Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP Genel Başkanı Özel’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a: “Arkadaşlarımız masumdur, senin bu savcın iftiracının tekidir”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu kadar kul hakkına rağmen yaz boyunca 8 ay boyunca marttan beri bu kadar yalanı söyleyenler şimdi ne yapacaklar? Tayyip Bey ilk gün diyordu ki ‘bir aya kalmaz insan içine çıkamazlar. Yakında birbirlerinin yüzüne bakamazlar, ayıptır’ diyordu. Tayyip Bey, ayıptır söylemesi o lafından beri 72. meydandayım. Zonguldak’tayım. İnsanların arasındayım. Yüzlerine bakarak söylüyorum. Arkadaşlarımız masumdur. Senin bu savcının iftiracının tekidir” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Bu kadar kul hakkına rağmen

 

Haber: İleyda ÖZMEN – Ersen Berk ÇELİK

(ZONGULDAK) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu kadar kul hakkına rağmen yaz boyunca 8 ay boyunca marttan beri bu kadar yalanı söyleyenler şimdi ne yapacaklar? Tayyip Bey ilk gün diyordu ki ‘bir aya kalmaz insan içine çıkamazlar. Yakında birbirlerinin yüzüne bakamazlar, ayıptır’ diyordu. Tayyip Bey, ayıptır söylemesi o lafından beri 72. meydandayım. Zonguldak’tayım. İnsanların arasındayım. Yüzlerine bakarak söylüyorum. Arkadaşlarımız masumdur. Senin bu savcının iftiracının tekidir” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna son verilmesi ve erken seçim talebiyle başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 72’ncisinde konuştu. Özel, şunları kaydetti:

“And içiyorum ki AK Parti’nin kara düzenini bitireceğiz. Emekçinin hakkını alacağız. Emeklinin hakkını alacağız. Esnafı da kayıracağız. Çiftçiyi de milletin efendisi yapacağız. Söz veriyoruz. Bakın, bu kara düzende bir de tutturuyorlar. Efendim, enflasyon var, hayat pahalılığı var ama bir bizde mi var? Her yerde var. Enflasyon Avrupa’nın da derdi, dünyanın da derdi. Vallahi bunlar 2 kere 2 4 eder dese gideceksin kerrat cetvelini kontrol edeceksin bir yanlışlık olmasın diye. Bakın işsizlikte Avrupa birincisiyiz. Enflasyonda Avrupa birincisiyiz. Yoksullukta Avrupa birincisiyiz. Gıda enflasyonu dünyanın 7 katı. Kırmızı etin dünya ortalaması 7 dolar, Türkiye’de 21 dolar. Yani Hans hem maaşı alırken gidiyor 2 bin 400 euro alıyor. Bizimki 300 euro maaş alıyor. Ama Hans et yiyecek mi? 7 dolara yiyor. Bizim Hasan et almaya kalksa 21 dolara alıyor. Maaşta bizden 10 kat iyiler. Eti üçte bir fiyatına yiyorlar. İşte dünyada da enflasyon var diyenlere inanmayın. Türkiye yıllık enflasyonunu daha doğrusu Türkiye’nin aylık enflasyonu, ekim ayı enflasyonu bütün Avrupa’nın yıllık enflasyonundan yüksek. Onun için ‘her yerde var, bizde de aynısı var’ demeyin.

“Yerlikaya Atatürk’ün kurduğu CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım sokmak için 5 bin polis getiren zavallının biridir”

