Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Cemil Tugay’dan “kooperatif davası” açıklaması: Biz hiçbir makama herhangi bir şikayette bulunmadık. Bu yargılamalar tutuksuz yapılmalıdır

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun tutuklu yargılandığı “kooperatif davası”na ilişkin açıklama yaptı. Tugay, “Kooperatifler konusunda biz hiçbir makama, savcılığa, üzerimizdeki herhangi bir kuruma herhangi bir şikâyette bulunmadık, herhangi bir bildirimde bulunmadık. Ve şu andaki yargılamaların tutuklu olarak yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu yargılamalar tutuksuz yapılmalıdır, tutuklu olarak yargılanan kişilerin serbest bırakılması bizim de talebimizdir” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, eski İzmir Büyükşehir Belediye

 

(İZMİR) – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun tutuklu yargılandığı “kooperatif davası”na ilişkin açıklama yaptı. Tugay, “Kooperatifler konusunda biz hiçbir makama, savcılığa, üzerimizdeki herhangi bir kuruma herhangi bir şikâyette bulunmadık, herhangi bir bildirimde bulunmadık. Ve şu andaki yargılamaların tutuklu olarak yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu yargılamalar tutuksuz yapılmalıdır, tutuklu olarak yargılanan kişilerin serbest bırakılması bizim de talebimizdir” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Sanat Fuaye Alanı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Tugay, Aliağa Şakran Cezaevi Kampüsü’nde görülen ve eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İzmir CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun da yargılandığı “kooperatif” davasıyla ilgili açıklama yaptı. “Konuşmak istemediğim, haksız yere suçlanmaktan dolayı rahatsız olduğumuz bir diğer konu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm projelerinin kooperatifler eliyle yaptırılmasıyla ilgili süreç ve maalef bu sürecin sonunda eski Belediye Başkanı’nın, eski İZBETON Genel Müdürü’nün, İl Başkanımızın ve eski Büyükşehir Genel Sekreteri ve bazı arkadaşların tutuklu olarak yargılanmaları konusu” diyerek sözlerine başlayan Tugay, şunları söyledi:

Tutuklu yargılamaları doğru bulmuyoruz”

“Kooperatifler konusunda biz hiçbir makama, savcılığa, üzerimizdeki herhangi bir kuruma herhangi bir şikâyette bulunmadık, herhangi bir bildirimde bulunmadık. Ve şu andaki yargılamaların tutuklu olarak yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu yargılamalar tutuksuz yapılmalıdır, tutuklu olarak yargılanan kişilerin serbest bırakılması bizim de talebimizdir. Lütfen bu dikkate alsınlar eğer sözümüzün bir kıymeti varsa.”

Kendisinin görev geldikten sonra kooperatiflerin inşaat yapmasını durdurulduğu ve sürecin ilerlemediği iddiasının iftira olduğunu belirten Tugay, kooperatif modeli ve geçmiş uygulamalara ilişkin şunları söyledi:

“Suçlanan kooperatifler ve diğer ilgili kişiler konuşmalarında zaman zaman doğrudan ya da dolaylı olarak adımı geçirerek, şu şekilde bir algı yaratıyorlar: ‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay göreve geldikten sonra kooperatiflerin inşaat yapmasını durdurdu, bu yüzden süreç ilerlemedi’. Bu, detaylı olarak açıklanması ve düzeltilmesi gereken bir iftiradır, değerli arkadaşlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi uzun yıllar önce Örnekköy, Karşıyaka, Uzundere, Gaziemir, Aktepe-Emrez ve Ege Mahallesi gibi bazı bölgeleri kentsel dönüşüm alanı olarak belirledi. Burada bir model üzerinden kentsel dönüşüm projelerini gerçekleştirmeyi sorumluluk olarak üzerine aldı. Bu modele ‘İzmir modeli’ deniyor. Bu model, Sayın Aziz Kocaoğlu döneminde ortaya konmuş; Aziz Başkanım ve onun bürokratlarının doğru bulduğu, bu modelle doğru bir kentsel dönüşüm yapılacağını iddia ettikleri ve bu iddiayla yürütülen bir yöntemdir. Herhangi bir alanda kentsel dönüşüm kararı alındıktan sonra, Büyükşehir Belediyesi bu alandaki hak sahipleriyle yüzde 100 uzlaşma çalışması yapıyor; uzlaşmalar tamamlandıktan sonra onların tapularını kendi üzerine alıyor. Daha sonra da şu tarif yapılıyor: ‘Biz burayı 2986 sayılı kanuna uygun olarak kat karşılığı müteahhitlere vereceğiz. Müteahhitler yaptıktan sonra da sizlere dairelerinizi teslim edeceğiz.

