(ANKARA) – İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, WhatsApp gruplarında basına bir metin gönderdi. Bu metinde, İmamoğlu davasının mart ayı içerisinde görüşüleceği ve bu davanın da yaklaşık 4 bin 600 gün, yani 12,5 yıla tekabül eden bir süre içerisinde görüleceği hedefine dair bilgilendirme yaptı. Mahkemelerin siyasi saiklerle hareket ettiğine dair tereddütlerimizi ve bununla ilgili sorularımızı biz hep kamuoyuyla paylaştık ve bugünkü açıklamayla bunun bir kez daha tescil edildiğini gördük.” açıklamasında bulundu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu yayımladığı açıklamada şunları kaydetti:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, WhatsApp gruplarında basına bir metin gönderdi. Bu metinde, İmamoğlu davasının mart ayı içerisinde görüşüleceği ve bu davanın da yaklaşık 4 bin 600 gün, yani 12,5 yıla tekabül eden bir süre içerisinde görüleceği hedefine dair bilgilendirme yaptı. Mahkemelerin siyasi saiklerle hareket ettiğine dair tereddütlerimizi ve bununla ilgili sorularımızı biz hep kamuoyuyla paylaştık ve bugünkü açıklamayla bunun bir kez daha tescil edildiğini gördük. Zira UYAP’ta daha sisteme yüklenmeden işin tarafı olan Başsavcılığın böyle bir bilgilendirmeyi basınla yapması, bunu paylaşması anlaşılabilir gibi değil. Sayın İmamoğlu’nun avukatlarının dahi henüz konuyla ilgili bilgi edinmemişken Başsavcının bunu aceleyle WhatsApp gruplarında basınla paylaşması da niyetin ne olduğunu göstermesi açısından son derece manidar ve anlamlıdır.
“Mahkemeler başlamadan ‘turbun büyüğü heybede’ denilerek, sürecin ne kadar siyasi etkilerle şekillendirildiği görünüyordu”
Bakın, bu tutuklamalar ve bu mahkeme süreçleri artık bir cezalandırmaya dönmüş durumda. Zira biz Ergenekon ve Balyoz süreçlerinde de bu durumun aynısını görmüştük ve o mahkeme sürelerinin, yargılanma sürelerinin uzamasının nasıl trajik hadiselerle sonuçlandığını ve vicdanları nasıl sızlattığını hep beraber şahit olmuştuk. Daha mahkemeler başlamadan ‘turbun büyüğü heybede’ denilerek, mahkemelere bakacak hâkimlerin yerleri değiştirilerek ve incelemeyi yapacak olan heyetle ilgili hem müdahalede hem değişiklik yapılarak aslında daha ilk baştan itibaren sürecin ne kadar siyasi etkilerle şekillendirildiği görünüyordu. Bugün Başsavcının yaptığı açıklamayla da biz bunu bir kez daha görmüş olduk.
“Eşit ve tarafsız bir muameleyi de bu ülkenin insanlarının hak ettiğini düşünüyoruz”
Herkes yargılanabilir ama yargı bağımsız ve tarafsız olmak zorundadır. Zira tarafsızlığını kaybetmiş olan bir yargının alacağı kararların üzerinde hep bir şüphe ve hep bir işaret olacaktır. Kimsenin yargılanmasına karşı değiliz, kimsenin yargılanmasına veya sorgulanmasına itiraz etmiyoruz ama eşit ve tarafsız bir muameleyi de bu ülkenin insanlarının hak ettiğini düşünüyoruz.”