Dünyada en çok suç işlenen 10. ülkeyiz. 190 ülke arası öyle bir hale geldi ki sokaklar güvenli değil. Karanlıkta eve giden kadın tedirgin, sokağında güvenli değil. Çocuklar güvenli değil. Okul önlerine kadar gitmiş uyuşturucu çocuklar evlatlar güvenli değil. Küvezdeki bebek güvenli değil. Yenidoğan çetesinden küvezdeki iki günlük bebe güvenli değil. Geçen gün Ali Yerlikaya çıkmış İçişleri Bakanı ‘suç örgütleriyle etkin mücadelemiz devam edecek’ dedi. O gün akşam Daltonlar çetesinin reisi Can Dalton. Hani var ya Daltonlar çetesi. Onun reisi Çoğal Dalton vardı. Burada Can Dalton var. Daltonlar çetesinin reisinin yaş günüymüş. Türkiye’nin dört bir yanında eller makineli silahlarıyla havaya ateş açarak çete liderinin yaş gününü kutladılar. O gün sabah Ali Yerlikaya ‘suç örgütleriyle etki mücadele devam edecek’ diyordu. Utanmasa Daltonların başının doğum günü pastasından bir dilim getirip evinin kapısında ona servis edecekler. Allah hiçbir İçişleri Bakanını Ali Yerlikaya’nın düştüğü duruma düşürmesin, yazıklar olsun. Bakın Ali Yerlikaya AK Parti’nin kara düzeninin İçişleri Bakanı. Üsküdar Meydan’da deniz görülmezdi. Öyle bir işgal var. Nerede bir AK Partili kaçak büfe yapmış. Orayı Ekrem Başkan ‘düzenleyeceğiz’ dedi. Zabıtayı yolladı. O zaman İçişleri Bakanı değil, İstanbul Valisi karşısına zabıtanın polisi dikti. Bir ay uğraştı o işgalcileri kurtarmak için. Sonunda Ekrem Başkan başardı. Mahkeme kararlarıyla şimdi Üsküdar Meydan bütün Üsküdarlıların bu Ali Yerlikaya işgalci çetelerin koruyucusudur. Bu Ali Yerlikaya Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım sokmak için 5 bin polis getiren zavallının biridir, zavallının biridir.

“Bir Bakan kendi yardımcısıyla kavgasına muhalefet partilerine alet etmeye çalışıyor”

Polisin derdini duymaz. Nefret ediyor polisler bundan. Polisin derdini duymaz. Kendisine bağlı jandarmayı dinlemez. Bu çocukların hakkını vermez. Gece gündüz çalıştırır. Ağzına almaz polisin hakkını, jandarmanın hakkını ama devamlı savunur yandaşların hakkını. Bu Ali Yerlikaya’ya, bu İçişleri Bakanı’na şunu söylüyorum. Kendi bakan yardımcıların hakkında operasyon yapmaya, bizim tarafa oralardan sözde bilgiler sızdırmaya çalışma. Ne haliniz varsa görün, yakamızdan düşün, yakamızdan düşün. Bir Bakan kendi yardımcısıyla kavgasına muhalefet partilerine alet etmeye çalışıyor. Bir bakan ama bu işlere sebebiyet veren birisi var. O da bu kifayetsizleri, bu beceriksizleri, bu devlet adamlığından anlamayanları başımıza musallat eden Recep Tayyip Erdoğan. Ondan başkası değil.

“Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ‘güvenli üretim için 14 bin işçi olması lazım’ diyorlar, 7 bin 740 işçi ile çalıştırıyorlar”

Bir yandan burada madenci anıtının önündeyiz. Madenci anıtının önünde hem Zonguldak’ta, Bartın’da, Ermenek’te, Manisa’da, Soma’da hayatını kaybedenlerin önünde saygıyla eğiliyoruz. Allah gani gani rahmet eylesin. Biliyorsunuz Manisa’da, Soma’da 301 maden işçisi hayatını kaybetti. Bütün Türkiye ağladı. Dediler ki herkes, ‘unutursak yüreğimiz kurusun.’ Bugün buraya çıkarken baktık AK Parti döneminde 2050 madenci iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiş. Yani AK Parti döneminde bir Soma faciası olmamış. Yedi tane Soma faciası olmuş. ‘Önlem alacağız’ dediler. Soma’dan sonra Ermenek oldu. Önlem alacaklardı. Ardından Amasra oldu. Önlem alacaklardı. İliç faciası oldu ve 2 bin 50 madenci şehit oldu. Maalesef AK Parti döneminde 52 bin 455 emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ‘güvenli üretim için 14 bin işçi olması lazım’ diyorlar. 7 bin 740 işçi ile çalıştırıyorlar. Sonra da tehlike gitgide büyüyor. En son örneği Amasra’da kırk üç canımızı kaybederek maalesef en acı şekilde tecrübe ettik. TTK’ya 2023 seçimleri öncesi bu meydanlara gelip söz verdiler ‘2 bin işçi alacağız’ diye 2,5 yıl geçti halen daha işçi almadılar. Dediğim gibi 60’ta 55 bin işçi ile çalışan TTK 7 bin 740 işçiye kadar indi ve öyle bir hale geldi ki başta söylemiştim. Emeğin başkenti emeklinin başkenti oldu. 148 bin aktif sigortalı var şehirde. Emekli sayısı 175 bin. Türkiye’de işçi başına düşen emekli sayısında en kötü oran. Bütün emeklilere şunu söylüyoruz. AK Parti’nin kara düzeni kader değildir. O düzeni değiştireceğiz. Bakan evlatlarının dönemi bitecek. Siz vatan evlatlarının dönemi başlayacak. Hepinize sahip çıkacağız.

