Nöbetçi Eczaneler
(İZMİR) – İzmir Valisi Süleyman Elban, 10 Kasım Atatürk’ü anma programında yaptığı konuşmada, “Atatürk’ü daha çok anladıkça, Atatürk’ü daha çok tanıdıkça saygımız, minnetimiz, hayranlığımız daha çok artıyor. Onun için Atatürk’ü daha çok anlamak ve daha çok kendisi hakkında derinlemesine bilgi sahibi olma mecburiyetimiz var” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin 87. yılı nedeniyle İzmir’de düzenlenen anma programları devam ediyor. İzmir Valiliği’nce 10 Kasım Anma Programı, Sabancı Kültür Merkezi’nde düzenlendi.
Programa; İzmir Valisi Süleyman Elban’ın yanı sıra; Ege Ordu ve Garnizon Komutanı İrfan Özsert, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, İzmir milletvekilleri ile meslek odaları temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Törende konuşma yapan İzmir Valisi Elban, Atatürk’ün çok yönlü bir asker ve devlet insanı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Atatürk ismi her geçtiğinde kendisini hep rahmetle, minnetle ve özlemle anıyoruz. Ama Atatürk’ü gerçek manada anlar ve tanırsak ona olan sevgimiz, onun ilkelerini anlamamız ve cumhuriyetin anlamını ve kıymetini bilmemiz daha farklı olur. Atatürk’ü anlamak için onun askeri kişiliğini çok iyi bilmek gerekir. Çok başarılı bir eğitim hayatı ve nihayetinde askeri okuldaki başarısından sonra neredeyse cumhuriyetin kurulduğu tarihe kadar ömrü hemen hemen hep cephelerde geçmiş bir askeri kişilikten bahsediyoruz. Ve bu askeri hayatında hep fedakar hep başarılı olmuş ve iyi bir asker olarak kendisine verilen görevi haklıyla ve fazlasıyla yapmış.
“Bu bir devlet adamı başarısıdır”
Atatürk’ü anlamak için onun devlet adamlığını da anlamak gerekiyor. Sadece bitmiş, tükenmiş, parçalanmış ve yok edilmiş bir imparatorluktan, yok edilmenin eşiğine gelmiş bir milletten, tamamen işgal edilmiş bir vatandan yepyeni bir devlet, cumhuriyet kurması, onun kurucu bir devlet başkanı ve önder olmasını gösteriyor. Ayrıca kurduğu devletin oturduğu temeller, kurumlar, onların insanımızı nasıl kucakladığını ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin eşsiz devlet başkanlığının önderliğinde nasıl bir cumhuriyet mucizesi gerçekleştirdiğini hepimiz biliyoruz. Bu bir devlet adamı başarısıdır.”
“Askerlik mesleğinde de vatan için vazgeçmiş”
Atatürk’ün başarılı ve fedakar bir kurucu önder olduğunun altını çizen Elban, gelişim ve ilerleme için O’nun vizyonunu işaret ederek şöyle konuştu:
“Atatürk deyince aklımıza hep fedakarlık geliyor. Atatürk hayatında hep vatanı ve milleti, devleti ön planda olmuş. Ailesi ve kendi için sevdiği her şey her zaman ikinci planda olmuş. O nedenledir ki doğduğu büyüdüğü yetiştiği Selanik’ten ayrıldıktan sonra bir daha Selanik’e gidemez olur. Vatan söz konusu olduğunda gözünü kırpmadan her türlü tehditlere, her türlü suikast gelişimlerine ve sıkıntılara rağmen Anadolu’ya çıkmayı, ulusal kurtuluş hareketini başlatmayı cesaretle göze almış. Bir büyük fedakarlık… Şerefli askerlik mesleğinde de vatan için vazgeçmiş. Ve tüm makamlarda rütbelerden ahaliye hale gelmiş. Fedakarlık, vatan sevgisi ve adanmışlık böyle bir şey. Atatürk vizyon demek. O tarihte devlet kurumlarında inşa ettiği müesseseler, getirdiği yenilikler, ilkeler, yeni kanun düzenlemeler, o tarihte bugün için çok gelişmiş olduğunu söylediğimiz Avrupa’nın birçok şehrinde olmayan şeyler. Kadınların seçme, seçilme hakkı verilmesinden tutun da birçok özgürlüklere kadar o tarihte Avrupa için bile hala çok ulaşılması güç hedeflendi. Ama bütün bunlara rağmen, yıkılmış, yok olmaya yüz tutmuş bir coğrafyada bunca sıkıntılara, bunca problemlere rağmen bir taraftan ekonomik olarak kalkınırken, öbür tarafta da en az 100 yıl ilerisinde düşünülecek konularda reformlar gerçekleştirerek yepyeni ve çağdaş bir cumhuriyet kurulur. Atatürk, reformcu bir
kişidir. Hiçbir zaman yaptığının sadece sürmesini değil, sürekli yenilenmesini, değişmesini arzu etti. Görev geldiği ilk andan itibaren hızlı bir şekilde demokrasiyi geçirebilmesi için sürekli yeni siyasi partiler kurulmasını teşvik etmiş, her fırsatta seçime gitmiş ve milletinin görüşünü aldırmış. Değişimden, reformdan, yenileşmeden, gelişmeden korkmamıştır. Atatürk, aynı zamanda bilim aşığı bir insan ve tüm hayatı boyunca sadece kendi okumamış, kendini geliştirmemiş. Bu milletin öğrenmesi, herkesin bilimden yararlanması ve herkesin kendisini çağdaş bilimin ışığında geliştirmesi için çaba sarf etmiş.”
“Kendisi hakkında derinlemesine bilgi sahibi olma mecburiyetimiz var”
Atatürk’ün izi ve koyduğu hedefler doğrultusunda ilerlememiz gerektiğini belirten Vali Elban, “Aslında Atatürk’le ilgili çok şey söyleyebiliriz, çok şey anlatabiliriz. Atatürk’ü seviyoruz, saygı ve minnetle anıyoruz. Ama Atatürk’ü daha çok anladıkça, Atatürk’ü daha çok tanıdıkça saygımız, minnetimiz, hayranlığımız daha çok artıyor. Onun için Atatürk’ü daha çok anlamak ve daha çok kendisi hakkında derinlemesine bilgi sahibi olma mecburiyetimiz var. Bir başka sorumluluğumuz da bize özellikle hedef olarak koyduğu muasır medeniyetler seviyesini yakalayıp geçmek. Atatürk’ün düşündüğü, onun koyduğu hedefler doğrultusundan, ilkelere uygun olarak çok çalışarak her alanda kendimizi geliştirerek muasır medeniyetler seviyesini geçebileceğiz. Onun için de Atatürk’ün gösterdiği bu ilke ve esaslar doğrultusunda bu hedeflere gitmek için Atatürk’ü anlayarak çok çalışmamız gerektiğini ben düşünüyorum. Kendisini ebediyete irtihalinin 87. yılında saygı, minnet ve şükranla anıyorum” dedi.
Lise öğrencileri gösteri sergiledi
Programın açılış konuşmasının ardından Bornova Anadolu Lisesi, Her Yönüyle İnsan Atatürk Oratoryosu’nu sergiledi. Gösteride Atatürk’ün hayatından kesitler, sevdiği türkülerle birlikle lise öğrencileri tarafından canlandırıldı.