Nöbetçi Eczaneler
(TBMM) – TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşülüyor. CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, hükümetin dezenflasyon programına güvenin zayıf olduğunu ve piyasa beklentilerinin hedeflerle örtüşmediğini belirterek, “Orta Vadeli Plan’da yıl sonu beklentisi yüzde 28,5 ama bunun tutma şansı yok. Piyasa katılımcıları yıl sonunda yüzde 32, bir yıl sonra yüzde 23, iki yıl sonra ise yüzde 17,36 oranında enflasyon öngörüyor. Toplumun en kırılgan kesimleri, emekliler ve sosyal yardımla ayakta duran insanlar en fazla bu enflasyondan etkilenecek” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabı üzerindeki görüşmeler devam ediyor. CHP grubu adına söz alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Bakan Mahmet Şimşek’e iki soru yönelteceğini belirterek, “İki köprü ve dokuz otoyolu satacak mısınız? Orta Vadeli Program’da var. Sanki babanızın malı birini özel yapmış, birini Demirel yapmış. Bir de istediklerinizi yapamadığınız için, hukuk ve adalet olmadığı için istifa edip gitmek istediğinizi ancak Cumhurbaşkanı’nın bırakmadığıyla ilgili söylentiler var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz” dedi.
Ağbaba: “Size danışanlara Türkiye’de yatırım tavsiyesi verir misiniz?”
Ağbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Başkanlık sistemi 2018’den beri birçok kayıplara sebep oldu. Yıllık sefalet endeksinde yoksullukta dünyada beşinci sıradayız. Arjantin, Suriye ve Yemen var bizim altımızda. Türkiye’nin ligi bu. Adalet Endeksi tam tersi 2018’de 80. sıradayken şu an 118. sıradayız. Geniş tanımlı işsizlik sayımız 11 milyon 705 bin. Ne eğitimde olan gençimiz var, ev genci. Düzenli sosyal yardım alan aile yaklaşık beş milyon. Emekli maaşında Avrupa’da sondan birinciyiz. 16 bin 681 lirayla geçinen emekliye ekonomi Nobel ödülünü vermek lazım. Bu insanlar bu parayla geçiniyorsa en büyük ekonomist onlar, ne Mehmet Şimşek ne Cevdet Yılmaz.
Plan bütçeyle ne ilgisi var diyeceksin ama 19 Mart operasyonudirekt bütçeyi ilgilendiriyor. Sizin kemer sıkarak reel ekonomiye geçerek yapmış olduğunuz birçok birikim bir gecede yok oldu gitti. Siz daha önce çok önemli bir yatırım danışmanıydınız. Şimdi Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun. Hukukun olmadığı, TÜSİAD Başkanlarının, iş adamlarının sabaha karşı gözaltına alındığı, gazetecilerin cezaevinde olduğu, milletin malına çöküldüğü bir ortamda size danışanlara Türkiye’de yatırım tavsiyesi verir misiniz? Elinizi vicdanınıza koyun cevap verin.”
Ağbaba, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun ailesine ilişkin ise “Bizim kültürümüzde, adetlerimizde aileye sataşılmaz. 70 yıllık ticaret yapan, inşaat malzemesi satan, müteahhitlik yapan Hasan İmamoğlu’nun tüm mal varlığına el konulmuş, kredi kartı kullanamıyor, simit alacak kredi kartı yok bu insanlar. Dilek İmamoğlu’nun diplomatik pasaportu iptal edildi. Sayın Bakan bakın bu bu hepinizi ilgilendiriyor” dedi.
Ağbaba, Şimşek’e “Partiyle uğraşıyorsunuz, belediye başkanlarımızla uğraşıyorsunuz, biraz ekonomiyle uğraşın, yoksulluğu bitirmeye uğraşın” dedi.
“Bu rakamlarla ekonominin de düzelmesi mümkün değil”
Sanal kumarın artmasının en önemli sebebinin ekonomi olduğunu vurgulayan Ağbaba, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sanal kumarın da sebebi insanların alışkanlıkları değil. Sanal kumarın sebebi bu memleketi kötü yönetenler. Sanal kumarı niye oynuyor insanlar? İnsanlar hesaplarını kiraya veriyor. Bakın, insanlar hesaplarını sahte bahis sitelerine kiraya veriyor. Kiraya veriyor, oraya o parayı atıyor ve birçok mağdur var. Millet, aileler kan ağlıyor; anneler, babalar kan ağlıyor, insanlar intihar ediyor. Bu sanal kumar meselesinin sebebi de kötü yönetim, insanların hedefinin olmaması, insanların geleceğe umudunu bağlamaması nedeniyle millet sanal kumara yöneliyor. Bu ekonomi düzelir mi? Umudumuz var mı diye soracak olursanız vallahi umut yok. Umudumuz yok, bakın, hâlâ şatafat, israf devam ediyor, hâlâ hukuksuzluk devam ediyor. Her gün yeni bir hukuksuzlukla karşı karşıya kalıyoruz. Hep söylüyorum, yarın bir gün birinin nikâh cüzdanını iptal eder misiniz? ‘Etmeyiz’ diyemeyiz. Yapmadığınız hukuksuzluk kalmadı. Dolayısıyla bu bütçeyle bu rakamlarla ekonominin de düzelmesi mümkün değil. Yoksulluğun da yok edilebilmesi mümkün değil.”