“Gerçekleşen enflasyon AK Parti’nin beceriksizliği ile düşüremediği enflasyondur”

Şimdi Erdoğan çıkıp konuşuyor ya. Ben ne söylese açar kontrol ederim. Bazen de bir bakarım, sayın bakanım derim kaç kere söylemiş. ‘Biz emekliyi enflasyona ezdirmedik.’ 1 Ekim 2018’den itibaren bunu tam 27 kez söylemiş. 27 kez tarih tarih çıkarttım. Asgari ücreti enflasyona ezdirmedik, tam 27 kez. Sadece 2023 seçimlerinden bu yana yani bir önceki seçimden 20 ay yok. 2,5 yıl önceki seçimden bugüne enflasyon yüzde 163 artmış. TÜİK’in hesabına göre. TÜİK neyin kısaltması? Tayyip’i Üzmeyen İstatistik Kurumu. Tayyip üzmeyen İstatistik Kurumu’na göre 2,5 yılda son döneminde Tayyip Bey’in enflasyon yüzde 163. Asgari ücretliye ne vermiş? yüzde 93. Aradaki yüzde 70 asgari ücretin içinde ne yiyip gitmiş? Biz geçen sene 30 diyorduk. 22 bin lira asgari ücret verdi ya. İşte bu emekliyi, işte bu asgari ücretliyi enflasyonu ezdirmek. Yüzde 163 fiyat artacak, yüzde 93 maaş artacak, aradaki yüzde 70 asgari ücretlinin cebinden çıkacak. Şimdi de hesap yapıyorlar. Efendim yine geçen seneki gibi gerçekleşen enflasyona göre değil beklenti enflasyona göre zam vermenin hesabını yapıyorlar.

Oysa gerçekleşen enflasyon AK Parti’nin beceriksizliği ile düşüremediği enflasyondur. Bunun bedelini düşüremeyen öder. Bunun bedelini emekli ödemez. Bunun bedelini maaş alanlar ödemez. Ama bedeli size ödetmeye çalışıyorlar. Peki bunun bedelini siz de onu ödetecek misiniz? Geçim yoksa seçim var mı? Seçim geldiğinde bedeli Tayyip Bey ödeyecek mi? Onun onun emeklilik belgesine imzayı atacak mısınız? Onu torun sevmeye yollayacak mısınız? İnşallah hep beraber kurtulacağız. Hep söylüyoruz. Polis kurtulmadan öğrenci kurtulmaz. Emekli kurtulmaz emekçi kurtulmadan Türkiye kurtulmaz.

“İddianamenin bir yerine Cumhurbaşkanı’nın gönlü olsun diye Cumhuriyet Halk Partisi’ne kapatma davası yaptılar”

