Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Burhanettin Bulut: “Operasyonların tek sebebi var, iktidar gitmek istemiyor”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, bu sabah gerçekleştirilen gözaltılar ve Ekrem İmamoğlu hakkındaki casusluk soruşturmasına ilişkin, “Açıkçası ülkede hiç kimse rahat değil. Bu ülkede yaşayan herkes neredeyse sarayın gazabına uğramak durumunda kalıyor. Bir korku, bir endişe Türkiye’de hasıl olmuş durumda. Tek sebebi var; iktidar gitmek istemiyor. Ama bu halk size nasıl 22 yıl boyunca oy vermişse bu defa istemiyor artık, bunu anlayın” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, bu sabah gerçekleştirilen gözaltılar

HABER: GÜLARA SUBAŞI / KAMERA: UĞUR DEMİRCİ

(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, bu sabah gerçekleştirilen gözaltılar ve Ekrem İmamoğlu hakkındaki casusluk soruşturmasına ilişkin, “Açıkçası ülkede hiç kimse rahat değil. Bu ülkede yaşayan herkes neredeyse sarayın gazabına uğramak durumunda kalıyor. Bir korku, bir endişe Türkiye’de hasıl olmuş durumda. Tek sebebi var; iktidar gitmek istemiyor. Ama bu halk size nasıl 22 yıl boyunca oy vermişse bu defa istemiyor artık, bunu anlayın” dedi.

CHP Halkla İlişkiler ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, “İstanbul Senin” ve “İBB Hanem” uygulamalarıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 15 kişinin gözaltına alınması ve CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan “casusluk” soruşturmasını ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. Bulut, şunları söyledi:

“Yine bir sabah bir operasyona uyandık sabahın altısında. Aslında bugün tabii mutlak butlan mı atanacak, partiye geçici kurul mu atanacak diye bir tartışma vardı. Biz de şöyle söylüyorduk; bunun artık bir konusu kalmadı. Yani kurultay meselesi daha önceki olağanüstü kurultayla birlikte o sorun kalktı, delegeler yenilendi. O yüzden bu mahkemeden bir şey çıkmasını beklemiyoruz. Ama bu iktidar mutlaka bir icat çıkartır, mutlaka bir sahneye bir senaryo yazar ve onu uygulamaya çıkartır diye bekliyorduk. Ama bu kadarını ben de hayal edemedim, kimsenin de hayal edebileceğini zannetmiyorum. Entrika var, trajedi var, casusluk var. Yani öyle bir sahne ki dijitaller ihtiva eden, her şeyin içine alındığı bir tiyatro sahnesi, bir devlet tiyatrosu oyunu oynanıyor açıkçası burada.

“Belli ki iktidar durmayaca, seçime kadar bu operasyonlar devam edecek”

Sabah Tele 1’e baskıyla duyduk yaşananları. Televizyon kanallarında ne arıyorsunuz, casuslukla ilgili televizyon kanalında ne olabilir? Bu bile ortaya koydukları sahnenin bir mesajı. O mesajı da: Bakın basın, sizi her an sabahın köründe gelip iş yaptınız, çalıştığınız yeri basabiliriz. Böyle bir sahne yayınlandı. Orada da konunun öznesi Merdan Yanardağ casuslukla suçlanıyor. Ne olabilir? Her şeyi söyleyin de bunu söylemek bir acayip bir şey. Sonra da İBB’de dijital de çalışan arkadaşlarımıza yönelik bu tür bir çalışma yapıldı. Belli ki bu iktidar durmayacak. Seçimlere kadar bu operasyonlara devam edecek. Bir gerçeklikle sanallık arasında bir fark var. Ama maalesef şu an ülkemizde o fark yaşanmıyor. Yani gerçek olmayanların gerçekmiş gibi anlatıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Siyasetçiler siyaset yapmaktan uzak, belediyede hizmet verenler aynı kendisi gibi yani sarayda oturan gibi sandıktan çıkmış kamu hizmeti veren belediye başkanlarımız belediye hizmetini veremez, devlet memurları evraklara imza atamaz, gazeteciler gazetecilik yapamaz, sanatçılar istedikleri gibi konuşamaz bir hale geldi.

“Ülkede yaşayan herkes sarayın gazabına uğramak durumunda kalıyor”

Bu Türkiye’de bir kabusa dönmüş durumda. Açıkçası bu yaşananları bugün tarif etmek çok zor. Yarın nasıl tarif edilir bilmiyorum. Ama geçmiş tarihimize baktığımızda Ergenekon-Balyoz’u bile aştı bu durum. O zamanlar şöyle bir şey yaratılıyordu: Önce suçlar oluşturuluyordu, iddia makamı o suça istinaden bir yerlere evrak koyuyordu, bir önceden hazırlık vardı. Şimdi buna bile ihtiyaç duymuyorlar. ‘Bu sabah hangi suçla arkadaşları suçlayalım’ diye sabah karar veriyorlar ve operasyon gerçekleşiyor. Sonra bunun üzerinden bir çalışma var. Açıkçası ülkede hiç kimse rahat değil. Bu ülkede yaşayan herkes neredeyse sarayın gazabına uğramak durumunda kalıyor. Bir korku, bir endişe Türkiye’de hasıl olmuş durumda. Tek sebebi var; iktidar gitmek istemiyor. Ama bu halk size nasıl 22 yıl boyunca oy vermişse bu defa istemiyor artık, bunu anlayın. Bu ülkeye yaptığınız zulme yazık, günah.”