(TBMM) – TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun 67 buçuk milyar liralık bütçesine tepki gösterdi. Yavaş interneti en pahalı kullanan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirten Akdoğan, “Bu kuruma bu parayı vermezsek Türkiye’deki her eve üçer kilo et veririz daha hayırlı olur. Türkiye’deki üniversite öğrencilerine 10’ar bin lira burs veririz daha hayırlı olur. Dün Cumhurbaşkanı Yardımcısı bizim yurt yapmamızı ‘fantastik proje’ olarak anlattı. Bu parayı vereceğimize 750 tane yüzer kişilik yurt yaparız çok daha hayırlı olur. Bu bitik kuruma bu parayı vermek fakirin fukarının hakkını çalmaktır” dedi.
TBMM Genel Kurul’nda Ticaret Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçe görüşmeleri başladı. Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getiriyor. CHP grubu adına söz alan Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Ulaştırma Bakanlığın’na ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Öyle sözleşmelere imza atmışsınız ki geçiş hedefi tutsa bile ödemeye devam ediyoruz”
“2017- 2025 yılları arasında kamu özel işbirliği projelerine toplamda 272 milyar lira kaynak aktarılmış. Bu aslında bir kaynak değil bir servet. 2026 yılı bütçesine baktığımız zaman ise bu sene 101 milyar liralık bir ödeme yapacağız. 2026 yılında karayolları ulaşımına ayrılan toplam yatırım tutarı 166 milyar lira. ‘Cebimizden bir kuruş çıkmayacak’ denilen bu projelere bu sene 101 milyar lira öedenek ayıracağız. 2027’de 125 milyar, 2028’de 150 milyar… Toplamda 375 milyar lira üç yılda bu projelere aktarılacak. Bu parayla 6 tane Osmangazi köprüsü, 11 tane Yavuz Sultan Selim köprüsü ve 5 tane Çanakkale köprüsü yapılabilirdi. Öyle ihaleler vermiş, öyle sözleşmelere imza atmışsınız ki geçiş hedefi tutsa bile ödemeye devam ediyoruz.”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in fotoğrafının yer aldığı fotoğrafı gösteren Bakırlıoğlu, “Mehmet Şimşek deyince akla ilk vergi geliyor. Şu anda hazinemize giren gelirin yüzde 90’ı vergilerden. Bu verginin yüzde 65’i harcamalar üzerinden yani dolaylı vergi. Geri kalan verginin de yüzde 60’ı sabit ücretlilerden, memurlarımızdan kesilen gelir vergileri. Hepimiz gelir vergisi ile bu hazineyi dolduruyoruz ama bunun karşılığında her geçen yıl niteliği azalan hizmet alıyor. Çünkü bu ülkede eğitim paralı, ulaştırma paralı, sağlık hizmetleri paralı. Bu ülkedeki vatandaşlar en yüksek gıda enflasyonunu yaşıyor. Barınma krizi var, evler pahalı. Bizim biriktirdiğimiz ve hazineye koyduğumuz para istisnalarla, teşviklerle, garantilerle bu kamu özel işbirliği projelerine gidiyor” diyerek tepki gösterdi.
“İşte siz bu örgütlü yağma düzeninin iktidarısınız”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Her bütçe görüşmesi aslında şu soruya verilen cevaptır; Türkiye adil mi bölüşecek yoksa bir avuç yandaş için kurulan düzende milyonlar ezilmeye devam mı edecek. Bütçe, 86 milyonun ortak kasasıdır. O kasa ya millet için kullanılır ya da iktidarın kurduğu çıkar şebekelerine can simidi olur. Sizin iktidarınız bu çıkar şebekelerinin baş aktörü oldu. Köprü, yol, havaalanı yapmak zaten devletin asli görevidir. Ama asıl mesele bunu hangi şartla yaptığınızdır, kimin parasını kime aktardığınızdır. Kamu özel işbirliği, yap-işlet-devret modelleri iktidarınızda yatırım modeli olmaktan çıkmıştır, ihalesiz sömürü modeli olmuştur. Ülkemizde yap-işlet-devret kapsamında 8’i işletmede, 4’ü yapım aşamasında 12 otoyol projesi var ama sözleşmesi değişmeyen, işletme süresi, trafik garantisi uzatılmayan proje neredeyse yok. ‘Önce ihaleye gir sonra biz şartnameyi değiştiririz’ diyorsunuz.
Şirketlere garantiler tıkır tıkır ödenirken, millete ödetilen fatura her yıl kabarıyor. İşte bu yandaşın kasasını koruyan rant düzeninin anlayışıdır. Siz mücahit olacağız diye geldiniz, kurduğunuz rant düzeninin muhafızı oldunuz. Bu yılın ilk yarısında 1 trilyon 596 milyar kamu alımı yapılmış. Bunun 321,7 milyarı ihalesiz, 547 milyarlık ihale ise 21B ile verilmiş yani milletin 868 milyarı kapalı kapılar ardında bir bir yandaşlara paylaştırılmış. İşte siz bu örgütlü yağma düzeninin iktidarısınız.”
