 6 Şubat depremlerine ilişkin partisince hazırlanan videoyu izleterek, şunları söyledi:

“Bu AK Parti’nin kara düzeninin içinde neler oldu neler. Bir Soma’yı hatırladık, Ermenek’i, Afyon’daki cehpanelik patlamasını, nereyi düşünsen bitmez acılar ama herhalde 6 Şubat depremi bu sürecin içindeki en büyük travmalarımızdan bir tanesi. Halen daha da yaralar sarılabilmiş değil ama bu iktidar hem 6 Şubat’tan hemen sonra ‘Bir yıl içinde herkes evine girecek dediği’ halde bütün seçim kampanyasını bunun üstüne kurduğu halde, bir yıl sonra evlerin yüzde 2.4’ünü verdiği halde halen daha 350 bin kişinin konteynerlerde yaşadığı üçüncü yıl geliyor, bin gün geçtiği halde bir tane drone cafcaflı bir sokağa karşılıklı 15 – 30 tane apartman güzel drone çekimleri gitsin gelsin, arka sokağa bakmadan konteyneri görmeden verilen sözün tutulmadığını örten İstanbul’a, Ankara’ya, Manisa’ya, Rize’ye ‘Biz sözlerimizi tuttuk’ diyen bir haksızlık Hatay’ı çıldırtıyor. Adıyaman’ı çıldırtıyor. Malatya’ya bu kadar da olur mu dedirtiyor. Kahramanmaraş’a yazıklar olsun dedirtiyor. Ama İstanbul’a kar yağmadan Türkiye’ye kış getirmeyenler, depremin bininci gününde iletişim kampanyası yürüttüler. Dedim ki ‘Nasıl yapıyorlar?’ En güzel yerleri çekiyorlar. Hatay’da durum ne? İşte milletvekilleri burada, Hatay perişan, Malatya perişan, Maraş perişan, Adıyaman perişan. O zaman dedim ki madem öyle hani videoları açıp açıp izletiyor da sonra oradan onu söylüyor bunu söylüyor ya öyle ne montaj ne bir şey. Dün Adıyaman dün Malatya dün Kahramanmaraş dün Hatay ekranın sol üst köşesinde dünün tarihini ve neresi olduğunu ve aslında depremin bininci gününde Murat Kurum’un iletişim kampanyası diye Türkiye’yi kandırdığı bölgede aslında neyin olduğunu hep beraber bir izleyelim. Yayında kalanı ve yayından kaçarı görecek millet. Hiç kimseye hakaret yok. Gerçek depremzedenin duygusu, düşüncesi ağzından çıkanlar. Görün bakalım neymiş bölgede yaşananlar.

“Bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu devlet ‘Sesimi duyan var mı’ dedirtmeyecek”

Birileri devletin televizyonunu kullanarak, kendi medyasını kullanarak, merkez medyaya bu kendi sözlerini tutmuş gibi yayınlar yaparak hem 86 milyonu kandırmaya çalışıyorlar hem de o bölgede konteynerlerde kalan 350 bin kişiyi rezerv alan sorunuyla kentin rantı yüksek gelirdeki arsası elinden alınıp kıyıya köşeye atılanları ya da evi teslim edildiği halde çatısı aktığı için ya da işinden olmuş kendisine kirayalayacak evi yok, ev kiralayacak hali yok onun için konteynere mahkum kalmış olanları, 350 bin konteynerzedeyi Türkiye’nin dört bir yanında akraba evlerinde, küçücük odalardaki memleketinden uzakta bekleyenleri incitiyor bu işler. Biz deprem bölgesindeki sorunları biliyoruz. Milletvekillerimizle birlikte sürekli bölgeyi takip ediyoruz. Meclis’te dile getiriyoruz. Ve buradan bir kez daha söz veriyoruz: 10 Kasım’ın ertesi gününde bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu devlet ‘Sesimi duyan var mı’ dedirtmeyecek elbet. Söz veriyoruz.”

