Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ASİM-SEN Genel Başkanı Özgür Karaca: “Askeri hastanelere geçişte hak kayıpları yaşanmamalı”

Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (ASİM-SEN) Genel Başkanı Özgür Karaca, askeri hastanelerin yeniden açılması sürecinde asker ve sivil personelin çalışma koşullarında hak kayıpları ve ayrımcılık yaşanmaması gerektiğini belirterek “Sivil ve askeri personel arasında bir ayrımcılık veya iş barışını bozabilecek farklılıklardan kaçınılması önemlidir” dedi.

Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (ASİM-SEN) Genel Başkanı

(ANKARA) – Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (ASİM-SEN) Genel Başkanı Özgür Karaca, askeri hastanelerin yeniden açılması sürecinde asker ve sivil personelin çalışma koşullarında hak kayıpları ve ayrımcılık yaşanmaması gerektiğini belirterek “Sivil ve askeri personel arasında bir ayrımcılık veya iş barışını bozabilecek farklılıklardan kaçınılması önemlidir” dedi.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrasında çıkarılan 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Sağlık Bakanlığı’na devredilen askeri hastanelerin yeniden açılması tartışılıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözleri ve AK Parti’den “Cumhurbaşkanı’nın süreçle ilgili talimat verdiği” açıklamasının ardından gözler devir sürecinin nasıl işleyeceğine çevrildi. ASİM-SEN, askeri hastanelerin yeniden açılması durumunda emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin açıklama yaptı.

ASİM-SEN Genel Başkanı Özgür Karaca, askeri hastanelerin devredilmesi sürecinde sistemin içinde hemşireler, sağlık teknisyen ve teknikerleri, teknik hizmet personeli, idari personel, destek hizmetleri personeli gibi 12 binin üzerinde personel bulunduğunu hatırlattı. Kapatılması baştan bu yana hata olan askeri hastanelerin, varlığı itibarıyla sağlıklı bir silahlı kuvvetlerin omurgası konumunda olduğunu söyleyen Karaca, “Askeri hastaneler sadece kurum personeline günlük sağlık hizmetinin verildiği yerler olarak değerlendirilmemelidir. Yeri geldiğinde cephe hattında ilk müdahaleyi gerçekleştiren, hızlı şekilde sevkini sağlayan, savaş cerrahisinden, harp psikolojisine ve fiziksel ve psikolojik rehabilitasyonuna ayrıca KBRN (Kimyasal – Biyolojik – Radyolojik – Nükleer) müdahalelerine, vatandaşların zorunlu askerlik hizmetine uygun olup olmadığından, askeri okullara girişte sağlık yeterliliğine ve muvazzaf personelin periyodik kontrollerini sağlayarak askerlik hizmetine devamına uygunluğuna kadar çok geniş yelpazede sağlık hizmeti veren bir kuruluştu. Tüm bu nedenlerle askeri hastanelerin yeniden açılarak Millî Savunma Bakanlığına devri elzem ve doğru bir karar olacaktır” dedi.

“Kadro ve unvanları Sağlık Bakanlığında tanımlanmadığı için kadro ve unvan değişikliğine uğrayan emekçiler oldu”

Ancak burada devredilenin sadece binalar, cihazlar ve araçlar olmadığını, insanların da bu devrin kapsamı içinde olacağını vurgulayan Karaca, emekçilerin haklarının korunması hususunda çok hassas davranılması gerektiğini söyledi. Askeri hastanelerin kapatılması sürecinde asker ve sivil personelin mali, özlük ve sosyal haklarının kaybı gibi sorunlarla karşılaşıldığını belirten Karaca, “Birçok personel için doğrudan maaşlarına olumsuz etki eden hak kayıpları yaşandı. Kadro ve unvanları Sağlık Bakanlığı’nda tanımlanmadığı için hak kayıplarına, kadro ve unvan değişikliğine uğrayan emekçiler oldu. Askeri hastanelerin kapatılarak Sağlık Bakanlığı’na devri çalışanların lojman, servis ve tayin bedeli gibi imkanlarının tamamen ortadan kalkmasına, OYAK üyeliği ve sosyal imkanlardan faydalanmaları hususlarında sorunlara neden olmuştur” dedi.

“Asker-sivil ayrımcılığı olmamalı”

Askeri hastanelerin yeniden tesisi sürecinde tüm çalışanların statü farkı gözetilmeksizin hak ve menfaatlerinin korunması ve güçlendirilmesi gerektiğini dile getiren Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu noktada Millî Savunma Bakanlığı bağlısı kuvvet, kurum ve kuruluşlarda hali hazırda çözüm bekleyen asker ve sivil personel arasında ayrımcılık ve statü farklarının ortadan kaldırılması en önemli noktalardan biri olacaktır. Örneğin; devrin gerçekleşmesiyle birlikte daha öncesinde veya yeni katılacak olan subay, astsubay, uzman erbaş statülü doktor, hemşire, sağlık veya destek hizmeti veren asker personeller silahlı kuvvetler tazminatı, bölge tazminatı, orduevi ve askeri kamplar gibi haklardan yeniden faydalanacakken, askeri hastaneye çalışmaya devam edecek sivil sağlık ve destek personeli bu ve bunun gibi birçok haklardan mahrum kalacaktır.

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa göre çalışan askeri personelin mali, sosyal ve özlük hakları ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre çalışan sivil personelin şartları arasındaki ayrımcılık ortadan kaldırılmalıdır. Millî Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nda karşılaştığımız asker ve sivil personel arasındaki statü ilişkisinin yarattığı sorunların yeniden yaşanmaması için azami çaba gösterilmelidir. Yıllardır fedakârca çalışan sivil memurların idareci pozisyonlarda görev alması önündeki engeller kaldırılmalı, mali ve sosyal haklarında ayrımcılığa uğramamalıdırlar.

Askeri hastanelerin devriyle birlikte askeri hekimlerin yanı sıra sivil hekimler de bu hastanelerde istihdam edilmiştir. Askeri hastanelere dönüş süreciyle birlikte sivil hekimlerin de çalışma şartları gündeme gelecektir. Bu konuda da sivil ve askeri personel arasında bir ayrımcılık veya iş barışını bozabilecek farklılıklardan kaçınılması önemlidir.”

“Tecrübeli personele istihdam yolu açılmalı”

Askeri hastaneler dönemindeki bazı yanlış politikalardan da kaçınılması gerektiğini anlatan Karaca, “Sivil ve asker personel arasındaki çalışma rejimi sivillerin de menfaatleri düşünülerek düzenlenmeli. Sivil memurlar, sadece üniforma giymedikleri için hak kayıpları yaşamamalı, ast olarak konumlandırılmamalılar. En alt kadroda bir çalışan pozisyonuna indirgenmemeliler. İdareci kadrolarda da kendilerine yer verilmesi gerekmektedir. Ayrıca askeri iş yerlerinin çalışma kültürüne hakim, ancak emekli olmuş veya kamu görevinden ayrılmış tüm sınıflarda personelin açılacak askeri hastanelerde yeniden istihdam edilmesi için gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır” dedi.