Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

2026 bütçesi TBMM Genel Kurulu’nda… CHP’li Tanal: 2026 yılının bütçesi kiraları düşürecek mi, refahı artıracak mı, faizleri ve enflasyonu düşürecek mi? Et, süt, ekmek ucuzlayacak mı?

TBMM Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçesinin kanun teklifi üzerine konuşan CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, konuşmasında 2026 bütçesinin toplumsal sorunlara çözüm üretip üretmeyeceğini sorarak, “2026 yılının bütçesi kiraları düşürecek mi, refahı artıracak mı, faizleri ve enflasyonu düşürecek mi? Et, süt, ekmek ucuzlayacak mı? Emeklinin yüzü gülecek mi, bayramda torununa harçlık verebilecek mi?” ifadelerini kullandı. Asgari ücretlinin onurlu bir yaşam sürüp süremeyeceğini, çocukların karnının doyup doymayacağını soran Tanal, bu sorulara iktidardan yanıt beklediklerini söyledi.

TBMM Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçesinin kanun teklifi üzerine konuşan

(TBMM) – TBMM Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçesinin kanun teklifi üzerine konuşan CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, konuşmasında 2026 bütçesinin toplumsal sorunlara çözüm üretip üretmeyeceğini sorarak, “2026 yılının bütçesi kiraları düşürecek mi, refahı artıracak mı, faizleri ve enflasyonu düşürecek mi? Et, süt, ekmek ucuzlayacak mı? Emeklinin yüzü gülecek mi, bayramda torununa harçlık verebilecek mi?” ifadelerini kullandı. Asgari ücretlinin onurlu bir yaşam sürüp süremeyeceğini, çocukların karnının doyup doymayacağını soran Tanal, bu sorulara iktidardan yanıt beklediklerini söyledi.

TBMM Başkanvekili Pervin Buldan’ın başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu’nda dün ilk sekiz maddesi kabul edilen 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri devam ediyor. Grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri maddeler üzerindeki görüş ve önerilerini dile getiriyor.

Kanun teklifinin onuncu maddeis adına Yeni Yol Gurub adına söz alan DEVA Partisi Gaziantep Milletvekili Ertuğrul Kaya, Süleyman Demirel’in 1988 yılındaki bütçe görüşmelerinde bütçeyi “Bir devletin hesabı kitabı demektir” diye tanımladığını söyledi. Demirel’in aynı zamanda “Bir devletin hayatı sadece hesap ve kitaptan ibaret değildi.” dediğini de hatırlatan Kaya, şöyle konuştu:

“Hesabın kitabın, sayıların, tabloların yanında daha önemli bir faktör var, insan faktörü. Bu bütçenin kendisi için kullanılmasını bekleyen bir milletimiz var. Milletimizin hükûmetlerden 3 temel beklentisi vardır: Adalet, zenginlik ve güvenlik, bu beklentiyi karşılayacak en temel adımlar da değerli arkadaşlar, bütçelerdir. Bütçeler, aynı zamanda hükûmetlerin karneleridir, bütçeler, hükûmetlerin yaptığı işin, icraatların aynasıdır. Bu aynaya bakan milletimiz ne yazık ki umut göremiyor, parlak bir gelecek göremiyor, refah göremiyor, zenginleşme göremiyor. Peki, bu aynaya bakan milletimiz ne görüyor? Yoksulluk görüyor, zaten ödemekte zorlandığı faturaların daha da arttığını görüyor, çarşıya pazara gittiğinde sepetine çantasına koyacağı sebzenin, meyvenin daha da azaldığını görüyor, milletimiz bu aynaya bakınca umutsuzluk görüyor, kendisinin sokulduğu çıkmazdaki çaresizliği görüyor, ekonomik krizin daha da büyüyeceğini görüyor, sosyal çöküşün daha da derinleşeceğini görüyor” diye konuştu.