Ekonomi bu halde ülke perişan Zonguldak ülkeden de perişan ama bir anda kötü yönettikleri bu ülkede kötü yönettikleri için bırakıp gitmeleri gereken mevkilerden oturdukları koltuklardan kalkmamak için her şeyi göze alanlar var. 19 Mart 2025 tarihi AK Parti’nin siyasette havlu attığı tarihtir. Ben Ekrem İmamoğlu’yla, ben Mansur Yavaş’la, ben CHP’li belediye başkanlarıyla, ben Cumhuriyet Halk Partisi ile rekabet edemem. Kadın kollarıma güvenmiyorum. Gençlik kollarıma güvenmiyorum. Ana kadememe güvenmiyorum. Hiçbir partide olmayan bir kol kurmam lazım deyip yargı kollarını kurup başına kendi bakan yardımcısını gidip de kendi yardımcısını başına gidip de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı diye atayıp o günden sonra geleceğin iktidarına, Türkiye’nin bir sonraki cumhurbaşkanına darbeye girişen bir anlayışla muhatabız. O günden beri iddianame bekledik. Dedik ki ‘yargılanmak için değil yargılamak için iddianameyi bekliyoruz.’ 3 bin 900 sayfa iddianame yazdılar. 10 gün önceden tuğla gibi iddianame diye iletişimine başladılar. Çıktı, baktık iddianameye 400 kişi yargılanıyor. Her birinin isminin altına tüm yargılananların adını yazmış ki sayfa tutsun 500 sayfa. Bir kişi bir iddiada bulunmuş dört kişi hakkında sona koyup sonda ek 1’dedir, ek 3’tedir diyeceğine herkes için onu altına bir daha bir daha yapıştırmış. Özetlese 40 sayfa 50 sayfadan anlatacağı mevzuyu içinde kanıtı olmadığı için 4 bin sayfa diyebilmek için arayan aradığını bulamasın, normal vatandaş bir şey sansın diye uzatıp durmuşlar. Ama şuna hepimiz gördük ki yaz boyunca iftira attılar. 8 ay boyunca iftira attılar. ‘Para’ dediler, para çıkmadı. ‘Rüşvet’ dediler, rüşvet çıkmadı. Ne görüntü, ne kanıt, hiçbir şey çıkmadı. Şimdi geldiler, Erdoğan’a da büyük büyük laflar ettirdiler. ‘Ahtapot’ dediler, iddianameye ‘ahtapot’ yazdılar. En sonunda baktılar ki baş edemiyorlar. İddianamenin bir yerine Cumhurbaşkanı’nın gönlü olsun diye Cumhuriyet Halk Partisi’ne kapatma davası yaptılar. Onu Ankara’ya yolladılar.

“Atatürk’ün partisine el uzattıran namerttir, alçaktır, şerefsizdir”

Ben bu partinin şimdiki genel başkanıyım. Ne ben ne öncekiler ne de bundan sonrakiler. Atatürk’ün partisine el uzattıran namerttir, alçaktır, şerefsizdir. Savaş meydanlarında kurulmuş partiyi kendisinin partisi gibi avukat ofisinde kurulmuş onun bunun icazetiyle siyasete devam etmek için Trump’a koşmuş partiyle karıştırmasınlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi Türkiye’nin son kalesidir. Teslim olmadı, teslim olmayacak ama şu kadarını söyleyeyim. Bunları bir kez daha Zonguldak’ın AK Partili, MHP’li güzel insanlarına sesleniyorum. Zonguldak’ın AK Partili, MHP’li ancak vicdanlı insanlarına sesleniyorum. Sekiz aydır benim de, bu meydanın da parasıyla maaş ödediğimiz TRT’de, A Haber’de ve merkez medyada ne duydunuz? ‘560 milyar lira yolsuzluk’ dediler. 56 lira bulamadılar. ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi bin 200 cep telefonu aldı, dağıttı’ dediler. İddianamede yok. Asla ve asla doğru değildi. Yalan oldu. İddianamede yok oldu. ‘Ekrem İmamoğlu’nun lüks arabaları’ dediler. Milliyetçi Hareket Partili milletvekiline ait olduğu çıktı. ‘Fatih Keleş’in evinin altından 2 milyon dolar çıktı’ dediler. Bir kuruş bile çıkmadığı ortaya çıktı. ‘Hakan Bahçetepe’nin belediyesindeki kasadan dolar çıktı’ dediler. Belediyenin mührü çıktı. ‘Ekrem İmamoğlu’nun korumasının Giresun’daki yayla evinden kasa kasa dolar çıktı’ dediler. İki kutu beylik silahın mermisi çıktı. ‘Bavullarla para taşındı’ dediler. İddianamede isim verip restoranda oturdular. ‘Çantalarla para taşıdılar’ dediler. O restoranda öyle bir olayın olmadığı ortaya çıktı. Bu kadar kul hakkına rağmen yaz boyunca 8 ay boyunca marttan beri bu kadar yalanı söyleyenler şimdi ne yapacaklar? Tayyip Bey ilk gün diyordu ki ‘bir aya kalmaz insan içine çıkamazlar. Yakında birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar’ diyordu. Tayyip Bey, ayıptır söylemesi o lafından beri 72. meydandayım. Zonguldak’tayım, insanların arasındayım, yüzlerine bakarak söylüyorum. Arkadaşlarımız masumdur. Senin bu savcın iftiracının tekidir, iftiracının tekidir.”