Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
SİYASET

CHP Genel Başkanı Özel: “Bunu yapmadığım için partinin başından gideceksek, ben giderim partinin başından”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhur İttifakı’nın temellerinin, MHP Olağan Kongresi’nin iptal edilmesine neden olan Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla atıldığını belirterek, “Biz bunu yapmadığımız için eğer partinin başından gideceksek, ben giderim partinin başından. AK Parti 10 yıl daha asgari ücretliyi, emekliyi ezecekse, memura sefalet zamları verecekse, ben bunun karşısında partinin genel başkanı olacaksam, olmaz olsun öyle genel başkanlık, reddediyorum. Bir Asliye Hukuk Mahkemesi düzeni üzerinden AK Parti’ye teslim olmuşlar. Bugün yeni bir Asliye Hukuk dümeniyle CHP’ye aynı teklif… Biz o parti gibi davranmayacağımızı gösteriyoruz” dedi.

(ANKARA) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhur İttifakı’nın temellerinin, MHP Olağan Kongresi’nin iptal edilmesine neden olan Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla atıldığını belirterek, “Biz bunu yapmadığımız için eğer partinin başından gideceksek, ben giderim partinin başından. AK Parti 10 yıl daha asgari ücretliyi, emekliyi ezecekse, memura sefalet zamları verecekse, ben bunun karşısında partinin genel başkanı olacaksam, olmaz olsun öyle genel başkanlık, reddediyorum. Bir Asliye Hukuk Mahkemesi düzeni üzerinden AK Parti’ye teslim olmuşlar. Bugün yeni bir Asliye Hukuk dümeniyle CHP’ye aynı teklif… Biz o parti gibi davranmayacağımızı gösteriyoruz” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV yayınında, “Doğru bir aday belirleriz, belirlediğimiz adayımız cumhurbaşkanlığı görevini Erdoğan’dan alır. Ekrem Bey zaten içeride, adaylığından korkuyor. Tutuklama gerekçelerinde kaçma şüphesi deniyor. Ekrem Bey kaçsa en sevinecek olan Recep Tayyip Erdoğan. Diplomanın iptaline karşı dava açtık, bir hakim geldi ve doğru soruları sordu. Baktılar bu diploma iptaline karşı yürütmeyi durdurma gelmek üzere, hakimi aldılar sürdüler. Bu kadar hukuk devletinin ayaklar altına alındığı bir süreç olmadı. Ekrem Bey’den korkuyorsan o aday olmasın. Özgür Özel’den korkuyorsan partinin başında olmasın. Al 2 Kasım’a seçim kararını partinin genel başkanlığını bırakırım. Partinin genel başkanı olmamdan bu kadar rahatsızsa 2 Kasım’da seçim yapma kaydıyla ben genel başkanlığı bırakacağım, Ekrem Başkan da aday olmayacak. Hodri meydan. 3 Kasım’da Türkiye’de bayram… Emeklinin de yüzü güler, benim de yüzüm güler. Varsa cesareti istediği şartları sağlayayım diyorum. Anlaşılıyor ki bu partinin başından beni götürmek, Ekrem Başkan’ın adaylığına engel olmak gibi iki temel yaklaşımı var. Seçime kadar genel başkanlığı bırakayım ama otobüsün üstünden inmem, kampanyayı yaparım” ifadesini kullandı.

Özel, şunları kaydetti:

“En hukuk tanımaz, en diplomasını hak etmeyen, mesleğine en büyük hakareti eden kişidir Akın Gürlek. Bu açıklamayı yapması için Adalet Bakanlığı’nın 153/1 nolu genelgesine göre HSK’dan izin alması gerekiyor. Almış mı? Diyelim ki almış. HSK’nın 33 nolu genelgesine göre yaptığı açıklama kişilerin suçlu olduğuna ilişkin kanaat uyandıramaz diyor. Açıklaması, ‘yüzyılın en büyük yolsuzluk dosyası.’ Daha iddianame yazılmamış, yargılama başlamamış, deliller tartışılmamış, tanıklar dinlenmemiş, savunma yapılmamış, mahkeme başkanı ve heyetinin vereceği kararı şimdiden ilan ediyor. Bir an önce iddianameyi çıkar, konuş. Akın Gürlek denen adam diplomasını inkar eden, hukukçu kimliğine hakaret eden birisi.

