Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

2026 bütçesi TBMM Genel Kurulu’nda… Bakan Tekin ile DEM Partili Altın arasında “Kürtçe ders” tartışması: “Size yıldızlı pekiyi veriyorum, sınıfı geçtiniz”

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, okullarda seçmeli Kürtçe dersine ilişkin “Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde, talep edilmesi halinde Kürtçe, Kurmançi ve Zazaki dahil olmak üzere yaklaşık 30 yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dilin öğrenilmesinin sağlanmasını uygun hale getirdik. Buradan değerli milletvekillerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum. Eğer Zazaki ve Kurmançi dersleri için öğretmen ataması yapılmasını istiyorsanız, bölgede öğrencilerin bu dersleri seçmesini sağlamanız gerekir” dedi. Bakan Tekin, DEM Parti Mardin Milletvekili Berivan Güneş Altın’ın araya girmesi üzerine “Her şeyi çok iyi biliyorsunuz, hanımefendi.Ben ise hiçbir şey bilmiyorum. Çok kibarsınız, tebrik ediyorum; gerçekten size yıldızlı pekiyi veriyorum, sınıfı geçtiniz” ifadelerini kullandı.

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, okullarda seçmeli

(TBMM) – Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, okullarda seçmeli Kürtçe dersine ilişkin “Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde, talep edilmesi halinde Kürtçe, Kurmançi ve Zazaki dahil olmak üzere yaklaşık 30 yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dilin öğrenilmesinin sağlanmasını uygun hale getirdik. Buradan değerli milletvekillerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum. Eğer Zazaki ve Kurmançi dersleri için öğretmen ataması yapılmasını istiyorsanız, bölgede öğrencilerin bu dersleri seçmesini sağlamanız gerekir” dedi. Bakan Tekin, DEM Parti Mardin Milletvekili Berivan Güneş Altın’ın araya girmesi üzerine “Her şeyi çok iyi biliyorsunuz, hanımefendi.Ben ise hiçbir şey bilmiyorum. Çok kibarsınız, tebrik ediyorum; gerçekten size yıldızlı pekiyi veriyorum, sınıfı geçtiniz” ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanvekili Celal Adan’ın başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşülüyor. Grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri maddeler üzerindeki görüş ve önerilerini dile getiriyor.

Teklifin altıncı maddesi üzerine Yeni Yol Grubu adına söz alan Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, TBMM Genel Kurulu’nda 8 Aralık’ta başlanan bütçe görüşmelerinin 13’üncü gününe gelindiğini hatırlatarak “Bakın, on gün sonra yeni bir yıla giriyoruz fakat bu bütçe gösteriyor ki 2026 yılı 2025’ten daha zor bir yıl olacak. 2025, 2024’ten daha zor bir yıl olmuştu, 2024 de 2023’ten daha zor bir yıl olmuştu yani her sene, gelen sene giden seneyi maalesef aratıyor. Her sene, bir önceki yıla göre hayat standartlarımız, yaşam standartlarımız düşüyor, yaşam maliyetlerimiz artıyor. Her sene sonunda bir önceki seneye göre borçlarımız maalesef daha da artıyor. Her seferinde söylüyoruz, son yıllarda yapılan bütçelerin hepsi faiz bütçesidir. 2026 bütçesine de baktığımız zaman yine 2026 bütçesi bir faiz bütçesidir” dedi.

Kısacık: “Düşünün, 255 bin işletmenin ödediği kurumlar vergisi faize yetmiyor, 1 trilyona daha ihtiyaç var”

2026 yılında faize aktarılan miktarın 2 trilyon 742 milyar olduğuna dikkat çeken Kısacık, şöyle konuştu:

