Haber: Oktay YILDIRIM – Kamera: Safa Altuğ EKEN
(İSTANBUL) – Üç hafta önce kayyum atamasıyla kapanan TELE1 televizyonunun ekran yüzleri TELE2 Haber ismiyle sosyal medya ve internet üzerinden yayın hayatına başladı. TELE1’in yayını 24 Ekim’de Murat Taylan’ın haber sunduğu sırada 19.28’de kayyum tarafından kesilmişti. TELE2 de aynı saatte; Cuma akşamı 19.28’de Murat Taylan’la sosyal medya üzerinden yayın hayatına başladı.
TELE1’e kayyum atanmasının ardından kanala gelen kayyum yayında olan Murat Taylan’dan saatler 19.28’i gösterdiğinde yayını kesmesi istemişti. 24 Ekim Cuma günü yayını kesilen TELE1’den istifa eden ekran yüzleri TELE2 Haber’i kurdular. TELE2 Haber Youtube ve internet üzerinden yayın hayatına cuma akşamı saatler 19.28’i gösterdiğinde başladı. “Yalanlara teslim olmayacağız” diyerek yeni kanalın ilk yayını TELE1’in ana haber sunucularından Murat Taylan açtı.
Yayın öncesi TELE2 Haber’in ekran yüzleri Anka Haber Ajansına konuştu.
Murat Taylan: TELE1’i geri alamazsak bir televizyon kanalı kurmayı hedefliyoruz
“Bu kıyafetlerleydim son yayınımızda 19.28’de kestiler yayınımızı, dolayısıyla bir simgesel başlangıç vurgusunu yapabilmek için bir cuma gününü 19.28’i yayın başlangıcı olarak seçtik. TELE1’den istifa eden arkadaşlarımızla TELE2 Haber’de yolumuza devam edeceğiz. Elbette TELE1’i hala daha geri istediğimizi öncelikle söyleyelim. TELE1 bizim kurduğumuz adım adım her noktasında emeğimizin olduğu yalnızca çalışanların değil tüm izleyicilerinin desteği ile kurulmuş bir televizyon kanalı TELE1 ve biz TELE1’i geri istiyoruz. TELE1 ile ilgili duruşumuz bu. Ama diğer taraftan bir kayyum atanan, kayyum yönetiminde farlı bir yayına geçmiş olan TELE1 artık bizim bıraktığımız Merdan Yanardağ’ın temsil ettiği habercilik anlayışının uzağında belgeseller yayınlayan bir kanala dönüştü. Dolayısıyla bizim gazeteci olarak gerçekleri halka aktarmak, halkın haber alma hakkını savunmak olanı biteni iktidarın baskısından ya da yandaş medyanın manipülasyonundan sıyrılarak olanı biteni aktarabilmek için bir mecraya ihtiyacımız vardı. İstifa ederken ya bir yol bulacağız ya da bir yol yapacağız demiştik. Hedefimiz hala bir televizyon kanalı. Önce TELE1’i geri istiyoruz. TELE1’i geri alamazsak bir televizyon kanalı kurmayı hedefliyoruz. Ama Türkiye’nin içinde bulunduğu süreçte gerçeklerin halka ulaştırılmasında böylesine önemli bir kadronun tamamen devre dışı kalmasını da kabullenemezdik.
