Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ABD Başkanı Trump, Demokratları suçladı: “Amerikan tarihinin en uzun kapanmasını onlar yarattı”

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi senatörlerle yaptığı kahvaltıda hükümetin kapanmasından Demokrat Parti’yi sorumlu tuttu. Trump, “Bu, Demokratların yarattığı bir felaket. Artık Amerikan tarihinin en uzun süren hükümet kapanması yaşanıyor” ifadelerini kullandı. Trump, Demokratların adayı Müslüman, sosyalist genç Afrikalı aday Zohran Mamdani’nin, New York Belediye Başkanlığı seçimini kazanmasına ilişkin de “Benim pusulada olmadığımı, bunun en büyük etken olduğunu söylüyorlar” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi senatörlerle yaptığı kahvaltıda

(ANKARA) – ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi senatörlerle yaptığı kahvaltıda hükümetin kapanmasından Demokrat Parti’yi sorumlu tuttu. Trump, “Bu, Demokratların yarattığı bir felaket. Artık Amerikan tarihinin en uzun süren hükümet kapanması yaşanıyor” ifadelerini kullandı. Trump, Demokratların adayı Müslüman, sosyalist genç Afrikalı aday Zohran Mamdani’nin, New York Belediye Başkanlığı seçimini kazanmasına ilişkin de “Benim pusulada olmadığımı, bunun en büyük etken olduğunu söylüyorlar” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da Cumhuriyetçi senatörlerle düzenlenen kahvaltıda konuştu. Konuşmasına, “Tam bir yıl önce kazandığımız o büyük, güzel zaferi hatırlamak istiyorum” sözleriyle başlayan Trump, hükümetin kapanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kapanma konusunda Demokrat Parti’yi suçlayan Trump, dün Demokratların adayı Müslüman, sosyalist genç Afrikalı aday Zohran Mamdani’nin, New York Belediye Başkanlığı seçimini kazanmasıyla da hükümetin kapanmasının bağlantılı olduğunu ileri sürdü.

Trump, şöyle konuştu:

“Oy pusulalarına bakarsanız, hükümetin kapanmasının Cumhuriyetçiler için olumsuz bir etken olduğunu görürsünüz; bu büyük bir etkendi. Ayrıca benim pusulada olmadığımı, bunun en büyük etken olduğunu söylüyorlar. Bilmiyorum ama bunu söyledikleri için onur duydum.

“Senatodaki radikal Demokratlar, hükümeti yeniden açmakla hiç ilgilenmiyor”

Bildiğiniz gibi şu anda Demokratların yarattığı felaket bir hükümet kapanması içindeyiz. Evet, bu Demokratların yarattığı bir şey ama sanırım doğru politikacıyı bulamıyoruz. Bu, artık resmen Amerikan tarihinde en uzun süreli kapanma. Senatodaki radikal Demokratlar, hükümeti yeniden açmakla hiç ilgilenmiyor. Bence çoğu insan, bununla aynı fikirde olmayacak ama ben son 30 gündür söylüyorum: Dört-beş farklı noktada, ‘Evet efendim, hemen hallediyoruz, yarına biter’ dediler. Bunu dört kere duydum ama olmadı.

Seçimden sonra ne söylenir bilmiyorum. Ülke, gerekirse bunu kaldırır ama bence öyle olmamalı. Milyonlarca Amerikalı, artık SNAP (gıda yardımı) ödemesi alamayacak. SNAP konusunda şunu söyleyeyim: Ben başkanken, bu yardım 7 milyon dolar civarındaydı ama şimdi bunun katbekat fazlasını veriyorlar. Bu yardımlar, aslında gerçekten yardıma muhtaç olan insanlara verilmeliydi. Ancak Biden döneminde, isteyen herkese verdiler. Bu konuyu konuşmak gerekiyor çünkü rakamlar inanılmaz.

“Şu anda sayısız kamu çalışanı maaş alamıyor ve hava trafiği kontrol sistemi giderek daha fazla zorlanıyor”

Şu anda sayısız kamu çalışanı maaş alamıyor ve hava trafiği kontrol sistemi giderek daha fazla zorlanıyor. Hükümeti tekrar açmamız şart. Gerçekten bunu bir an önce çözmemiz gerekiyor. Çünkü şimdiye kadarki en güçlü ekonomiye sahiptik ve şu anda bu durum, borsayı biraz etkiliyor. Ama borsa geçen cuma itibarıyla son dokuz ayda birçok rekor kırdı ve yine kıracak. Bu, sadece başlangıç çünkü şu anda inşa edilmekte olan fabrikalar açılmaya başladığında, böyle bir patlama hiç yaşamadık. Şu anda bir inşaat patlaması var, ama o bile bunun yanında küçük kalacak. Bu fabrikalar açıldığında büyük bir ekonomik patlama yaşanacak. Bu çok özel bir şey olacak.

