Haber: Ahmet ÜN – Kamera: İsmet MİKAİLOĞULLARI
(DİYARBAKIR) – CHP Diyarbakır 39. Olağan İl Kongresi’nde konuşan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, partisinin bir kuşatma altında olduğunu ifade ederek, “Benim meslek yaşantım ve siyasi yaşamda görmediğim kadar ağır kuşatma altındayız. CHP’nin kendisi ağır bir kuşatma altında. İktidarda olduğu yerel yönetimler ağır bir kuşak altında. Siyasi aktörleri büyük baskı altında. CHP üyeleri büyük baskı altında. Ama buna rağmen Diyarbakır’da da bölgede de Türkiye’de de dimdik ayaktayız” dedi.
CHP Diyarbakır 39. Olağan İl Kongresi’nde mevcut başkan İsmail Akyıl ve Kayapınar İlçe Başkanı Hamza Dengiz il başkanlığına aday oldu. Kongreye CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Parti Meclisi üyeleri, belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı.
Kongrede konuşan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ilk seçimde Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olacağını belirterek, “O nedenle kendinize güvenin. Örgütünüze güvenin, arkadaşlarınıza güvenin” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de zor bir süreçten geçildiğini dile getiren Tanrıkulu, “Rejim 2017 Anayasa değişikliğinden sonra parlamenter rejimden uzaklaştı ve hızla otokrasiye giden bir yönetim biçimine dönüştü. Dünyada demokrasileri ölçen bütün endekslerde Türkiye yumuşak otokrasiden sert otokrasiye geçen bir ülke olarak tanımlanır. Bunun anlamı Türkiye’de demokrasinin hukuk devleti ilkelerinin lafa kaldırılmasıdır. Kurumların yok edilmesidir. Parlamentonun işlevsiz hale getirilmesidir. Yargının bağımsız ve tarafsız bir örnek olmaktan çıkmasıdır. Seçimlerin iktidar partisine göre ayarlanmasıdır. Seçim güvenliğinin kalmamasıdır. Her yurttaşımızın hukuk güvenliğinin askıya alınmasıdır. Anlamı budur. O nedenle şu anda arkadaşlarımız bedel ödüyorlar” diye konuştu.
“O bedellerin hepsi Türkiye’de bir arada yaşamamız içindir”
CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun son kamuoyuna açık toplantısını 16 Mart’ta Diyarbakır’da yaptığını hatırlatan Tanrıkulu, şunları söyledi:
“Burada konuştu, burada mesajlarını verdi, 19 Mart’ta gözaltına alındı. Yaklaşık 7 aydır Cumhurbaşkanı adayımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız tutsak. Ona buradan Diyarbakır’dan bu salondan sevgilerimizi, saygılarımızı kuvvetli bir alkışla gönderiyoruz. Demokrasi bedelini Silivri’de, İzmir’de, Antalya’da, Çorum Cezaevi’nde, Kandıra Cezaevi’nde, Afyon Cezaevi’nde, Konur Cezaevi’nde bu bedelleri ödüyorlar. O bedeller hepsi burada bizim rahat nefes almamız içindir. Bunu bilin. O bedellerin hepsi Türkiye’de bir arada yaşamamız içindir. Bunu bilin. O bedelinin hepsi toplumsal barışımız içindir. Eşit yurttaşlık içindir. CHP şimdi bunun bedelini ödüyor. Ama bunun sonunda, bunun sonunda iktidar var.”
“Diyarbakır’da da bölgede de Türkiye’de de dimdik ayaktayız”
“Genel Başkanımızın öncülüğünde cesaretimizden vazgeçmedik” ifadesini kullanan Tanrıkulu, “Her yerde inatla ve ısrarla demokrasiyi savunmaya, barışı savunmaya, eşitliği savunmaya, adaleti savunmaya devam ediyoruz. Bunun büyük bedelleri var gerçekten. Bütün bu zorluklardan geçiyoruz. Benim meslek yaşantım ve siyasi yaşamda görmediğim kadar ağır kuşatma altındayız. CHP’nin kendisi ağır bir kuşatma altında. İktidarda olduğu yerel yönetimler ağır bir kuşak altında. Siyasi aktörleri büyük baskı altında. CHP üyeleri büyük baskı altında. Ama buna rağmen Diyarbakır’da da bölgede de Türkiye’de de dimdik ayaktayız” şeklinde konuştu.
“Tarihte yaptığımız hatalardan ders çıkartıp yeni bir geleceği inşa etmemiz lazım”
CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Abbas Ertürk de Diyarbakır’ın geçmiş yıllarda acılar yaşadığını, hatalardan ders çıkarılması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Diyarbakır’a yaşatılan acılar var. 40-50 yıldır Diyarbakır’da yanan adaletsizlik… Demokrasi dışı o yangını o gün söndürebilseydik bugün bu yangın ülkenin dört bir tarafını sarmış olmazdı. Eğer biz siyaset kurumu olarak Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlarla hesaplaşabilseydik bugün bu ülke Silivri zindanı gibi bir ayıbı yaşamaya mecbur kalmazdık. Tarihten ders çıkartmamız lazım. Tarihte yaptığımız hatalardan ders çıkartıp yeni bir geleceği inşa etmemiz lazım. Ama bazı tarihi gerçekleri de yok sayamayız. Biz biliyoruz ki bu bölgede bir nesil baba kahramanını mezar taşıyla tanıyor. Onların gözünde baba demek mezar taşında yazan bir yazıydı. Bu acıları bir daha yaşatmamak için Sezgin Vekilimin dediği gibi bu acıların ortadan kalkması, geçmişte yaşanan mağduriyetlerin telafi edilmesi ve Diyarbakır’daki yurttaşlarımızın da yaşadığı bu ülkenin her hakkından faydalandığı bir noktaya, ülkeye getirmekte Cumhuriyet Halk Partisi’nin Diyarbakır’a da bölgeye de Kürt halkına da boynumuzun borcudur. Bu borcumuzun siyaset kurumu olarak farkındayız.”
“Genel Başkanımız Özgür Özel’in cesareti onu yüze bine katlayacak kadar büyük”
“Biz bugün Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı zulmüne boyun eğmediğimiz için, onun taleplerine teslim olmadığımız için bin bir türlü bedel ödüyoruz” diyen Ertürk, “Ama hiç korkmayacağız. Erdoğan’ın zulmü ne kadar büyük olursa olsun Genel Başkanımız Özgür Özel’in cesareti de onu yüze bine katlayacak kadar büyük. Liderimize güveneceğiz. Kendimize güveneceğiz. Örgütümüze güveneceğiz. Ve bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Doğu Anadolu’nun, Güneydoğu’nun bölgenin ve bu bölgede yapılan tüm haksızlıklar geçmişte avukat olarak savunuculuğu yapan daha sonra da siyaset kurumu da yapan bir milletvekilimiz var. Diyarbakır’da iki değerli arkadaşımız bir mücadele için yola çıkmış durumda. İkisine de başarılar diliyoruz” şeklinde konuştu.