Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ATO Yönetim Kurulu Başkanı Baran: “Güçlü aile olmadan güçlü Türkiye olmaz” 

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, aile kurumunun toplumların gelişimi üzerindeki etkisine dikkat çekerek, “Aile toplumun temelidir. Güçlü aile olmadan güçlü toplum olmaz. Güçlü aile olmadan güçlü ekonomi, güçlü Türkiye olmaz” dedi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, aile

(ANKARA)- Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, aile kurumunun toplumların gelişimi üzerindeki etkisine dikkat çekerek, “Aile toplumun temelidir. Güçlü aile olmadan güçlü toplum olmaz. Güçlü aile olmadan güçlü ekonomi, güçlü Türkiye olmaz” dedi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Aile Çalışma Grubu’nun, İstanbul Aile Vakfı ve İnternet Medya ve Bilişim Federasyonu (İMEF) iş birliğinde, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü destekleriyle gerçekleştirdiği “Aile Birliğinin Güçlendirilmesinde Medyanın Rolü Semineri”, ATO Meclis Salonu’nda yapıldı. Programda; ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ali İhsan Güçlü ile ATO Aile Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı Abidin Memili, Çalışma Grubu Üyeleri Ahmet Gültan, Naz Öztürk, Züleyha Özcan, Erdinç Baysal, Sabahattin Yıldız, 61 No’lu Özel Eğitim-Öğretim Hizmetleri Meslek Komitesi Üyesi Adem Yavuz, 63 No’lu Proje Hizmetleri Meslek Komitesi Üyesi Sabahat Altınışık, Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Sincan Ahmet Andiçen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Yenimahalle Zeynep- Salih Alp Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ve çok sayıda davetli yer aldı.

Programın açılış konuşmaları, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Tuncay Cevheroğlu, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler ve Bilgi İşlem Daire Başkanı Fahrettin Kaya, İMEF Başkanı ve Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) Başkanı Dr. Süleyman Basa ve İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Eryılmaz tarafından yapıldı.

“Amacımız, her alanda aileyi güçlendirecek politikaları desteklemek”

ATO Başkanı Gürsel Baran, 2025 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Aile Yılı” olarak ilan edildiğini hatırlatarak, bu kapsamda çalışmalar yapmak üzere Ankara Ticaret Odası’nda ‘Aile Çalışma Grubu’nu hayata geçirdiklerini kaydetti. Güçlü ailelerin bulunduğu toplumların gelişiminin de güçlü olduğunu ifade eden Baran, “Aile toplumun temelidir. Güçlü aile olmadan güçlü toplum olmaz. Güçlü aile olmadan güçlü ekonomi, güçlü Türkiye olmaz” dedi.

Medyanın dijital platformlar ve internet aracılığıyla hayatın merkezinde daha fazla yer almaya başladığını dile getiren Baran, “Biz de bu kapsamda, bu ülkenin geleceğini inşa eden en köklü, en güçlü ve en kutsal yapı olan ailenin medya ile ilişkisini ve medyanın bu yapı üzerindeki etkisini konuşmak üzere bir araya geldik. Amacımız, iş dünyasında, medyada, eğitimde, her alanda aileyi güçlendirecek politikaları desteklemek, modeller üretmek, farkındalık oluşturmak” diye konuştu.

“Aile güçlenirse, üretim artar, refah artar, huzur artar”

Ankara Ticaret Odası olarak, 68 meslek komitesi aracılığıyla temsil ettikleri 170 bini aşkın üyelerinin gelişimi için çalışmalar yürüttüklerini aktaran Baran, “Ülkemizin ve Ankara’mızın üretiminden istihdamına, ihracatından inovasyonuna kadar her alanda gelişimi için var gücümüzle çalışıyoruz. Tüm bunların arkasındaki temel direğin aile kurumu olduğunu biliyoruz. Bir işyeri sahibinin sabah işine huzurla gelmesini sağlayan, bir girişimcinin risk almasını cesaretlendiren, bir çalışanı ayakta tutan, bir toplumun vicdanını diri tutan şey aile desteğidir. Aile dağılırsa, ekonomi dağılır. Aile güçlenirse, üretim artar, refah artar, huzur artar. O yüzden biz ATO olarak sadece ticareti değil, aynı zamanda değerleri korumayı da bir vazife olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Medyanın görevinin sadece bilgi vermek değil, aynı zamanda milletin ortak değerlerini yaşatmak olduğu belirten Baran, “Medyada, saygıyı, sevgiyi, sabrı, edebi, adabı, aile bağlarını unutturmayan ve topluma örnek olan bir dil kullanılmalı, milli kimliğimizin taşıyıcısı, aile yapımızın savunucusu olmalıdır” dedi.

