(İZMİR) – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, mümkün olan en geniş bölgede iklim krizi ile ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini belirterek, “Bu romantik bir söylem değil. Sorumluluk hissediyorum, rahatsız oluyorum. Biz İzmir’de bu konuda gerçekten çaba gösteriyoruz. ‘2030’da İzmir’i karbon nötr yapacağız’ diye yola çıktık, bunu yapacağız. Sadece İzmir’le olmaz, bütün şehirlerimizin, hatta yurt dışındaki bütün şehirlerin birlikte benzer çabayı göstermesi lazım” dedi.
Ege Belediyeler Birliği Meclisi ekim ayı olağan toplantısı, Birlik Başkanı ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu başkanlığında, İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Salonu’nda yapıldı.
Toplantıda, gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından konuşan Çavuşoğlu, herkesin amacının kamu görevini yerine getirmek olduğunu belirterek, maalesef özellikle CHP’li belediyelerin bu dönemde daha fazla zorluk yaşadığını söyledi.
Denizli’de yaşanan bir örneği paylaşan Çavuşoğlu, “Denizli’de bir kayak merkezimiz var. Kayak merkezimiz tahsisli bir alan. Yaklaşık 750 milyon civarında yatırım yaptığımız bir yer. Bu yerin orada bulunan ilk inşaat aşamasından beri orada duran bir konteyner, yaklaşık 30 metrekare. Bugünkü bedelle toplasanız 10 bin lira etmeyecek bir konteynerden dolayı bizim tahsisimiz iptal edildi. Şimdi onunla ilgili bir süreci götürüyoruz. Yapılan yatırım ve iptal edilen hususlar birbiriyle örtüşmüyor. Biz de bu konuda bir direnç noktası oluşturduk” diye konuştu.
Çavuşoğlu, belediyelerin de mülkiyetlerindeki kamu taşınmazlarını geri çekme hakkını değerlendirebileceğini belirterek, “Bu, kurumlar arası bir kavga değil aslında. Bunun sonunda da şayet bu tahsis iptal edilecek olursa biz de Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin gayrimenkullerini kullanan kamu kurum ve kuruluşlarının, süresinin dolmasından itibaren bu tahsisleri iptal edip, binalarımızı geri alacağımızı söyledik. Bakalım süreç artık nereye varacak” ifadelerini kullandı.
Tugay: “Çok büyük sıkıntıların yaşandığı dönemdeyiz”
Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin zor şartlar altında ülkeye, insanlara hizmet etmeye çalıştığını söyledi. Cemil Tugay, “Bu zorlukların kendi şehrimizden, bölgemizden, ülkemizden kaynaklanan sebepleri olduğu kadar küresel boyutta da yansımaları var. Ekonomist Dergisi’nde çıkan bir yazı, ülkelerin hiçbir zaman borçlanmadıkları kadar borçlanmış durumda olduğunu söylüyor. İnanın dünya genelinde kamu yönetimi, kamu kaynaklarının kullanımı ile ilgili çok büyük sıkıntıların yaşandığı bir dönemdeyiz” diye konuştu.
İklim krizi ve çevresel sorunlara da değinen Başkan Tugay, şunları kaydetti:
“İklim krizinin geriye dönüşü olmadığı yönünde bilimsel bir görüş var. Ben bu görüşü ciddiye alıyorum, önemsiyorum. İklim krizinin etkilerini şimdi görüyoruz ama 1800’lü yıllardan beri endüstrinin gelişmesiyle beraber petrolün, kömürün yakılmaya başlaması ile birlikte gelinen bir süreç. Bugünün yöneticileri bizleriz ve bunu düzeltip düzeltmemekle ilgili üzerimizde bir sorumluluk var. Bu sorumluluğu alacak mıyız, alacaksak ne düzeyde alacağız? İnanın akıldan çok vicdanla alakalı bir durum.”
