Haber: Ogün AKKAYA
(TBMM) – CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, Milli Savunma Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, “Her sene Anıtkabir’deki törenlerde meydan okurcasına mevcut Cumhurbaşkanı’nın lehine slogan atılmasına seyirci kalıyorsunuz. Orası insanlığın gördüğü en büyük dehalardan biri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kabridir. Onun kabrinde kimle kıyaslıyorsunuz? Size soruyorum. Neden bunu engellemiyorsunuz? Engelleyemiyor musunuz? Yoksa bunu engelleyecek iradeden yoksun musunuz? Bu görüntüler milletimizce de kabul edilmemektedir” ifadelerini kullandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığında toplandı. Komisyonda bugün Milli Savunma Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabı görüşülüyor.
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, “Güçlü bir TSK için çalışmak hepimiz için bir görevdir. Ama maalesef bu kadar önemli Türk Silahlı Kuvvetleri yönetilirken çok önemli yanlışlar yapılmaktadır. Bunların en önemlisi ordunun kabul edilemeyecek şekilde siyasallaşmasıdır” ifadelerini kullandı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapısındaki değişikliklere ilişkin eleştirilerini sıralayan Ceylan, şöyle konuştu:
“15 Temmuz hain darbe girişimi bahane edilerek TSK’nın genetiğiyle oynanmış, TSK yapısında, Yüksek Askeri Şura’nın yapısında ve orduya personel temininde bilinçli olarak yapılan büyük değişikliklerle onarılması güç ve geri dönülemez şekilde bir ‘parti ordusu’ yaratmanın yolundaki taşlar döşenmektedir. TSK komuta yapısında yapılan değişiklikle kuvvet komutanlıkları, Genelkurmay haricinde Milli Savunma Bakanlığı’na da bağlanarak politik kararları alan siyasi bir makamın doğrudan etkisine maruz bırakılmıştır. Bu yapılarak sadelikten uzak, iki başlı bir yapı oluşturulurken emir komuta birliği prensibi de ihlal edilmektedir. Ama bu değişikliğin en önemli sonucu, kuvvet komutanlıklarının doğrudan siyasi bir makama bağlı olarak siyasetin güncel tartışmalarına ve eylemlerine taraf olmaya zorlanabilecek olmasıdır. Bu açıkça ordunun siyasallaşmasıdır. Diğer bir değişiklik de Yüksek Askeri Şura’nın yapısında yapılan değişikliktir. İki sivil, 15 askerden oluşan yapı değiştirilerek 8 sivil, 4 askerden oluşan bir hale getirilmiştir. Milli Eğitim Bakanı, Adalet Bakanı gibi siyasi figürlerin eklenmesiyle sivil sayısı artmış, asker sayısı azalarak alınan kararlarda siyasetin belirleyiciliği etkinleşmiştir. 2017 yılında yapılan değişiklikle albay ve generallerin rütbe bekleme sürelerine bakılmaksızın YAŞ kararı ile kadrosuzluktan emekli edilmelerinin de yolu açılmıştır. Bu durum terfi ve emeklilik kararları için siyasi sivillerden medet uman bir komuta yapısını da beraberinde getirmektedir.
“Darbe girişimi eski sistemin eksiklerinden değil, AKP’nin FETÖ’ye karşı olan toleransından kaynaklanmıştır”
Her yıl alınan kararların gölgesinde albaylarımız ve generallerimiz adeta sözleşmeli subay durumuna düşmüşlerdir. Alınacak terfi ve emeklilik kararlarıyla birilerinin önünün açılması sağlanabilirken, iktidarın siyasi düşüncesine veya hayat görüşüne uygun olmayan komutanların da liyakatine bakılmaksızın ordudan uzaklaştırılmasına yol açılabilecektir. Bu ordunun siyasallaşması değil de nedir? Yine bir diğer önemli değişiklik de ordunun personel temininde yapılan değişikliklerdir. Personel temin merkezlerinin Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasıyla TSK’nın tüm öğrenci ve personel alım işlemleri siyasi müdahaleye açık hale gelmiştir. Mülakat komisyonlarında sivil yetkilinin artması, TSK personel kaynağının siyasi görüş-tarikat girdabına girmesine neden olmaktadır. Kuvvet komutanlıklarının personel başkanlık bağlı tayin-atama daireleri bakanlığın Personel Genel Müdürlüğü üzerinden siyasi müdahalelere açık hale gelmiştir. Darbe girişimi eski sistemin eksiklerinden değil AKP’nin FETÖ’ye karşı olan toleransından kaynaklanmıştır. O zamanki sistem bu toleransa rağmen yine de refleks göstermiş ve darbe başarısız olmuştur. Bu yaptığınız siyasallaşmayla devleti ele geçirebilecek bir yapının darbe yapması daha kolay hale getiriyorsunuz. Gücü liyakata değil siyasi otoriteye vererek güzel ülkemizin geleceğiyle oynuyorsunuz.”
“Silahlı Kuvvetlerin iktidarın keyfine ve siyasal düşüncesine göre şekillendirilmesi çok sakıncalıdır”
CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul ise konuşmasında resmi törenlerde Anıtkabir’de bulunan vatandaşların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan lehine slogan atmasını eleştirdi. Bakan Güler’e “Size soruyorum. Neden bunu engellemiyorsunuz? Engelleyemiyor musunuz? Yoksa bunu engelleyecek iradeden yoksun musunuz?” sorularını yönelten Ertuğrul, şöyle konuştu:
“Silahlı Kuvvetler’in komuta kademesinin belirlenmesinde ana karar verici organ olan YAŞ yapısı tamamen güdümünüzde olacak şekilde sayısal çoğunluğu sağlamak için askerlik ile uzaktan yakından ilgisi olmayan sivil bakanlarla yaş kadrosunu doldurdunuz ve bu kararlar zaten yargı denetimine kapalı. Bu yetkiyle kişinin isteği olup olmamasına, hizmet süresinin dolup dolmamasına bakmadan liyakati de göz ardı ederek istediğinizi emekli ediyor. İstediğinizi hizmet süresini uzatıyorsunuz. Silahlı Kuvvetlerin iktidarın keyfine ve siyasal düşüncesine göre şekillendirilmesi çok sakıncalıdır. Ve bunun sonucunda ‘Mustafa Kemal askerleriyiz’ diyen teğmenleri tasfiye edip Atatürk düşmanlarını Silahlı Kuvvetler bünyesinde tutuyorsunuz.
“Orası insanlığın gördüğü en büyük dehalardan biri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kabridir”
Her sene Anıtkabir’deki törenlerde meydan okurcasına mevcut Cumhurbaşkanı’nın lehine slogan atılmasına seyirci kalıyorsunuz. Orası insanlığın gördüğü en büyük dehalardan biri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kabridir. Onun kabrinde kimle kıyaslıyorsunuz? Size soruyorum. Neden bunu engellemiyorsunuz? Engelleyemiyor musunuz? Yoksa bunu engelleyecek iradeden yoksun musunuz? Bu görüntüler milletimizce de kabul edilmemektedir. Orada slogan atan şahıslarla ilgili herhangi bir işlem yapılmış mıdır?”

