(TBMM) – Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dünya genelinde her 10 kişiden 1’i hala aşırı yoksullukla mücadele ediyor. Dünyanın birçok ülkesine gittiğimizde bir yanda dünyanın en pahalı markalarıyla arzıendam eden bir avuç elit varken diğer yandan günlük 1 dolar gelirle hayata tutunmaya çalışan milyonları görüyoruz. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan mevcut düzenin sürdürülebilir olmadığının altını her zeminde çiziyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına, vefat eden 26 ve 27. Dönem AK Parti Giresun Milletvekilliği yapmış Cemal Öztürk’e başsağlığı dileyerek başlayan Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“Türkiye ekonomisi yıllık bazda yüzde 3, 7 büyüyerek istikrarlı seyrini korumuştur”
“Ekonomide yılın üçüncü çeyrek verileri geçen aydan itibaren açıklanmaya başladı. Kasım ayının ilk günlerinde yılın ilk 9 ayına dair turizm istatistikleri TÜİK tarafından paylaşılmıştı. Buna göre 2025 yılının ilk 9 ayında ülkemizi ziyaret eden kişi sayısı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1,6 artarak 49 milyon 993 bine çıkmıştı. Turizm gelirlerinde ilk üç çeyrekte 50 milyar doları yakalamıştık. Böylece tüm zamanların üç çeyrek rekorunu kırmıştık. Açıklanan büyüme verileri de oldukça müsbet geldi. Ekonomimiz 21 çeyrektir kesintisiz sürdürdüğü büyüme trendini devam ettirmiştir. Türkiye ekonomisi yıllık bazda yüzde 3, 7 büyüyerek istikrarlı seyrini korumuştur. Bu oranla OECD ülkeleri arasında dördüncü olduk. G20 ülkeleri arasında da beşinci sırada yer aldık. Tarımda, zirai don ve kuraklık kaynaklı hiç arzu etmediğimiz bir küçülme yaşadık. Bu yıl inşallah yağışların da bol ve bereketli olmasıyla tarımın toparlanmasını bekliyoruz. Yıllıklandırılmış milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşmıştır. Büyüme rakamlarımız milletimiz için hayırlı olsun.
“Bizi cesur kılan işte budur; hedeflerimize olan sarsılmaz inancımız”
Ülkemizin risk primindeki düşüş de bir diğer önemli husustur. Bu sabah Kasım ayı enflasyon oranları açıklandı. Orada da umutlarımızı arttıran bir tablo ile karşılaştık. Buna göre Kasım ayı enflasyonumuz 0,87 geldi. Temel mal enflasyonu yüzde 18’ler seviyesine indi. Hizmet enflasyonundaki düşüş ise sürüyor. Deprem konutları ve sosyal konut projelerimizle birlikte kira enflasyonunda da hızlı bir gerileme bekliyoruz. Her zaman söylediğim gibi; Türkiye’nin hedefi, rotası bellidir. Bu hedef 86 milyonun tamamını kalıcı biçimde arttırmaktır. Bu hedef 2028 yılında 1,9 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır. Bu hedef gelecek üç yıl içinde mal ihracatımızı 375 milyar dolara çıkarmaktır. Bu hedef yine üç yıl sonra turizmde 100 milyar dolar gelir elde etmektir. Bu hedef ülkemize 2 trilyon dolar maliyeti olan terör belasına son vererek Türk ekonomisini şahlandırmaktır.
Bölgemizdeki sıcak çatışmalara, küresel ekonomideki belirsizliklere, gümrük tarifeleri üzerinden alevlenen ticaret savaşlarına, Türkiye’nin önünü kesmek için türlü oyunlar çeviren odaklara rağmen hedeflerimizden kopmadık, kopmayız. Bizi cesur kılan işte budur; hedeflerimize olan sarsılmaz inancımızdır.
