(İZMİR)- Tokat’ta CRS Şık Makas Tekstil fabrikası işçilerinin maaş ve tazminat hakları için sürdürdükleri eylemlere destek veren KESK İzmir Şubeleri, Alsancak’ta bulunan Mango mağazası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Bu ürünler, işçilerin emeğini, haklarını çalarak üretilmiştir. Bu ürünleri üreten işçilerin hakları ödenmemiştir. Bu ürünler çalıntıdır.” denildi.
Tokat Organize Sanayi Bölgesi’nde maaş ve tazminat hakları için eylemlerini sürdüren Şık Makas Tekstil işçilerine İzmir’den destek geldi. KESK İzmir Şubeleri üyeleri, Alsancak semtinde bulunan Mango mağazası önünde toplandı. Grup adına açıklamayı Bornova Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Zeynep Reyşen yaptı.
Reyşen, Tokat’ta 10 yıldır faaliyet gösteren CRS Şık Makas Tekstil’in uluslararası markaların üretimini yaptığını belirterek Mango mağazası önünde toplanma nedenlerini açıklayarak söze başladı. Reyşen, “Bu mağazanın önünde, ‘Bu ürünler, işçilerin emeğini, haklarını çalarak üretilmiştir. Bu ürünleri üreten işçilerin hakları ödenmemiştir. Bu ürünler çalıntıdır’ demek için toplandık. Şık Makas, her sene İSO 500 içinde üst sıralara yükselerek yer alıyor. Üretim maliyetinin önemli kısmını devletten karşılayıp, üretilen ürünlerden de milyarlarca lira kâr etmesine rağmen işçilerin asgari ücretine ve senelerdir biriken tazminatlarına da göz dikmiş durumda. Şık Makas patronu, tekstil sektöründeki diğer patronlar gibi, kısmi daralma ve üretimde düşüş bahanesiyle işçilerin kazanılmış haklarını gasp etmeye çalışıyor” dedi.
“İşçilerin emeğine, hakkına çökerek üretiliyor”
Zara, Levi’s, Mango, H&M ve Bestseller gibi uluslararası markaların üretiminin CRS Şık Makas Tekstil fabrikasında yapıldığını, işçilerin emeklerinin karşılıklarını alamadıklarını belirten Reyşen şöyle konuştu:
“Dünyanın dört bir yanında en kalitelisi olarak bilinen bu markaların ürünleri, işçilerin böyle emeğine, hakkına çökerek üretiliyor. Binlerce insan, senelerce çalışıp bir tane patronu zengin etmiyormuş gibi, ucuza sattığı emeğiyle dünyanın en pahalı kıyafetlerini üretmiyormuş gibi, bir de hakkı olan aylığı ve tazminatı alamıyor. Bu pahalı markalar, Türkiye’ye daha fazla insan istihdama katılsın, işsizlik oranı düşsün diye gelmiyor. İşsizliği ve ucuz emeği fırsat bilerek Türkiye gibi ülkelerdeki fabrikalara sipariş veriyor. Bu yatırımların sonucunda işçiler, emekçiler, halk kazanmıyor. Ülkedeki patronlar servetine servet katıyor. Uluslararası tekeller, kâr payını artırıyor.”
“Bu ürünler üretilirken işçilere hakları verilmedi”
İşçilerin uzun yıllardır açlık sınırının altında çalıştığını ifade eden Reyşen, şunları kaydetti:
“Patronlar, devletten aldığı destek, teşvik, işçilerin emeği üzerinden servetini büyütüyor. İşbirlikçi sarı sendikacılar, içerideki işçilerden kesilen sendika aidatıyla zenginleşiyor. Bu süreçte kaybeden ise işçiler oluyor. Senelerce açlık sınırının altında çalışan işçiler bütün kazanılan haklarından da mahrum kalıyor. Ürettiği ürünler, fabrikadan çıktıktan sonra ürünlerin yüzüne bile bakamıyorlar. Evet üretim yapılacak. Bu ürünler bir yerlerde üretilecek. Ancak, bu ürünler üretilirken işçiler insan yerine konmalı. İşçilerin köle olmadığı anlaşılmalı.
Zara, Levi’s, Mango, H&M, Bestseller markaları, uluslararası sözleşmelere taraf. Bu sözleşmelerde işçilerin sendikal, anayasal, sosyal hakları güvence altında. Ancak, işçiler haklarını korumak için örgütlenip harekete geçmediği sürece bu sözleşmelerdeki maddeler hayat bulmuyor. İşçilerin insan olduğu hatırlanmıyor. Tokatlı işçiler, Şık Makas patronuna da, yüzüne bakamadığı markalara da insan olduğunu hatırlatmak için mücadele ediyor. Biz de onların mücadelesini destekliyoruz. İşçilerin kazandığı tüm haklara saygı duyulana, işçilere hakları ödenene kadar Şık Makas işçileri mücadelesine devam edecek. Biz de ‘Bu ürünler üretilirken işçilere hakları verilmedi. Bu ürünler çalıntıdır’ demeye devam edeceğiz. Şık Makas işçileri haklarını alana kadar bu markaları teşhir etmeye, bu markaların ürünlerinin üretildiği işyerlerindeki haksızlıkları anlatmaya, işçilerle omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.”

