(TBMM) – TBMM Genel Kurulu’nda CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın 2026 bütçesi üzerine konuşması sırasında bağırmasına AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta’nın tepki göstermesi üzerine CHP milletvekilleri ve AK Parti milletvekilleri arasında sözlü tartışma yaşandı. TBMM Başkanvekili Celal Adan da kürsüde hatip varken herhangi bir grup başkanvekilinin milletvekiline laf atmasına “laf atmayın” diye müdahale etmekten utandığını söyledi. Konuşmaların ardından Usta, yerinden kalkarak CHP grubunun olduğu sıralara doğru yürüdü. Tartışma sırasında iki parti milletvekilleri arasında fiziksel müdahaleler de yaşandı. CHP’li Özkan kürsüdeki konuşması sırasında Şahin Usta’ya “Hanımefendi ben burada konuşurken bugün bana ‘PKK’lısın’ diye bağırdınız. Tutanaklardan gösteririm. Şimdi size PKK’lı sizsiniz desem yakışık alır mı? Almaz. Bu adaletsizlik olur ama siz ona sahipsiniz. Siz ‘vicdan’ diye burada bağırdığım gün doktor olduğunuz halde hasta bir tutuklu için çok kötü konuşmalar yaptınız. Çıkın burada konuşun. Ben adalet arıyorum. Eğer o kadar servetle, o kadar şirketle, bu kadar rezaletin üstünde oturabiliyorsanız kalktığınızda bir şey kokacak demektir” diye tepki gösterdi.
Çorabatır: Turist başına yapılan tanıtım harcamasında dünya 12’ncisiyiz
CHP grubu adına konuşan Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır, Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesini değerlendirerek “65 milyar dolar geri elde eden bakanlık dünya ile rekabet edeceğimiz bir bütçeye ne yazık ki sahip değil. Özellikle tanıtım bütçesi 90 milyon dolar civarında. Bunun 4’te 3’ü de sektörden alınıyor. Rakip ülkelerde tanıtıma ayrılan bütçe 130’la 450 milyon dolar civarında. Turist başına yapılan tanıtım harcamasında dünya 12’ncisiyiz. Biz artık bilinen rakipler değil yeni bölgesel güçlerle rekabet içindeyiz” dedi.
Turizm gelirlerindeki artışın önemli bir kısmı enflasyon nedeniyle fiyat artışlarından kaynaklandığı gibi maliyet artışlarını fiyata yansıtınca gelen turistin azaldığını belirten Çorabatır, “Satışı yakalamak, boş kalmamak için yapılan indirimleri yansıtınca da turizm sayımız arttığı açıklamalarıyla sık sık duyuyoruz. Rakip ülkelerde turizm öncelikli desteklenmesi gereken bir sektördür. Biz de ise turizmden ne kadar fazla vergi tahsilatı yaparız düşüncesi var. Turist sayısına bakarak çok kazanıyorlar ön yargısı devam ediyor. Sektör artan maliyetlerle başa çıkmaya çalışıyor. TGA payı, konaklama vergisi ki güncellenmeli. Tahsis yatma bedelleri, kıyıdaki eci misil tahsilatları, telif hakları bedelleri, hava yolları ve konaklama testlerinden her yıl alınacak harçlar yeni geldi bu düzenleme. Teşvik kanununun ceza kanunu haline gelmesi resmen turizmciler üzerinden kaynak yaratılıyor” diye konuştu.