“Ben bütçe cetvelini aldım, dedim ki: Bu 2 trilyon 742 milyarı ödememiz için hangi gelirlerimizi vermemiz lazım, onu bir toplayım dedim. Bakın, Türkiye’de 255 bin işletme var, bu 255 bin işletme kurumlar vergisi ödüyor. Bu 255 bin işletmenin ödediği kurumlar vergisi toplamı ne kadar? 1 trilyon 741 milyar. Düşünün, 255 bin işletme gece gündüz çalışıyor, kurumlar vergisi ödüyor ve bu ödediği kurumlar vergisi faize yetmiyor, 1 trilyona daha ihtiyaç var. Böyle bir şey olabilir mi? Tüm işletmelerimizin kârlarının vergisi bizim faizimize yetmiyor, ödüyoruz, 1 trilyona daha ihtiyaç var. Tamam, ne yapalım? Baktım, vergi cezaları. Biliyorsunuz, Maliye şu anda esnafımıza, işletmelerimize, sanayicilerimize nefes aldırmıyor, kasada oturuyor kasada, yanına geliyor, kasada oturuyor, hepsi ‘Esnafa nasıl ceza yazarız?’ derdinde. 2026 yılında esnafa, işletmelere 205 milyar 784 milyon ceza yazılacakmış, bütçeye konmuş. Kurumlar vergisi ne? Onu da ekledim. Faize yetiyor mu? Yine yetmiyor, faiz lobisi yine alacaklı. Cetvelde başka ne var? Baktım, özel iletişim vergisi var. ‘Özel iletişim vergisi’ dediğiniz ne? Hani şu anda hepimizin cep telefonlarından aylık alınan tutar var ya özel iletişim vergisi. Düşünün bir aileyi, anne-baba, çocuklardan, hatta evimizdeki tüm modemlerden alınan vergi. Ödemelerden aldığımız özel iletişim vergisi ne kadarmış 2026 yılında? 59 milyar 306 milyon, onu da ekledim, yine faize yetmiyor, yine faizi ödeyemedim. Ne yapalım, ne edelim? Baktım cetvelde trafik cezaları var, hani şu her 30 kilometreye bir radar koyuyoruz bayramda seyranda vatandaşımızı tuzağa düşürüyoruz, ceza yazıyoruz ya, 2026’da 129 milyon 658 bin TL’lik cezaya pay ayrılmış, onu da ödedim, onu da koydum. Bir baktım, toplamda 2 trilyon 6 milyar yaptı. Ödeyeceğimiz faiz ne kadar? 2 trilyon 742 milyar, hâlâ 700 milyar açığımız var. Vallahi, artık yüreğim yetmedi, cetveli kapattım, dedim ‘Artık yeter, lanet olsun’ yani faize ver, ver, ver hâlâ 700 milyar açık var.”

Gürban: “Bir tarafta kredi kartı borçlarını ödeyemeyen milyonlar, diğer tarafta servetini katlayanlar var”

İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban ise gelir dağılımı adaletsizliği, yoksulluk ve gıda enflasyonu üzerinden iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi. Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin gelir dağılımındaki adaletsizlik olduğunu belirten Gürban, iktidarın büyüme olarak sunduğu rakamların toplumun küçük bir kesimine yarar sağladığını söyledi. Küresel servet raporuna göre 2023-2024 döneminde dünyada dolar milyoneri sayısının en hızlı arttığı ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Gürban, “Bir tarafta kredi kartı borçlarını ödeyemeyen milyonlar, diğer tarafta servetini katlayanlar var. Mevcut ekonomi modelinin kime hizmet ettiği ortadadır” dedi.

İktidarın kişi başına milli gelir artışıyla tabloyu izah etmeye çalıştığını ifade eden Gürban, bu artışın tabana değil, üst gelir gruplarına yansıdığını vurguladı. TÜİK verilerine atıf yapan Gürban, toplam gelirin yüzde 51,9’unun en zengin yüzde 20’lik kesimin elinde olduğunu, en yoksul yüzde 20’lik kesimin ise gelirin yüzde 6’sını bile alamadığını kaydetti. TÜİK’in yaşam memnuniyeti ve gelir ve yaşam koşulları araştırmalarının çarpıcı sonuçlar ortaya koyduğunu dile getiren Gürban, vatandaşların üçte birinin yeterince ısınamadığını, çocuklarda protein eksikliğinin giderek arttığını söyledi. Haftada en az bir kez et, tavuk ya da balık tüketemeyen milyonlarca çocuk bulunduğunu belirten Gürban, hayvancılık politikalarındaki yanlışlar nedeniyle üretimin düştüğünü ifade etti.