“Hükümetlerin görevi sorunları çözmektir”

2026 yılı bütçesinin, memura zenginlik; esnafa ve emekliye ise refah vadetmediğini kaydeden Kaya, “Bu bütçe borç, faiz girdabına saplanmış bir bütçedir değerli arkadaşlar, Hükümetin bu girdaptan tek çıkış planı ise maalesef zamlar olmuştur. Hükûmetin milletimize tavsiyesi çok duyduğumuz ‘Az kaldı, sabredin’ demek olmuştur. Hükümetlerin görevi milletimize tavsiye vermek, sabır telkin etmek değildir, hükümetlerin görevi sorunları çözmektir” dedi.

İYİ Partili Beyaz’dan AK Parti’ye: “Gelirden ve işsizlikten de sınıfta kaldınız”

İYİ Parti Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Ersin Beyaz ise konuşmasında 2026 bütçesini değerlendirirken AK Parti’nin’nin “karnesinin” de verilmesi gerektiğini söyledi. “2011 yılında 2023 hedeflerini açıklayan AK Parti 2026 yılına girmeye hazırlandığımız şu günlerde bakalım sınavlarından geçmiş mi” diyen Beyaz, şöyle konuştu:

“Ülkemiz 2011’de dünyanın en büyük 17’nci ekonomisiydi, 2002 yılında iktidara geldiğinizde 21’inci sırada olan Türkiye’yi yirmi üç yıl sonra hiçbir ilerleme yokmuş gibi aynı sıraya gerilettiniz. Geldiğimiz noktada ülkemiz dünya ülkeleri arasında 21’inci sıraya gerilemiş durumdadır. 2011’de ‘Enflasyon tek haneli sayılara inecek’ dediğinizde enflasyon yüzde 10,43 seviyesindeydi, 2023’te bu rakam TÜİK verilerine göre yüzde 85’lere çıktı. Aynı dönemde bağımsız araştırma şirketleri enflasyonu yüzde 170 civarında hesaplıyordu. Son yedi yıldır yüzde 30’un altında enflasyon göremedik yani bu dersten sınıfta kaldınız. 2011’deki önemli ekonomik vaatlerinizden biri de yüzde 9,8 olan işsizlik oranını yüzde 5’in altına çekmekti. Bugün işsizlik yüzde 8,5’in altına düşmüyor, geniş tanımlı işsizlik ise yüzde 29’lara ulaşmış durumda. AK Parti’nin 2023 için vadettiği kişi başına düşen milli gelir 25 bin dolardı, bugün yaklaşık 13 bin 500 dolar seviyelerine çıkarmaya çalıştığınız kişi başına düşen millî gelirle övünür hale geldiniz. Gayrisafi yurt içi hasıla 2011’de 772 milyar dolarken 2020 için hedeflenen miktar 2 trilyon dolardı. Bütçesini yaptığımız 2025 yılında 1,5 trilyon dolar hasıla 2023 hedefinizin bile yüzde 25 altında gerçekleşiyor. Kısacası, gelirden ve işsizlikten de sınıfta kaldınız.”

MHP’li İnce: “Düzenlemeleri güçlü biçimde desteklediğimizi ifade etmek istiyoruz”

MHP Grubu adına konuşan Niğde Milletvekili Cumali İnce ise “2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin 10’uncu maddesinde yer alan savunma ve güvenlik altyapımız açısından büyük önem taşıyan fon düzenlemeleriyle Türk Silahlı Kuvvetleri ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının modern araç, teçhizat ihtiyaçlarının planlı ve verimli şekilde karşılanması sağlanmaktadır. Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nun güvenlikten sivil havacılığa uzanan yapısı milli güvenliğimizi güçlendirmekte olup bu düzenlemeleri güçlü biçimde desteklediğimizi ifade etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

DEM’li Parlak: “Altı doldurulmayan bir ‘ulusal çıkar’ söylemiyle milyarlarca dolar harcanan işlemler denetimden azade tutuluyor”