“Dijitalleşen dünyada ailenin desteklenmesi önemli”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Tuncay Cevheroğlu da Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı 2024-2028 hakkında bilgi vererek şunları söyledi:

“Ailenin korunması yalnızca bir bakanlığın değil, tüm kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün ortak sorumluluğudur. Dijitalleşen dünyada ebeveyn-çocuk ilişkilerini güçlendirmek, sağlıklı aile yapısını korumak hepimizin görevidir. Söz konusu eylem planında 5 stratejik amaç, 15 görev, 100 faaliyet var. 5 tane stratejik amaçtan bir tanesi dijitalleşen dünyada ailelerin desteklemesidir. Söz konusu amaçlar birbirleriyle ilintilidir. Diğer bir başlığımız küresel riskler karşısında ailenin korunması ve desteklemesidir. Dolayısıyla dijitalleşen dünyada ailenin desteklenmesi için ebeveyn ve çocuk ilişkilerinin sağlam bir zemine oturtulması ve sağlıklı bir aile yapısının kurulması, korunması çok önemli.”

“Her şey ailede başlıyor”

İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler ve Bilgi İşlem Daire Başkanı Fahrettin Kaya ise ailenin toplumsal değerlerin ilk öğrenildiği yer olduğuna dikkat çekerek, “Çocuklarımıza ahlaki değerleri küçük yaşta öğretmezsek, ne devlet ne sivil toplum bunu telafi edebilir. Her şey ailede başlıyor ve ailede bitiyor” ifadelerini kullandı.

“Aile, toplumun en temel yapı taşı”

İMEF Başkanı ve TİMBİR Başkanı Dr. Süleyman Basa da medya dilinin toplumsal değerler üzerindeki etkisine vurgu yaparak, “Aile, toplumun en temel yapı taşı, insanın ilk değerler okuludur. Toplumların huzuru, istikrarı ve geleceği; bireylerin aile içinde edindikleri sevgi, saygı, sorumluluk ve dayanışma anlayışına bağlıdır. Günümüz dünyasında ise bu değerlerin korunması ve güçlendirilmesi, yalnızca aile içinde değil, medyanın ve özellikle sosyal medyanın doğru, bilinçli ve etik kullanımıyla da doğrudan ilişkilidir” diye konuştu.

“Ekran süresi uzun anne babaların çocuklarında endişe ve kaygı yüksek boyutta”

İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Eryılmaz ise ekran bağımlılığının sadece gençler değil, ebeveynler açısından da ciddi bir sorun olduğunu belirterek gerçekleştirdikleri saha çalışması hakkında bilgi verdi. Eryılmaz, “Anne babaların günlük ekran süresi ortalama 5 saati buluyor. Saha araştırmamız gösteriyor ki, ekran süresi uzun olan anne babaların çocuklarında endişe ve kaygı yüksek boyutta. Her bir anne babanın, eğitimcinin, yöneticinin, iş adamının, bürokratın bu konuya eğilmesi gerekiyor” dedi.

Program paneller ile devam etti

Açılış konuşmalarının ardından program, panel oturumlarıyla devam etti. İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Fatih Öke moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Dijitalleşmenin Aile Birliğinin Güçlendirilmesindeki Rolü” başlıklı ilk oturumda, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Handan Yalvaç Arıcı ve Doç. Dr. Gülenay Pınarbaşı, Klinik Psikolog Ahmet Burak Can ve RTÜK Strateji Geliştirme Daire Başkanı Dr. Feyza Gizligider konuşmacı olarak yer aldı. “Aile Birliğinin Güçlendirilmesinde Medyanın Rolü” başlıklı ikinci oturum ise Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurul Üyesi, ATO Aile Çalışma Grubu Başkanı ve ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Oturumda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zakir Avşar, Yönetmen-Yapımcı İsmail Fidan, Güvenli İnternet Medya Merkezi Başkanı Av. Cüneyt Altıparmak ve ATO’nun 14 No’lu Medya Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı da olan Yönetmen-Yapımcı İsa Doğmuş yer aldı.

Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurul Üyesi, ATO Aile Çalışma Grubu Başkanı ve ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça panelde yaptığı konuşmada sağlıklı toplumların sağlıklı ailelerle mümkün olacağını vurgulayarak, medyanın günümüzde aile yapısını da etkileyen önemli unsurlardan biri olduğunu ifade etti.