“Emek yoğun sektörlerde başlattığımız koruma programını devam ettiriyoruz”
Suyu önce bulandırıp sonra da bulanık suda sazan avına çıkan simsarların oyunlarına gelmeyeceğiz. Elbette ekonomide rakamlar, oranlar, karşılaştırmalar önemlidir ama aslolan 86 milyonun topyekün düşüncesi, fikri ve kanatidir. Aslolan esnafın, tüccarın, emeklinin, emekçinin ne dediği, ne hissettiğidir. Bu süreçte sadece rakamlara, oranlara bakmıyor; çarşıya, pazara, esnafa, tüccara, sanayi bölgelerimize de kulak veriyoruz. Reel sektörden gelen talep ve şikayetleri daima dikkatle dinledik. KOBİ’lere ilişkin yeni bir müjdemizi paylaştık. Geçen yıl emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde başlattığımız koruma programını devam ettiriyoruz. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına verdiğimiz aylık 2 bin 500 liralık desteği 2026 senesinde 3 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Büyük ölçekli firmalarımızı da dahil edeceğimiz yeni bir programla 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak; emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız.
“Türkiye, uluslararası platformlardaki dik ve dirayetli duruşuyla daha fazla takdir topluyor”
Uluslararası ilişkiler boyutunda oldukça yoğun bir mesaimiz oldu. Özellikle G-20 Liderler Zirvesi vesilesi ile bulunduğumuz Güney Afrika Cumhuriyeti’nde önemli temaslar gerçekleştirdik. G-20 ülkeleri dünya ekonomisinin yüzde 85’ini, nüfusunun ise üçte ikisini temsil ediyor. Bu ülkeler gerek iktisadi güçleri, gerek dünya siyasetindeki ağırlıklarıyla küresel sorunlara çözüm arayışında ön plana çıkıyor. Biz de G-20’nin en aktif üyelerinden olarak çalışmalara gereken desteği veriyoruz. 2015 yılındaki dönem başkanlığımız sırasında düşük gelirli ülkelerin sesi olmuştuk. Dünya genelinde her 10 kişiden 1’i hala aşırı yoksullukla mücadele ediyor. Dünyanın birçok ülkesine gittiğimizde bir yanda dünyanın en pahalı markalarıyla arz endam eden bir avuç elit varken diğer yandan günlük 1 dolar gelirle hayata tutunmaya çalışan milyonları görüyoruz. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan mevcut düzenin sürdürülebilir olmadığının altını her zeminde çiziyoruz.
G-20’de verdiğimiz mesajların Afrikalı kardeşlerimiz nezdinde memnuniyetle karşılandığını gördük. Türkiye, uluslararası platformlardaki dik ve dirayetli duruşuyla daha fazla takdir topluyor. Bunda elbette ülkemizin son 20 yılda kıta ile ilişkilerini geliştirmesinin büyük payı var. Son 20 yılda Afrika’daki büyükelçiliklerimizin sayısı 12’den 44’e çıktı. Afrika ülkelerinin Ankara’daki temsilcilikleri ise 10’dan 38’e yükseldi. Kıta ile ticaretimiz 20 senede 5 milyar dolardan 37 milyar dolara geldi hedefimiz ise 50 milyar dolar. Doğrudan yatırımlarımız 10 milyar dolara ulaşırken şirketlerimiz 97 milyar dolar değerinde 2 binden fazla proje üstlendi. Afrika ve Afrika halkları bizim kardeşimizdir. Bu kardeşlik hukukuna 20 yıl boyunca hiç gölge düşürmedik. Şunun da bilinmesinde fayda var; biz her şeyden önce vicdan sahibi bir millet ve devletiz.
Nasıl 103 bin tonu aşan insani yardımlarımızla Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülkelerden biri isek neredeyse bütün dünyanın derin bir sessizlikle izlediği Sudan’daki trajediye de en fazla hassasiyet gösteren biziz. Akan kanın bir an önce durması, Sudan’ın daha fazla kaosa sürüklenmemesi için yoğun çaba içindeyiz. Büyük ülke, büyük millet olmak neyi gerektiriyorsa içeride ve dışarıda biz işte bu tavır içerisinde olacacağız.
(Sürecek)

