Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ağıralioğlu’ndan Bakan Bolat’ın sözlerine tepki: “Rakamlarla büyüyen, ama vicdanla küçülen bir ekonomi”

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 3. ülke olduk” sözlerine tepki göstererek, “Rakamlarla büyüyen, ama vicdanla küçülen bir ekonomi; insanların sadece geçimini değil, geleceğe dair ümidini de tüketir. Gelir dağılımı adaletsizliğini derinleştiren bir büyüme, devletin kasasını doldursa da milletin hayallerini boşaltır. Biz büyümenin rakamla değil, sofrayla ölçüldüğünü söylemeye devam edeceğiz” dedi.

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın

(ANKARA) – Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 3. ülke olduk” sözlerine tepki göstererek, “Rakamlarla büyüyen, ama vicdanla küçülen bir ekonomi; insanların sadece geçimini değil, geleceğe dair ümidini de tüketir. Gelir dağılımı adaletsizliğini derinleştiren bir büyüme, devletin kasasını doldursa da milletin hayallerini boşaltır. Biz büyümenin rakamla değil, sofrayla ölçüldüğünü söylemeye devam edeceğiz” dedi.

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 3. ülke olduk” sözlerine tepki gösterdi. Ağıralioğlu, sosyal medya hesabından şu açıklamada bulundu:

“Bu tablo milletimiz için o kadar da parlak görünmüyor”

“Ticaret Bakanı ‘OECD’nin en hızlı büyüyen 3. ülkesiyiz’ diyor. Lakin büyümenin mahiyetine, milletin sofrasına, dar gelirlinin cüzdanına, üreticinin tarlasına baktığımızda bu tablo milletimiz için o kadar da parlak görünmüyor. Ekonomi yönetimi ısrarla dezenflasyon sürecinden bahsediyor ama tarımın millî gelir içindeki payı yüzde 12,7 gerilerken, bu düşüş sadece bir istatistik değil; ülkenin geleceği adına çalan bir alarm zilidir.

“Vatandaşın büyümeden payına düşen ne yazık ki sadece yoksulluk ve yorgunluktur”

İnşaat sektörünün yüzde 13.9 büyümesi ise servet transferine işaret ediyor. Üretimden kopmuş, tüketime mahkûm bir büyüme sürdürülebilir midir? Milletin ücretleri bu kadar düşükken, hane halkının alım gücü her gün erirken, tüketimi kim yapıyor? KKM sahipleri, carry trade kazananları, faizin enflasyonun üstünde seyrettiği dönemde reel getiri alan ayrıcalıklı kesimler… Peki ya kalanlar? Milletin ekseriyeti olan o büyük kitle? Onların büyümeden payına düşen ne yazık ki sadece yoksulluk ve yorgunluktur. Rakamlarla büyüyen, ama vicdanla küçülen bir ekonomi; insanların sadece geçimini değil, geleceğe dair ümidini de tüketir. Gelir dağılımı adaletsizliğini derinleştiren bir büyüme, devletin kasasını doldursa da milletin hayallerini boşaltır. Biz büyümenin rakamla değil, sofrayla ölçüldüğünü söylemeye devam edeceğiz.”