Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

2026 bütçesi TBMM Genel Kurulu’nda… İYİ Partili Taşcı: Açlığı, adaletsizliği yaşıyor toplum ve bunların hiçbiri siz ekran kararttınız diye yok olmuyor

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı, TBMM Genel Kurulu’ndaki 2026 bütçe görüşmelerinde, “Toplum zulmü ekranda gördüğü için kızmıyor iktidara, zulme maruz kaldığı için kızıyor; yoksulluğu görmüyor, duymuyor, bizzat yaşıyor. Dün 3 çocuk can verdi Pendik’te. Açlığı yaşıyor toplum, adaletsizliği yaşıyor ve bunların hiçbiri siz ekran kararttınız diye yok olmuyor” dedi.

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı, TBMM Genel Kurulu'ndaki 2026

(TBMM) – İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı, TBMM Genel Kurulu’ndaki 2026 bütçe görüşmelerinde, “Toplum zulmü ekranda gördüğü için kızmıyor iktidara, zulme maruz kaldığı için kızıyor; yoksulluğu görmüyor, duymuyor, bizzat yaşıyor. Dün 3 çocuk can verdi Pendik’te. Açlığı yaşıyor toplum, adaletsizliği yaşıyor ve bunların hiçbiri siz ekran kararttınız diye yok olmuyor” dedi.

TBMM Başkanvekili Celal Adan’ın başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu’nda Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getiriyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı 2026 yılı bütçesi üzerine söz alan İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşcı, iktidarın basın üzerindeki baskısını eleştirerek şöyle konuştu:

“İki yılda çoğu iktidar yandaşı olmayan kanallar olmak üzere 400 milyon lira ceza kesen, maç yayınlarında yasa dışı bahis reklamı yansıdı diye kimi kanallara milyonlarca lira ceza yağdırırken aynı reklamların aynı şekilde ekrana yansıdığı, devleti de üstelik kumarı teşvik eder hâle düşüren TRT’yi bu cezalandırmadan muaf tutan; depremzedelerin feryadını duyurmayı bölünmez bütünlüğe aykırı sayıp da ekranını ülkeyi bölmeye azmetmiş teröristlere açan TRT’yi yine muaf tutarak partizanlığını arşa çıkaran RTÜK’ü konuşmak istiyordum aslında ama çok daha büyük bir meselemiz var.

Bir; ‘vatandaşa saygısızlık’ diye yasaklamaya çalıştığınız sokak röportajları. Vatandaş saygısızlığa uğramasın istiyorsanız kadınların nasıl çocuk doğuracağından şehitleri cesetleştirmeye, teröristleri peygamberleştirmeye girişen siyasileri yasaklamalısınız önce. İki; manipülasyonla seçmen artıramazsınız, şunu artık anlamanız lazım: Toplum zulmü ekranda gördüğü için kızmıyor iktidara, zulme maruz kaldığı için kızıyor; yoksulluğu görmüyor, duymuyor, bizzat yaşıyor. Dün 3 çocuk can verdi Pendik’te. Açlığı yaşıyor toplum, adaletsizliği yaşıyor ve bunların hiçbiri siz ekran kararttınız diye yok olmuyor.”

“Anadolu’daki gençler kafe ve AVM ikilemine mahkûm edilmiş durumda”

İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat da söz alarak gençlerin yaşadığı sorunlara ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Gençler haklı oldukları konuları eleştirdi diye karakolda sabahlıyor, gözaltına alınıyor, geçen MESEM’de olduğu gibi protesto edenler tutuklanıyor. Üniversitelerde ifade özgürlüğü yok. Öğrenci kulüplerine siyasi baskı da var. Bakanlığınızın diğer bir görevi, gençler için kültürel etkinlik, spor, sanat, gönüllülük faaliyetlerinin yaygınlaştırılması. Gerçek ne? Kültür, sanat, spor imkânları daha çok büyük şehirlerde ama olabildiğince az. Zaten çocukların harçlıkları da gençlerin harçlıkları da yetmiyor. Anadolu’daki gençler kafe ve AVM ikilemine mahkûm edilmiş durumda. Gönüllülük projeleri bile ideolojik seçiciliğe tabi. Hani övünüyorsunuz ya Sayın Bakan ‘559 gençlik merkezimiz var, 43 kampımız var’ diye, bu yapılar AKP gençlik kollarının veya yandaş vakıfların ve derneklerin arka bahçesi olmuş, rol modeller de parti militanlarından seçiliyor.”

