Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

2026 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda… Bakan Göktaş: Sosyal yardımlarımızın oy karşılığı dağıtıldığı iddiası doğru değil, hak temelli, şeffaf bir şekilde vatandaşlarımıza ulaşıyoruz

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçe ve kesin hesap görüşmeleri tamamlandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, sosyal yardımların oy karşılığı dağıtıldığına dair algı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyerek “Sosyal yardımlarımızı hak temelli, şeffaf, kriterlere dayalı olarak hesap verilebilir bir şekilde vatandaşlarımıza ulaşıyoruz. Bakın aksi mümkün değildir. Çünkü bu veriler her gün bilgi işlem sisteminde güncelleniyor. Dolayısıyla sen ihtiyaç sahibi sen bana oy kullanmadın. Sana destek veriyorum mu diye bir anlayış olmadı. Olamaz, mümkün de değil. 29 farklı kurumla bütünleşik sosyal bilgi sistemi sayesinde başvurular dakikalar içinde tamamlanabiliyor. Ben bu konudaki algıyı tamamen reddediyorum” diye konuştu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe ve kesin

Haber: Berfin BAYIR – Zeynep BOZUKLU

(TBMM) – Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçe ve kesin hesap görüşmeleri tamamlandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, sosyal yardımların oy karşılığı dağıtıldığına dair algı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyerek “Sosyal yardımlarımızı hak temelli, şeffaf, kriterlere dayalı olarak hesap verilebilir bir şekilde vatandaşlarımıza ulaşıyoruz. Bakın aksi mümkün değildir. Çünkü bu veriler her gün bilgi işlem sisteminde güncelleniyor. Dolayısıyla sen ihtiyaç sahibi sen bana oy kullanmadın. Sana destek veriyorum mu diye bir anlayış olmadı. Olamaz, mümkün de değil. 29 farklı kurumla bütünleşik sosyal bilgi sistemi sayesinde başvurular dakikalar içinde tamamlanabiliyor. Ben bu konudaki algıyı tamamen reddediyorum” diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bağlı ve ilgili kuruluşların 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri tamamlandı. Milletvekillerin geneli üzerine konuşmalarının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir, soruları yanıtladı.

Her türlü vakanın önemli olduğunu vurgulayarak telefonunun her daim 7/24 açık olduğunu ifade eden Bakan Göktaş, vaka takiplerine ilişkin “Biz her vakayı titizlikle takip ederiz. Bizim için herhangi bir ihbar gerçek gibi titizlikle incelenir. Bu konuda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Özellikle arkadaşlar bu konuyu çok da iyi biliyor” dedi.

“Ufacık bir şüphe de, iddia da bile olsa biz 6284 kapsamında gizlilik ve uzaklaştırma kararı çıkartıyoruz”

Göktaş, Bakanlığın kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik eleştilerle ilgili şöyle konuştu:

“Bu konuda net tavrımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Biz sadece kadınları değil 6284 kapsamında çocukları da koruyoruz. Bu konuda özellikle çocuğun ısrarlı takip edilmesi, istismarcının tehdidi, anne ya da babanın tehdidi hepsi 6284 kapsamında ele aldığını özellikle vurgulamak istiyorum. Dolayısıyla bu yasal düzenlemeyi lütfen küçümsemeyelim. Ufacık bir şüphede iddiada bile olsa biz 6284 kapsamında gizlilik ve uzaklaştırma kararı çıkartıyoruz. Dolayısıyla kanunun kapsamını daraltmak yerine aksine genişleterek kullanıyoruz. Bunun yanı sıra Türk Ceza Kanunu’ndaki reformlar ile cinsel saldırı, cinsel taciz, şiddet suçları ağırlaştırıldı. Tabii ısrarlı takip müstakil suç olarak düzenlendi. Yıllarca pek çok ülkeden, uluslararası sözleşmeden çok daha önce başlattığımız bu mücadeleyi güçlü ve başarılı bir şekilde biz sürdürüyoruz. Tabii bununla kalmıyoruz. Bize göre elbette sıfır toleransla yaklaşmaya devam edeceğiz. Çünkü bir şüphe bile fazladır. Bakın tek vaka bile bizim için fazla bir vaka. Bunu her defasında söylüyorum. Her vekil burada kendince bazı rakamlar verdi. Bu rakamların bir tane bile olsa bizim için canımız yanıyor. Her bir vaka, her bir kadının canı yandığında bizim canımız yanıyor. Dolayısıyla burada ben rakam tartışması yapamayacağım. Ama bu konuda mücadelemizi kararlılıkla, el birliği ile sürdürmeye devam etmemiz lazım. Bunu gençlerimizde, çocuklarımızda, toplumun her kesiminde şiddet görene dahi aktifleştirmemiz lazım.”