Otomobil firmaları ülkemize geliyor. Japonya’dayken, Toyota’nın yöneticisiyle görüştüm. ‘Bay Toyota, sizin durumunuz nedir’ diye sordum. Onlar da ‘Zenginsiniz’ dediler. ‘Şirketin ne kadarına sahipsiniz’ diye de sordum. ‘Yüzde 92,1’ine’ dediler. ‘O zaman zengin bir adamsınız’ dedim. O da ‘Amerika’ya 10 milyar dolar yatırım yapıyorum’ dedi. Bu işin nereye gideceğini konuşuyorduk. Hala güçlü ve iyi durumda ama eskiden bu ülkeye yatırım yapmakla hiç ilgilenmezdi. Şimdi bir hafta önce 10 milyar dolar yatırım yapıyor, yeni fabrikalar inşa ediyor. Otomobil fabrikaları geliyor, inanılmaz. Ama yapay zeka dahil her alanda yatırımlar var.

“Bizden, ülkeye yasa dışı yollardan giren insanlara 1,5 trilyon dolar vermemiz bekleniyor”

Bizden, ülkeye yasa dışı yollardan giren, çoğu hapishanelerden, çoğu uyuşturucu satıcısı, bazıları akıl hastanelerinden gelen, insanlara 1,5 trilyon dolar vermemiz bekleniyor. Yasa dışı girenlere bu kadar para vermek istiyorlar. Onları göndermemiz gerekiyor. Hiçbir ülke, bunu sürdüremez. Bu, bir ülkeye saldırı değil ama hiçbir ülke bu kadar yükü taşıyamaz. Üretken olmak için fırsat yaratmamız gerekiyor, aksi takdirde kimse üretken olamaz. Kalbi büyük bir milletiz, yardım edebiliriz ama böyle bir şeyin olmasına izin veremeyiz. Cumhuriyetçiler gerekeni yapmalı, Başkan da elinden geleni yapmalı. Ülkemizi uyuşturucudan temizleyeceğiz. Bu konuda yasa geçirmeyeceğiz. Bu bizim için çok önemli.

Uzun zamandır böyle bir durum yaşanmadı. Ama artık süre uzatımı bile yapamıyorlar. Sanırım bugüne kadar her istendiğinde bir uzatma yapılırdı. Bu ilk kez yapılmıyor. Uzatmalar, kolay şeylerdir ama yapmıyorlar. Basit bir yasa bile geçirmiyorlar. Biz, kendi yasalarımızı çıkarmalıyız. Kendi tasarılarımızı hazırlamalıyız. Hükümeti açmalı ve işe başlamalıyız. Ülke yeniden açıldığında kutlamalıyız. Ardından seçmen kimliği zorunluluğunu (voter ID) çıkarmalıyız. Postayla oy kullanmayı yasaklamalıyız. Seçim güvenliği için geçirmemiz gereken tüm yasaları geçirmeliyiz çünkü Kaliforniya tam bir felaket. Birçok eyalet felaket durumda.

“Oy kullanırken kimlik istemiyorlar çünkü hile yapmak istiyorlar”

Düşünebiliyor musunuz, seçmen kimliği uygulamasına neredeyse oy birliğiyle karşı çıkıyorlar. Marketten alışveriş yaparken kimliğini göstermek zorundasın. Benzin alırken kimlik isteniyor. Ama oy kullanırken kimlik istemiyorlar. Neden? Çünkü hile yapmak istiyorlar. Bunu 15 dakikada geçirebiliriz ama geçirmeyecekler. Postayla oy kullanmaya gelirsek, o da otomatik olarak hile anlamına geliyor. Jimmy Carter döneminde, ‘Carter Komisyonu’ kurulmuştu. O dönemde hem Demokrat hem Cumhuriyetçi saygın isimler bir araya gelerek, başkana tavsiyelerde bulundu. Ve o raporda açıkça denildi ki: ‘Postayla oy kullanma olursa kesinlikle yolsuzluk olur.’ Çünkü çok fazla kişi sürece dahil oluyor.