“19.28’in simgesel anlamı nedeniyle bugün bir özel yayın yapmak istedik”
Dolayısıyla tüm gazeteci arkadaşlarımızın ben inanıyorum ki basın tarihine geçecek bir tavır içerisinde toplu istifası ve toplu bir yeniden başlangıca imza atmış olmaları önemli. Biz TELE2 haberde bugün cuma günü, 14 Kasım Cuma günü 19.28’de bu başlangıcı yapacağız. Bir televizyon kanalını kapattık dolayısıyla sesini kestik sırada kim var diyenlere bizim sesimizi kesemediniz teslim olmadık, olmuyoruz, olmayacağız mesajını bugün ki yayınla vermiş olacağımızı düşünüyorum. Tüm çalışma arkadaşlarımızın katılacağı özel bir yayın yapacağız sonrasında da programlı yayınlara geçeceğiz birkaç gün içerisinde önümüzdeki hafta içersin de de düzenli yayınlara geçeceğiz. Ama Cuma 19.28’in simgesel anlamı nedeniyle bugün bir özel yayın yapmak istedik bugün buradayız. Heyecanlıyız, izleyicilerimizin desteği çok büyük. Sosyal medya üzerinden yaptığımız duyurunun hemen ardından tüm meslektaşlarımızın bize verdiği destek, gazetecilik onurunu ayakta tutmak için sağladıkları katkı Türkiye açısından umut verici. Türkiye’de gazetecileri susturma isteyenler köşesine çekilmesi için yarattıkları baskı ortamında TELE2 Haberin açılışı ve buna tüm gazetecilerin sahip çıkmasıyla bir kez daha hayal kırıklığına uğramıştır diye düşünüyorum. Bu son derece önemli, bu gazeteciler TELE2 Haber’de çalışanlar, bu oluşuma destek verenler, bu dayanışma duygusunu dile getiren tüm gazeteciler gelecekte Türkiye’nin yarınlarında gazetecilik onurunu ayakta tuttukları için eminim ki gururla hatırlayacaklar bizde o gururu taşıyan bir gazeteci gurubu olarak TELE2 Haber ile yola çıkıyoruz”
Süleyman Sarılar: Yargı bu yazılı hukuki kuralları bile hiçe sayarak gelip kanalımıza el koydular ve yayınımızı kestirdiler
“Bizim yayınımızı kestikten sonra istifa ederken hepimiz ya bir yol bulacağız ya da bir yol yapacağız demiştik. Bir yol yaptık şimdilik. TELE2 Haber Youtube kanalı ve internet sitesi üzerinden yayına geçiyoruz. Neden diye soranlar olabilir. Çünkü Türkiye’nin gerçekleri öğrenme hakkı var. Gazeteciler yurttaşlarımızın özgürce habere ulaşma hakkının bir aracısıyız. Türkiye’de olan biteni iktidarın yaptıklarını muhalefetin yaptıklarını kendilerini yöneten kadroların işlemlerini varsa hatalarını kamuoyuna aktarmak gazetecinin birinci görevi. Bu görevden kaçamazdık. Yıllardır özgür haberciliğin bir simgesi olarak yayın yapan TELE1 kanalına Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ gözaltında iken hukuksuz bir şekilde kayyum atanması doğrusu hepimizi çok şaşırttı hiç beklenmedik bir şeydi zaten bütün hukukçularda bunlara itiraz ediyor itirazlarını yüksek sesle dile getiriyor. Mahkeme yoluna da başvurduk, bizim TELE1’mizi bize iade edin diyoruz hukuk varsa bu ülkede. Ancak bu ülkede artık yazılı hukuk kurallarına uyulmayan bir dönem yaşıyoruz. Maalesef yargı bu yazılı hukuki kuralları bile hiçe sayarak gelip kanalımıza el koydular ve yayınımızı kestirdiler. Tam 19.28’de kestirdiler yayınımızı bizde bugün TELE2 Haber Youtube Kanalından 19.28’de yayına başlayacağız.
“Burayı sustursanız biz dağa taşa yazarız”
Bu şunu gösteriyor iktidarlar gazetecileri susturmak isteyebilir, susturacak gazetecide bulabilir tırnak içinde çok sevmem ama hatta yandaş gazetecileri de bulabilir. Ama susturamayacakları gazetecilerde var. Gerçekleri haykıracak, gerçekleri nerede olursa olsun, hangi imkanları bulursa bulsun anlatacak gazeteciler de var. Bizim ekibimizde yer alan arkadaşlarımız işte o gazetecilerden. Çoğunluğunu oluşturan o gazetecilerden. Dolayısıyla biz susup bir kenara çekilemezdik. Gerçekleri tüm çıplaklığı ile anlatmaya ve her yönü ile anlatmaya devam edeceğimiz bir mecra arayışındaydık. Hızla Youtube Kanalını ve internet sitemizi hazırlardık. Bu bir hazırlık süreciydi bugünde yayına başlayacağız. İktidar sahiplerine şunu söylemek isterim gazetecileri susturmayı denemeyin çünkü başaramayacaksınız çünkü susturamayacaksınız. Burayı sustursanız biz dağa taşa yazarız. Elimizden yayın organlarımızı aldınız almaya devam edebilirsiniz bizi susturamazsınız. Bunun özellikle altını vurgulamak istiyorum. Maalesef Türkiye’de hukuku hiçe sayarak hukuksuzluklarla yayın kuruluşlarına el koyuluyor susturuluyor baskı altına alınıyor. Ama Türkiye eminim bunları aşacaktır. Bu yeni mecrayı kurduğumuzda inanılmaz bir izleyici desteği olduğunu gördük. Youtube Kanalımızın abone sayısı hızla artıyor 24 saati birazcık geçti. Ben eminim ki gerçeği öğrenmek isteyen gerçekten yana tavır koyan izleyicilerde bizi mecraları yalnız bırakmayacaktır. Hem izleyerek hem de katkı vererek bizim daha güçlenmemizi sağlayacaklardır”
