Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

KKTC Meclis Başkanı Öztürkler, 42’nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla resepsiyon düzenledi

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC’nin 42’nci kuruluşu yıl dönümü dolayısıyla Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu düzenledi. Resepsiyona KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve TBMM Başkanvekili Celal Adan da katıldı.

KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC’nin 42’nci kuruluşu yıl

HABER: GÜLARA SUBAŞI / KAMERA: YASİN KABADAYI

(LEFKOŞA) – KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC’nin 42’nci kuruluşu yıl dönümü dolayısıyla Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu düzenledi. Resepsiyona KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve TBMM Başkanvekili Celal Adan da katıldı.

KKTC’nin 42’nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde, Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu düzenledi. Resepsiyona KKTC Başbakanı Ünal Üstel’in ve önceki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yanı sıra Türkiye’den Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili Celal Adan katıldı. Resepsiyon saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından konuşmasını yapan Adan, şunları söyledi:

Adan: Kıbrıs Türklerini adada azınlık statüsüne indirgemek isteyenler başarısız olacaktır

“42 yıl önce Cumhurbaşkanı merhum Rauf Raif Denktaş’ın ‘Hepinizin eseri, yürüyelim arkadaşlar’ diyerek ilan ettiği KKTC’nin kuruluş yıl dönümü hepimize kutlu olsun. KKTC, Kıbrıs Türk halkının 1963’ten itibaren sergilediği şanlı direnişin, varoluş mücadelesinin ve nihayetinde bağımsızlık ülküsünün eriştiği zirvedir. Kıbrıs Türk halkı kendi öz vatanından vazgeçmeyeceğini asil, hürriyet mücadelesini sürdürmeye kararlı olduğunu tüm dünyaya kanıtlamış ve 15 Kasım 1983’te KKTC’yi ilan ederek haklarını ve geleceğini teminat altına almıştır. KKTC’nin gelişerek güçlenmesi için hep birlikte çalışmaya devam edeceğimizi ifade etmek isterim. TBMM ile Cumhuriyet Meclisi de ortak milli davamızda eş güdüm içinde hareket etmeyi sürdüreceklerdir. Anavatan ve garantör Türkiye KKTC ile birlikte Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı bir çözüme kavuşturması için on yıllardır yoğun çaba sarf etmektedir. Kıbrıs Türk halkının özden gelen haklarının korunması yönünde güçlü bir irade koymaktadır. Rum tarafı ise gücü ve ekonomik refahı, siyasi eşitlik temelinde Kıbrıs Türk Devleti’yle paylaşmaya hiçbir zaman yanaşmamıştır. Asıl amaçları adanın eşit ve ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerini azınlık statüsünde indirgemek, kendi devletlerinde bir şekilde entegre etmektir. Bu akıl ve mantık dışı yaklaşımla Rum tarafı 1963 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’ni yıkmıştır. Kıbrıs türkü, halkını yok etmek isteyenler, enosis hayali kuranlar nasıl başarısız olduysa Kıbrıs Türklerini adada azınlık statüsüne indirgemek isteyenler de aynı şekilde başarısız olacak demektir.

“KKTC’nin tanınması için gayretlerimizi sonuna kadar sürdüreceğiz”

Kıbrıs meselesinde Kıbrıs’taki gerçekler temelinde hareket edilmelidir. Adada iki ayrı halk, iki ayrı demokrasi ve iki ayrı devlet mevcuttur. Şu husus açıktır ki Kıbrıs meselesinde çözüm yolu Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin değişik uluslararası statüsünün uluslararası toplum tarafından tescil edilmesinden geçer. İki tarafın rızasını yansıtmayan, Kıbrıs Türk halkının haklarının gasbına neden olan çözüm formülleri tükenmiştir. Bu nedenledir ki iki devletli çözüm vizyonunu kuvvetle bir şekilde, inançla desteklemekteyiz. Kıbrıs’ta adil ve kalıcı, sürdürülebilir bir çözüm isteniyorsa bu ancak adadaki gerçekler temelinde ele alınmalıdır. Bu doğrultuda Kıbrıs Türklerinin özden gelen haklarının tescili ve KKTC’nin tanınması için gayretlerimizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 80’inci Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda bir kez daha ifade ettikleri üzere, uluslararası hukukun KKTC’yi tanımalı; diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmak mecburiyetindedir. Kıbrıs Türk kardeşlerimizin her türlü zorlukta yanında olmaya, KKTC’nin ihtiyaç duyacağı her anında desteklemeye devam edeceğiz. Ülkemiz bir olduğu gibi bugün ve gelecekte de Kıbrıs Türk halkının hürriyetinin, hukukunun ve refahın muhafazası yönünde adil ve tarihi sorumluluklarını hassasiyetle yerine getirecektir. 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı hepimiz için kutlu olsun.”