“46 bin metrekarelik yer yandaş SİMPAŞ tarafından 273 bin metrekareye çıkarılmış”

Özel, şunları kaydetti:

“Bir yandan da AK Parti’nin kara düzeninde bir yandan yangını görüyoruz bir yandan göçüğü görüyoruz, bir yandan depremde vermediği sözleri görüyoruz. Bir yanda planlı şehirleri doğayı ve halkı gözetmeyen, yandaş olunca gözü dönmüş bir rantçılığa ses etmeyen bir iktidarı görüyoruz. SİNPAŞ Marmaris’te 1998. SİNPAŞ’a 1998’de buranın verilmesi de yanlış ama 1998 bu halde. Marmaris’te aday belirleme sürecindeyiz. En büyük travma SİNPAŞ. Çünkü ikinci etap büyümüş, üçüncü etap diyorlar, devlet arkalarında Marmaris bizden buna mücadele edecek bir aday arıyor. Bugünkü Marmaris Belediye Başkanı’nı MYK salonundan gece üçü çeyrek geçe aradım. Dedim ki ‘Gencecik yaşındasın. İlçe başkanlığından tanıyoruz. Sen geldiğinde başta bu SİNPAŞ bu rantçılarla mücadele edebilecek misin?’ ‘Ederim genel başkanım.’ ‘Söz mü?’ ‘Söz.’ ‘CHP sözü mü?’ ‘CHP sözü.’ Acar Ünlü’yü görevlendirdik. 1998’de şu halde ama büyük resim için görürseniz şu kadarı var 1998’de. Şimdi dağlar dolmuş. İkinci etapla buralar dolmuş, üçüncü etapla villalar millaralar… 46 bin metrekarelik yer yandaş SİNPAŞ tarafından 273 bin metrekareye çıkarılmış. Buralarda bizim sürecimizde seçime üç gün kala imza atılmış, imzayı atanları ben partimden attım. İmzayı atanların yani bu suça giderayak ortak olanların CHP gibi bir partide yeri yok dedik.

“Hepimiz elimizi vicdanımıza koymalıyız, bu rezilliği durdurmalıyız”

Acar Ünlü geldi. Tabii bunların arkasında bakanlık duruyor. İstedikleri mahkemeden yürütmeyi durdurma alıyorlar. Çok namuslu ülkesini seven, doğayı seven hakimlerle bunların etki edebildikleri, yukarıdan baskı yaptırdıkları arasında bir hukuk mücadelesidir, gidiyor. İstinafın birinden onlar yürütmeyi durdurma yolluyor, birinden biz onlara bilmem ne yolluyoruz. Geldik 58 ruhsat iptal edildi. Bir milyar lira para cezası kesildi belediyemiz tarafından. Suç duyurusunda bulunduk. Ama talanı durdurmakta zorlanıyoruz. Halen daha kıyı dolgusu yapıyorlar. Bu kenarları dolduruyorlar. Halen daha beton döküyorlar. Biz mühür takıyoruz. Mühür gelip kırılıyor, çalışılıyor. Valisi, kaymakamı, jandarması ses edemiyor. Neden? Arkasında kimin olduğu belli. Buradan şimdi bu binanın fazladan yapılmış yerlerine haksız, usulsüz alınmış ruhsatlarına dava açtığımız gibi onların mahkeme kararlarına karşı mahkeme kararları aldığımız gibi yıkım ihalesi açtık. Yıkım ihalesinin olduğu gün yıkım kararının yürütmesini durdurdular. Marmaris’te Marmaris Belediyesi’nin CHP örgütünün, Marmaris’teki çevrecilerin, Muğla’daki çevrecilerin bu doğa katliamına karşı mücadelesi sürüyor ama kamuoyunun farkındalığı ve desteği lazım. Yıkımı durdurmak ruhsatları Ankara’dan almak buralara oturmayı açmak ve 273 bin metrekareyle Marmaris’in canına okumak istiyorlar. Marmaris’e, Muğla’ya, Türkiye’ye vicdanı olan herkese sesleniyorum: Bu rezillik karşısında hukukçusundan ilk kez oy kullanacak vatandaşına kadar hepimizde sorumluluk var. Hepimiz elimizi vicdanımıza koymalıyız. Bu rezilliği durdurmalıyız.”

(SÜRECEK)