“Yüzyılın en büyük haysiyet cellatlığıyla karşı karşıyayız”

Hemen şoför arkadaşları salsınlar. Ekrem Başkan’ın iki emekçi şoförü bir iftiracının sadece beyanlarıyla delil olmadan tutuklandı. Birisi söylemiş, ‘Bunlara Ekrem İmamoğlu şirket kurdurttu.’ Bari adamların TC’sini gir de bu kişiler şirket kurdu mu bir bak. Sırf zulüm olsun diye yapıyor. Vaktiyle bir MASAK raporu çıkardı, peçete oldu gitti. Cevdet Yılmaz dün adli yıl açılışında dedi ki, ‘Kimse karar alan mahkemeye hakaret etme hakkına sahip değildir.’ Bir kişi alkış yapmadı. Neden yapmadı. Herkes biliyor ki Özgür Özel, meydanlara toplanan yüz binler mahkemeye, mahkeme kararına hakaret ediyor değiller. Bir savcının masumiyet karinesini ayaklar altına almasına, suçsuz insanları aileleriyle tehdit etmesine… İtirafçı olanlar açısından mahkeme safhasında başka şeyler yaşanacak. O kadar şirkete el koyuyorlar sonra itirafçı olursan malları geri veririm diyor. Bu kadar düştüler. Yüzyılın en büyük haysiyet cellatlığıyla, yüzyılın en büyük iftira kampanyasıyla karşı karşıyayız. Yüz yıl boyunca unutulmayacak bir büyük saldırının altında yüz yıllık parti.

Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü’nden çıkmış gelmiş herhangi bir siyasetçi değil. AK Parti’nin elinden İstanbul’u almış, İstanbul’u üç kez kazanmış birisini, Atatürk’ün partisini iktidar yapacak birisini içeri attılar. Ekrem İmamoğlu’nun suçu Erdoğan’ı yenme suçudur. Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluk gerekçesi bu suça yeniden teşebbüs edecek olmasıdır. Bunu bilmeyen kendini kandırır. Ekrem İmamoğlu benim babamın oğlu değil. İnsan olarak çok seviyorum ayrı bir şey. Bir kusuru olsa, deriz ki, ‘Ettiğini çekecek arkadaş’. Gözümün önünde İmamoğlu’nun bu ülkede CHP’yi iktidar yapacağı güçte birisi olduğunu gördüğüm için böyle bir mücadele veriyorum.

“Cumhur İttifakı’nın temellerini Asliye Hukuk Mahkemesi’nde attınız”

Devlet Bey ile şunu mu konuşayım o zaman. Bir Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla partisinde kaybettiği iktidarı kazananların, bugünkü iktidarın dümen suyunu girdiğini unutmadık mı diyeyim. Meral Akşener, 900 delegenin desteğini almışken… İzmir Milletvekili olan birisinin, MHP ile mahkeme arasında mekik dokuduğunu, MHP’nin kurultay sürecinin durdurulduğunu, partinin bölündüğünü ve AK Parti ile rejim değişikliğine rıza gösterdiğini mi söyleyeyim. Biz bunu yapmadığımız için eğer partinin başından gideceksek, ben giderim partinin başından. AK Parti 10 yıl daha asgari ücretliyi, emekliyi ezecekse, memura sefalet zamları verecekse, ben bunun karşısında partinin genel başkanı olacaksam, olmaz olsun öyle genel başkanlık, reddediyorum. Denemesi bedava. Bir Asliye Hukuk Mahkemesi düzeni üzerinden AK Parti’ye teslim olmuşlar. Cumhur İttifakı 15 Temmuz günü sokaklarda kuruldu diyorlar. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Cumhur İttifakı’nın temellerini attınız. Hukuk camiası bilmiyor mu bunları. MHP’nin bunun diyetini ödediğini bilmeyen mi var. Bugün yeni bir Asliye Hukuk dümeniyle CHP’ye aynı teklif… Biz o parti gibi davranmayacağımızı gösteriyoruz.

CHP’nin liderine ‘Ankara’ya dön, partinin başında otur’ dediler. İstanbul’a, Samsun’a, Bayburt’a gitme diyorlar. Bu partiyi kişisel çıkarlar için asla paspas ettirmeyiz. Bu parti öyle bir parti olsaydı darbelerden sonra yeniden ayağa kalkmazdı. Biz başkasına benzemeyiz. Bir arkadan vurmayız hele hele birileri gibi yere düşene asla tekme atmayız. Vuruşacaksak da yüz yüze vuruşuruz. Maalesef arkadan vuranlarla muhatabız.

“Yılmaz Tunç, Adalet Bakanlığı portresidir”

Sayın Tunç, HSK’nın başkanı. Akın Gürlek, HSK’dan izin almadan basın açıklaması yapıyor. Sayın Tunç, bunun altında eziliyor bir şey diyemiyor. Akın Gürlek’in yaptığı her iş, Sayın Tunç’u paspas eden işler. Yılmaz Tunç, Adalet Bakanlığı portresidir. Duvara asmışlar bunu Adalet Bakanı diye. Türkiye’de adaleti Tayyip Erdoğan ile Akın Gürlek yönetiyor. En kötü şekilde yönetiyorlar. Hababam Sınıfı’nda paşanın resmi var ya, onun gibi duruyor. 7 soru sordum, desin ki o sorulardakiler olmadı. Bir tane avukat var, Adalet Bakanlığı’ndan izin almadan sorgulanıyor, bir tane avukat var Adalet Bakanlığı’ndan izin alınıyor. Sorulara cevap vereceğine… Özgür Bey, bu eczacı halinle senin Adalet Bakanı olarak durduğun yerden 10 kat daha fazla neyin ne olduğunu görüyor biliyor.