Öztürkler: Kıbrıs Türk halkı, egemen eşitliğinden ve devletinden asla taviz vermeyecektir

Konuşmasına Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönerken düşen askeri uçakta şehit olan askerlere rahmet dileyerek başlayan KKTC Meclis Başkanı Öztürkler ise şöyle konuştu:

“Bugün burada anavatanımızın bizlere armağan ettiği Meclis binamızda, bağımsızlığın temellerini atan büyük liderimizi, bu topraklarda özgürlük ateşini yakan tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Başta kurucu Cumhurbaşkanımız Sayın Rauf Raif Denktaş’ı, toplum liderimiz Dr Fazıl küçük’ü, aziz şehitlerimiz olmak üzere bizlere özgür bir vatan, onurlu bir gelecek bırakmak için mücadele eden tüm kahramanlarımızı bir kez daha gönülden yad ediyorum. KKTC sadece bir toprak parçası değil; bir mücadelenin, bir onurun ve inancın adıdır. Bizler bugün bu topraklarda özgürce yaşıyorsak bu mücadeleyi inançla sürdüren ecdadımızın cesareti ve Türkiye Cumhuriyeti’mizin sarsılmaz desteği sayesindedir. Kıbrıs Türk halkı, dün olduğu gibi bugün de egemen eşitliğinden ve devletinden asla taviz vermeyecektir. Biz Kıbrıs Adası’nda sürdürülebilir bir anlaşma, karşılıklı saygı ve işbirliğine dayalı bir gelecek istiyoruz. Böyle bir gelecek ise ancak KKTC’nin varlığını, egemenliğini ve eşit uluslararası statüsünün kabulüyle, sağlam temeller üzerine oturabilir. Bu duruş, Kıbrıs Türk halkının onuruna, tarihine ve geleceğine olan inancına yakışan bir duruştur.

“KKTC, Doğu Akdeniz’de istikrarın ve özgürlüğün simgesi olarak ilelebet yaşayacaktır”

Cumhuriyet yalnızca bir yönetim biçimi değil, bir halkın kendi kaderine sahip çıkma iradesidir. Bizler bu iradeyi gelecek kuşaklara güçlü, özgüvenli ve umut dolu bir şekilde devretmekle mükellefiz. Eğitimde, ekonomide, kültürde ve demokraside her geçen gün daha ileriye giden bir KKTC hepimizin ortak idealidir. Cumhuriyet Meclisi olarak halkımızın iradesini en güçlü biçimde temsil etmeyi ve Cumhuriyetimizin kurumlarını daha güçlendirmeyi görev bilmekteyiz. Ülkemiz sahip olduğu jeopolitik konumuyla Doğu Akdeniz’deki güç dengelerini şekillendiren, refahın anahtarı olan stratejik konumunda bir Türk yurdudur. KKTC, Doğu Akdeniz’de istikrarın ve özgürlüğün simgesi olarak ilelebet yaşayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle KKTC’nin 42’nci kuruluş yıl dönümünü en içten duygularımla kutluyor; devletimizin kurucularına, emektarlarına, aziz şehitlerimize ve gazilerimize sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Her koşulda devletimize ve halkımıza güç ve destek veren anavatan Türkiye Cumhuriyeti’ne, her zaman yanımızda olan kardeş Azerbaycan Cumhuriyeti’ne, tüm Türk milletine, dost ve kardeş ülkelerin temsilcilerine yürekten teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yaşasın Mücahit, yaşasın Mehmetçik, yaşasın devletimiz, yaşasın egemenliğimiz, yaşasın Türkiye Cumhuriyetimiz, Yaşasın KKTC. Ne mutlu Türk’üm diyene!”