Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bakan Şimşek, büyüme verilerini değerlendirdi: “Uyguladığımız programın başarısını net bir şekilde ortaya koymaktadır”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜİK tarafından açıklanan 2025 yılı ikinci çeyrek büyüme verilerine ilişkin, “İkinci çeyrekte takvim ve düşük baz etkilerinin de katkısıyla yıllık büyümedeki artışla birlikte dezenflasyonun sürmesi, uyguladığımız programın başarısını net bir şekilde ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜİK tarafından açıklanan 2025

(ANKARA) – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2025 yılı ikinci çeyrek büyüme verilerine ilişkin, “İkinci çeyrekte takvim ve düşük baz etkilerinin de katkısıyla yıllık büyümedeki artışla birlikte dezenflasyonun sürmesi, uyguladığımız programın başarısını net bir şekilde ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

Bakan Şimşek, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) tarafından açıklanan 2025 yılı ikinci çeyrek büyüme verilerini değerlendirdi.

TÜİK’in paylaştığı büyüme verileriyle birlikte milli gelir serilerinde “Uyumlaştırılmış Avrupa Revizyon Politikası” çerçevesinde revizyon yapıldığını ifade eden Şimşek, veri kaynaklarının iyileştirilmesi, hesaplama yöntemlerinin güncellenmesi ve kapsam değişiklikleri kaynaklı yapılan bu revizyonun serilerde köklü bir değişikliğe yol açmadığını belirtti.

Şimşek, Türkiye ekonomisinin, bu yılın ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 4,8, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyreklikte yüzde 1,6 büyüdüğünü ifade ederek, böylece yılın ilk yarısında yıllık büyümenin yüzde 3,6 olduğunu, milli gelirin yıllıklandırılmış olarak 1,5 trilyon dolara yaklaştığını aktardı.

“Programımızı kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz”

Bakan Şimşek, şunları kaydetti:

“İkinci çeyrekte takvim ve düşük baz etkilerinin de katkısıyla yıllık büyümedeki artışla birlikte dezenflasyonun sürmesi, uyguladığımız programın başarısını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Üretim tarafında, zirai dona bağlı olarak daralan tarım dışında tüm sektörlerde katma değer arttı. İmalat sanayimiz, son 12 çeyreğin en yüksek performansını sergiledi. Bu dönemde yüksek teknolojili üretimdeki yıllık yüzde 40’lık güçlü büyüme nitelik açısından da önemli bir gelişmedir. Tüketim ile yatırımın dengeli seyri devam etti.

İhracat, küresel zorluklara rağmen ikinci çeyrekte artarken öne çekilen ithalat talebi ve üretimdeki güçlü artışın etkisiyle net dış talebin büyümeye katkısı negatif gerçekleşti. Bununla birlikte cari açığın milli gelire oranı ikinci çeyrek itibarıyla yıllık yüzde 1,3 ile sürdürülebilir seviyelerde kalmaya devam etti. Önümüzdeki dönemde finansal koşulların daha elverişli hale gelmesi ve küresel ticarette belirsizliklerin azalmasıyla büyümenin kademeli olarak potansiyel seviyesine ulaşmasını öngörüyoruz.

2026-2028 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programı’mızı (OVP) çok yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Güçlü politika eş güdümüyle fiyat istikrarı ve sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlayarak vatandaşlarımızın refahını daha da artırmak için programımızı kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz.”

“İmalat sanayi, yüksek teknolojili üretimdeki güçlü artışın desteğiyle 12 çeyreğin en iyi performansını sergiledi”

Bakan Şimşek, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da zorlu küresel koşullara rağmen ekonominin istikrarlı şekilde büyüdüğünü, enflasyonun düşmeye devam ettiğini belirterek, “Uyguladığımız programla hedeflerimize emin adımlarla ilerliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

2025 yılının ikinci çeyreğinde büyümenin, takvim ve düşük baz etkilerinin de katkısıyla yıllık yüzde 4,8 gerçekleştiğini aktaran Şimşek, şunları kaydetti:

“İmalat sanayi, yüksek teknolojili üretimdeki güçlü artışın desteğiyle 12 çeyreğin en iyi performansını sergiledi. Tüketim ve yatırım dengeli seyrini sürdürdü. Ticaret ortaklarımızın yaklaşık yüzde 2 ile görece düşük büyümesine ve öne çekilen talebe rağmen cari açığın milli gelire oranı yıllık yüzde 1,3 ile sürdürülebilir seviyelerde kalmaya devam etti. Programımızın nihai hedefi olan kalıcı refah artışında önemli bir eşiğe yaklaştık. Dünya Bankası sınıflamasına göre 2025 yılında yüksek gelirli ülkeler grubuna girme ihtimalimiz arttı. Önümüzdeki dönemde, finansal koşulların daha elverişli hale gelmesi ve küresel belirsizliklerin azalması sayesinde büyümenin kademeli olarak potansiyeline yakınsamasını bekliyoruz. Kazanımlarımızı daha da ileriye taşıyacak Orta Vadeli Programımızı (2026-28) yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Fiyat istikrarı ve sürdürülebilir yüksek büyüme hedeflerimiz doğrultusunda programımızı kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğiz.”