(ANKARA) – İsrail merkezli Jerusalem Post gazetesinde bugün yayınlanan bir makalede, “Türkiye ve İsrail’in insansız hava araçları (İHA) pazarındaki rekabetinin hızla yükseldiği” vurgulandı. Makalede, “Türkiye-İsrail’in Suriye’de çatışma ihtimali düşük olsa da, gerilimin hızla tırmanabileceği riski nedeniyle uyarı amaçlı küçük saldırılar, İHA’lar aracılığıyla yapılabilir” denildi.
Jerusalem Post gazetesinin bugün yayınlanan bir makalesinde, “İsrail ve Türkiye’nin insansız hava aracı (İHA) piyasasındaki üstünlük yarışı” ele alındı. “Türkiye ve İsrail, küresel İHA ticaretinde çatışıyor ve Suriye çatışması riskini göze alıyor” başlıklı makalede, Türkiye’nin İHA ve dron endüstrisinde yükselen başarısının, “küresel silah ihracatında İsrail’e meydan okuduğuna” yer verilirken; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar ile Haluk Bayraktar’ın yönetiminde olan BAYKAR teknoloji şirketi öne çıktı.
Makalede, Türkiye ve İsrail arasındaki ikili ilişkinin en fazla zarar gördüğü olayın, Gazze’ye insani yardım götürmeyi amaçlayan ve İsrail’in saldırısıyla 9 Türk aktivistin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı “2010 Mavi Marmara filosu” olayı olduğu belirtildi. Bunun, “İsrail Savunma Sanayii ile Türk savunma kuruluşları arasındaki derin bağı koparttığını ve bu bağın, İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii (IAI) Heron insansız hava araçlarının tedarikini de içerdiği” ifade edildi.
“Suriye’de iki ülke arasında uçaklar yerine, uyarı amaçlı küçük saldırılar, İHA’lar aracılığıyla yapılabilir”
Makalede ayrıca, şöyle denildi:
“İsrailli teknisyenler, Türkiye’yi ziyaret etmeyi bıraktı ve bakımın yetersizliği nedeniyle İHA’lar düştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakım eksikliğine değinmeden ‘İsrail, İHA’larının nasıl düştüğüne bakın’ diye espri yaptı. Yıllar geçti ve bugün iki ülke, uluslararası İHA ticareti sıralamasında kafa kafaya yarışıyor.”
İsrail ve Türkiye’nin Suriye üzerinden çatışabileceği öne sürülen makalede, “Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde, İsrail’in ise güneyde bulunduğu” belirtilirken; “çatışma ihtimali düşük olsa da, gerilimin hızla tırmanabileceği riski nedeniyle uçaklar yerine, uyarı amaçlı küçük saldırıların İHA’lar aracılığıyla yapılabileceği” iddia edildi.
“İki ülkenin İHA’ları, Karabağ savaşında kendilerini kanıtladı”
Buna göre makalede her iki ülkenin İHA’larının devam eden veya sona eren savaşlarda “kendilerini kanıtladığı” ifade edildi ve buna örnek olarak 2020’deki Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki “Karabağ Savaşı” Azerbaycan’ın, Ermenistan’ı yenmek için hem İsrail hem de Türkiye yapımı İHA’ları kullanması gösterildi.
“İki ülke, küresel drone ihracatında da üst sıralarda rekabet ediyor” ifadesi kullanılan makalede, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) verilerine dayanarak, İsrail’in, ihracatçılar arasında sekizinci sırada yer aldığı ve 2020-2024 döneminde toplam ticaretin yaklaşık yüzde 3,1’ini oluşturduğu kaydedildi.
SIPRI’ye göre, Türkiye ise yüzde 1,7 ile 11’inci sırada yer alırken; eğilimler incelendiğinde, İsrail’in 2015-2019 yılları arasında yaklaşık yüzde 3,2 oranında hafif bir düşüş gösterirken, Türkiye’nin yaklaşık yüzde 0,8 oranında bir artış kaydettiği görülüyor.