2021-2024 döneminde yaklaşık 4 milyon baş hayvan kaybı yaşandığını belirten Gürban, bu kaybın orta ölçekli bir ülkenin toplam hayvan varlığına denk geldiğini söyledi. Özellikle manda sayısının 160 bin seviyelerine kadar gerilediğini kaydeden Gürban, “Bu şekilde devam ederse bir süre sonra manda bulunamayacak” uyarısında bulundu. OECD’nin Haziran 2025 verilerine de değinen Gürban, gıda fiyatlarının yıllık bazda en fazla arttığı ülkenin Türkiye olduğunu söyledi. Türkiye’de yıllık gıda enflasyonunun yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğunu, OECD ortalamasının ise bunun çok altında kaldığını belirten Gürban, Türkiye’nin gıda enflasyonunda Zimbabve, Burundi ve Sudan gibi ülkelerle aynı ligde anılmasını eleştirdi.

Konukçu: “Halktan çaldıklarınızla Türkiye’deki, dünyadaki faizciyi, tefeciyi besliyorsunuz”

DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu, 2026 bütçesi faizcilerin, patronların, yandaşların bütçesi olarak nitelendirerek “2026 bütçesi ile gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler içinde vergi yani patronların payı 2024’teki yüzde 52’lik seviyesinden yüzde 33’e düşürülecek. Toplam bütçenin de yüzde 14,5’u faiz ödemelerine gidecek. Peki sosyal yardım ve desteklere ayrılan tutara ne olacak? 917 milyar lirayla faiz harcamalarının Sadece üçte bir oranında kalacak. Velhasıl halkı tefecilerin eline düşürdünüz. Halktan çaldıklarınızla Türkiye’deki, dünyadaki faizciyi, tefeciyi besliyorsunuz” diye konuştu.

Gelir belgesinde artış planlanacağını açıklayan iktidarı eleştiren Konukçu, “Bunu nasıl sağlayacaksınız? Emekçiyi daha ne kadar, hangi yollarla soyacaksınız? Vergi birimi oyunlarıyla emekçiden daha fazla vergi sızdırılması yoluyla mı? Yeni dolandırıcılık projeniz bu mu acaba diye merak ediyoruz. Halktan daha çok çok vergi toplanırken bunun daha az kısmının doğrudan kamusal hizmetler için harcandığını görüyoruz” dedi.

“Emeklileri hayattan bezdirdiniz; emekliler geçinemiyor, beslenemiyor, barınamıyor”

Konukçu, 2002 bütçesinden genel kamu hizmetlerine ayrılan payının yüzde 42 iken bu oran 2025 itibarıyla yüzde 29’lara kadar gerilediğine dikkat çekerek “Kapitalist toplumlarda siyasi iktidarlar kapitalistlerden, büyük patronlardan yanadır. Ama sizin gibisi görülmedi. Her geçen gün yoksulluğu büyüten, halkın yarısından fazlasını açlığa mahkum eden, yandaşı büyütmek için can hırak çalışan saray iktidarı tarihin en büyük soyguncular çetesi olarak anılacak. Bütçeden emeğin aldığı pay her geçen yıl düşürüyorsunuz. Emeklileri hayattan bezdirdiniz. Emekliler geçinemiyor, beslenemiyor, barınamıyor” ifadelerini kullandı.

Berberoğlu: “2017 referandum günü geldi, bütçe hakikaten hikaye oldu”

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, bütçenin hazırlanış sürecine ilişkin eleştirilerini dile getirdi. “Meclis’in bütçe hakkı vardı. Mesela şimdi genç olanlar bunu nasıl olacak diyorlar ama o zaman bütçeyi Meclis yapıyordu. Sonra komisyona geliyordu. Genel Kurul’da tartışılıyordu, kararlaştırılıyordu” diyen Berberoğlu, şöyle konuştu:

“Yasama erki dönüyordu yürürlüğe ve diyordu ki buna karar verdim. Ben bu bütçenin böyle uygulanmasına kesin hesabın kabul edilmesine karar verdim. Siz buyurun yürütme olarak bunu uygulayın diyordu. Yürürlüğe koyun diyordu. Bir de yargı erki vardı. Bu ayrı bir hikaye artık. Ama o zamanlar daha yargı ve adalete yakın dururlardı. İşte o zaman yargı da bu yürütmenin bu işi nasıl götüreceğini izler, getim hakkı yedirmez vesaire. Böylelikle üç erki bir arada çalışır sistemle işlerdi.Sonra 2017 referandum günü geldi. Hakikaten hikaye oldu çünkü bu bütçeyi kim hazırladı? Cumhurbaşkanı. Kim uygulayacak? Cumhurbaşkanı. Kim denetleyecek? Cumhurbaşkanı. E peki biz niye 600 kişi bu Meclis’teyiz? Basit bir soru gibi gözüküyor ama değil. Bakın ben bu bütçeye ‘hayır’ diyeceğim. Muhtemelen diğer muhalefet partilerinden de ‘hayır’ diyenler çok olacak. Ama buraya buraya kadar olabilecek bir senaryo. Cumhur İttifakı’nın tamamı da ‘hayır’ dese ne olacak peki?”