“İklim konusunda öncü çalışmalar yürütebiliriz”
Birlik ve beraberlik içinde özellikle iklim konusunda çalışmak gerektiğinin altını çizen Tugay, şöyle devam etti:
“Sadece bir şehir, bir bölgede değil mümkün olan en geniş bölgede iklim krizi ile ilgili bir şeyler yapmak lazım. Bu romantik bir söylem değil. Sorumluluk hissediyorum, rahatsız oluyorum. Biz İzmir’de bu konuda gerçekten çaba gösteriyoruz. ‘2030’da İzmir’i karbon nötr yapacağız’ diye yola çıktık, bunu yapacağız. Sadece İzmir’le olmaz, bütün şehirlerimizin, hatta yurt dışındaki bütün şehirlerin birlikte benzer çabayı göstermesi lazım. Bunun masaya yatırılması, yoğun çalışılması lazım. Ege Belediyeler Birliği üyelerinin dahil olmasıyla öncü çalışmalar yürütebiliriz. Ben Sağlıklı Kentler Birliği Başkanıyım. İki birliğin koordinasyonunu da sağlayabiliriz.”
Yılmaz Büyükerşen: “Asıl başarı bu iş içinde o imkansızlıklarla boğuşmak”
Meclis toplantısına konuk olan eski Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de deneyimlerini paylaştı.
Büyükerşen, “Belediyeciliğin ne olduğunu, belediye başkanı olduktan sonra öğrenmeye başladım. Başıma gelenler, karşılaştığım sorunlar ve hizmet etmek için geceyi gündüze katarak çalışmanın ne demek olduğunu yaşayanlardanım. Ama bunu bir dönem yaşarsınız, iki dönem yaşarsınız, hadi bilemediniz üç dönem yaşarsınız. Ama ben beş dönem, aralıksız 25 yıl yani çeyrek asır belediyeciliğin ne olduğunu öğrenmekle vakit geçirdim. Çünkü Türkiye gibi dinamik bir toplumda, demokrasisi tartışılan bir ülkede, çeşitli sorunların üst üste birikmesiyle belediyelerimiz sürekli zorluk yaşadı. 25 yıl kolay geliyor dile ama bir çeyrek asır. Düşünüyorum da, acaba Allah sizlere de 25 yıl nasip etsin diyeyim mi, demeyeyim mi? Çünkü bu 25 yıl çilelerle, sıkıntılarla dolu” diye konuştu.
Ege illerinde, özellikle İzmir gibi tarihi bir şehirde ve onun alt belediyelerin hizmet yarışında bulunmanın kolay olmadığını söyleyen Büyükerşen, şöyle devam etti:
“Hepiniz cesur insanlarsınız, bunu göze alan insanlarsınız. Hakikaten bugüne kadar çok çile çekenleriniz olmuştur aranızda. Ama bundan sonra da çile çekmeye ne kadar devam edeceğiz, bilemiyorum. İnşallah kısa olur. İnşallah bir iktidar değişikliğiyle bugüne kadar çektiğimiz sıkıntılar hafifler. Kolay iş değil. Bugün belediyeler borç içinde. Ama atalarımızın asırlardan beri tecrübelerle ürettikleri bir atasözü vardır. Nedir o? Efendim, içinde bulunduğunuz durumun en güzel ifade tarzı: ‘Borç yiğidin kamçısıdır.’ Kamçıyı ne kadar çok yerseniz o kadar koşturacaksınız. Ben 25 yıl koşturdum. Ama diyorum ki, benim gibi sizlerin de koşturmasını dilemiyorum. Oldukça zor. Hele ben, akademik kadrolara yıllarca hitap eden ve onları yöneten biri olarak, belediyeciliğin ne olduğunu o güne kadar farkına varmadığımı belediye başkanı olduktan sonra öğrendim. Biliyorum, hepiniz borç içerisindesiniz. Ama bir adamın elindeki kırbaç hepimizin sırtında şakladı durdu. Yalnız kendi talihsizliğimiz olarak düşünmememiz lazım. ‘Borç yiğidin kamçısıdır’ sözünü bilen birisi boyuna bizi kamçı sağlıyor üzerimizde. Siz de o kamçıyla dört nala koşturuyorsunuz. Canınız yansa da devam ediyorsunuz. ‘Borç yiğidin kamçısıdır’ atasözü bugünü de kapsıyor. Büyükşehir belediyelerinden tutun en küçük belde belediyelerine kadar hepimiz koşturmak zorundayız. Asıl başarı bu iş içinde o imkansızlıklarla boğuşmak.”