Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

600 bin kamu işçisine hüsran… Refah payı yok, Türk-İş ve Hak-İş’in yüzde 50 zam talebine karşılık Şimşek barajı azami yüzde 30-35

Kamuda istihdam edilen 600 bin işçi adına Türk-İş ve Hak-İş tarafından yürütülen Toplu İş Sözleşmesi (TİS) pazarlığında, konfederasyonların 27 Şubat’ta ilettiği talepleri üç aydır yanıtsız bırakan iktidarın bayram sonrası ileteceği karşı teklif işçileri hüsrana uğratacak.

Kamuda istihdam edilen 600 bin işçi adına Türk-İş ve Hak-İş

Zülfikar Doğan

(ANKARA) – Kamuda istihdam edilen 600 bin işçi adına Türk-İş ve Hak-İş tarafından yürütülen Toplu İş Sözleşmesi (TİS) pazarlığında, konfederasyonların 27 Şubat’ta ilettiği talepleri üç aydır yanıtsız bırakan iktidarın bayram sonrası ileteceği karşı teklif işçileri hüsrana uğratacak.

Kamuda örgütlü iki konfederasyonun ortaklaşa hazırladığı çerçeve anlaşma ve talepler konusunda masada kamu işveren tarafını temsil eden Türkiye Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile bugüne kadar yapılan üç toplantıda iktidar tarafından herhangi bir teklif sunulmaması, işçi konfederasyonlarının tepkisine yol açmıştı. Son olarak Türk-İş Başkanı Ergün Atalay mayıs sonuna kadar iktidardan yanıt beklediklerini, işçilerin sabrının tükenmek üzere olduğunu dile getirdi. Yüz binlerce kamu işçisi iki yıl önce imzalanan ve süresi dolan TİS’teki ücretlerle çalışmaya devam ederken iktidar şubattan bu yana işçi konfederasyonlarının taleplerine karşı bir öneride bulunmadı.

İşçilerin yüzde 50 zam, talebine karşılık, Şimşek’in azami zam barajı yüzde 30

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan TİS görüşmelerinde kamu işverenini temsil eden TÜHİS’in bayram sonrası ilk teklifini sunacağını, müzakerelerin başlayacağını açıkladı. Bakan Işıkhan Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ekiplerinin TÜHİS’in sunacağı karşı teklif üzerinde ortak çalışma yürüttüklerini kaydetti.

İki bakanlık uzmanlarının yürüttüğü teklif hazırlıklarıyla ilgili kulislere yansıyan bilgilere göre ekonomi yönetimi, imzalanacak 2 yıllık yeni TİS’te ücret zamları ve sosyal haklardaki artışların dezenflasyon süreci, ekonomik dengelenme, “geçmiş değil hedeflenen enflasyonla” uyumlu olmasını, bu hedeflerin aşılmamasını istiyor.

Dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in TİS ücret artışlarında hazine bürokratlarına verdiği azami “zam barajı” talimatının 2025 yılı için yüzde 30, 2026 içinse hedeflenen enflasyon düzeyinde artış yönünde olduğu dile getiriliyor. Müzakerelerde pazarlığın bu doğrultuda yürütülmesini öngören ekonomi yönetiminin hazırlıklarında, anlaşmazlık durumunda nihai aşamada pazarlık marjı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın inisiyatifinde yüzde 5’lik bir ilave zam marjı üzerinde duruluyor. Bu durumda bile iktidarı temsilen kamu işveren sendikası TÜHİS’in 2025 için sunması beklenen karşı teklifteki azami zam oranı yüzde 35’e ancak ulaşıyor. Bu zam oranı iki yıl önce imzalanan TİS’teki ücretlerin uğradığı enflasyon erozyonunu, sosyal haklar ve gelir vergisi dilimlerinden kaynaklanan ağır kayıpları telafi etmekten çok uzak.

Merkez Bankası (MB), 22 Mayıs’ta açıkladığı 2025-II Enflasyon Raporu’nda 2025 yıl sonu enflasyon hedefini değiştirmedi. Orta noktası yüzde 24 olmak üzere yıl sonu enflasyonunda üst sınır yüzde 29 olarak öngörüldü. Bakan Şimşek uygulanan dezenflasyon programı çerçevesinde yıl sonu enflasyonunun hedeflenen düzeyde kalacağını iddia ediyor. MB’nin TİS’in ikinci yılı olan 2026 için ilan ettiği enflasyon hedefi yüzde 12. TİS pazarlıklarının yeniden başlayacağı 2027 için açıklanan enflasyon hedefi ise yüzde 8.

İşçilerin yüzde 10 refah payı, sosyal haklar ve kıdem zammı, vergi dilimi taleplerine ret hazırlığı

Türk-İş ve Hak-İş’in 27 Şubat’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ilettiği ortak teklifte talep edilen ücret zammı oranları MB ve ekonomi yönetiminin öngördüğü hedeflerin, Şimşek’in koyduğu yüzde 30 barajı ve sosyal haklara ilişkin zam talepleriyle ilgili kırmızı çizgilerin yaklaşık iki katı düzeyinde.