Zeybek: “Borçlanma faizlerindeki artış ve iç borç stokunun büyümesi, bütçede faiz yükünü artırdı”
CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, 2002 ile 2017 yılları arasında faiz oranlarında yalnızca yüzde 10’luk bir artış yaşandığını, ancak 2017’den 2026’ya kadar geçen dokuz yılda bu oranın 50 katına çıktığını söyledi. Bu durumun bütçe dengelerini bozduğunu vurgulayan Zeybek, “Faiz giderlerinin büyüklüğü, bütçedeki birçok harcama kaleminin geriye bırakılmasına yol açıyor” dedi.
Zeybek, 2022-2025 döneminde uygulanan ekonomik modelin Türk lirasında değer kaybına neden olduğunu belirterek, “Borçlanma faizlerindeki artış ve iç borç stokunun büyümesi, bütçede faiz yükünü artırdı. 2002’de gayrisafi milli gelir içindeki faiz oranı yüzde 10’lar civarındayken, bugün yüzde 16,5-17 seviyelerine çıktı. Bu tehlikeli bir gidiş” ifadelerini kullandı.
Bakırlıoğlu: “Cevdet Yılmaz’ın, hatanın bürokrasiden, uzmanlardan kaynaklandığını söylemesi ciddi problem”
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, 2026 bütçesinin gelir dağılımı ve vergi yükü açısından sürdürülemez olduğuna dikkat çekti. Dolaylı vergilerin, gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilere oranla çok daha yüksek olduğunu belirten Bakırlıoğlu, “Dolaysız vergilerin payı yüzde 38, dolaylı vergilerin oranı ise yüzde 62. Olması gerekenin tam tersi bir tablo yıllardan beri devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Kurumlar vergisi tahsilatının beklentilerin altında kaldığını söyleyen Bakırlıoğlu, bunun nedeninin enflasyon muhasebesi uygulaması olduğunu dile getirdi. Bu uygulamanın güçlü sermayesi olan şirketlere avantaj sağladığını belirterek, “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, hatanın bürokrasiden, uzmanlardan kaynaklandığını söylemesi gerçekten de ciddi problem” diye konuştu.
Tarımsal destekleme ödeneklerinin yıllar içinde azaldığına da dikkat çeken Bakırlıoğlu, 2016 yılında harcamalar içindeki payın yüzde 2 olduğunu, 2026’da ise binde 9’a düştüğünü söyledi. Bakırlıoğlu, aynı şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan transferlerin de 2016’da yüzde 18,3 iken 2026’da yüzde 12,3’e gerilediğini belirtti.
“Enflasyon hedefleri gerçekçi değil”
Bakırlıoğlu, hükümetin dezenflasyon programına güvenin zayıf olduğunu ve piyasa beklentilerinin hedeflerle örtüşmediğini söyledi. Ekim ayı itibarıyla yıllık enflasyonun yüzde 32,87 olduğunu hatırlatan Bakırlıoğlu, “Orta Vadeli Plan’da yıl sonu beklentisi yüzde 28,5 ama bunun tutma şansı yok. Piyasa katılımcıları yıl sonunda yüzde 32, bir yıl sonra yüzde 23, iki yıl sonra ise yüzde 17,36 oranında enflasyon öngörüyor. Esasında programınıza güven yok” dedi.
Bakırlıoğlu, enflasyonun uzun süre daha vatandaşın gündeminde kalacağını belirterek, “Toplumun en kırılgan kesimleri, emekliler ve sosyal yardımla ayakta duran insanlar en fazla bu enflasyondan etkilenecek” ifadelerini kullandı.
2026 yılı bütçesinin toplumun dar gelirli kesimlerinin yaşamını zorlaştıracağını savunan Bakırlıoğlu, “Emekliler 2026 yılında daha zor günlerle mücadele etmek zorunda kalacak. Açlık sınırının altında yaşamaya devam edecekler. Çiftçiler iflasın eşiğinde, birçok çiftçimiz önümüzdeki yıl üretimden çekilmek zorunda kalacak” dedi.