(TBMM) – İYİ Parti İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bütçe görüşmelerine gelmemesini eleştirerek “Bütçe teknik bir mesele değil, demokratik asgari bir yükümlülüktür. “Meşruiyet arıyorsunuz, meşruiyet arıyorsanız işte o meşruiyeti bulacağınız yer bu bütçe görüşmeleri, milletin bütçesini konuştuğunuz yerdir. Bu meşrutiyeti arayacağınız yer Trump’ın ya da ABD Dışişleri Bakanı’nın sözü değil, TBMM’deki bu görüşmeler bilfiil burada bulunmanızdır” dedi.
AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş’un başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, Milli Güvenlik Kurulu, İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı’nın 2026 bütçesi, kesin hesabı ve Sayıştay raporları, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu, Yatırım Ofisi Başkanlığı, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı, Finans Ofisi Başkanlığı ve İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı’nın Sayıştay raporları, 2026 yılı gelir bütçesi, 2026 yılı merkezi yönetim bütçe kanunu teklifi maddeleri ve 2024 yılı merkezi yönetim kesin hesap kanunu teklifi görüşülüyor.
“Bütçenin asli sahibi olan Cumhurbaşkanı’nı TBMM’ye gelip görüşmelere katıldığına şahit olmadık”
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, yürütmenin başını bu bütçeyi savunurken göremediklerini belirterek, “Zira 2018’den beri yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtiğimiz günden beri biz Sayın Cumhurbaşkanı’nı, yürütmenin başı olan, aslında bütçenin asli sahibi olan Cumhurbaşkanı’nı bu bütçeyi sahiplenmek adına TBMM’ye gelip bu görüşmelere katıldığına şahit olmadık. Bu büyük bir eksikliktir. Bize göre bu siyasi bir eksikliktir. Hukuki bir eksikliktir. İdari anlamda büyük bir eksikliktir. Milletin bütçe hakkı anlamında da çok ama çok büyük bir eksikliktir. Devletin parasını kullanma yetkisini isteyen kişi, tenezzül edip de buraya gelip kendini açıklama ihtiyacı bize göre duymalıdır. Zira bütçe namustur, bütçe çok ciddi bir konudur” ifadelerini kullandı.
Bütçenin teknik bir mesele olmadığını, siyasal bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Kavuncu, “Demokratik asgari bir yükümlülüktür. Meşruiyet arıyorsunuz, meşruiyet arıyorsanız işte o meşruiyeti bulacağınız yer bu bütçe görüşmeleri, milletin bütçesini konuştuğunuz yerdir. Bu meşruiyeti arayacağınız yer Trump’ın ya da ABD Dışişleri Bakanı’nın sözü değil, TBMM’deki bu görüşmeler bilfiil burada bulunmanızdır” dedi.
Kavuncu, Diyanet İşleri Başkanı, MİT Başkanı ve İletişim Başkanı’nın geçen sene de ondan önceki senelerde de görüşmelere gelmediğini belirterek “Hesap vermeleri gereken Meclis’e gelmemeleri demokratik şuur ve zihniyetten de ne kadar yoksun olduğunun bize göre bir göstergesi ve illet iradesini ne kadar önemsediklerinin de net bir ifadesidir” diye konuştu.
21,2 milyar liralık Cumhurbaşkanlığı bütçesinin 18,9 trilyon liralık genel toplam bütçenin içinde yüzde 0,11’i olduğunu dile getiren Kavuncu, “Büyüklüğünden çok içeriği ve taşıdığı anlam ve topluma verdiği mesaj açısından bu bütçenin kıymeti var. Aslında diğer bağlı kurumlara baktığınız zaman da toplam rakam yaklaşık 627 milyar liralara geliyor, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı diğer kurumları da eklediğimizde o zaman da toplam bütçenin yüzde 3,3’ü gibi bir büyüklükle tekabül ettiğini görüyoruz” dedi.
“Keşke bütün kamu görevlileri yüzde 61 oranıyla karşılansa”
Bütçede personel kaleminde öngörülen yüzde 61’lik artışa değinen Kavuncu, “Bu artış nedir? İlave personel mi alacaksınız, yoksa personele yapacağınız zam mıdır? Eğer öyleyse keşke bütün kamu görevlileri, memurlar da böyle bir oranla, yüzde 61 ile karşılansa ama görünen o ki yüzde 61 demek ki ilave bir personel alımından bahsediliyor” diye konuştu.
Kavuncu, bütçede azalan tek rakamın cari transferler olduğunu söyleyerek, “Cari transferlerin detayına baktığımızda cari transferler genelde kamu yararına daha çok harcanan bir para gibi algılıyorum. Her rakam, her kalem artmış. STK’lara yapılacak yardım da yüzde 20 geçen seneye göre bir azalma olmuş. Buraya baktığınız zaman kendi konforunuzdan, itibarınızdan bir tasarruf yok ama kamuya, STK’lara yapılacak cari transfer diye tanımlanan kalemden yüzde 20 bir azalma var gibi görüyoruz biz” ifadelerini kullandı.
Kavuncu, “İtibarı saraylarda, görkemli şatafatta değil, itibar arıyorsak ülkemize, milletimize, devletimize vatandaşımıza vereceğimiz en kıymetli itibar, diğer ülkelerle kıyasladığımızda hem milli gelirin hem kişi başı milli gelirin hem ihracatımızın artacağı olması konusudur” dedi.
“Bir Adalet Bakanı var bir de Bakan gibi hareket eden bir Cumhurbaşkanı Başdanışmanı”
Kavuncu, konuşmasında şunları kaydetti:
“Sistemin o kadar falsosu var ki Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin. Bütçe kalemlerinde de görüyorsunuz, bu falsonun, kaosun yarattığı karışıklıklar da var. Bakın bir Adalet Bakanı var. Bir de Adalet Bakanı gibi hareket eden bir Cumhurbaşkanı Başdanışmanı var. Türkiye’deki hukuki gündemi bu Cumhurbaşkanı Başdanışmanı belirliyor, adaletle ilgili konularda. Biz oradan öğreniyoruz. İnşallah Adalet Bakanı da kendisinden öğrenmiyordur ne olup biteceğini hukukla ilgili. Her konuda her meselede bir içtihatı yaratıyormuş gibi Türkiye’de hukuk denilince herkesin açıp yorumlarını okuduğu ve tahminlerine beklediği bir isim haline gelmiş bu danışman. Peki o zaman Adalet Bakanı’nı ne yapacağız?”