İki işçi konfederasyonunun TİS Çerçeve Anlaşma metninde; 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere bu yılın ilk 6 ayında çıplak brüt ücretlere yüzde 50, 1 Temmuz’dan itibaren ikinci 6 ayda yüzde 25 zam isteniyor. 2026’da ilk ve ikinci 6’şar aylık dönemlerde çıplak ücretlere yapılması istenen zam oranı yüzde 25.

Enflasyonun bu oranları aşması durumunda enflasyon farkı ilavesi yanında, TİS’in kapsadığı 6’şar aylık 4 dönemde de yapılacak zam oranlarının üzerine yüzde 10 refah payı ilavesi talep ediliyor. Yılbaşından itibaren ücretlere hizmet yılına göre günlük 15 TL kıdem zammı yanında kıdem tazminatlarının her yıl için 35 günlük ücret üzerinden ödenmesi de Türk-İş ve Hak-İş’in talepleri arasında. Ayrıca ücretlerin yüzde 15’lik gelir vergisi dilimini aşmasından itibaren düşüşe geçmesi nedeniyle, ücretlerden kesilen gelir vergisinin yüzde 15’i aşan kısmının kamu işvereni tarafından karşılanması, haftalık çalışma süresinin toplam 40 saat ve 5 gün olması, günlük 8, haftalık 40 saati aşan çalışma süreleri için ödenecek fazla mesai ücretine yüzde 100 zam ve sosyal hakların yüzde 50-100 arasında artırılması işçi konfederasyonlarının TİS pazarlığındaki diğer talepleri.

Enflasyon hedefine göre tek seferlik zam pazarlığı, TİS’e asgari ücret modeli

Diğer yandan Türk-İş ve Hak-İş’in 6’şar aylık dönemler itibarıyla ücret artışı, enflasyon farkı ve refah payı taleplerine karşılık iktidarı temsilen kamu işveren sendikası TÜHİS’in sunacağı karşı teklifte, enflasyon hedefine endeksli yılda tek seferlik zam önerisinin masaya getirilmesinin ekonomi yönetiminde tartışıldığı kulislere sızan bir başka bilgi. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Türkiye raporunda gündeme getirdiği asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına yılda tek seferlik zam yapılması, zam oranının hedeflenen enflasyona göre belirlenmesi önerisi bu yıl ilk kez asgari ücret için uygulandı. Yılbaşında yüzde 30 zam yapılarak 22 bin liraya çıkartılan asgari ücrete temmuzda ara zam yapılması yönünde işçi sendikaları ve muhalefet partilerinden gelen çağrılar şu ana kadar iktidar ve ekonomi yönetiminde karşılık bulmadı. Temmuzda asgari ücrete ara zam için Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun (AÜTK) bu ay başında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından toplantıya çağrılması gerekiyordu. Şu ana kadar çağrı yapılmaması, beş ayda yüzde 15,09’a ulaşan enflasyonla reel olarak 17 bin TL’ye düşen asgari ücrete ara zammın iktidarın gündeminde olmadığını gösteriyor. Türk-İş mayıs ayı açlık sınırını 25 bin 92 TL, yoksulluk sınırını 81 bin 734 TL tutarında açıkladı. Asgari ücretin reel değeri açlık sınırının 8 bin, yoksulluk sınırının 64 bin TL altında kaldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, asgari ücrete ara zam yapılmasının enflasyonu artıracağı, enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkileyeceği görüşünü savunuyor. Şimdi “hedeflenen enflasyona endeksli tek seferlik zam” teklifinin kamu işçileri TİS pazarlıklarında masaya getirilmesi ekonomi yönetiminin tartıştığı başlıklar arasında. Ancak işçi konfederasyonlarının mevcut ekonomik koşullar ve yüksek enflasyon ortamında böyle bir öneriye sert tepki göstermesinin kaçınılmaz olduğu göz önünde tutulduğunda, iktidarın bu konuyu pazarlık masasına getirme ihtimali oldukça düşük.

İktidarın karşı teklif hazırlıkları, işçi taleplerinin yarısı düzeyinde, ufukta grev ve grev yasakları

Sızan hazırlıklarda yüzde 30-35 arasındaki kamu işvereni zam teklifi, işçi taleplerinin yarısı düzeyinde. Dolayısıyla pazarlıkların çetin geçmesi, anlaşmazlıkla sonuçlanması yüksek ihtimal. Türk-İş Başkanı Atalay kimsenin işçilerden daha fazla fedakarlık isteyemeyeceğini dile getirerek, taleplerin kabul edilmemesi halinde ülke çapında greve hazır olduklarını, aileleriyle birlikte yaklaşık 3 milyon kişinin iki yıl daha sefalet içinde yaşamasına izin vermeyeceklerini ilan etmişti. TİS pazarlıklarının anlaşmazlıkla sonuçlanması ve iki konfederasyonun grev kararı alması durumunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘genel sağlık ve ulusal güvenlik’ gerekçesiyle grevleri 60 gün erteleme yetkisini kullanması söz konusu. Erteleme sürecinde taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa TİS, üyeleri ağırlıkla iktidar tarafından belirlenen Yüksek Hakem Kurulu’nda (YHK) karara bağlanacak.