Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Aylin Nazlıaka: “Siyasette Kadın 2025 raporu, Türkiye’nin 185 ülke arasında 126’ncı sıraya gerilediğini ortaya koydu”

 CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 5 Aralık Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı’nın tanınmasının 91’inci yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, “91 yılın ardından bugün geldiğimiz nokta ise içler acısıdır. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve Parlamentolararası Birlik tarafından yayımlanan Siyasette Kadın 2025 raporu, Türkiye’nin 185 ülke arasında 126’ncı sıraya gerilediğini ortaya koydu. Bugün TBMM’deki 592 milletvekilinin sadece 118’i kadındır. Suudi Arabistan ve Guatemala gibi ülkelerin bile Türkiye’nin üzerine çıkması, AKP iktidarının kadınları sistemli biçimde siyasetin dışına iten politikalarının açık sonucudur” dedi.

 CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 5 Aralık Kadınlara Seçme

(ANKARA) – CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 5 Aralık Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı’nın tanınmasının 91’inci yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, “91 yılın ardından bugün geldiğimiz nokta ise içler acısıdır. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve Parlamentolararası Birlik tarafından yayımlanan Siyasette Kadın 2025 raporu, Türkiye’nin 185 ülke arasında 126’ncı sıraya gerilediğini ortaya koydu. Bugün TBMM’deki 592 milletvekilinin sadece 118’i kadındır. Suudi Arabistan ve Guatemala gibi ülkelerin bile Türkiye’nin üzerine çıkması, AKP iktidarının kadınları sistemli biçimde siyasetin dışına iten politikalarının açık sonucudur” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 5 Aralık Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı’nın tanınmasının 91’inci yılı dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Nazlıaka, şunları kaydetti:

“Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ilk yıllarda sadece erkek milletvekilleri bulunuyordu. Oysa Cumhuriyet’in kuruluş mücadelesinde kadınlar ve erkekler aynı cephede, aynı kararlılıkla omuz omuza durmuş, bağımsızlık için birlikte emek vermişti. 5 Aralık 1934’te kadınların Meclis’e seçme ve seçilme hakkını kazanması, yalnızca bir reform değil; Türkiye’nin demokrasi tarihinde sıçrama yaratan dev bir adım oldu.

Bu büyük kazanımın ardından kadınlar, 1935 seçimlerinde hem aday hem seçmen olarak siyasal yaşama güçlü bir iradeyle katıldılar. Büyük şehirlerde kadınların oy kullanma oranı erkeklerle neredeyse eşitlendi. 17 kadın milletvekili Meclis’e girdi, bir yıl sonraki ara seçimle bu sayı 18’e yükseldi. Yüzde 4,6’lık temsil oranıyla, parlamentoda kadın temsil oranında dünya ikincisi olduk.

“Bakanlık düzeyinde ise 189 ülke arasında 173’üncü sırada bulunuyoruz”

91 yılın ardından bugün geldiğimiz nokta ise içler acısıdır. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve Parlamentolararası Birlik tarafından yayımlanan Siyasette Kadın 2025 raporu, Türkiye’nin 185 ülke arasında 126’ncı sıraya gerilediğini ortaya koydu. Bugün TBMM’deki 592 milletvekilinin sadece 118’i kadındır. Suudi Arabistan ve Guatemala gibi ülkelerin bile Türkiye’nin üzerine çıkması, AKP iktidarının kadınları sistemli biçimde siyasetin dışına iten politikalarının açık sonucudur. Bakanlık düzeyinde ise 189 ülke arasında 173’üncü sırada bulunuyoruz.

Bu tablo, kadınların büyük bedellerle kazandığı hakların bugün hâlâ ağır tehdit altında olduğunu net biçimde gösteriyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği, yalnızca kadınların değil; demokrasiyi savunan, adalet talep eden ve eşit yurttaşlık ilkesine bağlı olan herkesin ortak davasıdır. Katılımcılığın olmadığı bir ülkede demokrasiden bahsedilemez. Tam da bu nedenle siyasette, çalışma hayatında, kültürde, sanatta, sporda; kısacası hayatının her alanında, eşit olarak yer almak için mücadelemiz kararlılıkla sürüyor.

“Kadın temsili açısından 148 ülke arasında 136’ncı sıradayız”

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) Nisan 2025 raporu da vahim tabloyu teyit ediyor. OECD ülkelerinde kadınların siyasete katılım oranı yüzde 34 iken Türkiye’de bu oran yüzde 19.8’de kalmıştır. Aynı rapora göre OECD’de kabinede kadın temsili yüzde 35 iken Türkiye’de bu oran yalnızca yüzde 5,6’dır. Bu göstergelerle kabinede kadın temsili açısından 148 ülke arasında 136’ncı sıradayız.

“Son seçimlerde de yüzde 33’lük kritik eşiğin yanına bile yaklaşılamamıştır”

Kadınların ulusal meclislerde ve yerel yönetimlerde gerçek temsilinin ölçütü olan yüzde 33’lük kritik eşik dahi hâlâ yakalanamamıştır. 1934’ten bu yana yapılan 24 genel seçimde Meclis’te görev yapan 11 bin 985 milletvekilinin yalnızca 717’sinin kadın olması, siyasetin kadınları sistematik olarak dışladığını açıkça ortaya koymaktadır.

2023 seçimleriyle HÜDA-PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin Meclis’e girmesi, Cumhuriyet tarihinin en cinsiyetçi parlamentosunun oluşmasına yol açmıştır. O dönemde 600 milletvekilinin sadece 119’u; yüzde 19,83’ü kadındı. Bir önceki dönemde yüzde 17,1 olan temsil oranının sadece yüzde 2,73 artmış olması, ‘ilerleme’ olarak sunulamayacak kadar düşük bir artıştır. Son seçimlerde de yüzde 33’lük kritik eşiğin yanına bile yaklaşılamamıştır.

“Eşit temsili sağlayacak şekilde yönetim anlayışını bütüncül olarak değiştireceğiz”

Partimiz, 39. Olağan Kurultay’da programını değiştirerek bu eşitsizliği tersine çevirecek yol haritasını net biçimde ortaya koymuştur. Siyasi partilerin devlet kurumlarıyla bütünleşmesinin önüne geçecek yasal düzenlemeler yapacağız. Partileri, devlet kaynaklarına değil toplumsal desteğe dayalı kuruluşlar olarak örgütleyeceğiz. Siyasal hayata vatandaşların katılımının önündeki tüm engelleri kaldıracağız. Siyasetin kapsayıcı bir zeminde yapılması ve demokratik siyaset alanının genişlemesi için kadınların ve gençlerin siyasi partilere ve siyasi partilerin yönetim organlarına katılımını artıracağız. Bu kapsamda cinsiyet ve yaş kotaları uygulayacağız. Kota uygulamalarının yanı sıra gençlerin ve kadınların katılımını artıracak ve eşit temsili sağlayacak şekilde yönetim anlayışını bütüncül olarak değiştireceğiz. İlk seçimlerden sonra ülkemize eşitlik gelecek.”