Ben bir keresinde oy kullanmaya gittiğimde kartımı istediler. ‘Kusura bakmayın efendim, kimliğinizi görmek zorundayım’ dediler. Ben de ‘Elbette’ dedim. Her şey çok profesyoneldi, olması gerektiği gibiydi. Ama bazı insanlar, bunu istemiyor. Kaliforniya’da seçmen kimliği sormayı yasaklayan bir yasa var. Bir görevli bir seçmene ‘Kimliğinizi görebilir miyim’ diye sorarsa, o görevliyi tutuklayabiliyorlar. Çünkü hile yapmak istiyorlar ve bundan paçayı sıyırıyorlar.

Bu yüzden bu konuyu biraz konuşmak istedim. Şu anda belki de yarıdan az destek var ama bizim işimizi iyi yapma zamanımız geldi. Eğer onların federal yasa tasarısını gündeme getirmeyeceklerini bilsem, iktidara geldikleri ilk saat içinde bunu geçireceklerini bilirdim. Biz, yasa geçiremeyeceğiz çünkü onlar onaylamayacak. Üç buçuk yıl boyunca tek bir yasa bile geçiremeyeceğiz.

“Demokratlar artık demokratik davranmıyor”

Çünkü şu anda en kolay geçmesi gereken şeyleri bile geçirmiyorlar. Ama diyelim ki örneğin; ben bazı avukatları atamak istedim, ama ‘blue slip (senatör onayı)’ yüzünden reddedildi. Blue slip uygulaması da kaldırılmalı. Bu aslında sadece bir gelenek ama Demokrat bir senatör, hatta iki tanesi, bir aday hakkında olumsuz mektup yazarsa, örneğin Manhattan Güney Bölgesi’nde yaşadığımız gibi, o aday engelleniyor. Jay Clayton, ülkenin en saygın avukatlarından biri, hatta belki de en saygınıydı. Ama bu sistem yüzünden o bile engellendi.

Bizim başka çok iyi adaylarımız da var ama nasıl yapılacağını bilmiyorlar. Ülkenin en iyi üniversitelerinden mezun, en başarılı öğrenciler ama onay alamıyorlar. Onaylanmayacaklar. Demokratlar artık demokratik davranmıyor. Şu anda olağanüstü işler yapan 10 kişi var ama onlar görevden alınacak. Sicillerinde kötü görünecek, çünkü neden görevden alındıklarını kimse bilmiyor. Dışarıdan bakıldığında sanki 8 hafta görev yapmışlar ve sonra bırakmışlar gibi görünüyor. Ama aslında mesele şu: ‘Seni onaylamayacağız’ diyorlar.

“Bu ‘blue slip’ denen uygulama tam bir felaket”

Bu ‘blue slip’ denen uygulama tam bir felaket çünkü benim hakimleri seçme hakkımı elimden alıyor. Başkan’ın hakim atama hakkı var ama bu gelenek, o hakkı fiilen ortadan kaldırıyor. Bu yüzden dava açmayı düşünüyoruz çünkü bu, Başkan’ın yetkisini elinden alıyor. Ama en büyük mesele, federal bölge mahkemeleri. Ülkenin çalışması için bunları halletmemiz gerekiyor. Yasaları geçiremezsek işler durur.

Washington DC’yi eyalet yapmaya çalışıyorlar ve Porto Riko’yu da eyalet yapacaklar. Böylece iki yeni eyalet kazanacaklar ve dört senatörlük daha elde edecekler. Sorunların büyüklüğünü anlayın. Ayrıca ek seçim oyları da kazanacaklar. Bu ülke için çok kötü bir durum olacak ve plan hazır. Ama eğer benim söylediğim gibi hareket edersek, onların asla iktidara gelme şansı kalmaz. Çünkü ülke için iyi olan her yasayı geçirmiş olacağız ve kimse neden iktidarda olduğumuzu sorgulamayacak. Eğer yapmazsak insanlar ‘İktidardalar ama hiçbir şey yapmıyorlar’ diyecek.