“Sığınak kelimesinin kadını güçsüzleştiren bir bakış açısını yansıtıyor”

Faillere yönelik yapılan çalışmalara ilişkin soruya Göktaş, “Ben dedim ki, ‘failleri yönelik yaptığımız aslında tamamen şiddet döngüsünü kırmak.’ Genelde hep mağdura yönelik zaten yaptığımız çalışmalar var” diye cevap verdi.

Göktaş, kadın konukevlerinin ismine ilişkin yürütülen tartışmalara yönelik “Neden sığınak değil de konukevi dediğimizi de bir kez daha ifade edeyim ama öncelikle Hasan Öztürk milletvekilimize de teşekkür etmek istiyorum. Konunun ne demek olduğunu kendisi bizzat anlatmış. Ben de bu konuda kendisiyle aynı bakış açısına sahibim. Daha önceki bütçe görüşmelerinde de sığınak kelimesinin kadını güçsüzleştiren bir bakış açısını yansıttığını söylemiştim. Kadınlar zaten bakın zaman zaman arıyoruz. Diyoruz ki ‘gelin’ ancak reddediyorlar çünkü isminden veya içerisinde olanları bilmiyorlar” ifadelerini kullandı.

“Beş yeni ŞÖNİM ve dört yeni kadın konukevine yönelik çalışmalarımızı da başlattık”

Kadın konukevi doluluk oranımız yüzde 69 olduğunu söyleyen Bakan Göktaş, “Burada bir kadın bize geldiği anda, talep ettiği anda biz anında ona bunu öneriyoruz ve gizlilik kararları uyguluyoruz. Kadın konukevlerinde bazı vekillerin küçümseyerek bahsettiği eğitimlerle onların mesleki beceriler edinmelerini, istihdam hayatına dahil olmalarını sağlıyor. Onları daha da güçlendiriyoruz. Biz buraya katılan kadınları akabinde istihdama katıyoruz ki güçlü olsunlar, kendi ayakları üzerinde dursunlar. Bakanlığımıza bağlı 112 olmak üzere toplam 149 kadın konukevi bulunuyor. Buna rağmen biz bu yıl bazı illerimizde Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) açacağız. Beş yeni ŞÖNİM ve dört yeni kadın konukevine yönelik çalışmalarımızı da başlattık” diye konuştu.

“Bakanlık takip mekanizmalarında bir zafiyet olduğu iddiası doğru değil”

Bakanlığının “Çocuklar Güvende” ile ilgili bir vakaları basından ya da sosyal medyadan öğrendiğine ilişkin iddialara ise Bakan Göktaş, şunları kaydetti:

“Bir vekil Bakanlık takip mekanizmalarında bir zafiyet olduğu iddiasında bulundu. Bu doğru değil. Zira 7 gün 24 saat esasıyla çalışan sürekli bir takip mekanizmamız var. İhbar hatlarımız, AR-183 şiddet ile mücadele sosyal risk haritalarımız ile özellikle önemli çalışmalar yürütüyoruz. ‘Çocuklar Güvende’ mobil ekibimizle 394 personelimiz gece gündüz demeden sahada çalışıyor. Bununla beraber eğer bir çocuğu sokakta bulduysak onunla ilgili hem mesleki çalışmalar yürütüyoruz, hem de ailesine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Burada personel sayımızla ilgili yanlış bir bilgilendirme olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bir vekil çocuğu bir milletvekilimiz çocukları taciz gördükleri ailelerine bırakıp bir de üstüne para verdiğimizi iddia etti. Bu gerçekten çok büyük bir yalan. Esefle kınıyorum. Böyle bir iddiada bulunmak 81 il 922 ilçede çalışan tüm meslek elemanlarımızın hakkına girmektir. Onların gayretlerini, emeklerini göz ardı etmektir. Öncelikle biz çocukları alıyoruz. Böyle riskli bir aileye asla teslim etmeyiz. Dolayısıyla bu travmalarını rehabilite ettiğimiz çocuklarımızın sağlıklı bireyler olarak yetişmelerine yönelik de özel çalışmalar yürütüyoruz. Biz bu konuda gerçekten güçlendirilmiş çalışmalar yapıyoruz.”