Özcan: Turizmi rant kapısına çevirdiniz, sanat kurumlarını yok ettiniz
CHP Milletvekili Talih Özcan, Yurt dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçeleri üzerine konuşmak için söz alarak şunları kaydetti:
“Sözlerime Kartalkaya faciasında ihmaller yüzünden kaybettiğimiz 78 vatandaşımızı rahmetle anarak başlamak istiyorum. Ancak bakanlıktan sorumlu kalan yok. İstifa eden yok. Bakanlığın bu tutumu milletin vicdanında kabul görmemiştir. Ülkemizin dış politik araçlarından biri olan TİKA’nın 170 ülkede yürüttüğü kültürel, tarihsel, sosyal ve ekonomik faaliyetleri özellikle Türkiye Cumhuriyetleri’nde yürütülen projeler kardeş halklarla bağlarımızı güçlendiren çok değerli çalışmalardır. Ancak Türkiye’de de aynı çalışmayı görmek istiyoruz. Türkiye bugün kültür ve turizm yönetiminde derin bir kriz yaşamaktadır. Çünkü kültür kültürü ticarete dönüştürdünüz. Turizmi rant kapısına çevirdiniz. Sanat kurumlarını yok ettiniz. Devlet tiyatroları ve orkestraların özelliğini ortadan kaldırdınız. Festivalleri, konserleri yasakladınız. Genç sanatçılarının geleceğini yok ettiniz.”
Öztunç: Seyyanen zam AKP’nin kaymak tabakasına var
CHP Milletvekili Ali Öztunç da her fırsatta yeni Türkiye, eski Türkiye karşılaştırması yapıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“AK Parti eski Türkiye diye başlıyor. Ben bir yeni Türkiye fotoğrafı çizmek istiyorum, yeni Türkiye’yi anlatmak istiyorum. Yeni Türkiye’de yalan var, yalan. Son seçimlerde emekliye 8 bin lira seyyane zam verilecekti, verilmedi. Döndü bürokratlara 30 bin lira vermeye kalktılar. Allah’tan tepkiler üzerine geri çekildi. Orada da ayrımcılık vardı. Mesela imama, müezzine yok. Diyanet İşleri Başkanına var. Emekliye yok. SGK Başkanına var. Maraş’ta, enkaza tırnaklarıyla çalışan AFAD işçisi de yok. AFAD Başkanına var. Sokakta, dağda, bayırda arsızı, hırsızı kovalayan polise yok, memura yok. Emniyet Genel Müdürüne var. Kısacası AKP’nin kaymak tabakasına var.
Yeni Türkiye’de yeni doğan çocuk ölümleri var. Otel yangınlarında yaşamı yitiren gariban yurttaşlar var. Yeni Türkiye’de sayenizde bahisçi hakemi gördük. Taraflı hakimi gördük. Sahte hekimi gördük. Yeni Türkiye’de Mustafa Kemal’in askeriyiz diyenlere ihraç var. Recep Tayyip Erdoğan’la askeriyiz diyenlere madalya var.”
Altaca Kayışoğlu: Orkestrasalara 25 yıldır çalgı alınmıyor
CHP Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü denilince akıllara olumsuz bir şekilde atanmış bir genel müdürün geldiğini söyleyerek “Bu genel müdür atandığından beri meslektaşlarıyla, sanatçılarla sürekli çatışma halinde, sürekli olumsuz haberlerle kamuoyu gündeminde bir sanat camiasına, dünyasına yakışmıyor bu tutumlar. Repertuarla ilgili eskiden sanat kurulları kararlar verirken genel müdürün inisiyatifine bırakılıyor. Dışarıdan rejisörler çalışılıyor ki bu kurumun çok değerli artık ustalaşmış tiyatro sanatçıları evlerinde otururken buralara kaynak aktarılıyor. Hacettepe Üniversitesi’nin Devlet Konservatuvarı’nda 12 çok değerli öğretim görevlisinin işine son veriliyor ve bu şekilde tartışmalar sürüp gidiyor” ifadelerini kullandı.
Kültür Yolu Festivaline de değinen Altaca Kayışoğlu, “8 milyar lira para harcanıyor. Burada şeffaflık, ihale yöntemleri, hizmet alımları, sponsorluklarla ilgili sonunda sizde sizden bir açıklama bekliyoruz Sayın Bakan. Orkestralara 25 yıldır çalgı alınmıyor. Yeni sahneler açılıyor belki ama yeterli değil. Mesela 3.5 milyonluk Bursa’da kendi şehrinden örnek vereyim. Bir tane tiyatro sahnesi var. Opera sahneleri yetersiz. Kaynakları buraya aktarmanızı ve kentin belleği olan örneğin Ankara’daki Şinasi, Akün gibi sahnelere sahip çıkılmasını, korunmasını talep ediyoruz” dedi.
