Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ankara Tabip Odası: “Birinci basamağa ilişkin MHRS düzenlemesi ile aile hekimlerinin mesleki bağımsızlığına müdahale edilmektedir”

Ankara Tabip Odası, aile hekimlerinin görevlerinin sadece poliklinik hizmetlerinden ibaret olmadığını belirterek, “Akılcılıktan ve bilimsellikten uzak ‘Eziyet Yönetmeliği’ndeki anlayışını devam ettiren Sağlık Bakanlığı bu kez yeni bir ‘eziyet’le karşımızdadır. Birinci basamağa ilişkin MHRS düzenlemesi ile aile hekimlerinin mesleki bağımsızlığına müdahale edilmektedir” açıklamasını yaptı.

Ankara Tabip Odası, aile hekimlerinin görevlerinin sadece poliklinik hizmetlerinden ibaret

(ANKARA) – Ankara Tabip Odası, aile hekimlerinin görevlerinin sadece poliklinik hizmetlerinden ibaret olmadığını belirterek, “Akılcılıktan ve bilimsellikten uzak ‘Eziyet Yönetmeliği’ndeki anlayışını devam ettiren Sağlık Bakanlığı bu kez yeni bir ‘eziyet’le karşımızdadır. Birinci basamağa ilişkin MHRS düzenlemesi ile aile hekimlerinin mesleki bağımsızlığına müdahale edilmektedir” açıklamasını yaptı.

Ankara Tabip Odası, Sağlık Bakanlığı’nın MHRS sistemine getirdiği poliklinik randevusu düzenlemesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Düzenlemeyle aile hekimlerinin iş yükünün daha da arttığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Sağlık Bakanlığı, Aile Hekimlerinin üzerindeki iş yükünü akılcı bir şekilde planlamak ve hafifletmek yerine, MHRS sistemine getirilen poliklinik randevusu düzenlemesiyle daha da artırıyor. Sağlık Bakanlığı’nın son yayımladığı istatistiklere göre 2024 yılında toplam hekime müracaat sayısı 1 milyar 47 milyon 847 bin olurken, bu rakamın yarısını 449 milyon 571 bin 734 ile birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri oluşturdu. Her bir yurttaş yıl içerisinde en az 5 defa aile hekimine başvurdu. Birinci basamak sağlık sisteminin belkemiğini oluşturan Aile Hekimlerinin görevleri sadece poliklinik hizmetlerinden ibaret değildir.

Mesailerinin önemli bölümünde halk sağlığı açısından kritik öneme sahip koruyucu sağlık hizmetlerini yerine getiren Aile Hekimleri; kronik hastaların takibi, annelere emzirme eğitimi, bebek, çocuk ve gebelerin aşılanması ve izlemleri, genel bağışıklama, rahim ağzı kanseri taraması, pansuman ve kan tahlilleri, evlenecek kişilerin bulaşıcı hastalıklar tetkiklerinin yapılması, veri kaydı ve rapor düzenleme gibi çok sayıda görevi yerine getirirler. Mesleki faaliyetlerinin dışında ise Aile Sağlık Merkezi (ASM) kurmak için mekân kiralama, tefrişat tedariki, soğuk zincir sorumluluğu, muhasebe ve SGK ödemeleri, tamirat, tadilat ve boya gibi teknik ve angarya işlerden de sorumludur. Akılcılıktan ve bilimsellikten uzak ‘Eziyet Yönetmeliği’ndeki anlayışını devam ettiren Sağlık Bakanlığı bu kez yeni bir ‘eziyet’le karşımızdadır. Birinci basamağa ilişkin MHRS düzenlemesi ile Aile Hekimlerinin mesleki bağımsızlığına müdahale edilmektedir.

“Hekim bağımsızlığını yok sayan poliklinik randevusu dayatması, halk sağlığını da risk altında bırakacaktır”

Poliklinik randevusu düzenlemesi öncelikle Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’ne aykırılık taşımaktadır. Yönetmeliği’nin 10. maddesine göre ‘Mesai saatleri ve günleri, çalışma yerinin şartları da dikkate alınmak suretiyle çalıştığı bölgedeki kişilerin ihtiyaçlarına uygun olarak aile hekimi tarafından teklif edilir ve müdürlükçe uygun görülmesi halinde onaylanır. Yapılacak ev ziyaretleri ve gezici/yerinde sağlık hizmetleri çalışma süresine dâhil edilir.’ Buna göre Aile Hekimleri çalıştığı bölgenin sosyal ve demografik koşullarına, hizmet verdiği nüfusun sağlık durumuna ve ihtiyaçlarına göre mesai saatleri içerisindeki rutin işlerini ve aylık faaliyetlerini kendisi planlar. Hekim bağımsızlığını yok sayan poliklinik randevusu dayatması koruyucu sağlık hizmeti sunumunu aksatacağı gibi, halk sağlığını da risk altında bırakacaktır.

“Bu yük sağlıkta şiddete de davetiye çıkarma ihtimalini barındırmaktadır”

Koruyucu sağlık hizmetleri, halk sağlığının yapıtaşlarından biridir. Sadece hastalıkla mücadeleye değil, hastalığa neden olan risk etkenlerini tespit ederek bunların bertaraf edilmesine, halk sağlığını doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen toplumsal etkenlerin saptanmasına, buradan hareketle de sağlığın yalnızca bireysel düzlemde ele alınmaksızın toplumsal düzlemde de korunmasına ve geliştirilmesine odaklanır. Yeni düzenleme nedeniyle Aile Hekimlerinin mesai saatlerinin büyük kısmını poliklinik randevusuna ayırmak zorunda kalması birinci basamak koruyucu sağlık hizmeti sunumunda sorunlara yol açacaktır. Daha önce yürürlüğe konan ve tartışma yaratan ‘5 dakikada randevu’ uygulamasının yol açtığı sorunlardan ders çıkarmayan Sağlık Bakanlığı, kışkırtılmış sağlık talebinin yükünü bu sefer Aile Hekimlerinin sırtına yüklemektedir. Bu yük sağlıkta şiddete de davetiye çıkarma ihtimalini barındırmaktadır.

“Ne bu sistem ne Aile Hekimleri bu yükü kaldıramaz”

Birinci basamak koruyucu sağlık hizmetinin en karakteristik özelliklerinden biri hastaların doğrudan ve randevusuz şekilde hekime müracaat etmesidir. Yeni düzenleme nedeniyle randevulu ve randevusuz hastalar sıra beklerken karşı karşıya gelecek, Aile Hekimleri hasta muayenesi ve izlem işlemleri için yeterli zaman ayıramayacak, hastalar memnuniyetsizliğini ve öfkesini hekimlere ve ASM çalışanlarına yöneltecek, birinci basamakta sözlü veya fiziksel şiddet vakaları yaşanacaktır. Sağlık Bakanlığı’nı Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’ne aykırılık taşıyan, hekim bağımsızlığını yok sayan, Aile Hekimlerinin emeğini değersizleştiren, koruyucu hizmetlerini riske atan, toplum sağlığını olumsuz etkileyecek MHRS düzenlemesinden vazgeçmeye çağırıyoruz. Ne bu sistem ne Aile Hekimleri bu yükü kaldıramaz.”