Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Başkentteki Rus Evi’nde “Tek Taraflı Zorlayıcı Tedbirlere Karşı Uluslararası Gün” programı

Venezuela Cumhuriyeti’nin Türkiye Büyükelçisi Freddy Eduardo Molina Gutierrez, “yıllardır ağır bir mali baskıyla karşı karşıya olan ülkesinin bu süreçte ‘egemen bir direnç örneği’ sergilediğini ve art arda 18 çeyrektir ekonomik büyüme kaydettiğini” belirtti.

Venezuela Cumhuriyeti’nin Türkiye Büyükelçisi Freddy Eduardo Molina Gutierrez, "yıllardır ağır

(ANKARA) – Venezuela Cumhuriyeti’nin Türkiye Büyükelçisi Freddy Eduardo Molina Gutierrez, “yıllardır ağır bir mali baskıyla karşı karşıya olan ülkesinin bu süreçte ‘egemen bir direnç örneği’ sergilediğini ve art arda 18 çeyrektir ekonomik büyüme kaydettiğini” belirtti.

Ankara’daki Rus Evi’nde “Tek Taraflı Zorlayıcı Tedbirlere Karşı Uluslararası Gün” dolayısıyla program düzenlendi. Programa Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti’nin Türkiye Büyükelçisi Freddy Eduardo Molina Gutierrez ile Rusya Federasyonu’nun Türkiye’deki Maslahatgüzarı Aleksey İvanov konuşmacı olarak katıldı.

Büyükelçi Gutierrez, buradaki konuşmasında, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 16 Haziran 2025’te kabul ettiği kararla 4 Aralık’ın “Tek Taraflı Zorlayıcı Tedbirlere Karşı Uluslararası Gün” ilan edilmesinin “tarihî nitelikte bir adım” olduğunu söyledi. Gutierrez, tek taraflı yaptırımların “uluslararası hukukun temellerini aşındırdığını” belirterek bu tedbirleri ekonomik baskı ve “konvansiyonel olmayan savaş biçimi” olarak nitelendirdi.

Gutierrez, tek taraflı tedbirlerin çoğu zaman insani alanı da etkilediğini ifade ederek, aracı bankaların yaptırım endişesiyle sağlık ekipmanı gibi malzemelerin transferini engelleyebildiğini belirterek, BM Güvenlik Konseyi tarafından yetkilendirilen yaptırımlar ile çok taraflı temeli olmayan tek taraflı tedbirler arasında ayrım yapılması gerektiğini vurguladı.

Gutiérrez: “Venezuela ekonomik kuşatma altında direnç gösteriyor”

Venezuela’nın yıllardır ağır bir mali baskıyla karşı karşıya olduğunu belirten Gutiérrez, ülkesinin bu süreçte “egemen bir direnç örneği” sergilediğini ve art arda 18 çeyrektir ekonomik büyüme kaydettiğini ifade etti. BM Özel Raportörü Alena Douhan’ın 2021 tarihli raporuna da atıf yapan Büyükelçi, yaptırımların Venezuela’da ekonomik sıkıntıları derinleştirdiğini ve tüm nüfusu etkilediğini dile getirdi.

Rusya Federasyonu’nun da 2022 sonrası kapsamlı yaptırımların hedefi hâline geldiğini hatırlatan Gutiérrez, bu uygulamaların küresel gıda güvenliğini etkileyen sonuçlar doğurduğunu, UNCTAD ve WFP’nin tahıl ve gübre akışındaki bozulmaları krizlerin etkenlerinden biri olarak tanımladığını aktardı.

Konuşmasında Küba, Nikaragua, İran, Sudan ve Kuzey Kore gibi ülkelerin de benzer baskılar altında bulunduğunu belirten Gutiérrez, tek taraflı ekonomik tedbirlerin “kalkınma hakkını fiilen engellediğini” söyledi.