Gürer: Kapadokya Alan Başkanlığından Kapadokya’yı korumak zorunda kalacağız
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2019 yılında Kapadokya Alan Başkanlığı ile ilgili özel kanun çıkarıldığını hatırlatarak şu ifadelere yer verdi:
“Bu Başkanlık bölge için büyük bir umuttu ama o günden bu yana daha personel dokusu oluşturulamayan ve personelin özlük haklarıyla ilgili sorunlar da aşılamayan bir noktada tarihi doğal doku ve sit alanları konusunda tek yetkili kuruluşu olan Kapadokya Alan Başkanlığının olumsuz yapılanmaları ve bölgeye vereceği tahribatı önleyeceği düşünülüyor. Faaliyet raporunda 12 tane ticari dükkan yaptırmışlar. Hepsi modern yapı. En azından bölgeye uygun yapıların orada oluşturulması gerekir. Ticari dükkanlarda dahi bu dikkat edilmeli. Öyle bir an gelecek ki anlaşılan Kapadokya Alan Başkanlığından Kapadokya’yı korumak zorunda kalacağız. Bu konuda uyarıcı olalım istedim. Bunun yanı sıra bu hıza giderse böyle olayların artmasının yanında bölgede kuruma karşı bir güvensizlik de var. Belediyelerin üzerindeki yetkilerin de burada toplanması tam kamu kurum kuruluşlarının tümünün burada yetkili olmasından dolayı belediyeler bu anlamda sorunlu hale gelmiş. Niğde, Aksaray ve de Kayseri niye bu alan içinde değil diyorduk. Şimdi diyorlar ki ‘aman bizi buraya almasınlar.’ Çünkü uygulamadan genelde bir rahatsızlık var. Adamına göre iş yapıldı. Kayırmacı bir anlayışla işlerin yürüdüğü yönünde amaca da zarar verecek Bir anlayışla bölgeden bize nakledildi. Buradan uyarıyorum. Daha 6 yıllık bir kuruluşun yapılanması tamamlanmadan böyle bir anlayışla bunun sürdürülebilirliği yok. Kapadokya bizim göz bebeğimiz. Nevşehir’de, Niğde’de, Aksaray’da, Kayseri’de, Kapadokya’da olan ve tarihsel doku zenginliği bulunan yerler. Bunların özel olarak korunması gerekiyor.”
Öztürk: Yaptığınız en iyi şey algı ve rakamlarla dans etmek
CHP Milletvekili Hasan Öztürk, Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde de Meclis Genel Kurul’unda yapılan bütçe görüşmelerinde de iktidar temsilcilerinin her şeyi mükemmel yaptıklarını iddia ettiğini söyleyerek “Her şey çok güzel gidiyor. Biz bütçenin hakkını veriyoruz. Tırnak içinde tek kuruşunu heba etmiyoruz edasıyla yine masal anlatıyorlar. O zaman millete şu soruların cevabını verin. İşçi neden açlık sınırının altında bir maaş alıyor. Emekli neden çalışmak zorunda bugün? Memur neden yoksulluk sınırının altında maaş alıyor? Mülakat mağdurları, kamu mühendisleri, staj ve çıraklık mağdurları, emeklilik ile adalet arayanlar neden meydanlarda? Esnaf neden kepek kapatıyor? Kısaca millet neden mutsuz? Gençler umutsuz. Yaptığınız en iyi şey algı ve rakamlarla dans etmek” diye tepki gösterdi.