DEM Parti Grubu adına söz alan Hakkari Milletvekili Vezir Coşkun Parlak, güvenlik ve savunma harcamalarını eleştirdi. Parlak, konuşmasının başında önceki dönem DEM Parti Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a, tutuklu Hakkâri Belediyesi Eş Başkanları Sıddık Akış ve Cihan Karaman’a, önceki dönem Hakkari Milletvekili Leyla Güven’e ve Gever Belediyesi Eş Başkanı Remziye Yaşar’a selam gönderdi. Parlak’ın bu sözleri DEM Parti sıralarından alkış aldı. Görüşülen maddenin Milli Savunma Bakanlığı ve güvenlik harcamalarına bağlı olarak diğer kurum bütçelerine ilişkin teknik düzenlemeler içerdiğini belirten Parlak, halktan toplanan vergilerin önemli bir bölümünün güvenlik ve savunma harcamalarına aktarıldığını söyledi. Bu harcamaların kamuoyundan gizlendiğini savunan Parlak, “Altı doldurulmayan bir ‘ulusal çıkar’ söylemiyle milyarlarca dolar harcanan işlemler denetimden azade tutuluyor” dedi.

Başta milletvekili olduğu Hakkari olmak üzere birçok Kürt kentinin güvenlikçi politikalar altında ağır sorunlar yaşadığını ifade eden Parlak, köylülerin toprağını işleyemediğini, hayvancıların meralarını ve yaylalarını kullanamadığını dile getirdi. Parlak, bu kentlerin bütçeden ve refahtan yeterli payı alamadığını vurguladı. Parlak, konuşmasında siyasi baskıların sürdüğünü de belirterek, “Diğer taraftan siyasi baskı devam ediyor, binlerce insan siyasi gerekçelerle yıllardır cezaevlerinde tutulmaya devam ediliyor” diye konuştu.

CHP’li Tanal: “AKP’ye verilen her oy Şanlıurfa’yı geriye götürür”

CHP Grubu adına söz alan Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, ise bütçeye yönelik eleştirilerini sıraladı. Tanal, konuşmasında 2026 bütçesinin toplumsal sorunlara çözüm üretip üretmeyeceğini sorarak, “2026 yılının bütçesi kiraları düşürecek mi, refahı artıracak mı, faizleri ve enflasyonu düşürecek mi? Et, süt, ekmek ucuzlayacak mı? Emeklinin yüzü gülecek mi, bayramda torununa harçlık verebilecek mi?” ifadelerini kullandı. Asgari ücretlinin onurlu bir yaşam sürüp süremeyeceğini, çocukların karnının doyup doymayacağını soran Tanal, bu sorulara iktidardan yanıt beklediklerini söyledi.

Şanlıurfa’nın sosyoekonomik durumuna da değinen Tanal, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi’ne (SEGE) göre kentin 81 il arasında 79’uncu sırada yer aldığını belirtti. Tanal, “2003 yılında Şanlıurfa 63’üncü sıradaydı, 2017’de 73’üncü sıraya geriledi, 2025’te ise 79’uncu sıraya düştü. Bu tablo yoksulluğu, fakirliği, eğitimin ve sağlık hizmetlerinin yetersizliğini gösteriyor” dedi. Şanlıurfa’da vatandaşların geçim sıkıntısı yaşadığını ifade eden Tanal, kentin AK Parti iktidarı döneminde geriye gittiğini savundu. “AKP’ye verilen her oy Şanlıurfa’yı geriye götürür” diyen Tanal’ın sözleri CHP sıralarından alkış aldı.