“Jeopolitik dönüşüm tek taraflı tedbirleri etkisiz kılıyor”

Dünyada yaşanan jeopolitik dönüşüme dikkati çeken Gutiérrez, tek taraflı zorlayıcı tedbirlerin “tek kutuplu düzenin tükenişine verilen tepkisel bir yanıt” olduğunu savundu.

Geleceğe ilişkin üç senaryo ortaya koyan Gutiérrez, bunları “yaptırımların etkisinin giderek azalmasıyla oluşacak durgunluk”, “paralel finansal yapıların güçlenmesiyle sistemsel ayrışma” ve “tek taraflı zorlayıcı tedbirleri yasaklayacak uluslararası bir sözleşme süreci” olarak sıraladı.
Venezuela’nın tutumunun net olduğunu söyleyen Gutiérrez, tek taraflı zorlayıcı tedbirleri “yasa dışı, gayriahlakî ve stratejik açıdan istikrarsızlaştırıcı” bulduklarını ve Rusya dâhil bu tedbirlerden etkilenen ülkelerle işbirliğini sürdüreceklerini ifade etti.
Gutiérrez, konuşmasını “Tek taraflı dayatma dönemi sona ermiştir. İşbirliğine dayalı egemenlik çağı başlamıştır” sözleriyle tamamladı.

İvanov: “Batı’nın kısıtlamaları küresel ekonomide dengesizlik yaratıyor”

Rusya Federasyonu’nun Türkiye’deki Maslahatgüzarı Aleksei İvanov ise küresel ekonomik büyümedeki yavaşlamaya ve Batılı ülkelerin Rusya’ya yönelik tek taraflı kısıtlayıcı önlemlerinin etkilerine dikkat çekti.

Ivanov, IMF verilerine göre küresel GSYH artışının 2024’te yüzde 3,2’de kaldığını, 2025 için de aynı seviyede bir tahmin yapıldığını belirterek, bu yavaşlamanın çoğunlukla “ABD tarafından başlatılan gümrük tarifeleri karşıtlığı” ile ilişkilendirildiğini söyledi. Ancak ekonomik belirsizliği ağırlaştıran diğer önemli unsurun, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı “yasa dışı tek taraflı kısıtlamaların sonuçları” olduğunu vurguladı.

Batılı ülkelerin, belirli pazarlardaki tekelci konumlarına ve finansal üstünlüklerine dayanarak tek taraflı kısıtlama kararı aldığını söyleyen Ivanov, bu uygulamaların “egemen politika izleyen devletlere baskı kurmayı ve hızla değişen dünyada eski ayrıcalıkları korumayı amaçladığını” ifade etti.

Rusya’ya yönelik yaptırımların uluslararası üretim ve tedarik zincirlerine zarar verdiğini, yatırım ve ticaret akışlarında dengesizlik yarattığını belirten İvanov, kısıtlamaların mal, hizmet, teknoloji ve finansmana erişimi zorlaştırdığını ve adil rekabet ilkelerine zarar verdiğini söyledi.

“Yaptırım uygulayan ülkeler de zarar görüyor”

Yaptırımların olumsuz etkilerinin sadece hedef ülkelerde değil, bu tedbirleri uygulayan ülkelerde de hissedildiğini söyleyen İvanov, IMF verilerine göre gelişmiş ekonomilerde büyümenin 2024’te yüzde 1,8’i aşmadığını, 2025 beklentisinin ise yüzde 1,6 olduğunu aktardı.

Avrupa Birliği’nin özellikle zor bir dönem geçirdiğini belirten İvanov, 2022’den 2025’in ilk yarısına kadar AB’nin Rusya yaptırımlarının ters etkileri nedeniyle 1,6 ile 11,6 trilyon avro arasında değişen ekonomik kayıplarla karşı karşıya kaldığını aktardı.

İvanov, Rusya’daki faaliyetlerini durduran Avrupa şirketlerinin de ciddi zarar gördüğünü belirterek, MGIMO değerlendirmelerine göre zararların toplamının 400–450 milyar avroya, bunun 100 milyar avrodan fazlasının ise doğrudan varlık kaybına karşılık geldiğini kaydetti.