“Ekonomik olarak 2024 ve 25 kıyaslayamayacağınız için 2002’de böyleydi, 2025’de böyleydi örnekleriyle bir algı oluşturup gerçekleri aslında bilmenize rağmen topluma anlatmıyorsunuz” diyen Öztürk şunları kaydetti:
“2002’ye gidersek 2002’deki telefonla bugün cebinizdeki telefon nasıl? 2002’de aldığınız otomobil bugün hurda olmuş durumda. 2002’deki bilgisayarlarınızın hurda olarak bugün değeri bile yok. Dolayısıyla 2002’deki dünyayla bugünkü dünya kıyaslanamaz. 2002’den örnek verince 2025’in faturası düşmüyor. Özetle dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurumuyor. Anlıyoruz, siz de eski Türkiye’yi özlüyorsunuz. Dilinizden düşürmüyorsunuz. Şimdi de bütçeyi konuşmak yerine ‘muhalefet bir kere de yapıcı eleştiri yap’ diye ağlanıyorsunuz.”
Özkan: Bu kadar rezaletin üstünde oturabiliyorsanız kalktığınızda bir şey kokacak demektir
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Tuncay Özkan, “Nasıl oturuyorsunuz burada? Nasıl oturuyorsunuz burada? Servetinize servet kattınız” diyerek Bakanlara tepki gösterdi. Özkan’ın konuşması sırasında AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta’nın Özkan’ın konuşmasında bağırmasına tepki göstermesi üzerine CHP milletvekilleri ve AK Parti milletvekilleri arasında sözlü tartışma yaşandı. TBMM Başkanvekili Celal Adan, Özkan’a konuşmasına devam etmesini söylemesinin ardından Özkan, Şahin Usta’ya yönelik “Hanımefendi ben burada konuşurken bugün bana ‘PKK’lısın’ diye bağırdınız. Tutanaklardan gösteririm. Şimdi size PKK’lı sizsiniz desem yakışık alır mı? Almaz. Bu adaletsizlik olur ama siz ona sahipsiniz. Siz vicdan diye burada bağırdığım gün doktor olduğunuz halde hasta bir tutuklu için çok kötü konuşmalar yaptınız. Çıkın burada konuşun. Ben adalet arıyorum. Eğer o kadar servetle, o kadar şirketle, bu kadar rezaletin üstünde oturabiliyorsanız kalktığınızda bir şey kokacak demektir” diye tepki gösterdi.
Özkan’dan Bakan Bak’a: Nasıl oturuyorsunuz orada Osman kardeşim. O nerenin bütçesi?
Gençlik ve Spor Bakanına, “Nasıl oturuyorsunuz orada? Nasıl oturuyorsunuz orada? Osman kardeşim. O nerenin bütçesi?” diye soran Özkan, Şahin Usta’nın konuşması sırasında müdahale etmesine yeniden tepki gösterdi. CHP’li Özkan, TBMM Başkanvekili Adan gibi düşündüğünü belirterek şunları kaydetti:
“Celal Bey, bir kasabadan örnek verdi. Şehit babası Turgut Bey. 800 lirasını, şehit aylığını devlete bağışlamış. Devlet toplanmış, gelmiş, ‘Ya niye devlete bağışlıyorsun? Sen bu parayı alsana. Devletin ihtiyacı var’ demiş. Bizim emeklilik aylığı var 700 lira. Biz onunla geçinmeyi başarıyoruz. Ne geçinmesinin derdindesiniz? Neyi başaramıyorsunuz? O koltukta hala oturuyorsunuz. Sayın Başkan’ın söylediği gibi söylüyorum. Zehir zıkkım olsun. Zehir zıkkım olsun. Zehir zıkkım olsun. Ne arıyorsun Tuncay Özkan? Adalet arıyorum. Allah’ın içime koyduğu o büyük cevheri arıyorum. Adalet arıyorum. Kimseden bir şey istemiyorum. Allah’tan adalet dileniyorum. Adaletten başka hiçbir şey istemiyorum. Bu ülkede, bu ülkede gençlerin yaşam umudunu ortadan kaldıran şey adaletsizliktir. Neden burada bu arkadaşlarımızla, DEM’deki arkadaşlarımızla burada tartışıyoruz? Adalet olsa tartışır mıyız?”
