Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Akşener, “Esnaf bu ülkenin bel kemiğidir”

Amasya’da esnafları ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Esnaf bu ülkenin bel kemiğidir ekonomisinin dedi.

Amasya’da esnafları ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener,

Amasya’da esnafları ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener,  Esnaf bu ülkenin bel kemiğidir ekonomisinin dedi. 

Yavuz Selim Meydanında İYİ Partililere ve vatandaşlara seslenen Akşener, şunları söyledi: 

“İl İl esnaf geziyorum. 24 aydır niçin esnafı geziyorum biliyor musunuz. Esnaf bu ülkenin bel kemiğidir ekonomisinin.  Çünkü Çiftçi üretir, esnaf satar. Sanayici üretir, esnaf satar. Sonuç itibariyle o girdiğim dükkanlarda işsiz gençle karşılaştım, karşılaşırsınız. Tencere kaynatmakta zorlanan ev kadınıyla karşılaştım, karşılaşırsınız. Çiftçimizle besicimizle karşılaştım, karşılaşırsınız. Torununa bırakın oyuncağı çikolata alamayan emekliyle karşılaştım, karşılaşırsınız.  Atanamayan öğretmen ve gençlerle karşılaştım, karşılaşırsınız. 

O esnaf dükkanlarının içinde toplumumuzun her kesiminden, her yaştan ve kadın ve erkek olarak her cinsiyetten herkesle karşılaşırsınız. Sonra o esnaf dükkanının içinde gerçek dertleri o insanların ağzından dinlersiniz. Aynı zamanda o gerçek dertlerin çözümlerini de o insanların ağzından dinlersiniz. İstedim ki sizlere bir görev ifa edeyim. Nedir o görev? Esnafın bir diğer özelliği de müşterisi velinimettir. Uzun bir zamandır milletimiz, seçmenimiz siyasetçinin velinimeti olmaktan çıktı. İstedim ki el ele tutuşalım uzun bir zamandır şuculuk buculuk üzerinden sizi kandırıp, sizi komşularınızla ters düşürüp komşularınızla kavga ettirip buradan oy alan siyaset dilini birlikte ortadan kaldıralım. Gerçek dertlerin konuşulduğu ve milletimizin seçmenin velinimet olduğunu tüm siyasetçilere el ele verip anlatalım ve bundan sonra bu iş böyle olacak diyelim. Allah’a şükür 24 ay sonra herkes sizleri göremeye başladı. Demek ki neymiş siz kendinizin kıymetini bilirseniz, gücünüzün farkında olursanız siyasetçi buralara gelip o dükkanların içine girmek zorunda kalırmış.

İlk gittiğim ilk ayda zaman zaman toplanıp bir araya geldiğinizde dedim ki; bakın bugün kimse yok burada ama bir süre sonra bu dikkati hep birlikte gösterirsek buraya bütün ağalar gelecek demiştim. Çok şükür ağalar geliyor.

Hepinizle Tek tek konuşsak, eminim KPSS’de 80’in üzerinde puan aldı mülakatta elendi ama buna karşılık ayısı olan dayısı olan 50-60 puanla devlet memuriyetine atanmış ama kendisi atanamamış

Pek çok genç vardır. O gençlerin anne babaları buradadır. Sen çocuğuna harçlık vermek için geceni gündüzüne katarken, rızkından keserken,  üniversiteyi okuturken canının çıktığı o genç evladın yüksek puan almasına rağmen atanamamışken onun derdini çözmek yerine 5 maaşlı 11 maaşlı danışmanlar ceplerini kursaklarını haramla doldururken, onun üzerinden senin çocuğun ağlarken, gece oturup gündüz uyurken para harcamasın diye, o 5 maaşlı 10 maaşlı danışmanlar safa sürerken son dakikada seçime giderken kapı komşunun şucu senin de bucu olduğunu söylemeye başlıyorlar. Dolayısıyla şuculuk buculuk bitti derdimizin dermanı olmak üzere siyasetçilerin rekabetini hizmet üzerinden, çözüm üzerinden, proje üzerinden milletimizi siyasetçinin efendisi yapmak için yola çıktık. Allahıma çok şükür 24 ay içinde gördük ki el ele verirsek birbirimize güvenirsek, oy kısmına gelmedim, sizin seçmen olarak velinimet olmak konusunda ihtiyaçlar üzerinden konuşmak konusunda oldukça önemli mesafe kaydettik. Demek ki neymiş? Her bir siyasetçinin buraya gelmesi mecburmuş. Size derdini anlatması mecburmuş, üst perdeden löm löm yapmaması lazımmış. Nasıl köylü milletin efendisidir demişti büyük Atatürk, şimdi köylü ne durumda, çiftçi ne durumda, bsici ne durumda, şimdi seçmen siyasetçinin efendisi, velinimeti olursa, o siyasetçi oö çiftçiyi de besiciyi de esnafı da milletin efendisi haline getirir. Birinci işimiz bu.

Geldiğimiz ikinci nokta; o girdiğim tüm dükkanlarda ben hiçbir siyasi partiyi yermedim kendi partimi övmedim propaganda yapmadım. Sadece o esnaftaki derdi dinledim. Onların önerilerini tavsiyelerini aldım. İlk başlangıçta insanlar haklı olarak korkuyorlardı. Ama şimdi daha nasılsınız demeden derdini anlatır oldu. İkinci nokta bu; el ele verirsek korku duvarı yıkılabilirmiş. 

Ben kendimi şuna adadım seçmen siyasetçinin velinimeti olacak. Buna ant içtim. Buraya herkes gelip karşınızda hazır olda duracak. Bunu el birliği ile yapacağız. Sonra günü geldiğinde, seçim olduğunda sizi kim ikna ediyorsa oylarınızı alacak. Elbette biz sizin oylarınıza talibiz.

Elbette sizin helal oylarınızı alıp iktidar olmak istiyoruz, elbette bu harami düzeni sizin oylarınızla yıkmak istiyoruz. Senin çocuğun açken, senin gencin geceleri oturup gündüz babasından harçlık almamak için uyurken, sen rızkından kesip harçlık vermeye gayret ederken, birilerinin çoluk çocuğu bedavadan devletin en iyi yerlerinde bedavadan haksızca makam sahibi olabiliyorsa bu harami düzendir. Beraberce bu harami düzeni yıkacağız neyle yıkacağız sandıkta yıkacağız, nasıl yıkacağız oylarımızla yıkacağız. 

Ben Amasya’da defalarca toplantı yaptım, yıllardır gelir giderim, bugün buraya açık hava toplantısı yapmak için gelmedik bugün eğer 24 aylık gezimin neticesinde bir arada her bir sosyal kesimden her yaştan kadınlarımız erkeklerimiz gençlerimiz varsa ve burada bir araya gelmişsek gittikçe menzile yaklaşıyoruz demektir. Allah kendi huzurunda da beni mahcup etmesin, sizin huzurunuzda da mahcup etmesin. Söz verip cayanlardan etmesin. Eğer size bu söylediklerimin tersini yapacak olursam Allah bana hiçbir şey nasip etmesin. Yalancı olacaksam bana hiçbir şey nasip etmesin.” 

Akşener, daha sonra esnaf ziyaretleri yaptı.