(TBMM) – TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’nda işçi ve işveren sendikaları dinlendi. DİSK ve TİSK temsilcileri engelli bireyler için konfederasyon bünyesinde çalışma yürüten bir komisyonu olmadığını ve iş hayatındaki engelli bireylerin sayısına ilişkin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan veri alamadıklarını belirtti. DİSK ve TİSK bünyesinde engelli bireylere yönelik bir komisyon olmamasına Başkan Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Başkanvekili Jülide Sarıeroğlu tepki gösterdi.
TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’nda Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (HAK-İŞ), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) temsilcileri sunum yaparak komisyon üyelerini bilgilendirdi. Komisyon Başkanı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu şunları söyledi:
“Engelli istihdamı sadece bir sosyal politika, sadece ekonomi, sadece hukuk metinlerinin konusu değil; bu konu emeğin, üretimin, hakkaniyetin ve toplumsal barışın tam da merkezinde olan bir ortak sorumluluk konusu. Engellilik sadece birkaç Bakanlığın, birkaç grubun, birkaç kişinin ve Komisyonun konusu değil, eğitimden sağlığa, sosyal hizmetlerden istihdama, ulaşımdan yerel yönetime kadar her kurumun, herkesin, 86 milyonun sorumluluğu.
Komisyon olarak sahadayız, hem sivil toplumla hem bireylerle, aileleriyle ve hem de kamuyla, özel sektörle bir araya geliyoruz ve bu çerçevede bugün sendikalarımızdan ve işveren örgütümüzden bu anlamda engelli bireyler açısından iş gücü piyasasını ve bu çerçevede karşılaşılan konuları, bununla birlikte iyi uygulama örneklerini dinlemek istiyoruz. Elbette bir istihdamı konuşurken sadece işe yerleştirme odak noktası değil, eksik olur çünkü burada aslolan iş yerine aidiyettir ve kariyer sürekliliğidir. O yüzden, engelli bireyin performansına uygun pozisyonda istihdam edilmesi, eğitim ve yükselme imkânlarına erişmesi, çalışma arkadaşlarıyla olan sağlıklı iletişimi ve insan kaynakları politikalarında ayrımcılığa maruz kalmaması çok ama çok önemli. Bunlar güvenli çalışma ikliminin olmazsa olmazları.
Tabii ki sendikalar bu noktada güçlü birer sosyal diyalog aktörü ve hak savunucusu; toplu sözleşme süreçleri, iş sağlığı ve güvenliği kurulları, iş yeri komiteleri ve bu anlamda engellilik perspektifini taşıma açısından önemli bir konu. Tabii, istihdam noktasında işverenler ve işverenlerin bu anlamdaki sorumluluğu ve istihdam stratejilerine engelli istihdamı boyutunu ana eksenlerden biri olarak yerleştirip yerleştirmedikleri; o yüzden kota sisteminin ruhunun korunması çok kıymetli ve kotayla birlikte ‘Bu toplumun her alanında engelli bireylerin yeri vardır’ iradesinin diri olması da çok kıymetli.”
“Toplu iş sözleşmelerinde engellilere özel maddeler koydurma gayreti içerisine girdik”
HAK-İŞ Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Üyesi Ahmet Sarıtaş, Konfederasyon olarak engelli çalışanların iş hayatında daha fazla yer almasına ilişkin yaptıkları çalışmalara dair şu bilgileri verdi:
“Bizler örgütlü olduğumuz iş yerlerinde gerçekleştirdiğimiz toplu iş sözleşmelerinde engellilere özel maddeler koydurma gayreti içerisine girdik. Engelli işçilere ve bakmakla yükümlü oldukları engelli yakınları varsa sadece engellileri değil, bakmakla yükümlü oldukları engelli yakınları varsa brüt 3 bin 750 lira gibi bir destek, bu engel durumuna göre 7 bin 500 liraya çıkan rakamlarda ek ödeme, istihdamda kalmalarını sağlama noktasında ve üzerlerindeki yükü hafifletmek anlamında destekler sağlıyoruz. Yine, bununla ilgili engelli işçilerimizin örgütlü olduğumuz iş yerlerinin birçoğunda gece vardiyası ve nöbet görevlerinden muaf tutuyoruz. Yine, bakmakla yükümlü olduğu engelliler varsa bunlarla ilgili ücretli izin hakları noktasında ve yine gereksinimli çocukları olan özel gereksinimli ve engelli çocukları olan ebeveynler için de anne baba fark etmeksizin biri on güne kadar mazeret izni kullanmakta ve deprem, afet gibi sosyal felaketlerle karşı karşıya gelen ve mağdur olan işçilerimize de yine örgütlü olduğumuz iş yerlerinde on güne kadar ücretli izinler veriyoruz.”
TİSK Eğitim ve Gelişim Direktörü Gürhan Höke de TİSK’in engelli istihdamına ilişkin politika önerilerini şöyle sıraladı:
“TİSK olarak engelli bireylerin toplumsal yaşama ve iş gücüne katılımının desteklenmesine yönelik olarak birçok proje yürütüyoruz. Bunlardan birkaçına değinmem gerekirse, örneğin ‘Engelsiz Gelişim Akademisi’ isimli projemizde erişilebilir altyapıda oluşturduğumuz dijital eğitim platformumuz üzerinden engelli bireylerin sosyal ve profesyonel gelişimlerinin destekliyoruz. AB hibesiyle yürüttüğümüz ‘Mesleki Eğitim Alanında Kapsayıcı Uygulamalar’ projesinde de iş gücü piyasasında yer alan özellikle de kurumsal şirketlerin engelli istihdamı ve gelişimi konusundaki iyi uygulamaların yaygınlaştırılmasına yönelik önemli çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca, İŞKUR’la imzaladığımız nitelikli iş gücü yetiştirilmesine yönelik iş birliği protokolü kapsamında Engelli Bireylerin Mesleki Gelişimi ve İstihdamı Projesi’ni yürütmekteyiz. Bu kapsamda da binlerce çalışan ve çalışan adayı engellinin mesleki eğitimini desteklemeyi ve proje sonuna kadar da yasal yükümlülüklerin üzerinde TİSK ekosistemi bünyesinde 300 engellinin de istihdam edilmesini hedefliyoruz, bu doğrultuda da çalışmalar yürütüyoruz.”
Ayrıca komisyonda sunum yapan DİSK ve TİSK temsilcileri engelli bireyler için konfederasyon bünyesinde çalışma yürüten bir komisyonu olmadığını ve iş hayatındaki engelli bireylerin sayısına ilişkin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan veri alamadıklarını belirtti. Konfederasyonlar bünyesinde engelli bireylere yönelik bir komisyon olmamasına Başkan Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Başkanvekili Jülide Sarıeroğlu tepki gösterdi.