“Türkiye’de on adam var bütün ihaleleri bunlar alıyor”
CHP Ankara Milletvekili Adnan Beker ise, Ankara metrosuna ilişkin, “Sayın Bakan 19 kilometre metro yaptınız. Parasını da Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden alıyorsunuz. Madem büyükşehir belediyesi size bu parayı ödüyor o zaman ya bu parayı geri ödeyin, metro sizin olsun siz çalıştırın” dedi. Beker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi Mamak metro ihalesi 7,5 kilometre ihaleye çıktı. Bu seçimden iki ya önce ihale 574 milyon Euro’ya sizin de bildiğiniz müteahhit arkadaşlar aldı. Mansur Yavaş bu ihaleyi iptal etti. Seçimden sonra ihaleye tekrar yaptı, 380 milyon Euro’ya aldı. Arada 200 milyon Euro var. Bu 200 milyon Euro, Ankara’daki fakir fukaranın parası. Bu ihalelerin tamamı böyle yapılıyor. Türkiye’de on adam var bütün ihaleleri bunlar alıyor.”
“Vatandaş bir araba kendisine bir araba da bu hükümete alıyor”
CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, şunları söyledi:
“Bu bütçede sadece tefeciler var. Tam 2 trilyon 714 milyar bu bütçe tefecilere para veriyor. O yetmiyormuş gibi yap-işlet-devret modelinde tam 238 milyar para ödeniyor. Kısacası bu bütçe tefecilerin, yandaşların, beşli çetelerin bütçesidir. Bir emekli 2025 model bir araba alıyor. Bu arabanın vergisiz fiyatı 900 milyon lira. Vergili tam 2 milyon 175 milyon lira. Yani aradaki fark sadece vergi. Vatandaş araba aldığında bir araba kendisine bir araba da bu hükümete alıyor. Bu faturayı size vereceğim Sayın Bakan.”
CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Meclis’in Ayrancı kapısında bir vatandaşın çöpten ekmek topladığı bir fotoğrafı göstererek, “Bu yaşlı kadın ekmeğini çöpten çıkarmak zorunda bırakılıyorsa bu sizin 23 yıllık eserinizdir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bütçe sunumunda Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü söyledi. Sayın Yılmaz’a soruyorum; artan gelir hangi vatandaşın geliri? Çöp kutusunun başında oturmak zorunda kalan bu annenin mi, açlık sınırının altında yaşamak zorunda kalan emeklinin mi, her ay asgari ücret yetmediği için borç batağına sürüklenen gençlerin mi” dedi.
“Bu bitik kuruma bu parayı vermek fakirin fukarının hakkını çalmaktır”
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan ise, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna ilişkin şunları söyledi:
“Bu kurum maalesef bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin fakirinden fukarasından 67 buçuk milyar lira bütçe istiyor. Sayın Bakan merak ettiğim şey şu; geçen yıl 47 buçuk milyar bütçe aldınız bu yıl 67 buçuk milyar bütçe istiyorsunuz. Neye istinaden? Bir; bu memleket dünyadaki yüz ülkeden daha yavaş internet kullanıyor. Daha da yavaş internet kullanalım diye mi bu bütçeyi istiyorsunuz? Avrupa’nın iki, Çin’in dört katı fiyatına pahalı internet kullanıyoruz yani kötü interneti pahalı kullanıyoruz. Daha pahalı kullanalım diye mi bütçe istiyorsunuz? Bu kurum saraydan ses çıkar çıkmaz sansür uygulamak, interneti yasaklamak, bant daraltmak konusunda çok mahir bir kurum. Daha fazla yasaklansın, daha fazla sansür uygulansın diye mi bu bütçeyi istiyorsunuz?
Kişisel verilerimizi çaldırdılar. Ölümüzün, dirimizin, cumhurbaşkanı dahil hepimizin bilgilerinin çalındığı dönemdeki kurumun başındaki kişi hala aynı kişi ve bugün buraya gelmiş. İnanılır gibi değil. Size 67 buçuk milyar lira para verirsek siz bu yıl da liyakatsizlik, beceriksizlik ve ihmalkarlık üçgeninde gidip geleceksiniz. Size 67 buçuk milyar lira para vermemeliyiz çünkü siz bir dijital giyotinsiniz. Size 67 buçuk milyar lira para veremeyiz çünkü siz yapılması gereken işlerde bir kaplumbağa, yapılmaması gereken işlerde bir çitasınız. Herkes sabahları 0850’li numaralarla uyanıyor. Hepimize mesajlar gelip taciz ediyor ya işte sizin ve kurumunuzun başındaki kişi yüzünden bunlar.”
67 buçuk milyar lira ile neler yapılabileceğini sıralayan Akdoğan, “Bu kuruma bu parayı vermezsek Türkiye’deki her eve üçer kilo et veririz daha hayırlı olur. Türkiye’deki üniversite öğrencilerine 10’ar bin lira burs veririz daha hayırlı olur. Dün Cumhurbaşkanı Yardımcısı bizim yurt yapmamızı ‘fantastik proje’ olarak anlattı. Bu parayı vereceğimize 750 tane yüzer kişilik yurt yaparız çok daha hayırlı olur. Bu bitik kuruma bu parayı vermek fakirin fukarının hakkını çalmaktır” dedi.