“Mansur Yavaş, Ekrem Bey’in yeniden siyaset yapmasının teminatıdır”

En doğru adayı, aday göstereceğiz. Bir genel başkan partinin doğal adayıdır, Türkiye’deki siyaset sistemi de Türkiye’deki siyasi gelenek de buna müsait. Geçmişte bunun örnekleri de çok oldu. Parlamenter sistemde partinin genel başkanı milletvekili adayı olur, hangi parti seçimi kazanırsa onun genel başkanına hükümeti kurma görevi verilir. Yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde CHP’nin genel başkanını aday gösterdiği de oldu, göstermediği de oldu. Kendime baştan bir kısıt koydum ve bu kurala uyuyorum. Ben dedim ki, ‘Kendi adaylığımı bu partiye dayatmak yerine en doğru adayı belirlemenin teminatı olacağım.’ Son ana kadar adayımız İmamoğlu’dur. Ama gazeteci ısrarla soruyor, ‘Ya olamazsa…’ Bunun üzerine cevap veriyorum. O gün olamazsa en doğru adaya bakılır. Anketlere bakılır. Bir isim kesin kazanıyorsa o isim aday olmalıdır. Ama onu da kendim ilan etmek yerine İmamoğlu’nun adaylığında olduğu gibi, yine toplumsallaştırmak lazım. Birden çok aday kazanıyordur, o zaman sandık kurulur siz karar verin denir topluma. Baktığımızda Mansur Bey, CHP’nin yadsıyamayacağı, yok sayamayacağı bir aday alternatifidir. Buna da yalan atacak halim yok sorulduğunda. Mansur Bey’in kendi işine odaklı gayreti var, toplum tarafından beğeniliyor. Bugünden o güne bir şey söylemek mümkün değil. Ekrem Başkan’ı bırakmayız, ona sahip çıkmak zorundayız. Mansur Bey, Ekrem Bey’in yedeği değil, o Mansur Bey’e de haksızlık olur. Ama Ekrem Bey’in de yeniden siyaset yapmasının teminatıdır hem Mansur Yavaş hem Özgür Özel hem bütün CHP’liler. Ne dayanışmamızı eksik edeceğiz, ne kimseyi şimdiden aday göstereceğiz. Bu kadar şeyin içinde bana çalışmak ve fedakarlık düşer. Seçeneklerden biri genel başkan olunca orada iş değişir. Bir anda işler size doğru döner.

9 şirketin ortalamalarına bakıyoruz. Parti açık ara önde. Ekrem Başkan, 19 Mart meselesinden sonra Tayyip Erdoğan’a karşı açık ara önde. 11 puanlık bir ağırlıklı ortalama ile önde. CHP, neredeyse bazı anketlerde AKP-MHP toplamından fazla. Anket dediğin bir trend meselesi. CHP, 31 Mart seçimlerinden beri yükseliş trendini sürdürüyor. Şu anda da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin saldırıları karşısında gerilemiş değiliz.

“Moralimizi bozarsak onlar kazanır”

Bir kötülük yapmak üzere görevlendirilmiş bir ekip saldırdıkça saldırıyor, saldırmaya devam ediyor. Biz moralimizi bozarsak, enerjimizi düşürürsek onlar kazanır. Toparlanın, teslim olmuyoruz kardeşim. Biz buranın asli sahipleriyiz. Bu bayrağın üzerindeki kırmızı renk şehit kanı, dedelerimizin kanı. Üstüne düşen ay yıldız da muharebe meydanındaki ay yıldız. Biz öyle işine geldi mi düşman donanmasına kırmızı halı serenlerden, sıkıştı mı İngiliz zırhlısıyla kaçanlardan değiliz. Biz, ‘Geldikleri gibi giderler’ diyen gelenekten geliyoruz. Teslim olmak geleneğimizde yok. Birileri cumhuriyetin kolonlarını kesmeye çalışıyor, biz o kolona çivi çaktırmayanız. Büyük bir mücadelenin içindeyiz. Bugünkü de 10’uncu dalga olsun. Biz direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz. Karşımızdakilerin demokrasiden ne kadar nasibini almamış olduklarını herkes görüyor. Biz buna karşı dimdik ayaktayız. Bizim aramızda olmayı hak etmeyenlerle yolu ayırırız.”

 

DİĞER VİDEOLAR