Evren Özalkuş: Adalet olmayan bir Türkiye’de yaşıyoruz bu iktidar döneminde
“Yine bir yola çıktık, bu yolu kendimiz yaptık. Ne demiştik ya bir yol bulacağız ya bir yol yapacağız. Dolayısıyla o yolu yaptık bugünde yola çıkıyoruz. Yaklaşık 30 yıllık meslek hayatımda en heyecanlı gününü yaşıyorum sanki ilk kez yayına çıkacağım ve birazdan sevgili izleyicilerimizin destekçilerimizin karşısında olacağım ve bu beni gerçekten çok heyecanlandırıyor. Teslim olmayacağız demiştik, teslim olmadık olmayı da düşünmüyoruz. Bu ülkede zamanında dördüncü kuvvet medya denilen gazetecilik ne yazık ki en zor günlerini yaşıyor. Pek çok arkadaşımız hali hazırdaki medya kurumları içerisindeki ya da yazılı basın içerisinde görev alamıyorlar. Çünkü malum durum. 2 ya da 3 kalemdik 2, 3 kalemden birini kapattılar. Neden böyle oldu, TELE1 yayın hayatı boyunca olanı biteni gerçekleri aktaran bir yayıncı kuruluştu. Hepimiz bu yönde hareket ettik ve hepimiz bu yönde tüm gerçekliği ile tüm yaşananları izleyicimize seyircimize dinleyicimize zaman zaman anlatmaya çalıştık. Bu doğrultuda son çok da şaşırtıcı olmadı. Bize böyle bir şey gelebileceğini ben kendi adıma düşünüyordum pek çok arkadaşımda beraber. Merdan Yanardağ’da cezaevine atıldı. Merdan Yanardağ’ın daha ifadesi alınmadan onun olmayan TELE1’e kayyum atandı. Hukukun ne yazık ki ayaklara altında kaldığı büyük Adalet Saraylarının yapıldığı ama içinde Adalet olmayan bir Türkiye’de yaşıyoruz bu iktidar döneminde. Giderek de sertleşiyor giderek ağırlaşıyor. Ama buradan çıkacağız. Hep birlikte çıkacağız. Bütün izleyicilerimizle bütün sevgili seyircilerimizle beraber bu yola biz baş koyduk yürümeye devam edeceğiz mücadelemizi sürdüreceğiz halkın desteğini alacağımızı çok iyi biliyoruz. İlk hedefimiz TELE1’i geri almak. Bu kolay olmayacak çünkü hukuk yok diye ifade etmiştim ama hukuki yola başvurduk. Ona sahip olana ya da yeni bir televizyon kanalı kuruncaya kadar TELE2 Haber Youtube Kanalı’ndan internet mecrasından izleyicisine alıştıkları gibi alıştıkları yönde. Bakın bir muhalif kanal olmak değil mesele gerçekleri aktaran olmak mesele. Bunları yapan bunları aktaran bir Youtube Kanalımız var artık TELE2 Haber.
Burçin Atılgan: Biz bildiğiniz yoldan devam edeceğiz
“Yaşadığımız süreç önce kayyum atanması, daha sonra Merdan Abinin sevgili Merdan Yanardağ’ın tutsak alınması bizim için çok zorlu bir süreç oldu. Alışkın olmadığımız bir şeyde evet benzeri süreçler yaşadık ama asla bu şekilde sonuçlanmadı. İlk başta çok büyük bir hayal kırıklığı, üzüntü yaşadık. Zira evimiz elimizden alınmış gibi oldu. Evin direği gözümüzün önünden, yanımızdan gitti. Dolayısıyla tabii ki çok büyük bir bunalım yaşadık. Benim zaten o görüntülerde bolca ağlama sahnelerim var. Fakat çabuk toparladık. Nasıl çabuk toparladık insanların desteğiyle. Yani çabuk kendinize gelin hemen bir şey yapın diye. Maddi olarak yardım talepleri, telefonlar, tanıdığımız, tanımadığımız milyonlarca insana ulaştı her birimize. Çok sağ olsunlar onların verdiği desteği görünce de durmamamız gerektiğini, bir an önce toparlanmamız gerektiğini anladık. Merdan abi de bunun böyle olmasını isterdi. Biz bildiğiniz yoldan devam edeceğiz. Tabii ki kimseyi kırmadan, dökmeden birtakım çerçevenin dışına çıkmadan elimizden geldiği kadar güçlü olmaya çalışacağız. Şu anda imkanlarımız bundan ibaret ama biz yine çok mutluyuz çünkü hepimiz olamasak da çoğumuz bir aradayız mücadelemize devam edeceğiz”