Çalkın: “Sayın Özel, ülkemizde saltanat yok, Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet var”

AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, CHP’nin icraatlarının sorulduğunda kimseden net cevaplar alınamayacağını belirterek şu ifadelere yer verdi:

“CHP yandaşları demokrasi ve özgürlük gelecek, yaşam tarzımıza karışılmayacak gibi soyut ifadeler dışında söyleyecek bir şey bulamazlar çünkü CHP bir veri ortaya koyamaz. Kimse örneğin Suriye, Irak, Filistin, Doğu Akdeniz gibi konularda ne düşündüğünü bilmez. Terörsüz Türkiye sürecinde nerede durduğunu anlayamaz. Eğitim, ekonomi, enerji, sağlık ve tarım gibi ülkemizi yakından ilgilendiren stratejik konularda bile popülist vaatlerden başka bir şey duymanız mümkün değildir. Dolayısıyla ortaya koydukları belirgin bir siyaset yoktur. CHP’nin tek sözüm önerisi Erdoğan gitsin gerisi kolay. Biz diyoruz ki bu millet Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ı bırakmaz. Milletimiz bir defa güçlü liderliğin ne ne demek olduğunu gördü. Ülkemiz artık büyük hedeflere yürümeye başladı. Bundan sonra kimsenin bu yürüyüşü durdurmasına izin vermez. Türkiye boş sloganlarla değil, güçlü liderlikle yürür. İşi ehline, erbabına, ustasına teslim eder. Değerli milletvekilleri sorun bütçede değildir. Asıl sorun CHP’nin değişmeyen muhalefet anlayışındadır. Bu muhalefet dün iktidarken sorunların mimarı olmuş, bugünse sorunlarla mücadelenin önünde büyük bir engeldir. Türkiye’mizin problemi para açığı mı? Hayır. Mali açık mı? Hayır. Nedir peki? Muhalefet açığıdır, muhalefet. Bütçe görüşmelerinde CHP ellerinin attığı sloganlar, tahrikler Hakaretler, tehditler ve hayret verici sözlerinden başka bir şey görmüyoruz. CHP Sivil Yollarında hapsettiği siyasetten vakit bulursa demokrasi, özgürlük ve adalet adına yine slogan atıyor. İsterseniz biraz hafızamızı yoklayalım. Demokrasi ve özgürlükler biyografimize bir göz atalım. Menderes idam edilirken alkış tutan kimdi? 27 Mayıs’ı hala ilericilik diye pazarlayan kim?

CHP bir çukurun içine düşmüştür. Debelemek de her hareketinde biraz daha olayların içine batmaktadır. Diğer bir tabirle İBB ve İmamoğlu CHP’nin Vietnam’ıdır. Bir kısır döngü içinde ne siyaset öğretebilmekte ne söylem ortaya koyabilmekte ne de ülkemizde ana muhalefet yapabilmektedir. Hayret verici açıklamalarla her gün karşılaşıyoruz. Şimdi çıkmış Genel Başkan kendini Jön Türk ilan ediyor. Ülkemizde saltanat var zannediyor. Sayın Özel, ülkemizde saltanat yok. Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet var. Cumhuriyet halkın iradesiyle şekillenen demokrasi var, demokrasi. Ha siz Sayın Cumhurbaşkanımızı Abdülhamit Han olarak görüyorsanız size şunu söylüyorum. Biz size Abdülhamit’i yedirtmeyiz. Biz size Recep Tayyip Erdoğan’ı yedirtmeyiz. 15 Temmuz’dan nasıl yanında durduysak yine dimdik yanında dururuz. Üstüne basan Abas bir kez daha söylüyorum. Milletimizin kürsüsünden sesleniyorum. Allah’ın izniyle gelecek seçim iktidar AK Parti. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Benden söylemesi bu kafayla giderseniz ana muhalefet kim olur onu bilmem koltuklarınıza sahip çıkın.”