“Üniversite mezunları bile iş bulmakta zorlanırken meslek sahibi olan gençlerimiz dahi geçinemiyor”

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesinin dörtte 3’ünden fazlasının cari transferler adı altında gençlere ve spora aktarılmadığına dikkat çekerek şöyle konuştu:

“AK Parti iktidarı ne yazık ki gençliğini anlamıyor, anlamak da istemiyor. Kültürünü korumuyor, dolayısıyla geleceğini inşa edemiyor, kimliğimizi ise bile isteye bozuyor. Gençlik ve Spor Bakanlığının 2026 bütçesi 300 milyar 302 milyon lira. Evet, büyük bir rakam ama iktidara bir sorum var: Bu para gençlerin hayatında neyi değiştirecek? Gençlerin karşısına bu bütçeyi koyun, size şunu soracaklardır: ‘Benim için bu bütçede ne var?’ Maalesef cevap: ‘Hiçbir şey yok.’ Çünkü bütçenin yüzde 77,55’i yani dörtte 3’ten fazlası ‘cari transferler’ adı altında belirsiz yerlere gidiyor yani gençliğe değil başka yapılara, başka adreslere, başka amaçlara hizmet ediyor. Bu kadar dev bir kaynağın nereye harcanacağı konusunda tek bir satır şeffaflık yoksa o kaynak gençlik için ayrılmış bir kaynak değildir. Bu ülkenin gençlerinin hakkı olan parayı görünmez dosyalara, karanlık kalemlere, kapalı aktarma mekanizmalarına yönlendirmek açıkça gençlikle alay etmektir.

Net oranı yüzde 22,9 yani ne istihdamda ne eğitimde ne mesleki bir eğitimde yer almayan gençlerimizin oranı yüzde 22,9. AK Parti’nin Türkçemize kazandırdığı tabirle söyleyecek olursak 15 ila 24 yaş aralığındaki gençlerimizin işsizlik oranı 22,9 ve bunlar ev genci konumunda. Bir başka ifadeyle, bu gençlerimiz âdeta boşlukta; yönü yok, işi yok, eğitimi yok, umudu yok, geleceği yok. Toplumsal ve ekonomik hayata katılımın dışında kalan bu ev gençleri hem bireysel hem de toplumsal açıdan ciddi bir risk alanı oluşturuyor. Genç işsizliği ise yüzde 20’lerin çok üzerinde seyrediyor. Üniversite mezunları bile iş bulmakta zorlanırken meslek sahibi olan gençlerimiz dahi geçinemiyor. Bu tablo gençlerin yalnızca işsizlikle değil aynı zamanda güvencesizlik ve umutsuzlukla da mücadele ettiğini açıkça söylüyor.

“Bu Bakana sahip çıkmaya devam ederseniz bu millet sizi sandıkta baraj altında bırakacak”

İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybeden 13 yaşındaki Doruk’un hayatını kaybetmeden önce annesine attığı mesajı kürsüden dinletti. Bakan Ersoy’un yangında sorumluluğu olduğunu belirten Uz, şunları söyledi:

“Tarih 21 Ocak saat 3.20, Bolu Kartalkaya’da bir otelden bir duman yükseliyor; bu, oradaki sadece 78 kişinin değil bütün Türk milletinin yüreğini dağlıyor ve yüreğini yakıyor. 3.20’de başlayan bu yangından tam yetmiş üç dakika sonra iki kardeş; biri Nehir, 15 yaşında, hukukçu olmak istiyor, avukat olmak istiyor fakat hayalleri 15 yaşında sona eriyor; biri 13 yaşında, Doruk, tam yetmiş üç dakika sonra arkadaşına bir mesaj atıyor ‘Galiba biz buradan çıkamayacağız’ diye, aynı dakikada annesine bir mesaj atıyor. Ne diyor, biliyor musunuz mesajda? Bir dakikalık sesli mesaj atıyor, bu sesli mesajda ‘Anne beni kurtar’ demiyor, ‘Anne yanıyoruz’ da demiyor. ‘Anne seni çok seviyorum’ diyor ve 13 yaşında hayaller kaybolup gidiyor.

Bilirkişi heyeti mahkemeye sunulmak üzere hazırladığı raporda diyor ki: ‘Tesiste kullanılan malzemenin niteliği, dekorasyon, mobilya, işletme ve hizmet kalitesi, personel niteliği, temizlik, bakım ve hijyen, uluslararası turizm sektörü gelişmeleri ve en önemlisi can ve mal güvenliğinden Kültür ve Turizm Bakanlığı sorumludur’ diyor. 8 profesör de imza atmış bunun altına. Şimdi, yasama yani Meclis diyor ki: ‘Bu Bakanlıktakiler ve Bakan bundan sorumludur.’ Bilirkişi raporu diyor ki: ‘Bakan ve personel, oradaki bu işi ihmal eden bürokratlar sorumludur.’ Yani yasama bunu söylüyor, bilirkişi bunu söylüyor. Bolu Cumhuriyet Savcılığı ‘Elbette suçludur ve ben bu 12 Turizm Bakanlığının personelini, bürokratını yargılamak istiyorum’ diyor ve Bakan izin vermiyor. Bir kez da talep ediliyor, yine izin çıkmıyor. Bunun üzerine aileler müracaat ediyor Danıştay’a, Danıştay 12 bürokratın 9’unun yargılanmasına izin veriyor. Sizi Bakan yargılatmamak için çok direndi ama kurtaramadı. Sayın Bakan, siz de kendinizi kurtaramayacaksınız. Şimdi, bunu Reisicumhura da söylüyorum, AK Parti’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da söylüyorum: Eğer siz bu Bakana sahip çıkmaya devam ederseniz bu millet sizi sandıkta baraj altında bırakacak, bundan da haberiniz olsun.”