“Şanlıurfa’da yok, yok, yok”

CHP’li belediyelerin yönettiği illerin gelişmişlik sıralamasında üst sıralarda yer aldığına dikkat çeken Tanal, SEGE verilerine göre ilk 20 il içinde 14 ilin CHP’li belediyeler tarafından yönetildiğini belirterek, bunun CHP’li belediyelerin bulunduğu kentleri geliştirdiğinin göstergesi olduğunu söyledi. Konuşmasında Şanlıurfa’daki adli altyapı sorunlarına da değinen Tanal, adliyelerin dağınık olduğunu, yargıç sayısının yetersiz kaldığını, cezaevi sayısının arttığını, adli tıp ve uzman personel eksikliği bulunduğunu dile getirdi. UYAP altyapısında sorunlar yaşandığını, engellilerin adliyelere erişimde güçlük çektiğini ifade eden Tanal, “Şanlıurfa’da yok, yok, yok” dedi. GAP yatırımlarına bütçede pay ayrılmadığını savunan Tanal, “Ülkenin sorunu GAP’ın bitirilmesi mi, yoksa Kanal İstanbul mu? Ülkenin sorunu GAP’tır” ifadelerini kullandı. GAP’ın tamamlanması halinde Güneydoğu’nun kalkınacağını, mevsimlik tarım işçiliğinin azalacağını belirten Tanal, her yıl yaklaşık 600 bin Şanlıurfalının başka illere mevsimlik işçi olarak gitmek zorunda kaldığını ve yüzlerce öğrencinin eğitimini yarıda bıraktığını söyledi.

Tanal ve Zengin arasında “okul” tartışması

Genel Kurul’da CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ile AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin arasında “okul” tartışması yaşandı. CHP’li Tanal, konuşmasında Cumhurbaşkanı ve bazı bakanların “Bana güvenin” çağrılarını eleştirerek, kamuoyuna yansıyan iddiaları gündeme getirdi. Tanal, Cumhurbaşkanı’nın torununun ABD vatandaşlığına geçtiği ve ABD’de eğitim gördüğü yönünde iddialar bulunduğunu öne sürdü. AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise Tanal’a müdahale ederek, Cumhurbaşkanı’nın torununun Türkiye’de, imam hatip lisesinde eğitim gördüğünü söyledi.

Tanal, Cumhurbaşkanı’nın “Bu ülkeye güvenin” dediğini, ancak iddialar doğruysa kendi ailesinin bu ülkede eğitim almadığını savunarak, “O zaman biz sana nasıl güveneceğiz” diye sordu. Tanal, ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Hazine ve Maliye Bakanı üzerinden de benzer eleştiriler yöneltti.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, yerinden söz alarak Tanal’ın iddialarını “gerçeği çarpıtmak” olarak nitelendirdi. Zengin, Cumhurbaşkanı’nın torununun Çamlıca’daki proje imam hatip lisesinde eğitim aldığını, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın çocuklarının da Türkiye’de okuduğunu söyledi.

Zengin, kamuoyunca bilinen bilgilerin çarpıtıldığını öne sürerek, “Bu şekilde aleni olarak yalan söylenmesini çok yakışıksız buluyorum” dedi. Zengin, daha sonra yaptığı ikinci açıklamada da söz konusu Bakan’ın daha önce büyükelçilik görevi nedeniyle yurt dışında bulunduğunu, çocuklarının ise şu anda Türkiye’de eğitim gördüğünü ifade etti.

Tanal: “Bu ülkenin Bakanı Belçika vatandaşı olamaz”

Bunun üzerine yeniden söz alan Mahmut Tanal, “Bu ülkenin Bakanı çocuklarını yurt dışında okutamaz. ‘Sanane’ diyor. Bu ülkenin Bakanı Belçika vatandaşı olamaz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nın torunları Amerikan vatandaşlığına geçmiş ise geçemez. Getirin kayıtlarını o zaman. Yalan söylüyorsunuz” diye konuştu.

Tanal’ın bu sözlerine yerinden yanıt veren Özlem Zengin, “Hatip kendi yalanını kendi düzeltti. Bu konuşmayı şu anda yapıyorsunuz. Sayın Bakan’ın çocukları burada okuyor. Daha evvel kendisi büyükelçiydi. Büyükelçi olduğu için Cezayir’deydi. Evlatları da buradadır, burada görev yapıyor ve burada okuyor” dedi.