“Çalıştığımız yasa paketi, işçiler ve işletmeler için inanılmaz bir vergi indirimi sağlıyor”

İyi haber şu: Biz o büyük, güzel yasa paketini hazırladık ve bu yapabileceğimiz en akıllıca şeydi. John ve Temsilciler Meclisi Başkanımız Mike Jason, harika iş çıkardılar. Her şeyi tek bir yasa tasarısında topladık. Eğer bunu parça parça yapsaydık, küçük işletmeler gibi konularda sorunlar yaşardık. Ama John’la birlikte çalıştık, herkes destek verdi ve geçirdik. Açıkçası, bu yasa dört yıllık bir başarı paketiydi. Bahşişlerden vergi yok, sosyal güvenlikten vergi yok, düşünün, fazla mesai ücretinden vergi yok. Bu, işçiler ve işletmeler için inanılmaz bir vergi indirimi. İş dünyası iş yaratacak, biz de bu ülkenin daha önce hiç görmediği seviyelerde istihdam yaratıyoruz. Tüm bunlar çok iyi şeyler. Ama bunları halka anlatabilmemiz gerekiyor. Eğer bunu yapamazsak, büyük bir hata yapmış oluruz.

Aslında uzun, güzel ama oldukça sıkıcı bir konuşma metnim vardı, okumayacağım. Çünkü doğrudan konuşabiliriz ve bence bu çok daha önemli. Hükümeti, yeniden açmamız gerekiyor ve bugün öğleden sonra bunu yapmak için film endüstrisini sonlandırmamız gerektiğini düşünüyorum. Eğer mümkünse… Bunu yapmak istemezseniz, sizin deneyiminize göre hareket edeceğim. Zamanı geldi. Eğer onların bunu onaylamayacağını düşünseydim, kesinlikle sizinle aynı fikirde olurdum. Tarafsız kalırdım.

“Bu yasayı önce biz geçirmeliyiz”

Ama biliyorum ki, kontrolü ellerine geçirir geçirmez bunu ilk iş olarak geçirecekler. Bu yüzden bizim önce davranmamız gerekiyor. Önümüzde iki yılımız var. İki, belki üç yıl içinde bu ülkeyi mükemmel bir hale getireceğiz. Bu Kongre, bugüne kadar herhangi bir Kongre’nin geçirdiğinden daha fazla yasa çıkaracak ve biz bu yasaları geçireceğiz. Onlar bize gönderecek, biz onlara göndereceğiz; her şey, mükemmel bir makine gibi tıkır tıkır işleyecek.

Bu insanlarla bütün gün tartışarak vakit kaybedemeyiz çünkü onlar son derece gerçek dışı düşünüyorlar. Birçoğu, açıkçası radikal solcu, yıkıcı kişiler. Ayrıca, o yurt dışı gezimizde basının bize gerçekten iyi davrandığı için teşekkür ederim. Olağanüstü bir geziydi, inanılmaz bir toplantıydı. Unutmayın, iki ay önce herkes nadir toprak elementleri meselesi yüzünden dünyanın tehlikede olduğunu düşünüyordu. Ama artık kimse o konudan bile bahsetmiyor. Her şey çok kısa sürede çözüldü. Eğer gümrük tarifelerini uygulamasaydım bunu yapamazdım.

“Çin Devlet Başkanı Xi, dostum sayılır, zor bir adam”

Çin’e yüzde 100 gümrük vergisi koydum. Ama Başkan Xi, gerçekten bir dostum sayılır, tabii olabildiği kadar, zor bir adam. Sert ama zeki, gerçekten çok zeki. Onu ‘akıllı’ olarak tanımladığımda bazıları rahatsız oluyor ama sonuçta 1,4 milyar insanı yöneten birinden bahsediyoruz. Görüşmedeyken o, karşımda oturuyordu, yanında altı kişi vardı. Onlardan hiçbiri tek kelime etmedi. Tam bir disiplin içindeydiler. ‘Benim ekibim de böyle olmalı. Sırtları dik, düzgün oturmalı’ dedim. Hayatımda bu kadar korkmuş adamlar görmemiştim.

Yanında başkan yardımcısı konumunda biri vardı. ‘Soruma sen mi cevap vereceksin’ dedim. Adam kımıldamadı bile. ‘Bunun nesi var’ dedim. Başkan Xi, araya girdi ve ‘Tüm soruları ben cevaplayacağım’ dedi. Keşke benim ekibim de bazen böyle davransa. JD öyle değil, JD her sohbete karışır. En azından birkaç günlüğüne böyle bir disiplin görmek isterdim. Uzun vadede değil ama birkaç günlüğüne çok iyi olurdu.”