Bu modelle Uzundere’de 1. ve 2. etap yapıldı. Örnekköy’de 1., 2. ve 5. etaplar ihale edildi. 1. ve 2. etap tamamlandı. Gaziemir’de 2. etap ihale edildi ve bitmeye yakın aşamaya geldi. Ege Mahallesi’nde de 1. etap bu şekilde müteahhite ihaleyle verildi ve orada da inşaat çalışması devam ediyor. Aynı dönemde, ‘Bu alanları müteahhitlere vermekte zorlanıyoruz’ diye Sayın Tunç Soyer döneminde başka bir model uygulamasına karar verildi. Bu yapım işini ‘İZBETON’a verelim’ kararıydı. Dolayısıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yetki İZBETON’a devredildi.

Ancak daha sonra İZBETON kendisi yapmak yerine, sermaye koyabilecek iş insanlarının kuracağı kooperatifler aracılığıyla bu işleri yaptırma kararı aldı. Böylece, İZBETON’un yüklenici olduğu sözleşmeler kooperatiflere devredilmiş oldu. Ancak burada sorunlu bir yapı ortaya çıktı. Çünkü klasik anlamda yapı kooperatifleri, arsaların sahibi olan kişilerin kurduğu, ruhsat alıp müteahhitlik yetkisi elde ettikleri yapılardır. Oysa bu projelerde, arsanın sahibi İzmir Büyükşehir Belediyesi idi. Hak sahiplerinin tapuları belediye üzerine geçmişti. Dolayısıyla burada kooperatif modeli mevzuata tam olarak uymamaktadır. Yapı kooperatiflerine karşı değiliz, elbette destekliyoruz. Ancak bu kooperatifler bildiğimiz yapı kooperatiflerinden farklıdır. Sadece maddi olarak katkı yapabilecek insanların bir araya geldiği kooperatif bunlar. Bu da doğal olarak itirazlara neden olmuştur.

Daha sonra bazı süreçler yaşandı. Bunlardan biri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uyarıcı ve talimat verici bir yazıydı. gönderdi: ‘Burada İZBETON yüklenici olarak devrettiği işleri kooperatiflere veremez. Kooperatiflerin müteahhitlik belgesi yoktur, bu nedenle inşaat yapamazlar’. Bu tespit Sayıştay tarafından da yapıldı. Ben göreve geldikten birkaç ay sonra, İçişleri Bakanlığı’ndan gönderilen bir başmüfettiş, yaptığı incelemede aynı hususları raporladı. Bu raporlarda açıkça şunlar yazıyordu: ‘İZBETON alt yüklenici olarak kooperatiflere inşaat veremez. Kooperatiflere devredilen işlerin ihalesiz yapıldığı tespit edilmiştir’. Bu benim şahsi görüşüm değil, resmi raporların içeriğidir. Bugün, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ben ve arkadaşlarım bunların muhatabı durumundayız. Ve bu konuda değerlendirmeler yapmak ve karar almak zorundayız. En acımasız iddia şudur: ‘İnşaatların kooperatiflerden alınıp belediyeye devredilmesi kararının keyfi bir karar olduğunu, birilerine karşı bizim husumet beslediğimiz için bu kararı aldığımızın iddia edilmesidir’. Bu, çok vahim bir iftiradır. Biz bu kararı almamızın sebebi, bu ülkenin Sayıştay’ı dır, bu ülkenin Çevre Şehircilik Bakanlığı’dır, bu ülkenin İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu’dur. Onların bize yazdığı yazılar, burada hukuksuzluk var, burada yanlış var diye belirttiği şeyleri dikkate almak zorundayız. Aksi takdirde ben de bugün muhtemelen cezaevinde olurdum. Belki benimle birlikte başka bürokrat arkadaşlarımız da bu hatanın bir parçası olarak görülürdü bizler de yargılanırdık.”

“Kapalı kapılar ardında kimseyle görüşmüyoruz”

Hakkındaki iddialara da yanıt veren Tugay, şeffaflık ve kamu yararı temelinde çalıştıklarını belirtti. Tugay, “Kimseyle ahlaksız bir ilişki içinde olmadım. Maliye Bakanı ile görüştüm diye ‘AK Parti’ye geçecek’ dediler. İzmir’in sorunları siyasete malzeme edilmesin. Yardım eden herkese teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

Tugay, devam eden projelerin son durumununa ilişkin bilgi de verdi.