Emir: Herkes yerini bilecek, iç tüzüğü bilecek, karşı gruba saygı duyacak, duymayacaksanız misliyle karşılık vereceğiz
Konuşmasının bitmesinin ardından AK Parti Grup Başkanvekili Şahin Usta, TBMM Başkanvekili Adan’dan söz istedi ancak Adan alınan karar gereği Grup Başkanvekillerine konuşmalar bittikten sonra söz verilebileceğini söyledi. Ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Şahin Usta’nın tavrını eleştirerek “Burada bir bütçe çalışması sürecini yürütüyoruz ve bir olgunlukla yürütüyoruz. Burası parlamento, burası milletin kürsüsü, burada konuşulur, burada yüksek sesle de konuşulur, vurgulu da konuşulur. Buraya gerektiğinde iç tüzüğümüze göre Genel Kurul’un huzurunu bozmayacak materyal de getirilir. Ben bunu size hatırlatmaktan imtina ederim, utanırım ama hatırlatmak zorunda kalırım. Sayın Grup Başkanvekili, bizim hatibimiz daha konuşmaya başladığı anda ‘yavaş konuş, kulağım rahatsız oluyor’ diyerek başladı ve sürekli konuştu. Böyle yürütemeyiz. Herkes yerini bilecek, iç tüzüğü bilecek, karşı gruba saygı duyacak, duymayacaksanız misliyle karşılık vereceğiz. Haberiniz olsun. Kimseye bu şekilde davranamazsınız” diye tepki gösterdi.
Adan: Herhangi bir grup başkanvekilinin milletvekiline laf atmasına ‘laf atmayın’ diye müdahale etmekten utanırım
CHP’li Emir’in sözlerinin ardından TBMM Başkanvekili Celal Adan da kürsüde hatip varken herhangi bir grup başkanvekilinin milletvekiline laf atmasına “laf atmayın” diye müdahale etmekten utandığını söyledi. Adan, uyarı yaparak “Grup başkanvekillerinin bir kere asla laf atmaması gerekir. Bu duyarlılıkla meseleyi götürelim. Söz isteyen arkadaşlarımız oradan bağırıyorsun. Bunu dinleyen yok. Bağırmanın bir faydası yok. Söz isteyene söz vereyim. Kim istiyorsa vereyim. Oradan bağırıyorsun, bunu vatandaş dinlemiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisini meşgul ediyoruz. Anlamsız şeyler oluyor. Bölgeniz sizi takip ediyor. Siz vilayetlerinizin önderlerisiniz. Türkiye’nin kurtuluşu için büyük mücadele veriyorsunuz. Ben bu kadarını söyleyeyim” diye konuştu.
Şahin Usta’dan Adan’a: Keşke hatip kürsüden bağırırken ‘bu kadar bağırmanıza gerek yok, mikrofon açık’ diye bir uyarıyı siz yapsaydınız, bu durumda kalmasaydık
Adan’ın uyarısı sonrasında CHP’li Murat Emir’in söylemlerine cevap vermek için söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta “Söz hakkımı Murat Bey kullandığı için kullanabiliyorum. Teşekkür ederim. Keşke hatip kürsüden bağırırken ‘bu kadar bağırmanıza gerek yok, mikrofon açık’ diye bir uyarıyı siz yapsaydınız, ben duymasaydım, bu durumda kalmasaydık. Bizim meclis kürsüsünün kuralları belli. Kimse keyfine göre karikatür getiremez. Buna buna itiraz ettim. Bu itirazımı da devam ettiriyorum ancak kimin ne konuşacağını, benim de ne zaman konuşacağımı Sayın Murat Emir belirleyemez. Ben de bir milletvekiliyim, grup başkanvekilim. Varsa söylenecek sözümüz elbette ki her zaman söyleriz ama kürsüdeki hatiplerin elinde karikatürle gelmesi iç tüzüğe aykırı bir. İkincisi, bu kadar bağlanması gereksiz. Her şeyi duyuyoruz. Her şeyi duyuyoruz” diye tepki gösterdi.
Söz almaların ardından Şahin Usta, CHP grubuna doğru yürüyerek sözlü tartışma içerisine girdi. Tartışma sırasında fiziksel saldırı uygulandığı iddia edildi