“İHA sektörü, 2022-2024 yıllarında Türkiye’nin savunma sanayisinin önemli bir dayanağı olmuş”
Makalede ayrıca, şu ifadelere de yer verildi:
“İHA sektörü, 2022-2024 yıllarında Türkiye’nin savunma sanayisinin önemli bir dayanağı olmuş ve Türkiye’nin tüm savunma ihracatının yüzde 25-33’ünü oluşturmuştur. Buna karşılık, resmi verilerde de görüldüğü gibi, İsrail önemli ölçüde geride kalmaktadır.
İsrail Savunma Bakanlığı (IMOD) bünyesindeki Uluslararası Savunma İşbirliği Direktörlüğü (SIBAT) verilerine göre, insansız hava araçları 2022’de İsrail’in savunma ihracatının yüzde 25’ini oluştururken, 2023’te yüzde 4’e ve 2024’te sadece yüzde 1’e düşmüştür. Uzmanlara göre, İsrail ekosisteminde 300’den fazla şirket olmasına rağmen durum böyledir.
“İsrail drone endüstrisi, 26 Kasım’da Expo Tel Aviv’de geleneksel UVID fuarında bir araya gelecek”
İsrail drone endüstrisi, 26 Kasım’da Expo Tel Aviv’de geleneksel UVID fuarında bir araya gelecek. Etkinlik öncesinde analist ABG-SC tarafından ‘Globes’e sağlanan veriler, Türklerin kapsamlı drone ihracatının boyutunu gösteriyor: düzinelerce Akıncı ve Aksungur drone, yaklaşık 100 Anka drone ve 600’den fazla Bayraktar TB2.
İsrail’de ‘İHA’ların ulusal büyüme motoru’ vizyonunu ve politikasını destekleniyor. Bu vizyon, tüm bakanlıkları koordine ederek, bu alanda faaliyetleri organize etmeyi amaçlamaktadır. Bu sadece İsrail Savunma Bakanlığı değil, aynı zamanda Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı da savunma sektöründe potansiyel bir büyüme motoru olarak tanımlamıştır.”
“Türkiye, geniş kapsamda İHA alanında hem üretim hem de ihracat yapıyor”
“Türkiye’nin, geniş kapsamda İHA alanında hem üretim hem de ihracat yaptığı” vurgulanırken; “Yurtdışındaki raporlar, Türkiye’nin geçen yıl 178 ülkeye savunma ürünleri ihraç ettiğini ve bunun 2015-2019 dönemine göre yüzde 103’lük bir artış olduğunu gösteriyor. SIPRI’ye göre, Türkiye’nin ana müşterileri Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan ve Katar’dır” denildi.
Öte yandan, “İsrail’in, Pakistan ve Katar’dan da alım yapan BAE hariç tutulduğunda, Türkiye ve İsrail’in ana ihracat pazarlarının ne kadar farklı olduğunun ortaya çıktığını” vurgulayan makalede, “SIPRI’ye göre, 2020-2024 yıllarında İsrail’in ihracatının yüzde 34’ü Hindistan’a, yüzde 13’ü ABD’ye ve yüzde 8,1’i Filipinler’e yapılmıştır” ifadesi kaydedildi.
“Hindistan ve Pakistan arasında yaşanan son çatışmalarda, İsrail ve Türkiye İHA’ları karşı karşıya geldi
Makalede, mayıs ayında Hindistan ve Pakistan arasında yaşanan son çatışmalar hatırlatılarak, “genel olarak İsrail ve Türkiye silahları, özel olarak da İHA’ları, karşı karşıya geldi ve Hindistan bu çatışmadan memnun ayrıldı” ifadesi kullanıldı. Bu durumun, bu hafta İsrail ve Hindistan savunma bakanlıkları arasındaki stratejik iş birliği anlaşması imzalanması kararını ve Hindistan’ın İsrail’den özellikle füzeler olmak üzere yeni sistemler satın alma hedefini etkilediği belirtildi.
Makalede, “Türkiye’nin ihracat yaptığı farklı ülke sayısı, İsrail Savunma Bakanlığı’nın Savunma İhracat Kontrol Bölümü (DECC) ile Türkiye’nin daha ayrımcı olmayan stratejisi arasındaki büyük farkları göstermektedir. Türkiye, neredeyse her ülkeye ihracat yapmaya isteklidir” ifadelerine de yer verildi.