Genel Kurul’da “zibidi” gerginliği

İYİ Partili Yüksel Selçuk Türkoğlu, kürsüsünden konuşurken AK Parti sıralarından bir milletvekili “zibidisin, utanmazsın” ifadelerini kullandı. Bu sözler üzerine Türkoğlu, “Aynıyla iade ediyorum. Vasıfsız adam. Seni adam diye müdür yaptılar, onu bile beceremedin. Terbiyesiz. Defol git” diye konuştu.

Bakan Tekin’den Kürtçe seçmeli ders çağrısı: “Bölgede öğrencilerin bu dersleri seçmesini sağlamanız gerekir”

Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, İstanbul’da düzenlenmesi planlanan ancak Küçükçekmece Kaymakamlığı tarafından yasaklanan “Koma Amed” konseri ve okullarda seçmeli Kürtçe derslerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Tekin, şöyle konuştu:

“İstanbul’daki bir konserden bahisle ‘Kürtçe düşmanlığı’ açıklaması yaptı. Söz konusu konserle ilgili bilgim yok; hangi gerekçeyle iptal edildiğini kendisiyle ayrıca paylaşırım. ‘Kürtçe düşmanlığı’ iddiasına ilişkin ise birkaç hususu ifade etmek istiyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi, 3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidara geldi. 18 Kasım 2002 tarihinde ilk AK Parti hükümeti kuruldu ve 30 Kasım 2002’de ilk icraat olarak OHAL uygulaması kaldırıldı. Boşaltılan köylerin yeniden yerleşime açılmasından tutun da vatandaşların Kürtçe öğrenebilmesine değin bir dizi etkinliği hayata geçirdik. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde, talep edilmesi halinde Kürtçe, Kurmançi ve Zazaki dahil olmak üzere yaklaşık 30 yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dersin, dilin öğrenilmesinin sağlanmasını uygun hale getirdik. Ayrıca bu derslerin okutulabilmesi için öğretmen atamaları yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. ‘Kaç öğretmen atadınız?’ sorusu ile ilgili olarak şunun altını çizmek istiyorum: Buradan değerli milletvekillerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum. Eğer Zazaki ve Kurmançi dersleri için öğretmen ataması yapılmasını istiyorsanız, bölgede öğrencilerin bu dersleri seçmesini sağlamanız gerekir. Çünkü biz öğretmen ataması yaparken norm hesabını, okutulan derslerin Türkiye genelindeki sayısını dikkate alarak yapıyoruz. Mevcut öğretmenlerin maaş karşılığı girdikleri ders saatlerini hesaplıyor ve buna göre norm ihtiyacını belirliyoruz. Talep oldukça norm ihtiyacı oluşacak ve atama yapılacaktır. Şu an sistemde bulunan öğretmenler norm ihtiyacını karşıladığı için yeni bir norm açığı görünmemektedir.”

Bakan Tekin’den DEM Partili Altın’a: “Çok kibarsınız, tebrik ediyorum; gerçekten size yıldızlı pekiyi veriyorum, sınıfı geçtiniz”

Bakan Tekin, konuşması esnasında araya giren DEM Parti Mardin Milletvekili Berivan Güneş Altın’a “Siz benden daha mı iyi biliyorsunuz. Her şeyi çok iyi biliyorsunuz, hanımefendi; ben ise hiçbir şey bilmiyorum. Elimde milyonlarca veri olmasına rağmen siz, elinizde hiçbir şey yokken benden daha iyi biliyorsunuz. Çok kibarsınız, tebrik ediyorum; gerçekten size yıldızlı pekiyi veriyorum, sınıfı geçtiniz” sözleriyle yanıt verdi.

“Bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı kabul etmiyorum”

Bakan Tekin, sözlerinin devamında, “Okullar dışında isteyen herkesin Kürtçe öğrenebileceği özel öğretim kursu açma hakkı da vardır. Bunu teşvik edin; işverenler, işletmeciler kurslar açsınlar. Kürtçeyle ilgili tüm bu düzenlemeler yapılmışken, hükümetimizi ve bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı kabul etmiyorum. Bu iddianın doğru olmadığını her şartta ispat etmeye hazırım. Lütfen değerlendirme yaparken öncesiyle birlikte karşılaştırma yapın” diye konuştu.