Kreş yerine çocuk bakan annelere eğitim modeli

Göktaş, çocuk bakımının da çeşitlendirilmesi ve kreş sayısının az olduğu eleştirilerine ilişkin “Çocuk bakım sistemi güçlendirilmesi geniş bir bakış açısıyla modelleri çeşitlendirmek üzere çalışıyoruz. Burada özellikle çocuk bakan annelere eğitim vererek biz bunu yapmak istiyoruz. Bakın bugün Türkiye’de pek çok yerde kadınlar başka çocuklara bakıyor. Dolayısıyla bu kadınlara eğitimini vermek ve kayıtlı bir şekilde istihdam edilmesini sağlamak da önemli. Ancak diğer yandan biz tabii bu konuda bir pilot projesi başladık. Pilot ne demek? Bir modeli denemek. Şayet yerinde gitmezse zaten revize edilebilir. Biz bu kapsamda aynı zamanda bakın modellerini güçlendirici bir çalışma başlattık. Özellikle UNICEF’le beraber eğitim, Milli Eğitim’le 180 saatlik eğitim, bizim Bakanlığımızdan eğitim alması, sağlık raporlarının almasına ilişkin pilot çalışmalarımızı daha yeni başlatmış olduk” ifadelerini kullandı.

“Huzurevleri sürdürülebilir bir bakım modeli değil”

Ülke nüfusunun yaşlanmasının son dönemde temel konular arasında yer aldığına dikkat çeken Bakan Göktaş, “Nüfus projeksiyonlarına göre 2075 yılında her üç kişiden biri 65 yaş ve üstü olacak. Dolayısıyla bu önemli bir veri. Bazı vekillerimiz yaşlanan nüfus ile huzurevi yatırımlarının gerekliliğinden bahsetti. Tabii ki huzurevleri inşa etme çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle yaşlanan illerimizde önceliklendiriyoruz. Bakın biz 2023 yılında Türkiye Yaşlı Profil Araştırması yaptık ve sayın vekillerimiz yaşlarımızın yüzde 75’i, ‘biz evimizde yaşlanmak istiyoruz. Kendi evimizde. Bırakın huzurevini çünkü huzurevinde çocuklarımız uğramıyor, kimse yanımıza gelmiyor’ dedi. Dolayısıyla bizim burada ev bakımı modelini güçlendirmemiz lazım” dedi.

Göktaş, yoksul ve ihtiyaç sahibi olan vatandaşlara yönelik de huzurevleri çalışmalarına devam edeceklerini belirterek “Ama huzurevlerinin sürdürülebilir bir bakım modeli olmadığını özellikle biliyoruz. O yüzden bir yandan vefa programımızı güçlendirerek, bir yandan evde bakım modellerimizi güçlendirerek, diğer yandan tabii ki huzurevi kuruluş bakım modelinde çalışmamıza devam etmemiz lazım” diye konuştu.

“Sosyal yardımlarımızı hak temelli, şeffaf, kriterlere dayalı olarak hesap verilebilir bir şekilde vatandaşlarımıza ulaşıyoruz”

AK Parti hükümetleri olarak 23 yılda vatandaşların refahını artıracak her türlü politikanın ve projenin öncüsü olduklarını söyleyen Göktaş, sosyal yardımların da bu projelerin öncüsü oldukları alanların başında geldiğine değinerek “Özellikle aile destek programımız Covid-19 salgını sonrasında düzenli sosyal yardımlarımızdan faydalanmayan vatandaşlarımıza yönelik geçici süreliğine yapıldığı o zaman açık ve net söylenmişti. Bu programa bir yıl daha uzattık, esasen 2,5 yıl uyguladık. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda tematik sosyal yardım programlarımızda da desteklemeye devam ediyoruz” dedi.

“Sosyal yardımları oy karşılığı dağıttığımıza dair algı oluşturulmaya çalışıldığı maalesef bugün de devam ettiğini ben üzülerek gördüm” diyen Bakan Göktaş, şöyle konuştu:

“Bir kez daha vurguluyorum. Sosyal yardımlarımızı hak temelli, şeffaf, kriterlere dayalı olarak hesap verilebilir bir şekilde vatandaşlarımıza ulaşıyoruz. Bakın aksi mümkün değildir. Çünkü bu veriler her gün bilgi işlem sisteminde güncelleniyor. Dolayısıyla sen ihtiyaç sahibi sen bana oy kullanmadın. Sana destek veriyorum mu diye bir anlayış olmadı. Olamaz, mümkün de değil. 29 farklı kurumla bütünleşik sosyal bilgi sistemi sayesinde başvurular dakikalar içinde tamamlanabiliyor. Ben bu konudaki algıyı tamamen reddediyorum. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde sosyal yardım sistemimizi gözden geçirerek daha bütüncül, adil ve aile odaklı bir yapıya dönüştürmeyi hedefliyoruz.”

(SON)